İran Özel

İran Özel

 

İsfahan’daki temas ve incelemelerinin ardından, Azeri kökenli Türklerin yoğun olarak yaşadığı Tebriz şehrine geçen Cumhurbaşkanı Gül, Tebrizliler tarafından yoğun sevgi gösterileriyle karşılandı.

Tebriz'de Sevgi Gösterileri
Tebriz'de Öğle Yemeği
Tebriz'deki Tarihî Mekânlar

Tebriz Havaalanı'nda Cumhurbaşkanı Gül'ü, Doğu Azerbaycan Eyalet Valisi Ahmet Ali Rıza Beygi, Türkiye'nin Tebriz Başkonsolosu Yunus Belet ile diğer yetkililer karşıladı. Cumhurbaşkanı Gül, Tebriz’de Doğu Azerbaycan Eyalet Valisi Ahmet Ali Rıza Beydi’yi kabul etti. Eyalet Valisi Beydi, kabulde Cumhurbaşkanı Gül'e üzerinde Kuran-ı Kerim'den bir ayet bulunan ipek halı hediye etti. Cumhurbaşkanı Gül daha sonra Eyalet Valisi Beydi tarafından onuruna verilen öğle yemeğine katıldı.

TARİHÎ MEKÂNLAR

Meşrutiyet Müzesi, Gök Mescit ve Azerbaycan Müzesi’nde incelemelerde bulunan ve yetkililerden eserler hakkında bilgi alan Cumhurbaşkanı Gül, tarihî mekânları gezmek üzere şehir merkezinde ilerlerken Tebrizliler tarafından konvoyunun önü kesildi. Cumhurbaşkanı Gül'e yoğun sevgi gösterilerinde bulunan Tebrizliler, “Yaşasın Türkiye” ve “Azerbaycan-Türkiye” sloganları attılar. Cumhurbaşkanı Gül de, kendisine sevgi gösterisinde bulunan Tebrizlilere el sallayarak karşılık verdi.

TEBRİZ’DE TÜRK VATANDAŞLARIYLA BULUŞMA

Cumhurbaşkanı Gül, Tebriz’deki son programında Türkiye'nin Tebriz Başkonsolosu Yunus Belet tarafından verilen resepsiyonda Türk vatandaşlarıyla bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Gül, İran'a daha önce birçok kez geldiğini ancak, İsfahan ve Tebriz'i ilk kez gördüğünü ve bundan da büyük memnuniyet duyduğunu belirtti.

TEBRİZ: “TÜRKİYE’YE YAKIN BÜYÜK BİR ŞEHİR”

İsfahan'da insanlığın ortak değeri olan önemli tarihî eserler gördüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, bugün de ayrı bir hissiyat duyduğu Tebriz'de bulunduğunu kaydetti. Kendisine Tebrizlilerin sevgi gösterilerinde bulunduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, “Sonuçta kan kanı çekiyor” dedi. Tebriz'in Türkiye'ye yakın, büyük bir şehir olduğunu, tüccarları ile ünlü olan bu kentte canlı bir hayat yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Gül, Tebriz ile Türkiye arasındaki ilişkilerin tarihin derinliklerine kadar uzandığına dikkati çekerek, bunun en önemli göstergesinin 1921 yılından bu yana Tebriz'de Türkiye'nin başkonsolosluğunun bulunması olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasının sonunda heyetindeki bulunan iş adamlarının Tebrizli iş adamları ile gün boyunca görüşmeler yaptığını belirterek, görüşmelerden olumlu sonuçlar alınması dileğini ifade etti. İran temaslarını tamamlayan Cumhurbaşkanı Gül, Ankara’ya döndü.

AZERBAYCAN MÜZESİ:

Şehrin merkezî kısmında ve Gök Mescid’in hemen bitişiğinde bulunmaktadır. Nisan 1958 yılında açılmış; 1962 yılında da yenilenmiştir. 3 kattan oluşan müzenin en üst katında Pers, Selçuklu, Safevi medeniyetleri başta olmak üzere İran tarihinin muhtelif dönemlerine ait eserler; giriş katındaki arkeolojik eserler bölümünde, çoğunluğu Azerbaycan’da yapılan kazılarda bulunan ve 4 bin yıl öncesine kadar giden çeşitli tarihî buluntular, zemin katında ise Tebrizli heykeltıraş Ahad Hüseyni’nin günümüz dünyasını ve insanlığı tehdit eden tehlikeleri çağdaş sanat anlayışı ile sembolize eden heykelleri sergilenmektedir.

GÖK MESCİD – MAVİ CAMİ (MESCİD-İ KABUD):

Karakoyunlu Türkmen Hükümdarı Muzaferiddin Cihanşah (1436–1467) tarafından 1465 yılında yaptırılmıştır. Mavi çinilerinden dolayı Gök Mescid olarak anılmakta ve bu özelliği nedeniyle “İslam Turkuvazı” olarak da adlandırılmaktadır. Tebriz ve civarında yaşanan birçok depremden sonra harabe haline gelmiş, 18.yüzyılda da tamamen yıkılmıştır. Yeniden inşasına 1950 yılında başlanmıştır. Restorasyon çalışmaları halen devam etmektedir. Camiye ismini veren mavi çiniler sadece kapı çevresinde ve duvarında küçük bir yerde bulunmaktadır.

TEBRİZ MEŞRUTİYET BİNASI:

İki katlı olan bina 1868’de Tebrizli tüccarlardan Hacı Mehdi Koozekonani tarafından Hacı Vali Mimar Tebrizi’ye inşa ettirilmiştir. Kaçar dönemi mimarisinin bir örneği olan binanın sahibi Koozekonani, 1905 yılında İran’da ilk Anayasa’nın ilan edildiği Meşrutiyet Devrimi’nin mali destekçileri arasında yer almıştır. Bina Meşrutiyet Devrimi sırasında, aralarında Settar Han, Bagır Han, Sigat-ül İslam Tebrizî ve Hacı Mirza Ağa Farisi gibi devrim liderlerinin de bulunduğu aktivistlerin ve sempatizanların toplanma yeri olarak kullanılmıştır. Günümüzde müze olarak kullanılan ve 1975 yılından bu yana İran’ın kültürel mirasını oluşturan eserler arasında yer alan binada Meşrutiyet Devrimi’yle ilgili malzemeler sergilemektedir.