Türkiye-Afganistan-Pakistan Üçlü Zirvesi

Türkiye-Afganistan-Pakistan Üçlü Zirvesi

 

Beşincisi gerçekleştirilen Türkiye-Afganistan-Pakistan Üçlü Zirve Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Gül, “Bölge halkının çıkarı, güvenliği ve kalkınması için üç ülke ellerinden gelen her türlü imkânı ortaya koyacaktır” dedi.

Türkiye-Afganistan-Pakistan Üçlü Zirve Toplantısı’nın beşincisi, 24 Aralık 2010’da, İstanbul’da gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül toplantı öncesi konuk heyet başkanları onuruna Four Seasons Oteli'nde öğle yemeği verdi. Ardından toplantının gerçekleştirileceği Çırağan Sarayı'na geçen liderler, çektirdikleri aile fotoğrafından sonra Türkiye-Afganistan-Pakistan Üçlü Zirve Toplantısı başladı. Cumhurbaşkanı Gül, üçlü zirvenin açılışında bir açıklama yaptı.

“TÜRKİYE, AFGANİSTAN VE PAKİSTAN ARASINDAKİ İLİŞKİLER ÇOK ÖZEL”

Açıklamasında, Türkiye, Afganistan ve Pakistan arasındaki ilişkileri “çok özel” olarak nitelendiren Cumhurbaşkanı Gül, bu ilişkilerin, devletlerarası olmasının ötesinde halktan halka bağları yansıtması bakımından ayrı bir anlam taşıdığını vurgulayarak, “Halklarımız arasındaki köklü tarihî geçmişe dayanan sağlam dostluk bağları, bizi birbirimize yakınlaştırmaktadır” dedi.

Afganistan, Pakistan ve Türkiye arasındaki iş birliğinin, Üçlü Zirveler Süreci'nin başladığı 2007 yılı Nisan ayından bu yana çok daha farklı, kapsamlı ve ileri bir aşamaya geldiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, Üçlü Zirveler Süreci’nin, halkların ve bölgenin yararına somut projelerin geliştirildiği ve hayata geçirildiği önemli bir iş birliği platformu haline dönüştüğünü belirtti.

GÜVENLİK İLE KALKINMA ARASINDAKİ BAĞLANTI

Cumhurbaşkanı Gül, ayrıca zirveye katılan ülkeler arasındaki dostluk ve ortaklık ilişkilerinin sağlam bir zeminde emin adımlarla gelişmesi için elverişli ortam yaratıldığına da dikkat çekti. Üçlü Zirveler Süreci’nin daha da geliştirilmesi için büyük bir potansiyel bulunduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Gül, “Liderler olarak bizlere düşen görev, bugüne kadar sağladığımız ileriye dönük vizyon temelinde mevcut potansiyelin kuvveden fiile geçirilmesidir. Bu süreçte güvenlik ile kalkınma arasındaki bağlantıya dikkat çekmek isterim” şeklinde konuştu.

TÜRKİYE İLE PAKİSTAN ARASINDAKİ DEMİRYOLU BAĞLANTISI

Türkiye ile Pakistan arasındaki demiryolu bağlantısının çok önemli bir örnek olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, bu hattaki ilk deneme seferinin 14 Ağustos 2009 tarihinde yapıldığını ve İslamabad’dan kalkan trenin makul bir sürede İstanbul’a ulaştığını ifade etti. Cumhurbaşkanı Gül, sel felaketinin yaralarının sarılması için bu hat üzerinden 15 tren dolusu yardım malzemesinin Türkiye’den Pakistan’a sevk edildiğini ve bu bağlantının ne kadar yararlı olduğunun ispatlandığını kaydetti. Cumhurbaşkanı Gül ayrıca, demiryolu bağlantısının zaman içinde Afganistan’ı da içerecek şekilde geliştirmesi ve diğer yandan bu örnek temelinde iletişim, havayolu, ticaret ve enerji bağlantılarının daha da güçlendirmesi gerektiğini aktardı.

ZİRVE TOPLANTISI SONRASI BASIN AÇIKLAMASI

Türkiye-Afganistan-Pakistan Üçlü Zirve Toplantısı’nın ardından Cumhurbaşkanı Gül, Afganistan Cumhurbaşkanı Karzai ve Pakistan Cumhurbaşkanı Zardari ortak basın toplantısı düzenledi.

Cumhurbaşkanı Gül, Çırağan Sarayı'ndaki ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, beşincisi bugün yapılan üçlü zirvenin amacının, üç ülke arasındaki dostluğu ve çalışma ortamını pekiştirmek ve bunun yanında Afganistan ile Pakistan arasındaki çalışma ortamını güçlendirmek, terör ve diğer birçok alanda yaşanan zorluklarla mücadelelerinde Türkiye olarak katkı vermek ve birlikte bu büyük sorunların üstesinden gelmek olduğunu söyledi.

NİSAN 2011’DE ORTAK TATBİKAT

Cumhurbaşkanı Gül, toplantılarda önem verdikleri konulardan birisinin de sadece üç ülkenin cumhurbaşkanları ve bakanları arasında değil, kurumları arasında da çalışma ortamı oluşturmak ve somut neticelere ulaşmak arzusu olduğunu söyledi. Bu çerçeve içerisinde toplantı vesilesiyle üç ülkenin; içişleri, dışişleri bakanları, millî istihbarat teşkilatları başkanları ile genelkurmay başkanlığı harekât başkanlarının bir araya geldiğini ve daha önce verilen görevlerle ilgili kendilerine bilgi aktardıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, “Hepimiz şunun farkındayız ki, terörle mücadele çok önemlidir. Şüphesiz ki, bununla mücadele etmek için istihbarat teşkilatlarının en iyi şekilde beraber çalışmaları gereklidir. Bu ortam çok önemlidir. Tüm bu konularda önemli ilerlemeler kaydedildiğini memnuniyetle gördük” dedi. Cumhurbaşkanı Gül, daha önce silahlı kuvvetler arasında gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda da, 2011 Nisan ayında ortak bir tatbikatın yapılacağını ve tüm bunların somut gelişmeler olduğunu belirterek, bundan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

“GÜVENLİK VE EKONOMİK KALKINMA BİRBİRİNİ TAMAMLAYICI UNSURLARDIR”

Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasında güvenlik ve ekonomik kalkınmanın birbirini tamamlayıcı unsurlar olduğunu aktararak, toplantıda ekonomik kalkınma ile ilgi çalışmalar da yaptıklarını aktardı. Geçen yıl Türkiye, Afganistan ve Pakistan’ın ticaret ve sanayi odalarının bir araya gelerek İstanbul Forumu'nu oluşturduklarını ve ekonomik iş birliğinin artırılması ilgili görevler verildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Gül, bu çerçevede kendilerine Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun bir sunum yaptığını söyledi.

BÖLGE HALKININ ÇIKARI İÇİN HER TÜRLÜ İMKÂN ORTAYA KONULACAK”

Cumhurbaşkanı Gül, tüm bu çalışmalara cumhurbaşkanları olarak çok önem verdiklerini ve bu çalışmaları sürdüreceklerine işaret ederek, ''Bölge halkının çıkarı, güvenliği ve kalkınması için üç ülke ellerinden gelen her türlü imkânı ortaya koyacaktır” dedi.

Asya kıtasının sadece ekonomik olarak öne çıkmadığını, siyasi konular açısından da çok önemli olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, bölgedeki istikrar ve güvenliğin sağlanması için de ülkelerin dostane, iyi niyetli ve çok güçlü bir irade ile beraber çalışmasının önemine işaret etti ve gerçekleştirdikleri toplantıların bunu sağladığını söyledi.

“DUYULAN GÜVEN TÜRKİYE’NİN SORUMLULUĞUNU ARTIRIYOR”

Cumhurbaşkanı Gül, Afganistan Cumhurbaşkanı Karzai ve Pakistan Cumhurbaşkanı Zardari'ye de Türkiye'ye duydukları güven ve bu konuda verdikleri destekten dolayı teşekkür ederek, duyulan güvenin Türkiye'nin sorumluluğunu artırdığını belirtti.