Avusturya Özel

Avusturya Özel

 

3 gün süren Avusturya ziyaretinde Avrupa kamuoyu ve siyasetçilerine, ayrımcılık, ırkçılık, ötekileştirme, Türk toplumunun entegrasyonu ve Türkiye’deki değişimle ilgili mesajlar veren Cumhurbaşkanı Gül, AB ile yürütülen müzakere sürecine yönelik geniş açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Gül, “Avrupa’daki bazı dostlarımızın, üyeliğimizin AB’nin iç uyumunu bozacağı endişesini taşımaları yersizdir. Türkiye, AB üyesi olması durumunda mevcut pastayı büyütecek bir ülkedir” dedi.

Uçakların Refakati
Resmî Karşılama

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Avusturya Cumhurbaşkanı Heinz Fischer’in davetlisi olarak eşi Hayrünnisa Gül ile birlikte Avusturya’ya resmî bir ziyarette bulundu.

Cumhurbaşkanı Gül, Avusturya Cumhurbaşkanı Heinz Fischer tarafından tarihî Hofburg Sarayı'nın avlusunda düzenlenen resmî törenle karşılandı. Avusturya Cumhurbaşkanı Fischer ile Hofburg Sarayı'nda gerçekleştirdikleri baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanı Gül, Fischer'in de 3 yıl önce Türkiye'ye geldiğini hatırlattı. Cumhurbaşkanı Fischer'in ziyaretiyle iki ülke ilişkilerinde yeni bir sayfa açıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, bunların neticelerinin şimdi görüldüğünü belirterek, “Bugün, özellikle ekonomik alanda geldiğimiz nokta çok etkileyici” dedi.

“EKONOMİMİZ, MAASTRİCHT KRİTERLERİNİ KARŞILIYOR”

Cumhurbaşkanı Gül, iki ülke arasında 2,5 milyar dolar civarında dış ticaret hacmi bulunduğunu ve karşılıklı yatırımların, “kazan-kazan” ilkesi çerçevesinde gerçekleştiğini aktardı. Türkiye'nin son yıllarda başarılı bir ekonomik performans sergilediğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Gül, “Ekonomimiz, Maastricht Kriterlerini karşılıyor. Her ne kadar AB üyesi değilsek de, rakamlara bakınca başarılı olduğumuzu herkes görmektedir” şeklinde konuştu.

Belediye Ziyareti
Parlamento Ziyareti

“AB İLE MÜZAKERE SÜRECİNE SİYASİ KONULAR DÂHİL EDİLMEMELİ”

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin AB ile müzakere sürecine başlamasının oy birliğiyle kabul edildiğini ifade ederek, “Bu süreç, teknik bir süreçtir. Sürece siyasi konular dâhil edilmemeli ama maalesef oyunun kuralları değiştirilerek çeşitli siyasi konular bu sürece dâhil ediliyor. Bu, kimsenin çıkarına değil. Neticede Türkiye, AB müktesebatını üstlenen bir ülke ve AB'nin bunu takip etmesi gerekir. Türkiye, AB üyesi olması durumunda mevcut pastayı büyütecek bir ülkedir. Türkiye, Avrupa'nın altıncı büyük ekonomisi. Pastayı büyüttükten sonra hissesini alacaktır. Bunun bilinmesini isterim. Önümüzün açık tutulması konusunda Avusturya'nın katkı sağlamasını rica ettim. Vize konularıyla ilgili de düşüncelerimi paylaştım. Gümrük Birliğine üye olan bir ülkenin malları serbestçe dolaşırken, o malları tanıtacak insanların fuarlarda mallarının başında duramaması tezat teşkil etmekte” dedi.

Basın Açıklaması
Soru - Cevap

AVUSTURYA PARLAMENTOSU VE VİYANA BELEDİYESİ ZİYARETİ

Cumhurbaşkanı Gül daha sonra, Avusturya Parlamentosu ve Viyana Belediyesi’ni ziyaret etti. Parlamento’ya gelişinde, Parlamento Başkanı Barbara Prammer tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Gül, daha sonra Parlamento Başkanı ile bir süre görüştü. Cumhurbaşkanı Gül, ardından Viyana Belediyesi'ne geçti.

“TÜRKLERİN PARLAMENTODA DAHA FAZLA YER ALMASINI BEKLİYORUZ”

Burada yaptığı konuşmada Viyana'da yaşayanların yüzde 40'ının Avrupa dışından gelenlerden oluştuğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, bu yapının şehre zenginlik kattığını ifade etti. Viyana Belediyesi'nin hizmetlerinin uygulanmasında, Almanca dışında dillerin kullanılmasının da örnek olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, Türk toplumunun entegrasyonuna verilen öneme dikkat çekerek, Türklerin yerel ve federal parlamentoda daha fazla yer almasını beklediklerini söyledi.

KÖKLERİ 15. YÜZYILA UZANAN DİPLOMATİK İLİŞKİ

Akşam ise Cumhurbaşkanı Gül ve Bayan Gül, Avusturya Cumhurbaşkanı Heinz Fischer ve Bayan Fischer’in onurlarına Hofburg Sarayı’nda verdiği resmî akşam yemeğine katıldı. Cumhurbaşkanı Gül yemekte yaptığı konuşmada, iki ülkenin diplomatik ilişki geçmişinin 15. yüzyıla kadar uzandığını ve Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk mukim elçi atadığı başkentlerden birisinin Viyana olduğunu aktardı.

“AVUSTURYA, ÖN YARGILARIN YERSİZ OLDUĞUNU EN İYİ TAKDİR EDECEK DEVLETLERDEN BİRİDİR”

Türkiye ve Avusturya’nın, demokrasi, çoğulculuk, hukukun üstünlüğü, insan hak ve özgürlükleri, kadın-erkek eşitliği, adalet ve farklılıklara saygı gibi ortak evrensel değerleri paylaştığını belirten Cumhurbaşkanı Gül, “Bahse konu müşterek değer ve idealler Avrupa Birliği’ne tam üyelik vizyonumuzu stratejik bir tercih haline dönüştürmektedir. Bu, sadece şimdiki neslin tercihi değil, milletimizin yüzyıllara dayanan yöneliminin bir neticesidir. Avrupa’daki bazı dostlarımızın, üyeliğimizin AB’nin iç uyumunu bozacağı endişesini taşımaları yersizdir. Türkiye iç dayanışması, iş birliği ve entegrasyonu en üst seviyedeki bir Avrupa Birliği’ne üye olmak istemektedir. Esasen 1912 yılında Anayasası’nda İslamiyeti resmen tanıyan Avusturya, ön yargıların ve Avrupa kamuoylarında estirilmeye çalışılan korku ve endişelerin ne denli yersiz ve yanıltıcı olduğunu en iyi takdir edecek devletlerden biridir” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE’NİN ÜYESİ OLACAĞI AB DAHA GÜÇLÜ OLACAK”

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin üyesi olacağı Avrupa Birliği’nin daha güçlü olacağını belirterek, uluslararası güç dengelerinin Doğu’ya ve Asya’ya doğru kaydığı bir konjonktürde, Türkiye’nin AB’ye üyeliğinin stratejik bir zorunluluk olduğunu söyledi. AB’nin küresel ölçekte gelişmelere yön verebilecek bir siyasi oluşum haline gelmesi arzu ediliyorsa, Türkiye’nin üyeliğinin bu hedef doğrultusunda tarihî ve dev bir adım teşkil edeceğini kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, “Avusturya’dan bu konuda daha fazla dayanışma ve iş birliği bekliyoruz. Üstelik bu, ‘ahde vefa’nın da gereğidir” dedi.

AVUSTURYALI CEO'LARLA KAHVALTI

Cumhurbaşkanı Gül, Viyana programının ikinci gününde Avusturya’nın önde gelen 25 CEO’su ile kahvaltılı toplantıda bir araya geldi.

İş adamlarına, Türkiye’nin ekonomik açıdan ulaştığı konumu anlatan Cumhurbaşkanı Gül, bir ülkenin iş adamlarına heyecan verebilmesi için fırsatların olup olmadığına bakmak gerektiğine dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin bu açıdan büyük bir potansiyele sahip olduğunu vurguladı.

“10 SENE ÖNCEKİ TÜRKİYE İLE BUGÜNKÜ TÜRKİYE ÇOK FARKLI”

Türkiye’nin Kafkaslar, Orta Doğu ve AB ile aynı anda ilişkisi olan bir ülke olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Gül konuşmasını şöyle sürdürdü: “Potansiyel tek başına yeterli değil. Güven ve istikrar da önemli. Türkiye bu özelliklerinin yanında ayrıca AB üyeliği için ön şart olan Kopenhag kriterlerini de sağlamıştır. 10 sene önceki Türkiye ile bugünkü Türkiye çok farklı. Hukuki altyapısı çok gelişti. Makro ekonomik göstergeler açısından da şu anda dünya üzerindeki en başarılı ülkelerden birisidir. Borç yükü ve milli gelire oran açısından birçok Avrupa ülkesinden çok daha ileri noktadadır.”

Wonder Derneği
İş Forumu
Salzburg Görüntüleri

AVUSTURYA–TÜRKİYE İŞ FORUMU

Cumhurbaşkanı Gül CEO’larla buluşmasının ardından, Avusturya Cumhurbaşkanı Heinz Fischer ile birlikte Viyana’da Avusturya–Türkiye İş Forumu’nun açılışını gerçekleştirdi ve iş adamlarına hitaben bir konuşma yaptı.

“AB ÜYELİĞİMİZİN AVUSTURYA HALKINA NELER KAZANDIRACAĞINI ANLATMAMIZ GEREKİYOR”

Siyasetçilerin uluslararası konularda rahat hareket edebilmesi için halkları tarafından da desteklenmesinin önemini hatırlatan Cumhurbaşkanı Gül, AB konusunda Avusturya halkının desteğinin çok güçlü olmadığının bilindiğini, bunun da muhakkak bir sebebinin olması gerektiğini belirtti. Avusturya halkını daha çok aydınlatmak gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, bu sayede Türkiye’nin AB’ye üyeliğinin Avusturya halkına neler kazandıracağını, hangi imkânları sunacağını, Avusturya şirketlerinin bu sayede ne kadar güçlü hale gelebileceğini, kârlarının daha çok artacağını, neticede bunun halka nasıl yansıyacağını Avusturya halkının göreceğini kaydetti.

“TÜRKİYE’DEKİ HUKUK, AVUSTURYA’DAKİ HUKUKUN AYNISI”

Bir ülkede yatırım yapılabilmesi ve uzun vadeli çalışılabilmesi için güvenliğin ve istikrarın olup olmadığına bakılması gerektiğini, bu çerçevede istikrar ve güvenin de sağlam bir demokratik sistemle ve hukuk sistemiyle, insan haklarına saygıyla olabileceğini belirten Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Avrupa Birliği ile üyelik müzakerelerine başlamanın iki tane temel şartı vardır. Bu şart yerine gelmezse bu müzakere başlamaz. Bunlardan biri Kopenhag Siyasi Kriterlerini gerçekleştirmektir. Bazıları hâlâ Türkiye’de şu var mı, bu var mı, diyorlar. 15–20 sene önceki Türkiye hâlâ geçerli zannediyorlar. Türkiye Kopenhag Siyasi Kriterleri neyse bunları gerçekleştiren ve bugün uygulayan bir ülke. İkincisi siyasi kriterlere dar anlamda değil, geniş anlamda, hukuk ilkeleri açısından da bakmak lazım. Ticaret hukuku açısından, yatırımlarla ilgili hukuk açısından, ekonomiyle ilgili kurallar açısından Türkiye’de geçerli olan hukuk, bugün Avusturya’da geçerli olan hukukun aynısıdır.”

“10 SENE SONRA TÜRKİYE DÜNYANIN İLK 10 EKONOMİSİ ARASINA GİRECEK”

Cumhurbaşkanı Gül, 2010 yılında yüzde 8,9 büyüyen, bu sene de yüzde 8 civarında büyüyeceği tahmin edilen Türk ekonomisinin, bu açıdan dünyadaki üç-dört ekonomi arasında yer aldığını vurguladı. Türkiye’nin, Avrupa ve OECD ülkeleri arasında ise en hızlı büyüyen ekonomi olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Gül, “Bir yerde siyasi istikrar varsa, bir yerde demokrasi kökleşiyorsa, bir yerde ekonomik kurallar evrensel anlamda veya serbest piyasa ekonomisinin kuralları geçerli hale geldiyse, o ülkenin bir de tabii potansiyeli varsa, tabii ki o ülkede büyüme olacaktır. Ve bu büyüme önümüzdeki yıllarda da güçlü şekilde devam edecektir” diyerek, 10 sene sonra Türkiye’nin dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına gireceğine ilişkin uluslararası finans kurumlarının yaptığı analizleri, raporları örnek gösterdi.

TÜRKİYE: “AVRUPA'NIN GÜVENLİ ENERJİ KAYNAKLARINA ULAŞMA YOLU”

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin boru hatları konusunda da dünyanın en önemli ülkelerinden biri olduğunu belirterek, konuşmasına şöyle devam etti: “Avrupa'nın alternatifli, güvenli enerji kaynaklarına ulaşabilmesi için Türkiye’den daha iyi bir yol yoktur. Nabucco Projesi bunlardan birisidir. Bu projeyle ilgili hükümetler arası anlaşmalar yapılmıştır. 'Nabucco Projesi gerçekleşir mi, gerçekleşmez mi, yeteri kadar gaz var mı yok mu' münakaşalarının çok anlamsız olduğuna inanıyorum. Sadece Kafkaslardan değil, güneyden de, Irak başta olmak üzere çok büyük imkânlar vardır. Bütün bunlar bu hatta bağlandığında Avrupa Birliği'nin en güvenli şekilde alternatif enerji kaynaklarına ulaşacağı kesindir.”

“GELECEK HER AÇIDAN TÜRKİYE İÇİN DAHA PARLAK”

Viyana’daki temasları çerçevesinde Avusturya Başbakanı Werner Faymann ile görüşen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, daha sonra da Avusturya'da öğrenim gören Türk öğrencilerin oluşturduğu Wonder derneğini ziyaret etti.

Dernek merkezinde bulunan Anadolu Selçuklu Eserleri Fotoğraf Sergisini gezen Cumhurbaşkanı Gül ve Hayrünnisa Gül, öğrencilerle ve dernek yöneticileriyle bir araya geldi.

Burada yaptığı konuşmada Avusturya temaslarına ilişkin bilgi aktaran Cumhurbaşkanı Gül; “Türkiye'de zaman zaman zor dönemler geldi, geçti. Bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, hepimiz kardeşiz. Artısıyla eksisiyle Türkiye'nin geçmişi bize ait ama bilinen bir gerçek var ki Türkiye, her geçen gün, her an daha ileri giden, daha güçlenen, demokrasisi kökleşen, hukukun üstünlüğü belirginleşen, insanların birbirini anladığı bir ülke haline geldi. Geçmişe değil, geleceğe bakmamız lazım. Gelecek her açıdan Türkiye için daha parlak” dedi.

CUMHURBAŞKANI GÜL VE BAYAN GÜL’DEN AVUSTURYA CUMHURBAŞKANI VE EŞİ ONURUNA RESEPSİYON

Cumhurbaşkanı Gül ve Bayan Gül akşam ise, Viyana'da tarihî Lichtenstein Sarayı’nda Avusturya Cumhurbaşkanı Heinz Fischer ve eşi Margit Fischer onuruna bir resepsiyon verdi. Avusturya ve Türkiye'nin imparatorluk tarihlerinin de birbirine çok benzediğini ve Viyana'da olduğu gibi İstanbul'da da çok muhteşem sarayların bulunduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, “Tarihte olduğu gibi bugün de ikili ilişkilerimizin gayet güçlü olduğunu, ikili ekonomik ilişkilerimize baktığımızda görürüz” dedi.

“AVUSTURYA'DA YAŞAYAN TÜRKLER İKİ ÜLKE İLİŞKİLERİNE KATKIDA BULUNUYOR”

Cumhurbaşkanı Gül, Avusturya'da yaşayan 220 bin kadar Türk vatandaşının da iki ülke arasındaki ilişkilere katkıda bulunduklarını kaydederek, "Bugün burada toplanan bu nezih topluluğun arasında da Avusturya vatandaşı olmuş Türk kökenli birçok ünlü isim bulunuyor. Avusturya milli takımında oynayan futbolcular, sanatçılar, bilim adamları ve başarılı iş adamlarının varlığından gurur duyuyorum" dedi.

Resepsiyonun ardından Cumhurbaşkanı Gül, Bayan Gül, Cumhurbaşkanı Fischer ve Bayan Fischer uçakla Salzburg'a geçti. Cumhurbaşkanı Gül, Avusturya'nın Salzburg kentinde Türk toplumu temsilcileriyle kahvaltıda bir araya geldi.

CUMHURBAŞKANI GÜL, MOZART’IN EVİNDE

Daha sonra Cumhurbaşkanı Gül, Bayan Hayrünnisa Gül, Avusturya Cumhurbaşkanı Fischer ve Bayan Margit Fischer ile birlikte ünlü besteci Wolfgang Amadeus Mozart'ın doğduğu evi gezdi. Müzede bulunan ünlü besteci Mozart'ın piyanosunda, Türk Marşı'nın da aralarında bulunduğu kısa bir konseri dinleyen Cumhurbaşkanı Gül’e, Mozart hakkında bilgi sunuldu.

Salzburg Kalesi
Mozart'ın Evi
Uçakların Dönüş Refakati

SALZBURG KALESİ

Cumhurbaşkanı Gül ve Avusturya Cumhurbaşkanı Fischer buradan Salzburg Kalesi'ne geçti ve Salzburg Eyalet Başkanı Gabi Burgstaller kentin tarihi hakkında brifing sundu. Avusturya temaslarını tamamlayan Cumhurbaşkanı Gül, akşam saatlerinde Ankara’ya hareket etti.

Schönbrunn Sarayı
İvan Ayvazovkski Sergisi

BAYAN GÜL’ÜN VİYANA KÜLTÜREL PROGRAMI

Tarihî Hofburg Sarayı'nın avlusunda düzenlenen karşılama töreninin ardından gerçekleşen baş başa görüşmenin bir bölümüne Hayrünnisa Gül ve Margit Fischer de katıldı. Daha sonra Cumhurbaşkanı Gül ve Cumhurbaşkanı Fischer resmî görüşmelere geçerken, Bayan Gül, Bayan Fischer ile birlikte Schönbrunn Sarayı’nı ziyaret etti.

ÜNLÜ RESSAM AYVAZOVKSKİ SERGİSİ

Daha sonra Bayan Gül, Bayan Fischer ile ünlü Ressam İvan Ayvazovkski'nin sergisini gezdi. Sergi hakkında yetkililerden bilgi alan Bayan Gül, ressamın 51 tablosunu inceledi. Sergide yer alan Osmanlı İmparatorluğu döneminde yapılmış 3 resmi de inceleyen Bayan Gül, ünlü ressamın Sinop'u resmettiği tablo önünde anı fotoğrafı çektirdi.

Bayan Gül, Avusturya ziyaretinin ikinci gününde, bazı kültürel programlar gerçekleştirdi. Sabah saatlerinde Bayan Fischer ile konutlarında bir araya gelen Bayan Gül, yaklaşık bir saat sohbet etti. Sohbet sırasında Bayan Gül'e kahve ikram edildi.

VİYANA MÜZESİ

Daha sonra Viyana Müzesine geçen Bayan Gül, müzede Saint Stephan Katedralinin yapılışının anlatıldığı sergiyi gezdi. Ayrıca müze yetkilileri Bayan Gül'e katedralin mimarisi ve inşasına ilişkin resim ve bazı görsellerin desteğiyle sunum gerçekleştirdi.