Üçüncü Türk Konseyi Zirvesi

Cumhurbaşkanı Gül, Azerbaycan’ın Gebele kentinde “Ulaştırma Alanında İşbirliği” temasıyla gerçekleştirilen Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi 3. Zirvesi’ne katıldı. Zirve kapsamında ikili görüşmeler gerçekleştiren ve Zirve’de bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Gül, Bakü-Tiflis-Kars demiryolu projesinin önemine dikkat çekerek, “Tarihe baktığımızda, Türk devletlerinin güçlü ve etkili olduğu dönemlerin, İpek Yolu’nun dünya ticaretinin ana güzergâhı olduğu dönemler olduğunu görüyoruz. Türk Dünyası, küresel ekonominin ve dünya ticaret yollarının dışında kaldığında ise, siyaset ve medeniyet sahasında ağırlığı da azalmıştır. Bu anlamda İpek Yolu, Türk Dünyası’nın ekonomik refahının ve siyasi etkinliğinin anahtarıdır” dedi.


Havaalanı Açıklama

Karşılama
Azerbaycan Cumhurbaşkanı
Aliyev ile Görüşme
Kırgızistan Cumhurbaşkanı
Atambayev ile Görüşme

Akşam Yemeği

Zirve Konuşması
Kazakistan Devlet Başkanı
Nazarbayev ile Görüşme
Türk Basın Mensuplarına
Açıklama

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Azerbaycan’a hareketinden önce Atatürk Havalimanı’nda yaptığı açıklamada, Türkiye ile birlikte Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan tarafından imzalanan Nahçıvan Anlaşması’yla kurulan, sekretaryasının İstanbul’da tesis edilmesiyle 2010’da resmen hayata geçirilen Türk Konseyi’nin, Türk Dünyasındaki iş birliğinin kurumsallaşması sürecinde önemli bir dönüm noktası olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Gül’ü, Gebele Havaalanı'nda, Azerbaycan Ekonomik Kalkınma Bakanı Şahin Mustafayev, Gebele Valisi Sebuhi Abdullayev, Azerbaycan'ın Ankara Büyükelçisi Faig Bagirov ve Türkiye'nin Bakü Büyükelçisi Alper Coşkun karşıladı.

ZİRVE ÇERÇEVESINDE İKİLİ GÖRÜŞMELER

Ertesi gün, Gebele’deki Cumhurbaşkanlığı Konutu'nda Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ile bir görüşme gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Gül, daha sonra, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Atambayev ile bir araya geldi.

Cumhurbaşkanı Gül, görüşmenin basına açık bölümünde yaptığı açıklamada, Türk Konseyi Zirvesi dolayısıyla Cumhurbaşkanı Atambayev ile görüşmekten duyduğu memnuniyeti ifade ederek, Türkiye ile Kırgızistan arasındaki ilişkilerin mükemmel seviyede devam ettiğini belirtti.

“BU TOPLANTILAR VESİLESİYLE TÜRK CUMHURİYETLERİ ARASINDA ÖNEMLİ KARARLAR ALIYORUZ”

Geçen yıl, Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te yapılan Türk Konseyi Zirvesi'nde çok iyi ağırlandıklarını belirten Cumhurbaşkanı Gül, “Bu toplantılar vesilesiyle tüm Türk cumhuriyetleri arasındaki dayanışma, iş birliği ve ortak projeleri hep beraber gerçekleştirme, kültürel iş birliğimizi güçlendirme konusunda çok önemli kararlar alıyoruz. Çok önemli ilerlemeler oluyor. Bundan büyük bir memnuniyet duyuyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Gül daha sonra, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ve Kırgızistan Cumhurbaşkanı Atambayev ile birlikte TÜRKSOY’un kuruluşunun 20. yıl dönümü münasebetiyle Haydar Aliyev Medeniyet Merkezi’nde düzenlenen konseri izledi.

KONUK CUMHURBAŞKANLARI ONURUNA AKŞAM YEMEĞİ

Cumhurbaşkanı Gül, konserin ardından, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev tarafından konuk Cumhurbaşkanları onuruna verilen akşam yemeğine katıldı.

AİLE FOTOĞRAFI

Cumhurbaşkanı Gül, Cuma günü gerçekleştirilen Türk Konseyi Üçüncü Zirve Toplantısı’nın yapıldığı Haydar Aliyev Kongre Merkezi’ne gelişinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından karşılandı. Cumhurbaşkanı Gül, ardından diğer heyet başkanları ile aile fotoğrafı çektirdi. Cumhurbaşkanı Gül, Zirve’de bir de konuşma yaptı.

ZİRVE KONUŞMASI

Türk Konseyi’nin kurucu anlaşması olan Nahçıvan Anlaşması’nın imzalandığı “Odlar Yurdu” Azerbaycan’ın, tarihi şehirlerinden Gebele’de bulunmaktan duyduğu mutluluğu dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, Türk Konseyi Zirvelerinin kardeş halkların ortak arzusu olan birlik ve beraberliğin en güçlü göstergesi olduğunu vurguladı.

PARLAK GELECEĞİ HEP BİRLİKTE İNŞA ETME İRADESİ

Türk dünyasının, tarih ve anlam yükü olan bir kavram olduğunu, ortak atalardan miras kalan değer ve kültürün oluşturduğu şuurun, sadece geçmişi, kimliği, benliği belirlemekle kalmayıp, geleceğe yönelik ortak tahayyülleri de şekillendirdiğini anlatan Cumhurbaşkanı Gül, “Bugün bizleri aynı milletin mensubu yapan değerler, sadece ortak dilimiz, ortak dinimiz, ortak tarihimiz, ortak kültürümüz veya ata yurdumuz değil, parlak bir geleceği hep birlikte inşa etme arzu ve irademizdir” dedi.

TÜRK DÜNYASININ BÜYÜK POTANSİYELİ

Günümüz dünyasında iş birliği ve dayanışmaya olan ihtiyacın her zamankinden fazla olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül sözlerine şöyle devam etti: “Karşı karşıya bulunduğumuz sorun ve imtihanlarla birlikte mücadele etmek ve fırsatlardan beraberce yararlanmak, ancak güçlerimizi birleştirmek suretiyle mümkün olmuştur. Türk Konseyi, işte bu anlayışı paylaşan ülkelerimizin, daha kapsamlı bir iş birliği, dayanışma ve danışma mekanizması arayışının bir neticesi olarak doğmuştur. Türk Konseyi çatısı altında Türk Dünyası’nın büyük potansiyelini hayata geçirecek önemli projelere imza atacağımızdan hiç kuşku duymuyorum. Hatırlayacağınız üzere, Almatı Zirvesi’nde ‘Ekonomik İşbirliği’ teması, Bişkek Zirvesi’nde ise ‘Eğitim, Bilim ve Kültürel İşbirliği’ teması etrafında görüş alışverişinde bulunmuştuk. Her iki Zirveden sonra da bu alanlarda önemli adımlar atılmış, verdiğimiz talimat ve istikamet doğrultusunda değerli bakanlarımız ve görevlilerimiz yoğun bir çalışma içine girmişlerdir”

MODERN İPEK YOLU: BAKÜ-TİFLİS-KARS DEMİRYOLU PROJESİ

Konsey ülkelerinin, Avrupa’yı Kafkasya ve Orta Asya üzerinden Çin ve Alt Kıta vasıtasıyla Doğu ve Güneydoğu Asya’ya bağlayacak stratejik bir hat üzerinde bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: “Esasen Türkiye bir süredir Doğu ile Batı arasındaki mevcut hatlara alternatif ve güvenli demiryolları güzergâhları üzerinde çalışmaktadır. Modern İpek Yolu veya Orta Koridor olarak bilinen bu projenin en önemli ayağı Azerbaycan’la birlikte yürüttüğümüz Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi’dir. Bölgedeki dinamikleri değiştirecek çaptaki bu dev proje kapsamındaki çalışmalar hızla devam etmektedir. Söz konusu demiryolu hattı, Türk Konseyi üyesi ülkeler arasında kesintisiz ve hızlı ulaşım imkânları sağlayarak, ekonomik ve ticari ilişkilerimizin geliştirilmesine büyük katkı yapacaktır. Bakü-Tiflis-Kars demiryolu projesini en kısa zamanda tamamlamak için büyük gayret sarf ediyoruz. Bu bağlamda Ulaştırma Bakanlarımız sürekli bir araya geliyorlar. Dün de Ulaştırma Bakanlarımız, Sayın Aliyev’le yaptığımız görüşmede bizi bilgilendirdiler ve son durumu ortaya koydular. Bu projenin doğal uzantıları olan Bakü Limanı ile Kazakistan’ın Aktau ve Türkmenistan’ın Türkmenbaşı Limanları arasındaki mevcut feribot bağlantılarının geliştirilmesi projelerinin hızla tekemmül ettirilmesinin çok önemli olduğu kanaatindeyim.”

OYUN DEĞİŞTİRİCİ STRATEJİK PROJE

Cumhurbaşkanı Gül, ‘Orta Koridor’un kilit halkasını oluşturan Bakü-Tiflis-Kars demiryolu projesinin tamamlanmasıyla, Çin’den-Avrupa’ya, Orta Asya üzerinden doğrudan bağlantı sağlanacağına işaret ederek sözlerine şöyle devam etti: “Bakü-Tiflis-Kars’ın 2014 yılı içinde devreye girmesi ve yaklaşık 4,5 milyar Dolar’a mal olan Marmaray projesinin de bu sene içinde tamamlanmasıyla -ki bu Ekim ayında açılışını yapacağız- Batı Avrupa’dan çıkan bir tren kesintisiz olarak Hazar Kıyılarına, oradan da Aktau Limanı üzerinden Şanghay’a ve Seul’a ulaşabilecektir. Böylece, İngiltere’den Çin’e kesintisiz demiryolu bağlantısı sağlayacak bu hattın tesisi halklarımızın refah seviyesini muazzam ölçüde arttıracaktır. Ve bu gerçekten oyun değiştirici, stratejik büyük bir proje olarak kalacaktır. Kazakistan’ın yakın ilgi duyduğu bu projeye, Kırgızistan’ın da dâhil edilmesiyle -ki dün konuştuk ve O da çok büyük bir ilgi gösterdi- Türk Konseyi üyesi ülkeler olarak iş birliğimizi demir ağlarla kuvvetlendirme imkânına sahip olacağımız muhakkaktır. Bu projeye herkesin ilgisini çok yakından biliyorum. Zat-ı alinizin buna ilgi gösterdiğinizi, hatta Çin’den gelecek hazır malları bile hep bu demiryolunun taşıyacağı, yükün bile hazır olduğunu hep söylersiniz.”

“İPEK YOLU, TÜRK DÜNYASI’NIN EKONOMİK REFAHININ VE SİYASİ ETKİNLİĞİNİN ANAHTARIDIR”

Küresel ekonomik ağırlık merkezinin, Atlantik’ten Asya-Pasifik’e kaydığının artık bir vakıa olduğunu, bunun da Türk Dünyası’nın jeo-ekonomik önemini artırdığını belirten Cumhurbaşkanı Gül konuşmasına şöyle devam etti: “Türkiye, Azerbaycan, Türkmenistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Özbekistan’ın ekonomik ve demografik potansiyeli toplamda; 4,8 milyon kilometre karelik yüzölçümüyle dünyada 7. sırada; 140 milyonluk nüfusla 9. sırada; 1,5 trilyon dolarlık milli hasıla ile 13. sıradadır. Söz konusu sıralamadan da kolaylıkla görüleceği üzere, Türk dünyası küresel ölçekte sahip olduğu coğrafi ve demografik ağırlığın altında bir ekonomik performans sergilemektedir. Bu da, ekonomik kalkınma hamlelerimize aralıksız devam etmemiz gerektiğine işaret etmektedir. Tarihe baktığımızda, Türk devletlerinin güçlü ve etkili olduğu dönemlerin, İpek Yolu’nun dünya ticaretinin ana güzergâhı olduğu dönemler olduğunu görüyoruz. Türk Dünyası, küresel ekonominin ve dünya ticaret yollarının dışında kaldığında ise, siyaset ve medeniyet sahasında ağırlığı da azalmıştır. Bu bir vakıadır. Tarihi okuyan, bilen herkes bunu görmektedir. Bu anlamda İpek Yolu, Türk Dünyası’nın ekonomik refahının ve siyasi etkinliğinin anahtarıdır. Dolayısıyla İpek Yolu’nu yeniden diriltmek bizim açımızdan stratejik bir öncelik olmalıdır. Modern anlamdaki İpek Yolu, tarihi İpek Yolu’nun bu sefer geniş tren ağlarıyla, ulaşım hatlarıyla, enerji koridorlarıyla, doğalgaz boru hatlarıyla örülmesi demektir.”

YUKARI KARABAĞ MESELESİ

Türk Konseyi üyeleri ülkeler arasındaki siyasi ve diplomatik dayanışmayı en üst seviyede tutmanın herkesin çıkarına olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, Türk Dünyasının öncelikli dış politika meselelerinin başında Yukarı Karabağ meselesinin geldiğini ifade etti. Azerbaycan topraklarının yüzde yirmisinin işgal altında bulunduğu mevcut durumun “kabul edilemez” olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, “Yukarı Karabağ sorununun en kısa sürede, barışçıl yollarla ve Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü esasında çözülmesi için elimizden gelen gayreti göstermeye devam edeceğiz. Bu illegal işgal ve gasp son buluncaya kadar sizlere destek vermek kardeşlik hukukumuzun bir icabıdır” diye konuştu.

KAZAKİSTAN DEVLET BAŞKANI NAZARBAYEV İLE GÖRÜŞME

Cumhurbaşkanı Gül, daha sonra, Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev ile bir araya geldi. Görüşmede Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım da hazır bulundu.

KONUK CUMHURBAŞKANLARIYLA ÖĞLE YEMEĞİ

Cumhurbaşkanı Gül, ardından, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in Zirve katılımcılarına verdiği öğle yemeğine katıldı. Haydar Aliyev Kongre Merkezi'ndeki yemekte, Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev ve Kırgızistan Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev de bulundu.

BASIN MENSUPLARINA ZİRVE DEĞERLENDİRMESİ

Cumhurbaşkanı Gül, yemeğin ardından, temaslarını izleyen Türk basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Gül, dünyanın ekonomik ağırlığının Pasifik’e, Orta Asya içine doğru kaydığının bilinen bir gerçek olduğuna işaret ederek, “Böyle bir durumda Orta Asya’yı birbirine bağlayan ve Orta Asya’yı Türkiye üzerinden Avrupa’ya bağlayan tren ve karayollarının yapılması Türk dünyasına da tekrar eskiden olduğu gibi çok büyük bir siyasi ve ekonomik ağırlık kazandıracaktır” dedi.

“BAŞARILI BİR ZİRVE GERÇEKLEŞTİRDİK”

Bunların ötesinde kültürel ve diğer alanlarda da önemli çalışmalar bulunduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Gül, “Bunların hepsini gözden geçirdik ve gayet başarılı bir zirve oldu. Zirvenin dördüncüsü Türkiye’de olacak. Bunun kararını aldık. Türkiye’de yapacağız gelecek sene. Ayrıca bu toplantı vesilesiyle Sayın Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ile Kırgızistan ve Kazakistan cumhurbaşkanları ile de ikili görüşmeler yaptım. İkili görüşmelerde, ikili ilişkilerimizi tekrar gözden geçirme fırsatımız oldu. Gayet başarılı bir zirve gerçekleştirmiş olduk. Bundan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Sadece biz değil, Ulaştırma ve Dışişleri bakanları da kendi aralarında toplantılar yaptılar. İnşallah önümüzdeki yıla Türk Konseyi çok daha kurumsallaşmış ve derinleşmiş ve güçlenmiş bir şekilde ulaşacaktır” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Gül daha sonra, Azerbaycan’daki temaslarını tamamlayarak Türkiye’ye döndü.