NATO Zirvesi 2010

NATO Zirvesi 2010

 

Cumhurbaşkanı Gül, Lizbon'daki tarihî zirvede Türkiye'nin ilkeli bir duruş sergilediğini belirterek "Türkiye aslında NATO'ya savunma örgütü olduğunu hatırlattı ve bir yanlış algılamayı önlemiş oldu" dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Bayan Gül, NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi için Portekiz’in başkenti Lizbon’a 2 günlük resmî bir ziyaret gerçekleştirdi.

NATO liderlerini, NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nin düzenlendiği fuar alanına girişlerinde Portekiz Başbakanı Jose Sokrates, NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen ve eşi karşıladı.

Zirve sırasında NATO Devlet ve Hükümet Başkanlarının iştirak ettiği iki çalışma oturumu ile bir çalışma yemeği düzenlendi. ISAF’a katkıda bulunan ülke liderleri Afganistan konulu oturumda bir araya geldi ve NATO-Rusya Konseyi toplantısı gerçekleştirildi.

NATO İÇİN YENİ YOL HARİTASI

Lizbon Zirvesi’nde, İttifak’ın önümüzdeki 10-15 yıllık yol haritasını belirleyecek olan yeni Stratejik Konsept kabul edildi. Zirvede ayrıca NATO’nun reformu ve dönüşümü, Afganistan, NATO-Rusya ve NATO-AB ilişkileri başta olmak üzere NATO’nun ortaklıkları, füze savunması sistemi gibi kritik yeteneklerle NATO’nun genişlemesi gibi konular ele alındı.

Cumhurbaşkanı Gül, Lizbon'da basın mensuplarının soruları üzerine NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Cumhurbaşkanı Gül, savunma sistemi konusunda, “Bunlar, ilkesel meselelerdir. Bu konularda arzu ettiğimiz çerçeve içerisinde bir karar çıktı. Bundan da memnuniyet duyuyoruz” dedi.

“SONUÇ MEMNUNİYET VERİCİ”

Cumhurbaşkanı Gül, zirvede iki önemli konunun bulunduğunu, bunlardan birinin balistik füzelere karşı bir savunma sisteminin kurulması olduğunu, bu konunun aslında uzun süredir konuşulduğunu ve hazırlıklarının yapıldığını belirtti. Burada da yine başından beri Türkiye tarafından çok ilkesel bir tavır alındığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Gül, “Bu savunma sistemi balistik füzelere karşı alınıyor. Şu ülke, bu ülke değil. Kimde varsa, kimde olacaksa ve bu savunma sistemi üye ülkelerin tamamını, herkesi koruyacak şekilde ve bütün bunların masraflarına da herkesin ortak şekilde iştirak edeceği biçimde... Bunlar, ilkesel meselelerdir. Zaten kabul edilen dünkü karar da bu ilkeler. Bunun dışında başka bir şey değil. Dolayısıyla bu konularda arzu ettiğimiz çerçeve içerisinde bir karar çıktı. Bundan da memnuniyet duyuyoruz” dedi.

NATO-AB İLİŞKİLERİ

Bir başka önemli konunun da NATO-Avrupa Birliği ilişkileri olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, birçok problemli konuda AB ile NATO'nun beraber çalıştığına, Türkiye'nin uzun süredir NATO üyesi olduğuna ve AB ile tam üyelik müzakerelerini sürdürdüğünü belirterek, “Bu ilişkilerde zaman zaman bazı problemler söz konusu oluyordu. NATO'nun üyesi olmayan ama AB'nin üyesi olanlar da var. Bu konularda da bizim bir önemli duruşumuz söz konusuydu” dedi. Cumhurbaşkanı Gül, stratejik konseptte bu konunun da dikkate alındığını ve buna göre yazımın yapıldığını görmekten de memnuniyet duyduklarını söyledi.

“TÜRKİYE, NATO MİSYONUNU KENDİ BAŞINA GERÇEKLEŞTİRİYOR”

Cumhurbaşkanı Gül, bir gazetecinin, “Füze sistemi konusunda ortak karar mı olacak? Ayrıca, 2015 yılına kadar teknik çalışmaların süreceği ifade ediliyor ve genişliği ne kadar olacak? Kuzey Kore'yi de kapsayabileceği, Rusya'nın da bunun içine girebileceği belirtiliyor” değerlendirmesine de, “Şüphesiz tabii ki, yani bütün dünyada, onun için özellikle söylüyorum. Bazıları şöyle görüyorlar, 'İşte Türkiye'nin komşularıyla ilgili bir konuymuş' gibi görüyorlar. Bunu şöyle açıkça ifade etmek isterim. Türkiye aslında bölgesinde komşularıyla istikrara, barışa, güvenliğe çok fazla önem vererek, aslında bir noktada NATO misyonunu kendi başına bile gerçekleştirmektedir. NATO niçin vardır? Güvenliktir, istikrardır. Barış olsun bölgelerde, krizler çıkmasın diye. Bu anlamda Türk dış politikasının, komşularıyla ve bölgesindeki faaliyetlerine bakarsanız, bunların hepsi aslında bu anlayış çerçevesinde takdir edilmesi gereken konulardır. Dünyada birçok ülkede balistik füzeler var. Bunların menzilleri farklı farklı. Kısa, orta, uzun menzilli füzelere sahip olanlar var. Dolayısıyla bu savunma sistemi füzelere karşı. Bugün, 'Şu şu ülkelerde var' denilebilir. Belki bazılarında var bilinmiyor. Belki yarın başka ülkelerde söz konusu olacak. Belki var olan ülkeler vazgeçecek, bu işleri masraflı göreceklerdir. Dolayısıyla bu sistemle bütün NATO üyesi ülkelerin toprakları, halkları ve tabii ki askerî tesisleri füze saldırılarına karşı korunacak” dedi.

“AFGANİSTAN, AFGANLARINDIR”

NATO'nun Afganistan'dan çekilmeye başlamasının söz konusu olduğunu hatırlatan ve Türkiye'nin konumunun ve Türk askerlerinin 2011'den itibaren çekilip çekilmeyeceğini soran bir basın mensubuna cevaben de Cumhurbaşkanı Gül şöyle konuştu: “Afganistan, Afganlarındır. Bunu önce herkesin anlaması gerekir ve daha sonra da Afgan halkının kültürü, gelenekleri, inançlarına, bütün bunlara saygı duyulacak şekilde hareket etmek gerekir. Yoksa askerî harcamalar herhangi bir şekilde neticeyi garanti etmez. Netice de nedir? Huzur, barış ve istikrardır. O bakımdan Türkiye bunu NATO toplantılarında her platformda güçlü bir şekilde dile getirir.”

“İLKELİ POZİSYONUMUZ NATO’NUN PRESTİJİNİ KORUDU”

Cumhurbaşkanı Gül, Portekiz'in başkenti Lizbon'da NATO Zirvesi’nin yapıldığı salondan ayrılırken basın mensuplarının konuya ilişkin sorusu üzerine, “Türkiye'nin temel ilkelerini savunan, prensipli bir tavır takındık. Kim ilkeli prensiplerle hareket ederse sonunda destek bulur. İlkeli pozisyonumuz NATO'nun prestijini korudu, yıpranmasını engelledi. Herkes bunu gördü. Yani Türkiye aslında NATO'ya savunma örgütü olduğunu hatırlattı ve bir yanlış algılamayı önlemiş oldu. Bütün bunlar sadece Türkiye'nin değil, Türkiye ve ABD arasındaki yakın çalışmaların neticesidir. Bunu da burada söylemek isterim” dedi.

CUMHURBAŞKANI GÜL’ÜN NATO ZİRVESİ İKİLİ GÖRÜŞMELERİ

Cumhurbaşkanı Gül, Lizbon'da düzenlenen NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi kapsamında bir dizi ikili görüşme gerçekleştirdi. ABD Başkanı Barack Obama ile iki kez bir araya gelen Cumhurbaşkanı Gül, Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili ile de bir görüşme yaptı. Cumhurbaşkanı Gül, ayrıca Hollanda Başbakanı Mark Rutte ve İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi’yi de ayrı ayrı kabul etti.