Tarihî Mekânlar

 

TARİHÎ SURLAR CUMHURBAŞKANLIĞI HİMAYESİNDE

Cumhurbaşkanı Gül, Diyarbakır programının ikinci gününe, STK temsilcileri ile kahvaltılı toplantıda bir araya gelerek başladı. Toplantının ardından da Gazi Köşkü’ne giderek, incelemelerde bulundu.

Cumhurbaşkanı Gül, daha sonra Diyarbakır surlarında yer alan Keçi Burcu’nda incelemelerde bulundu. Burada yaptığı açıklamada Ahlat ve çevresinin bir proje kapsamında Cumhurbaşkanlığının himayesi altında olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Gül, “Ahlat ve Divriği, buralar da Anadolu'nun gerçekten açık hava müzeleri şeklinde, çok değerli eserler var. Buraları Cumhurbaşkanlığı himayesine almıştık. Bütün bu surları da Cumhurbaşkanlığı himayesine alacağız” dedi.

İÇKALE, HAZRETİ SÜLEYMAN CAMİİ VE HASANPAŞA HANI

Cumhurbaşkanı Gül, daha sonra İçkale ve restorasyon çalışmaları süren Hazreti Süleyman Camii’nde incelemelerde bulundu ve Cuma Namazını Nebi Camii’nde kıldı. Ardından Cumhurbaşkanı Gül, Hasanpaşa Hanı'na kadar vatandaşlarla yürüdü. Gazi Caddesi’ndeki yürüyüş sırasında vatandaşlar, Cumhurbaşkanı Gül'e yoğun sevgi gösterisinde bulunarak ''Halkın Cumhurbaşkanı'' yazılı pankart açtılar.

Tarihî Hasanpaşa Hanı'na gelişinde Cumhurbaşkanı Gül, çiçeklerle karşılandı. Burada kahve içen ve tarihî hanı gezen Cumhurbaşkanı Gül, daha sonra Tarihî Ulu Cami önünde vatandaşlara hitaben bir konuşma yaptı.

İÇKALE

Diyarbakır tarihine izler bırakan; Hurri-Mitanniler, Urartular, Persler, Romalılar, Selevkoslar, Partlar, Büyük Tigranlar, Araplar, Emeviler, Abbasiler, Şeyhoğulları, Mervaniler, İnaloğulları, Nisanoğulları, Selçuklular, Artuklular, Eyyübiler, İlhanlılar gibi bütün kültür ve devletler, şaşırtıcı bir biçimde şehrin temel yerleşme doğruları konusunda uzlaşırlar. Örneğin İçkale’nin, kentin “yönetim merkezi” olarak sürekli bir işlev gördüğü anlaşılıyor. Bu nedenle, Kanuni Sultan Süleyman 16 burç ve iki yeni kapı ekleterek İçkale’yi genişletmiştir.

Virantepe Höyüğü’nde yapılan kazılarda, 13. yüzyılın başlarına ait olan Artukoğulları Sarayı’nın kalıntıları ortaya çıkarılmıştır. Kalıntıların en önemli kısmını, dört tarafa eyvanlarla açılan süslü bir havuz oluşturmaktadır. Artuklular’da görülen ve suyun hem sesinden, hem de serinliğinden yararlanmak için yapılan “selsebil” çözümü, aynı dönem yapısı olan Gazi Köşkü’nde hâlâ yaşar. Yakın dönemlere kadar yönetim merkezi olan İçkale’de, bazıları yeni işlevler için boşaltılmış olan önemli yapılar yer alır. Eski Adliye, Cezaevi, Kolordu ve Jandarma binaları ve Saint Corc Kilisesi yeni bir hayata kavuşmayı beklemektedir.

HZ. SÜLEYMAN CAMİİ

Hz. Süleyman Camii, Nisanoğlu Ebul Kasım tarafından 1155–1169 yılları arasında yaptırılmıştır. Cami bitişiğinde Osmanlılar döneminde yapılan; Halid Bin Velid'in oğlu Süleyman ile Diyarbakır'ın Müslümanlar tarafından alınışı sırasında şehit düşen diğer sahabelerin yattığı Meşhed bulunmaktadır.

Diyarbakır’ın fethi sırasında şehit olan Halid Bin Velid'in oğlu Süleyman dâhil 27 sahabe bu bölgede, 13 sahabe ise surların farklı bir yerinde şehit oldu. Yaralanan Sultan Sasa’nın da 6 ay sonra şehit olmasıyla birlikte bölgeye toplam 41 sahabe defnedildi. Diyarbakır’da mezar yerleri kesin olarak bilinen 30 sahabenin 27'sinin kabri bu camidedir.

HASANPAŞA HANI

Ulu Cami’nin doğusundadır. Osmanlı dönemi valilerinden Vezirzade Hasan Paşa tarafından 1573 yılında yaptırılmıştır. Avlulu, iki katlı olarak inşa edilmiştir. Avlunun ortasında sütunlu ve üstü kubbeli bir şadırvan bulunmaktadır.

DİYARBAKIR ULU CAMİİ

Diyarbakır Kalesi'nin surları üzerinde Harput ile Mardin Kapısı'nı birleştiren eksenin batısında yer alan Anadolu'nun en eski camilerinden biridir. 639 yılında Diyarbakır'a egemen olan Müslüman Araplar tarafından şehrin merkezindeki en büyük mabedin camiye çevrilmesiyle oluşturulmuştur. 1091 yılında Büyük Selçuklu Hükümdarı Melikşah'ın buyruğu ile büyük bir onarım gördüğünü, değişik dönemlerde gördüğü onarım ve yapılan eklentilerle bugünkü şeklini aldığını kitabelerinden öğrenmekteyiz. Camide ayrıca sibernetiğin babası olarak kabul edilen ünlü bilgin El-Cezeri'nin yaptığı güneş saati bulunmaktadır.

CAHİT SITKI TARANCI KONAĞI

Cumhurbaşkanı Gül konuşmasında, “Bin yıldır kardeşiz. Hepinizi sevgi ve muhabbetle kucaklıyorum. Bakın orada görüyorum, 'bin yıldır kardeşiz' yazıyor. Binlerce yıldır kardeşiz. Bu gösterdiğiniz sevgi ve muhabbet tabii ki benim şahsımda; milletimize, devletimize, vatanımızadır'' dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, daha sonra müzeye dönüştürülen Cahit Sıtkı Tarancı'nın yaşadığı tarihî konakta incelemelerde bulundu ve ardından TRT 6'nın Kürtçe yayın yapan “Gündem” programında Diyarbakır gezisini değerlendirdi.

CAHİT SITKI TARANCI MÜZE EVİ

Ünlü şair Cahit Sıtkı Tarancı’nın Diyarbakır’da doğduğu evdir. Diyarbakır sivil mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak günümüze ulaşmıştır. Müzede, Cahit Sıtkı’nın kitapları, el yazıları, kullandığı eşyalar, fotoğrafları ve kütüphanesi sergilenmektedir.