KİTAPLAR

Fotoğraf Galerisi

Video Galeri

Günün Fotoğrafı

 

Cumhurbaşkanı Gül Kazak Parlamentosu'nda Konuştu: "Kendimizi Evimizde Hissediyoruz"

26.05.2010
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült

 

Türk ve Kazak halklarının her zaman büyük bir gönül birliği içinde olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, yeni ‘İpek Yolları’nın oluşturulmasında Türkiye ve Kazakistan’a önemli roller düştüğünü vurguladı.

Cumhurbaşkanı Gül, Kazakistan temaslarının son gününde ilk olarak Senato Başkanı Kasımjomart Tokayev ve Meclis Başkanı Ural Muhammedjanov ile bir süre görüştü.

Ardından Kazakistan Parlamentosu ortak oturumuna hitap eden Cumhurbaşkanı Gül, Cumhurbaşkanı Nazarbayev’in konuğu olarak dost ve kardeş Kazakistan’da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti.

 

 

“TEMELLERİ ORTAK TARİH, KÜLTÜR, DİL VE İNANCA DAYANAN KÖPRÜLERİ DAHA DA GÜÇLENDİRMELİYİZ”

Cumhurbaşkanı Gül, Büyük Atatürk’ün, 29 Ekim 1933’teki ‘Bugün Sovyetler Birliği dostumuzdur, müttefikimizdir. Fakat yarın ne olacağını kimse bugünden kestiremez. Dünya yeni bir dengeye ulaşabilir. İşte o zaman Türkiye ne yapacağını bilmelidir. Bizim bu dostluğumuzun idaresinde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. Onlara sahip çıkmaya hazır olmalıyız. Hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir. Hazırlanmak lazımdır. Milletler buna nasıl hazırlanır? Manevi köprüleri sağlam tutarak. Dil bir köprüdür. İnanç bir köprüdür. Tarih bir köprüdür. Köklerimize inmeli ve olayların böldüğü tarihimizin içinde bütünleşmeliyiz’ şeklindeki sözlerini hatırlatarak, “Atatürk’ün bu anlamlı sözleri bizlere vasiyettir. Bu doğrultuda, temelleri ortak tarih, kültür, dil ve inanca dayanan köprüleri daha da güçlendirmek, kardeş halklarımız ve gelecek nesillere karşı ortak görevimiz ve sorumluluğumuzdur” dedi.

Türk ve Kazak halklarının aralarındaki uzak mesafelere ve uzun ayrılık yıllarına rağmen, dillerinin, geçmişlerinin ve kültürlerinin ortak kökenlere dayandığını daima hatırladıklarını ve her zaman büyük bir gönül birliği içinde bulunduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin, Kazakistan’ın bağımsızlığını kazanmasından bu yana attığı kararlı adımları gururla izlediğini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Gül, Türk dünyasına da ev sahipliği yapan Avrasya coğrafyasının, tarihte olduğu gibi, günümüzde de stratejik önemini muhafaza ederken, bu önemin kıtanın sahip olduğu zengin yeraltı ve yerüstü kaynaklarıyla daha da arttığına dikkat çekerek, “Dünyanın en büyük üreticileri ve pazarlarının yer aldığı bir bölgede ülkelerimizin konumu ve gücü bizlere büyük iş birliği imkânları sunmaktadır” şeklinde konuştu.

BAKÜ-TİFLİS-KARS DEMİRYOLU HATTI

Cumhurbaşkanı Gül, bu çerçevede Asya ile Avrupa’yı, Batı ile Doğu’yu birbirine yakınlaştıracak, bölge ülkelerinin ekonomik gelişme ve refahına katkıda bulunacak yeni ‘İpek Yolları’nın oluşturulmasında Türkiye ve Kazakistan’a önemli roller ve tarihî sorumluluklar düştüğünü vurguladı. Cumhurbaşkanı Gül daha sonra konuşmasına şöyle devam etti: “Çin ve Uzakdoğu ile Avrupa pazarlarını, hızlı ve güvenilir bir şekilde birbirine bağlayacak Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu hattı Kazakistan’ın da desteği ile hayata geçirildiğinde tarihî ‘İpek Yolu’nun yeniden canlandırılması hedefimiz kapsamında önemli bir adım atılmış olacaktır.”

Cumhurbaşkanı Gül, Kazakistan’ın, Türkiye’nin enerji sevkiyatı alanındaki hedeflerine destek verdiğini, bu çerçevede Kazak petrolünün Kasım 2008 itibariyle Bakü-Tiflis-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattıyla dünya pazarlarına ulaşmasının enerji iş birliği açısından önemli bir dönüm noktasını olduğunu, Samsun-Ceyhan Boru Hattı’nın da iki ülke arasındaki enerji iş birliğini yeni boyutlara taşıyacağını söyledi.

MEDENİYETLER İTTİFAKI GİRİŞİMİ

Dünyanın birçok bölgesinde yaşanan sorunların ve küresel tehditlerin çoğunun ardında kültürler ve medeniyetler arasında uzun süredir yaşanan iletişimsizliğin, hoşgörüsüzlüğün, diğer kültürlere ve dinlere yönelik kırıcı ön yargıların rol oynadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye ve İspanya’nın Medeniyetler İttifakı girişimine öncülük ettiğini hatırlatarak, Kazakistan’ın BM çatısı altında kurulan Medeniyetler İttifakı Dostlar Grubu’ndaki aktif tutumunun önemine dikkat çekti.

“KIRGIZ HALKININ DEMOKRATİK YÖNETİME KAVUŞABİLMESİ İÇİN ATILACAK HER TÜRLÜ ADIMI DESTEKLERİZ”

Kırgızistan’da Nisan ayında yaşanan ve endişeyle karşıladıkları olayların daha da yayılmadan sona ermesinde AGİT Dönem Başkanı Kazakistan’ın oynadığı rolü takdir ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Gül, “Kırgızistan’ın içinde bulunduğu geçiş dönemini başarıyla tamamlaması ve Kırgız halkının hak ettiği demokratik yönetim ve refaha bir an önce kavuşabilmesi amacıyla atılacak her türlü adımı desteklemeye hazır olduğumuzu bu vesileyle bir kez daha teyit etmek istiyorum. Kırgız halkının bu zor süreci geride bırakmasına yardımcı olmamızın öncelikle kardeş halkların bir görevi olduğuna inanıyoruz” dedi.

“TÜRKİYE, KIBRIS TÜRKLERİNİN YAPICI ÇABALARINA TAM DESTEĞİNİ SÜRDÜRMEKTEDİR”

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin AB’ye yöneliminin, Türk dünyasıyla ilişkilerini ikinci plana attığı anlamına gelmediğini vurguladı. Bu çerçevede, Kıbrıs meselesinin Türkiye için ulusal dava niteliğinde olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Gül, “Türkiye, müzakere sürecine ve Kıbrıs Türklerinin yapıcı çabalarına tam desteğini sürdürmektedir. Rum tarafı çözüm için gerekli iradeyi göstermediği takdirde Kıbrıs Türklerinin ilânihaye uluslararası toplumun marjında tutulamayacağı açıktır. Türk tarafı çözüme hazırdır. Kazakistan başta olmak üzere kardeş ülkelerin, Türk dünyasının ayrılmaz parçası olan Kıbrıs Türklerinin hakkına, hukukuna sahip çıkması ve onları kucaklaması doğal beklentimizdir” diye konuştu.

DOSTLUK İLİŞKİLERİNİN GELİŞTİRİLMESİNDE BELEDİYE, STÖ VE MESLEK KURULUŞLARININ ÖNEMİ

Kardeş devletler arasındaki stratejik ortaklık mertebesine yükselen dostluk ilişkilerinin geliştirilmesinde belediyelerin, sivil toplum örgütlerinin, düşünce ve meslek kuruluşlarının, bilim adamlarının, sporcuların ve toplumlarımızın refahı için çalışan diğer tüm kesimlerin katkılarına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasını Atatürk’ün Onuncu Yıl Nutkundan “Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, bundan sonraki inkişafıyla, atinin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır” sözleriyle tamamladı.

Tüm Haberler

Yazdır Paylaş Yukarı