KİTAPLAR

Fotoğraf Galerisi

Video Galeri

Günün Fotoğrafı

 

Cumhurbaşkanı Gül AKPM’ye Hitap Etti: “Ortak Bir Avrupa Vicdanı Oluşturmalıyız”

25.01.2011
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
Cumhurbaşkanı Gül AKPM’ye Hitap Etti:   “Ortak Bir Avrupa Vicdanı Oluşturmalıyız”


AKPM Genel Kurulu’na hitap eden Cumhurbaşkanı Gül, Avrupa içinde güçlükler ve tehditler olduğunu belirterek, “Bunları aşabilmek için Birleşik Avrupa Ordusunu kurmamız gerekmiyor. Yapmamız gereken, ortak bir Avrupa vicdanı oluşturmak; bunu da daha özgür, güvenlikli ve eşitlikçi Avrupa için yapmalıyız” dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi 2011 Kış Dönemi Genel Kurulu'na katılarak, Genel Kurul'a hitap etti. 

Genel Kurul'a Hitap
Soru - Cevap

Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasına Moskova'daki havaalanında dün  meydana gelen saldırıdan dolayı Rusya halkına başsağlığı dileyerek başladı ve her türlü terör eylemini telin ettiğini söyledi. 

Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu'nun AKPM Başkanı olduğunu ve Türkiye'nin Bakanlar Komitesi Dönem Başkanlığı'nı yürüttüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'ye duyulan güvene teşekkür etti. 

Cumhurbaşkanı Gül'ün AKPM Konuşması

“FARKLI BÜYÜME HIZLARI YENİ BİR KÜRESEL GÜÇ DAĞILIMINA YOL AÇIYOR”

Cumhurbaşkanı Gül, Avrupa'nın ekonomik kriz nedeniyle büyük bir kötümserlik içinde olduğunu, ekonomik krizin Avrupa'yı dünyanın diğer bölgelerinden daha fazla etkilediğini belirterek, Batı'nın geçen 400 yıl boyunca kalkınma açısından dünyanın geri kalanına kıyasla büyük avantaja sahip olduğunu hatırlattı. 

10 yıl önce dünya ekonomi çıktısının yüzde 70'ine sahip olan sanayi ülkelerinin payının, bugün yüzde 50'ye düştüğüne, gelecek 10 yılda bu oranın yüzde 40'a düşeceğine işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, gelecek 10 yılda gelişen ekonomilerin dünyada önemli yere sahip olacağını vurgulayarak, ''Farklı büyüme hızları yeni bir küresel güç dağılımına yol açmaktadır. Bugün artık güç, dünyanın başka yerlerine, özellikle de Asya'ya kaymaktadır'' dedi. 

“FARKLILIĞA SAYGI GÖSTERMEK BİZİM ORTAK NORMLARIMIZDIR”

Bu trendlerin devam etmesi halinde Avrupa'nın rolünün ve ekonomik gücünün azalacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, Avrupa'nın sadece sanayileşme ve ekonomik güç anlamına gelmediğini, aynı zamanda demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına saygı gibi kavramların da beşiği olduğunu vurgulayarak, Avrupa'nın önümüzdeki yüzyıllarda da insanlığa kılavuzluk edecek değerlerin yaşandığı kıta olacağını söyledi. 

Cumhurbaşkanı Gül, Avrupa'nın 20. yüzyılda büyük trajediler yaşamasına rağmen insanlık adına önemli görevler üstlendiğini, demokrasi ve insan haklarının geliştirilmesi ve yerleştirilmesinde önemli yol alındığını dile getirerek, ''Hoşgörü, çeşitliliğe saygı göstermek artık bizim ortak normlarımızdır'' dedi. 

AVRUPA ÜLKELERİNE DÜŞEN SORUMLULUK

Böyle bir camiaya üyeliğin adil ve tutarlı toplum geliştirilmesine katkıda bulunmak başta olmak üzere belli sorumlulukları beraberinde getirdiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, Avrupa'nın evrensel düzeyde ortak değer ve standartları temsil ettiğini belirterek, ''Bölünmüş bir Avrupa, savaş ve baskılara sahne oldu. Buna karşılık bölünmelerin olmadığı ve ortak demokratik ilkelerin paylaşıldığı Avrupa, arış ve refahın odağı olmuştur'' diye konuştu. 

“DEMOKRATİK GÜVENLİK VE İSTİKRARIN ÖN KOŞULU OLAN DEĞERLERİMİZİ KORUMALIYIZ”

Cumhurbaşkanı Gül, Avrupa'daki kötümserliğin siyasi yaşamı yeniden şekillendirdiğine, günümüzde hoşgörü eksikliği ve ayrımcılığın pek çok toplumda yeniden ortaya çıktığına dikkat çekerek, şöyle konuştu: 

''Son yıllarda üye devletler sosyal bağların da zayıflamasından etkilenmiştir. Radikalleşme, farklı dini, etnik, kültürel gruplar arasındaki uçurumun artması uluslarımızdaki sosyal dokuya zarar vermiştir. Bugünkü trendler, Avrupa toplumlarının birlikteliğini ve bütünlüğünü tehdit etmektedir. Hatta Avrupa'nın demokratik müktesebatını da tehlikeye düşürmektedir. Irkçılık ve yabancı düşmanlığı, ekonomik kriz ile el ele ilerliyor. Siyasi elitler ve bazı hükümetler göç karşısında çok sert önlemler almak zorunda kalmaktadır. Roman halkı, Müslüman ve Yahudiler, farklı olanlar pek çok toplumda sosyal dışlanmayla karşı karşıya. Güvensizlik, işsizlik, suç, fakirlik ve sosyal problemlerin en önemli nedeni olarak göçü gören siyasi partiler seçimlerde büyük destek alabilmelidir. Bu trend hepimizi endişelendirmelidir çünkü bu patoloji Avrupa'yı zayıflatmaktadır. Bu sorunlara karşı birlikte çalışmalıyız. Avrupa Konseyi, Avrupa halklarının farklı kültür, köken veya inançtan da olsa barışçıl birlikte yaşam, karşılıklı saygı konusunda çok katkıda bulunmuştur. Avrupa Konseyi bugün yeni tehditlerle karşı karşıyadır ve bunlara cevap vermek zorundadır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin koruyucusu olarak bizim görevimiz, Avrupa'daki demokratik güvenlik ve istikrarın ön koşulu olan değerlerimizi korumaktır.'' 

“AVRUPA’NIN KALE OLARAK GÖRÜLMESİ BİR HAYALDİR”

Demografik seyrin Avrupa toplumlarının giderek çeşitlilik kazanacağına, önemli bir göç olgusu yaşanacağına işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin Batı Avrupa ülkelerinden göç almaya başladığını belirterek, ''Bu nedenle Avrupa'nın kale olarak görülmesi rasyonel bir tercih değildir, bu bir hayaldir. Eğer toplumlarımız daha fazla çeşitlilik içine girerse bunun giderek artan siyasi ve sosyal sonuçlarına birlikte katlanmak zorundayız'' dedi. 

Cumhurbaşkanı Gül, Avrupa toplumlarında uyumun gerekli olduğunu dile getirerek, göçmenlerin başarılı bir şekilde entegrasyonunun önemine değindi  ve Avrupa'daki Müslümanların yeni eğilimlerden daha fazla etkilendiğini ifade ederek, özellikle 11 Eylül olaylarından sonra Müslümanlara bakış farklılığının belirginleştiğini söyledi. 

“TERÖR ÖRGÜTLERİNİN İSLAMİYET’LE ALAKASI OLAMAZ”

Avrupa'daki Müslümanların da İslamı yaşayış açısından farklılıklar gösterdiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Gül, bu farklı toplumların tek şekilde tanımlanamayacağını kaydetti. Cumhurbaşkanı Gül, terör örgütlerinin İslamiyet’le alakaları olmadığının, Müslüman hedefleri de vurduğunun altını çizerek, amacın ütopik fikirlerin gerçekleştirilmesi olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, ''Tüm dinlerin olduğu gibi İslamiyet de hoşgörüyü, insanlara karşı saygılı olmayı öğretir. Tüm diğer inançlarda olduğu gibi bu inançların siyasi amaçlarla istismarı hoşgörü eksikliği ve siyasi dışlanmayı beraberinde getirir'' dedi. 

“AVRUPA'DAKİ SİYASİ AKIMLAR KORKULARA İNANDIRICI BİR CEVAP BULMALIDIR”

Avrupa'nın demokratik kurumlarının diyalog, hoşgörü ve insan haklarını ön plana çıkarması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, şöyle devam etti:

“Avrupa insan haklarının her zaman beşiği olmuştur. Bugün hem ülkelerimizde hem uluslararası alanda yeni bir siyasi dil ortaya atılabilmelidir. Siyasi dil yapıcı ya da yıkıcı olabilir. Seçilen siyasi dile göre siyasi aktörler ortak bir anlayışı veya bölünmeyi hedefleyebilirler. Avrupa'daki siyasi akımlar bu korkulara inandırıcı bir cevap bulmalı, bunu yaparken insan haklarına göre hareket etmelidir. Avrupa Kıtası, Avrupa'nın diğer kültür ve dinlerle savaşmakta olduğunu iddia eden politikacılarla güvenlikte olmayacaktır. Tam tersine kontrol altına alınmadığı takdirde bu argümanların etkisi giderek artacak, bunun sonucunda da Avrupa daha az hoşgörülü, daha az demokratik ve yaşanması daha tehlikeli bir yer olacaktır. 

Avrupa değerleri, sadece bizim başarılarımızın değil acı deneyimlerin de sonucu kazanılmıştır. Yahudi düşmanlığına destek 1920'lerde yüzde 5 civarındaydı, 1930'larda çığ gibi büyüdü ve zehirli bir nefrete dönüştü. Tarihin tekrarlanmasına izin vermeyelim. Demokrasi ve insan hakları her zaman var olacakmış gibi addedilemez. Bu değerlerin koruyucusu olarak Avrupa Konseyi'nin rolü 60 yıl önceki gibi geçerlidir.'' 

Cumhurbaşkanı Gül, Avrupa'nın 60 yıl öncesine göre çok daha güvenli olduğunu belirterek, buna örnek olarak eski İngiltere Başbakanı Winston Churchil tarafından kendisine karşı ortak ordu kurulmasını önerdiği eski düşman Rusya'nın bugün Avrupa'nın müttefiki olmasını gösterdi. 

“TEHDİTLERİ AŞMAK İÇİN BİRLEŞİK AVRUPA ORDUSUNA İHTİYAÇ YOK”

Avrupa içinde güçlükler ve tehditlerin olduğuna ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, ''Bunları aşabilmek için Birleşik Avrupa Ordusunu kurmamız gerekmiyor. Bugün yapmamız gereken, ortak bir Avrupa vicdanı oluşturmak. Bunu da daha özgür, daha güvenlikli ve daha eşitlikçi Avrupa için yapmalıyız'' dedi. 

"1949-2010 AVRUPA KONSEYİ'NDE TÜRKİYE" SERGİSİ

Cumhurbaşkanı  Gül, daha sonra ''1949-2010 Avrupa Konseyi'nde Türkiye'' konulu serginin açılışına katıldı. 

Cumhurbaşkanı Gül'ün, 1992 yılında Genel Kurul’da bir konuşma yaparken çekilen fotoğrafının da bulunduğu sergide, eski Başbakanlardan Bülent Ecevit, Turgut Özal, eski Dışişleri Bakanları Fatin Rüştü Zorlu, Fuad Köprülü, Hasan Esad Işık, İhsan Sabri Çağlayangil, Vahit Halefoğlu, Haluk Bayülgen ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Avrupa Konseyi'ndeki siyah beyaz fotoğrafları ile Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne attığı imza ve Avrupa Konseyi'nde görev yapan bazı diplomat ve uluslararası memurların fotoğrafları da yer alıyor. 

Sergi açılışının ardından Cumhurbaşkanı Gül, AKP Başkanı Çavuşoğlu tarafından Genel Kurul’a hitap edecek konuklar onuruna verilen öğle yemeğine iştirak etti.

Tüm Haberler

Yazdır Paylaş Yukarı