KİTAPLAR

Fotoğraf Galerisi

Video Galeri

Günün Fotoğrafı

 

"Onun 'Naçiz Vücudu' Değil İlkeleri Esastır"

10.11.2009
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült

 

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından Atatürk'ün ebediyete intikalinin 71. yıl dönümü nedeniyle düzenlenen anma toplantısına katıldı.

 

               

 

"Cumhuriyetimizin Değerleri, Milletimizin de Değerleridir"

Cumhurbaşkanı Gül, düzenlenen törenlerin, Cumhuriyetimizin değerlerinin, milletimizin de değerleri olduğunu en güçlü şekilde ifade ettiğini belirterek, bu anma toplantısının, geçmişten günümüze ülke olarak geldiğimiz seviyenin değerlendirilmesi imkânını da verdiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Gül, yokluklar içerisindeki bir ülkenin, birlik ve beraberlik içinde yürütülen millî mücadelenin sonucunda bağımsızlığını kazanması ve tüm yaralarını sararak modern bir Cumhuriyete dönüşmesinin hiç de kolay olmadığını, bu süreçte Türk Milletinin, Atatürk'ün önderliğinde büyük güçlüklerin üstesinden başarıyla geldiğini vurguladı.

"Atatürk, Devlet Adamı Olarak Hepimizin Ortak Değeri"

Atatürk'ün büyük bir asker olmasının yanında, çağın gereklerini bilen, toplumun dinamiklerini doğru anlayan, insanları doğru yönlendiren, gerçekçi, yenilikçi bir devlet adamı ve lider olarak tarihe damgasını vurduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, Atatürk'ün Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran siyaset ve devlet adamı olarak hepimizin ortak değeri olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Gül, Atatürk'ü ortak değer haline getiren en temel niteliklerinin, Cumhuriyet aracılığı ile vatandaşı seçebilen ve seçilebilen reşit vatandaşlar haline getirmesi, modernleşme hedefiyle ülkeye, topluma; kalkınma, gelişme ve çağdaşlaşma yönünde istikamet vermesi olduğunu aktardı.

"Demokraside Geldiğimiz Aşamanın Arkasında Atatürk Vardır"

Konuşmasında "Bugün demokraside geldiğimiz aşamanın arkasında da yine o büyük insanın "Cumhuriyet fazilettir" diyerek her biri faziletli insanlardan teşekkül etmiş bir modern toplum olarak Türkiye'yi hayal etmesi vardır. Modernleşme, geleneksel dünyanın katılaşmış, içe kapanmış bir yapının tasfiyesiyle birlikte hem geleneği, hem de modernliği değerlendirmenin, sonuçlar çıkartmanın yoludur" diyen Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin, medeni dünya ile buluşmak yolunda attığı her adımda, imzaladığı her anlaşmada, şehirlerinin değişiminde, her bireyin hayatının daha zengin olmasında, bugüne ve geleceğe güven duymamızda modernleşme yönündeki bu iradenin bulunduğuna dikkat çekti.

"Atatürk, Batılılaşmayı Değil Modernleşmeyi Hedeflemiştir"

Cumhurbaşkanı Gül, Atatürk'ün batılılaşmadan değil modernleşmeden bahsettiğini, Türkiye'nin iddiasını da kesinlikle taklit olarak değil onun üzerine çıkma olarak tayin ettiğini belirterek, bu güven ve cesaretin, bugünkü problemlerimize bakışımızda da her zaman müracaat etmemiz gereken bir temel duruşu işaretlediğini bildirdi.

"Türkiye, Tarihinden Aldığı Moralle Daha Başarılı Oluyor"

Her toplumda bir takım problemlerin yaşanabileceğini, ancak muhteşem tarihî geçmişimizin, emeklerimizi, alın terlerimizi, kanlarımızı birbirine karıştıran tecrübenin, bu ülkede yaşayan herkesin birbirine duyduğu güven ve ortak kaderin, her türlü problemin üstünde bizi birleştiren unsurlar olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin, her geçen gün, daha başarılı günleri yakaladığı ve umut dolu geleceğine doğru yürüdüğünü söyledi.

Cumhurbaşkanı Gül, kuruluş döneminde yapılan tartışmalardaki zenginliklerin, Cumhuriyetin temel prensiplerindeki doğrulukları ortaya koyduğunu, bu temel prensiplerin, Cumhuriyet'in, kuruluş döneminden sonra kazandığı demokratik boyutun güçlenmesini sağladığını, bugün dünyadaki küreselleşme ve Türkiye'nin AB sürecinin de bu temel üzerinde kabul görerek, benimsendiğini aktardı.

“Sadece Harpte Değil, Siyasette de Cesaretle Liderlik Yaptı”

Konuşmasında Atatürk’ün karizmatik bir lider olduğuna da işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, “Atatürk, şahsi karizmasıyla başardığı veya gündeme soktuğu konuları dahi kurumlara ve bilimsel düşünceye emanet etmiştir. Bu, karizmanın, akla dönüşmesi ve kurumsallaşmasıdır. O yüzden de Cumhuriyet döneminde yapılan yenilikler, gelip geçici bir heves olarak kalmamış hayata geçmiştir. Akla ve kurumlaşmaya verilen önem sayesinde birçok konuda vaktiyle muhalif olanlar, zamanla kazanılmıştır. Atatürk bu bakımdan sadece harpte, cephelerde değil, sivil hayatta ve siyasette de cesaretle liderlik yapmıştır. Savaştan çıkmış ve meslekten asker olan bir liderin (Yurtta ve dünyada barış) istemesi ve barış için çalışması bu medeni cesaretin sonucudur” dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, günümüz dünyasında Türkiye’nin ciddi sorunlarla ve büyük imkânlarla karşı karşıya olduğuna değinerek, bu noktada yapmamız gerekenin, Cumhuriyeti kuran kadroların prensiplerini hatırlamak ve gerçekçilik, meşruiyetçilik ve sorunların barışçı çözümü için gayret göstermek olduğunu kaydetti.

Bu prensiplerin bugün de yol gösterdiğini, Türkiye’nin demokratik bir hukuk devleti olarak yurt içindeki ve yurt dışındaki bütün sorunlarını barış içinde ve evrensel standartlara uygun bir şekilde çözmek istediğini aktaran Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin geçtiğimiz birkaç yıl içinde bu istikamette çok büyük mesafeler aldığını söyledi.

“Türkiye, Sorunlarını Demokratik Hukuk Devletini Esas Alarak Çözen Bir Ülke”

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin, sorunlarını demokratik hukuk devleti ve evrensel standartları esas alarak çözmeye çalışan örnek bir ülke olduğunu ve sadece kendi meselelerini, komşularıyla meselelerini değil, çevresindeki her bölgenin ve küresel meselelerin çözümü için çalıştığını kaydederek, artık sadece bölge ülkelerinin değil, küresel ülke ve aktörlerin de Türkiye’yi muhatap alarak meseleleri çözmek istediklerini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye Cumhuriyeti’nin giderek güçlenen demokratik hukuk devletiyle, ekonomisiyle, ordusuyla, dış politikasıyla ve sivil toplumuyla küresel bir cazibe merkezi olduğunu aktardı.

Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıl dönümünü 14 yıl sonra kutlayacağımızı belirten Cumhurbaşkanı Gül, 2023 yılında, Türkiye’nin demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hak ve özgürlüklerindeki standartlarını daha da yükselterek; bilimde, sanatta, kültürde, siyasette, ekonomide elde edeceği büyük başarılarla, Cumhuriyetimizin kurucularının tasavvur ettikleri hedefleri yakalayacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Gül, “Biz 10 Kasımları, büyük Atatürk’ün vefatı dolayısıyla hüzünle, ancak onun da işaret ettiği gibi, “naçiz vücudunun” değil ilkelerinin esas olduğu, gönül verdiği milletimizin adil ve kudretli bir millet olarak geleceğe yürümesi bakımından dönüp yine kendisinin fikirlerine baktığımız, onlar üzerine bir kez daha milletçe düşündüğümüz tarihler olarak görüyoruz. Sözlerime son verirken, daha güçlü bir Türkiye için herkesi birlikte çalışmaya davet ediyorum” dedi.

 

Tüm Haberler

Yazdır Paylaş Yukarı