Almanya ziyareti öncesi Alman gazetesi Süddeutsche Zeitung’a konuşan Cumhurbaşkanı Gül, Almanya’nın Türklere vize uygulamasının bir haksızlık olduğunu söyledi. İsrail’le ilişkiler konusunda ise, iki halkın birbirine dost olduğunu, sorunun İsrail hükümetiyle yaşandığını kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, görüşmelerde uzlaşma sağlanmasına rağmen, İsrail hükümetinin durmadan tavır değiştirdiğini vurguladı ve “Ben bu hükümete güvenmiyorum” dedi. 

Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff’un daveti üzerine 18–21 Eylül tarihleri arasında bu ülkeye gidecek olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ziyaret öncesi günlük Alman gazetesi Süddeutsche Zeitung’a bir mülakat verdi. 

“ORTA DOĞU ÜLKELERİNE İLHAM KAYNAĞI OLMAK SEVİNDİRİCİ”  

“İsrail Hükümetine Güven Duymuyorum” başlığı altında yayımlanan ve çeşitli konuların ele alındığı mülakatta Cumhurbaşkanı Gül, “Türkiye Orta Doğu için ilham kaynağı veya değişim için bir model teşkil eder mi?” şeklindeki soruya verdiği cevapta, değişim içindeki ülkelerin Türkiye’yi yakından izlediğini belirterek, “Bizi yakından izliyorlar, bunu biliyorum.Tıpkı 100 yıl önce İstanbul’a Boğazlara baktıkları gibi bugün de aynı şeyi yapıyorlar. Türkiye nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan bir ülkedir. Ülkemizde demokrasi var. İnsan haklarına saygı gösteriyoruz. Ülkede serbest piyasa düzeni var. Bütün bunları değişim içindeki Arap ülkeleri de kendileri için arzuluyorlar. Bu ülkeler için ilham kaynağı olmak bizi elbette ki sevindiriyor” dedi. 

SURİYE’DE YAŞANANLAR

Cumhurbaşkanı Gül, gazetenin, “Suriye Devlet Başkanı Beşir Esed’in geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?” şeklindeki sorusu karşında ise şunları söyledi: “Günümüzde, Akdeniz kıyılarındaki hiçbir ülke demokratik olmayan bir rejim tarafından yönetilemez. Köklü reformlar yapılması gerekiyor. Sayın Esed’in bu yönde inisiyatif alması için çok uzun bir süre bekledik. Kimi zaman açık bir şekilde kimi zaman üstü kapalı yaptığımız önerilerle yanında durmayı denedik. Bu yönde çok şey yaptık. Esed’e destek olduk. Öyle bir noktaya geldik ki, şu anda durumun olumlu bir şekilde gelişerek reformlara doğru yönelme olacağı konusunda ümidimizi yitirmiş haldeyiz. Ancak bu yöne doğru gelişmeden ve değişimden geri dönülemez. Suriye’de maalesef hala çok insan ölüyor. Bizim için insan hayatı önemli. Onun dışında Suriye’de başka beklentimiz yoktur.”    

“İSRAİL HÜKÜMETİ KENDİ HALKI İÇİN DE BİR KÜLFET”

Cumhurbaşkanı Gül, İsrail ile Türkiye arasında son günlerde yaşanan gelişmelerle ilgili olarak da, “Önce bir düzeltme yapmak gerekiyor. Halklar hala dosttur. Bizim sorunumuz İsrail hükümetiyledir. Şu an iktidarda bulunan İsrail hükümetinin İsrail halkı için de bir külfet olduğunu düşünüyorum, çünkü İsrail hükümeti tutumuyla stratejik anlamda geleceği göremediğini kanıtlamıştır. İsrail hükümetinin bu politikası müttefiklerine de pahalıya mal olacaktır ve  büyük bir yük teşkil etmektedir. Günün birinde İsrail’in müttefiklerinin “artık yeter” demeleri halinde, şaşmamak lazım” diye konuştu. 

“KENDİ GELECEKLERİNİ TUTSAK ETTİLER”

“Kudüs Hükümeti ile uzlaşıya varılması konusunda bir şans görüyor musunuz?” şeklindeki soruya ise Cumhurbaşkanı Gül şu cevabı verdi: “Benim bu hükümete güvenim yoktur. İsrail hükümeti, dört kez bir araya gelme talebinde bulundu. Görüşmeler oldu, gizli görüşmeler de oldu. Hazırlanan kâğıtlarda, taleplerimiz aşağı yukarı yerine getirildi. Biz bu doğrultuda hareket ettik. Ancak, İsrail hükümeti ertesi gün farklı yönde açıklamalar yaptı. Meseleler çarptırıldı ve konuşulandan çok farklı bir şekilde ortaya kondu. Böylece kendi kendilerinin tutsağı oldular, kendi geleceklerini tutsak ettiler.” 

“GAZZE’YE UYGULANAN AMBARGO KALDIRILSIN”

Cumhurbaşkanı Gül, İsrail’in Gazze Şeridi üzerinde uyguladığı ablukayı kaldırması gerektiğini bir kez daha vurgulayarak, “Ambargonun kaldırılması talebi sadece bizim tarafımızdan gelmemektedir. Bu talep AB, Rusya ve ABD’den gelmektedir; bütün insanlık âleminden gelmektedir. Biz Gazze’deki silah ambargosunun kaldırılmasını söylemiyoruz. Biz sadece insanî yardım için ambargonun kaldırılmalı gerektiğini söylüyoruz” dedi. 

“TÜRKİYE İLE ALMANYA ARASINDAKİ İLİŞKİLERE GÖLGE DÜŞÜRMEMEK LAZIM”

Mülakatta, Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerle ilgili soruları da cevaplandıran Cumhurbaşkanı Gül, “Almanya'da üç milyon Türkiye kökenli insan yaşamaktadır, bunların çoğu Alman vatandaşı olmuşlardır ve bunların arasında çok sayıda sporcu, sanatçı, siyasetçi ve işadamı bulunmaktadır. Bu ilişkilere gölge düşürmemek lazım. Bugün Avrupa'ya bakacak olursak iki tane ön plana çıkan ülke vardır: Bunlar Almanya ve Türkiye'dir. Bu iki ülke, bilim, teknoloji ve ekonomi alanlarında gelecek dönemlerde ortak hareket etmelidir” dedi.

“VİZE HAKSIZLIK”

Almanya’nın Türklere vize uygulamasını eleştiren ve bu durumun ‘haksızlık’ olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, “Bu çok üzücü bir şeydir. Bu durum, iki ülke arasındaki sıkı ilişkilerde bir çelişki yaratmaktadır ve ortak çıkarlarımıza ters düşmektedir. Umarım, Almanya bu sorunun farkındadır ve bu haksızlık giderilecektir. Bu vize zorunluluğunun Almanya’ya da bir faydası yoktur” dedi. 

“GÜÇLÜ BİR EKONOMİYE SAHİP OLMAK İSTİYORSANIZ TÜRK VARLIĞINDAN KORKMAYIN”

Cumhurbaşkanı Gül, vizenin kaldırılması durumunda Türkiye’den Almanya’ya göç akını yaşanacağı görüşünü savunan bazı politikacıların, Almanya’da eğitim görmüş Türk kökenlilerin Türkiye’ye yerleşmesine de şaşırmaları gerektiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Gül, “Ülkede nüfusun azaldığı bir gerçektir. Ya, “ben güçlü bir ülkeyim ve güçlü bir ekonomiye sahip olmak istiyorum”, ya da, “hayır, benim ekonomim küçülebilir” diyeceksiniz. Güçlü bir ülke ve güçlü bir ekonomiye sahip olmak istiyorsanız, neden ülkedeki yüzde üçlük bir Türk varlığı sizin için herhangi bir şekilde bir sorun teşkil etsin? Neden bu kesimden korkacaksınız?” diye konuştu. 

Tüm Haberler