KİTAPLAR

Fotoğraf Galerisi

Video Galeri

Günün Fotoğrafı

 

"Türkiye'de Herkes Birinci Sınıf Vatandaştır"

17.12.2010
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült

 

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı ziyareti sırasında basın mensuplarının sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'de konuşulan başka diller bulunmakla birlikte resmî dilin Türkçe olduğunu vurguladı.

Bir basın mensubunun, Merkez Bankası'nın Ankara'dan taşınacağı yönündeki iddiaları hatırlatarak, Ankara'nın içinin boşaltıldığı eleştirilerine ilişkin görüşlerini sorması üzerine Cumhurbaşkanı Gül, “Ankara'nın başkent olması başlı başına Ankara'nın ne kadar dolu olduğunu gösteriyor. Türkiye Ankara'dan idare ediliyor. Her şey Ankara'da” dedi.

“ANKARA GİDEREK DAHA GÜÇLÜ HALE GELİYOR”

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin dış politikasının ve siyasetin Ankara'dan idare edildiğini ifade ederek, Ankara'nın boşalması diye bir şeyin söz konusu olmadığını, tam tersine Ankara’nın çok zengin bir şehir olduğunu, üniversitelerin sayısının da giderek arttığını, bir sanayi şehri ve bilim merkezi olduğunu vurguladı. Türkiye'nin en verimli üniversitelerinin Ankara'da olduğunu sözlerine ekleyen ve kültür-sanat faaliyetlerinin de alabildiğine heyecan uyandırmaya başladığını belirten Cumhurbaşkanı Gül, Ankara'nın giderek daha güçlü hale geldiğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Gül, Merkez Bankası'nın taşınmasının ise söz konusu olmadığını belirterek, “Gördüğüm kadarıyla ortada böyle bir şey yok” dedi.   

“VATANDAŞLARIMIZIN KONUŞTUĞU FARKLI DİLLER BİZİM KÜLTÜR MİRASIMIZDIR”

Yasal düzenleme beklemeden Güneydoğu Anadolu bölgesinde iki dilin hayata geçirilmesi yönünde BDP'nin çağrısıyla ilgili değerlendirmesini soran basın mensubuna cevaben Cumhurbaşkanı Gül, “Türkiye Cumhuriyeti’nin resmî dili Türkçedir ama Türkiye'de konuşulan başka diller de vardır. Halkımızın konuştuğu diller bizim dillerimizdir. Bu ayrı bir konudur. Ama Türkiye Cumhuriyeti'nin dili Türkçedir. Türkçe herkesin ortak dilidir. Türkçeyi bilmeyen, öğrenmeyenlere öğretmemiz gerekiyor. Ama herkes Türkçeyi bilir ve hiç kimse Türkiye'de ikinci sınıf vatandaş olmak istemez. Herkes birinci sınıf vatandaştır. Vatandaşlarımızın konuştuğu farklı diller bizim kültür mirasımızdır. Anayasamız bize bütün kültür mirasımızı korumayı emrediyor. Bunlar bazen müzeler, bazen binalar, bazen destanlar, bazen diller olur. Bu bakımdan baktığımızda Türkçe de Kürtçe de konuşulan dildir. Vatandaşlarımızın bazıları konuşuyor, o da bizim dilimizdir. Ama Türkiye Cumhuriyeti’nin resmî dili Türkçedir ve böyle de devam edecektir'' dedi.

“TBMM TÜZÜĞÜNÜN TERSİNE İŞ YAPMAK FAYDA SAĞLAMAZ”

Cumhurbaşkanı Gül, BDP'li bazı milletvekillerinin TBMM kürsüsünden Kürtçe konuştuklarının ve bu konuda TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'in de bir tepkisinin olduğunu belirten bir basın mensubuna cevaben de, “TBMM'nin çalışma tüzüğü vardır. Nasıl çalışılır, nasıl konuşulur, nedir bunlar gayet açık seçiktir. Bunların tersine iş yapmamak gerekir. Bunlar fayda getirmez” dedi. Türkiye'nin bugün daha çok demokratikleştiğini, herkesin birbirini daha çok anlamaya çalıştığını kaydeden Cumhurbaşkanı Gül sözlerini şöyle tamamladı; “Eskiden farklılıklarımızı korkulacak bir şey gibi görürken şimdi farklılıklarımızı zenginlik olarak görmeye başladığımız bir dönemde herkesin daha sorumlu, herkesin daha dikkatli hareket etmesi yolumuzu daha çok açar. Bu açıdan herkes Türkiye'de böyle büyük bir sorumluluk duygusu içinde hareket ederse daha çok faydalı olur kanaatindeyim.”

 

Tüm Haberler

Yazdır Paylaş Yukarı