Çukurova Üniversitesi Teknokent’in açılış törenine katılan Cumhurbaşkanı Gül, “Teknolojinin ekonomiye kazandırılması için teknokentler iyi bir fırsat. AR-GE departmanı güçlü olmayan hiçbir firma ayakta kalamaz” dedi.
Cumhurbaşkanı Gül daha sonra, Çukurova Üniversitesi Teknokent’in açılış törenine katıldı. Cumhurbaşkanı Gül, törende yaptığı konuşmada, Adana'da bilimsel, kültürel ve sanatsal faaliyetlerin önemli yer tuttuğunu belirterek, Çukurova Üniversitesi’nin bu faaliyetlerin yapıldığı yerlere en güzel örneklerden biri olduğunu aktardı.
“ADANA’NIN BAŞKA ÜNİVERSİTELERE DE İHTİYACI VAR”
Adana'nın başka üniversitelere de ihtiyacı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin sadece teknoloji transfer eden, başkalarının teknolojisini kullanan ülke olamayacağını, kendi teknolojisini üretmesi gerektiğini söyledi. Türkiye'nin bu yolda önemli mesafeler almaya başladığını aktaran Cumhurbaşkanı Gül, buna yönelik kanunlar çıkarıldığını ve teşvikler uygulandığını ifade etti.
TEKNOKENTLERİN SAYISINDAKİ BÜYÜK ARTIŞ
Cumhurbaşkanı Gül, Teknokentlerin sayısının son 5-6 yılda büyük bir artış göstererek 40'a yaklaştığına dikkat çekerek, Çukurova Üniversitesi bünyesinde teknokent açılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Üniversitelerin sadece öğrenci yetiştirmediğini, aynı zamanda bilim ve teknoloji üreten kuruluşlar olduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, üniversitelerin önemli bir fonksiyonunun da akademik kadrolarının araştırma ve buluşlar yapması olduğunu belirtti.
TARIMIN ADANA EKONOMİSİNDEKİ YERİ
Cumhurbaşkanı Gül konuşmasında, bazı yerlerin kendine has özellikleriyle ön plana çıktığına işaret ederek, “Başarılı olmak için mukayeseli üstünlüğün tespit edilmesi ve öne çıkarılması gerekir” dedi. Çukurova deyince akla ilk olarak tarımın geldiğini, Adana'nın üstünlüğünün de tarım ve gıdaya dayalı endüstri olduğunu söylen Cumhurbaşkanı Gül, “Adana'nın bu yolda yoğunlaştığı sürece dünyada çok önemli yeri olacağına inanıyorum” dedi.
“TEKNOKENTLER BİLİMİN ÜRETİLDİĞİ MERKEZLERDİR”
Çukurova Üniversitesi’nin de Adana'daki tarım ve gıda endüstrisine katkı sağlamasını isteyen Cumhurbaşkanı Gül, “Teknolojinin ekonomiye kazandırılması için teknokentler iyi bir fırsat. AR-GE departmanı güçlü olmayan hiçbir firma ayakta kalamaz. Teknokentler bilimin üretildiği merkezlerdir” dedi.
“KÜÇÜK ADIMLAR, BÜYÜK BULUŞLARA FIRSAT VEREBİLİR”
Üniversitedeki akademik kadrolara da çağrıda bulunan Gül, akademisyenlerin bir yandan ders verirken, bir yandan da teknokentte ekonomik faaliyetlerde bulunabileceğini söyledi. Akademisyenlerin teknokentte küçük şirketler kurabileceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, “Buradaki küçük adımlar, ileride büyük buluşlara fırsat verebilir” diye konuştu.
“TÜRKİYE, YAKALADIĞI AR-GE İVMESİNİ BOZMADAN YOLUNA DEVAM ETMELİ”
Cumhurbaşkanı Gül, yabancı devlet ve bilim adamlarının Türkiye'nin kısa sürede başka bir yörüngeye oturacağına dair değerlendirmeler yaptığına da dikkati çekerek, bundaki en önemli faktörün bilimsel çalışmalar ve araştırma merkezleri olacağını kaydetti. Teknokentlerin en iyi şekilde değerlendirilmesini isteyen Cumhurbaşkanı Gül, “Türkiye, bugün yakaladığı AR-GE ivmesini bozmadan yoluna devam etmeli” dedi.
“ÜNİVERSİTELERDE BİLİMSEL DÜŞÜNCEYİ ENGELLEYECEK FAALİYET OLMAMALI”
Üniversitelerin bilimsel düşüncenin yuvası olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, üniversite ortamında insanların hür ve serbest olmaması durumunda gelişmenin de olmayacağını belirtti.
Cumhurbaşkanı Gül konuşmasında, “Üniversitelerde bilimsel düşünceyi engelleyecek faaliyet olmamalı. Her türlü düşünceyi, aykırı düşünceyi bile ifade etmek farklı bir şey. Ama eylemde ölçü kaçarsa tasvip etmek mümkün değil. O zaman üniversitelerin beklenen fonksiyonu yerine gelmez. Üniversitelerin fonksiyonu, gençlerin yetiştirilmesi, bilim üretme ve araştırma olmalı. Üniversitelerde her türlü düşünce serbestçe konuşulabilmeli. İsteyen istediği gibi konuşabilmeli, giyinebilmeli. Ama başkalarına saygılı olmalı. Eylemlerin üniversitelerin güzel havasını bozacak hale gelmesine izin verilmemeli. Gençlerin heyecanını anlamak gerekir. Ancak onlardan yaşlı insan gibi davranmalarını beklemek de doğru olmaz” dedi.