El Şark El Evsat

12.01.2012
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Esad ile son bağların da koptuğunu söyledi ve “altı ay veya bir yıl öncesine kadar güvenilirliği olabilirdi” diyerek şu an yaptığı şeyin “yetersiz ve gecikmiş” olduğunu söyledi. Türkiye Cumhurbaşkanı el Şark el Evsat’a verdiği demeçte, ülkesinin Suriyelilerden vazgeçmiş olduğunu yalanladı ve Suriye halkının meşru taleplerini desteklediklerinin altını çizdi.

Esad ile diyalog olmayacağını söyleyen Gül, Türkiye’nin hiç kimseye ne yapması veya yapmaması gerektiğini dayatamayacağını kaydetti, bununla birlikte Ankara’nın Suriye muhalefetiyle “bazı konularda hemfikir” olduğuna işaret etti. Taleplerin tanklarla ve ağır silahlarla bastırılması politikasını sert bir dille eleştiren Gül, “Korku duvarı yıkılınca halk sokağa inmeye ve meşru taleplerini istemeye başladı. Talepleri tanklarla ve ağır silahlarla bastırdığınızda tepki de aynı şekilde sert olacaktır.” dedi.

Irak ve Suriye’de iç savaş hazırlığında olan kimselerin varlığından duyduğu endişeyi de dile getiren Gül, “her iki ülkedeki ulusal güçlerin ve siyasilerin krizin üstesinden gelmeye ve onu önlemeye” kadir olduklarına inandığını ifade etti. Gül, kaynağı ve nedeni ne olursa olsun ülkesinin Irak’taki terör eylemlerini kınadığını ve bunlardan endişe duyduğunu, tıpkı Suriye’de olduğu gibi Türkiye’nin Irak’taki bütün grupları aynı seviyede gördüğünü, bir partiyi veya bir grubu diğerinin üstünde tutmadığını söyledi. İşte röportajın tam metni:

El Şark El Evsat: Sizin döneminizde Doğu’ya yöneldiniz. Bu açılımın sonuçları ne oldu?

Cumhurbaşkanı Gül: Bu çok önemli. Türkiye’de başarımızın sırı da bu; geleneklerimizi ve dinimizin öğretilerini muhafaza etmek. Kendimizle, tarihimizle, tarihî değerlerimizle ve dinimizle barışığız. Ayrıca Türkiye’de egemen olan duyguyla da barışığız. Devlet ile halkın birbirini kucakladığı bir konumda olduğumuz söyleniyor. Türkiye’nin çevresini kucaklaması konusunda da büyük bir rol oynadık. Bölgeyle ilgilenen bir devlet hâline geldik ve bu devletlerle ilişkilerimizde bu değişmezleri yerleştirdik. Bölge ülkeleri ve Arap devletleri de bu konuyla ilgili anlayışımızı hissettiler ve bu nedenle Türkiye ile bu devletler arasında bir kucaklaşma oldu.

El Şark El Evsat: Türkiye hâlâ Arap devletlerinden “vefasızlık” gördüğüne inanıyor mu?

Cumhurbaşkanı Gül: Sanmıyorum. Arap devletleriyle çok uzun süre yaşadık. Bizde veya Arap dünyasında yeni yetişen nesle sunulan bazı fikirler olabilir. Fakat bunlar geçmişe ait, zamanla ilgili meseleler. Kendimize ve değişmezlerimize güvenmeliyiz. Bu halkla oldukça uzun bir süre ve en iyi şekilde yaşadık. Bu nedenle yeni nesiller bu durumun nimetini anlamalı.

El Şark El Evsat: Arap dünyasından ne istiyorsunuz?

Cumhurbaşkanı Gül: Arap bölgesindeki bazı devletlerin güçlü ve dokunulmaz olmasını, halklarının da daha iyi bir geleceğe bakan müreffeh halklar olmalarını istiyoruz. “Mutluluk nasıl olur”u açıklayabilmem için bölgede barış ve istikrar olması gerektiğini söylüyorum. Böylece halklar istikrara, barışa ve rahata ulaşabilirler. Bölgede ne kadar istikrar olursa, bu ülkelerin durumu ne kadar güçlü olursa bölgenin tamamının durumu güçlü olur. Bölgenin içinden geçtiği krizlerde, doğru şekilde değerlendirilemeyen pek çok doğal ve beşeri kaynak oldu. Bu nedenle de bölgede barış ve istikrar unsuruyla oldukça ilgiliyiz. Bu iki unsur olmalı ki halklar kaynaklarından yararlanabilsinler.

El Şark El Evsat: Güney komşunuz Suriye… Sizin burada büyük bir rol üstlenmenizi arzulayanlar var. Öyle ki kimileri arzuladıkları seviyede bir rol üstlenmediğiniz için hayal kırıklığına bile uğradılar…

Cumhurbaşkanı Gül: 900 kilometrelik ortak sınırımızdan dolayı son on yılda Suriye ile doğal ve dürüst bir ilişki kurduk. Suriye halkını, aralarında hiçbir ayrım yapmadan kardeş, dost ve komşu olarak görüyoruz. Ortaya attığımız teorilerde dürüst olduk. Ülkem ve bir lider olarak ben, kendi görüşlerimizi başkalarına dikte eden ve ne yapmaları gerektiğini söyleyen türden değiliz. Onlarla konuşurken daima kendi ülkemizde yaptıklarımızı, belli reformları nasıl gerçekleştirdiğimizi anlattık ve telafi etmemiz gereken eksikler olduğunu, bu yönde çalışmamız gerektiğini söyledik.

Suriye idaresiyle başta da Devlet Başkanı Esad ile bu anlayış üzerinden konuştuk. Suriye halkının rahata ve mutluluğa ulaşması ve devletin güçlü olması için onlara bu reformları evlerinin içinde yapmaları ve reformları kendilerinin başlatmaları gerektiğini söyledik.

Biz senelerdir bu konuları konuşurken bu bölgede olaylar henüz meydana gelmemişti. Bu olaylar benim için sürpriz olmadı, zira Arap dünyasında yaşanması bekleniyordu. 2003 yılında Tahran’da İslami İşbirliği Örgütü karşısında yaptığım konuşmada evimizin içini düzeltmemiz, evimizdeki bütün meseleleri ortadan kaldırmamız gerektiğini, aksi takdirde bir halk patlaması veya bir dış müdahale yaşanacağını söyledim.

Sosyal ağların ve cep telefonlarının olduğu bir dünyada, bir ülkede veya bir bölgede neler olup bittiğini gizlemek imkânsızdır. Orada veya burada yapılan hataların üstü örtülemez. Reformlara Devlet Başkanı Esad’ın önderlik etmesini ve ülkede bir sıçrama yapmasını dilerdik, böylece gerçek ve yapıcı reformlar yapılmış olurdu. Suriye’de bunun olabileceğini düşünmüştük. Fakat gördüğünüz gibi korku duvarı yıkılınca halk sokağa inmeye ve meşru taleplerini talep etmeye başladı. Talepleri tanklarla ve ağır silahlarla bastırdığınızda tepki de aynı şekilde sert olacaktır. Biz Suriye halkının ve meşru taleplerin yanındayız.

El Şark El Evsat: Esad’ın son konuşması hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce reform umudu var mı?

Cumhurbaşkanı Gül: Konuşmanın bazı bölümlerine ve ana hatlarına baktım. Altı ay, hatta bir yıl öncesine kadar bu cümlelerin bir güvenilirliği olabilirdi. Bu alanda elimizden gelen çabayı harcadık ve Suriye idaresini halkın taleplerine yanıt vermeye teşvik ettik. Fakat görüyorum ki şu anda yaptığı şey oldukça yetersiz ve gecikmiş.

El Şark El Evsat: Esad’ın reform sürecini yönetmesi sizce hâlâ mümkün mü?

Cumhurbaşkanı Gül: Bu Suriye halkına kalmış bir şey. Bu konuda karar vermesi gereken taraf halk. Biz kendi görüşünü ve iradesini Suriye halkına dayatacak konumda değiliz. Bu yalnızca onun meselesi ve karar verecek olan da o. Suriye halkını bütün kesimleriyle mutlu ve müreffeh, Suriye devletini de güçlü görmek istiyoruz.

El Şark El Evsat: Esad ile aranızdaki son ip de koptu mu?

Cumhurbaşkanı Gül: Evet. Ne yazık ki evet.

El Şark El Evsat: Türkiye, Suriye halkına yardım etmek için ne yapabilir?

Cumhurbaşkanı Gül: Suriye halkının işlerine yaklaşımımız insani. Ayrıca onlarla bazı fikirlerimizi paylaşıyoruz.

El Şark El Evsat: Son gerilimlerin ışığında Irak’taki durumu nasıl görüyorsunuz?

Cumhurbaşkanı Gül: Irak’taki terör eylemlerine baktığımızda kaynağı ve nedeni ne olursa olsun terör eylemlerini kınıyoruz. Tıpkı Suriye gibi Irak da kardeşimiz ve dostumuz ve onun da istikrar ve güvenlik içinde olmasını istiyoruz. Bütün grupları aynı seviyede görüyoruz, bir partiyi veya bir grubu diğerinin üstünde tutmuyoruz, herkesin uzlaşma içinde olmasını istiyoruz.

Amerikan güçlerinin çekilmesinin ardından siyasi arenada gerilimler oldu, bunlar üzücü şeyler. Amerikan güçlerinin çekilmesinin ardından bir kutlama ruhu olmalıydı, bütün gruplar arasında iş birliği ve dayanışma olmalıydı. Iraklıların birlik ve beraberliklerinin öneminin farkına varmaları gerekiyor. Yabancı güçlerin çekilmesinin ardından bu birliğin gölgesine girmeleri gerekirdi. Çünkü bize göre hepsi; Sünni’si, Şii’si, Arap’ı, Kürt’ü, Türkmen’i birlik içinde bir Irak inşa etmek için aynı sorumluluk seviyesinde olmalı. Iraklılar, Irak-İran savaşından ve birinci Körfez Savaşından beri sıkıntı ve acı yaşıyorlar. Bu nedenle bu aşamaya geldikten sonra ülkelerini kurtaracak durumda olmalılar, aksi hâlde sorumlu olurlar.

El Şark El Evsat: Irak ve Suriye’de iç savaştan korkuyor musunuz?

Cumhurbaşkanı Gül: Bunun olmamasını diliyoruz. Bu yöne doğru iten durumlar var, olmamasını umut ediyoruz. Aynı zamanda Iraklı ve Suriyeli yöneticilerin ilerlemelerini ve bu korkuların gerçeğe dönüşmesine izin vermemelerini temenni ediyoruz. Belirli hücrelerden veya Irak’taki terör gruplarından bunu körüklemeye çalışanlar veya Suriye ile Irak’ın güvenlik ve istikrara ermesini istemeyenler olabilir. Fakat bu bölgedeki siyasilere ve ulusal güçlere, onların bütün sorunların önüne geçecek dehalarına ve bilgeliklerine güveniyorum.

El Şark El Evsat: Fransa ile yaşanan krizi nasıl görüyorsunuz?

Cumhurbaşkanı Gül: Fransa hakkında bildiğimiz şey, bu ülkenin fikri ve edebi özgürlüklerin ülkesi olması. Fakat şu anki şüpheli hareketler, Fransa’nın resmî tutumunun dışına çıkan her kim olursa olsun, ister tarihçi veya bilim adamı, cezalandırılmasına yol açacak. Bunun bir faydası yok. Bizim ülkemizde devletin anlayışıyla veya benim şahsi anlayışımla çelişen fikirler ve ilkeler olabilir. Fakat biz bu tutumları, bizim düşüncelerimizle çelişseler bile saygı çerçevesinde ele alıyoruz. Fransa’da ise bu olmayacak. Ermeniler 1915 yılında Ermeni oldukları için Türklerin kendilerine soykırım yaptıklarını söylüyorlar. Biz ise bunun soykırım değil, tarihî olaylar olduğunu söylüyoruz. O dönemde Türkiye yedi cephede savaşırken bazı olaylar meydana geldi. Rus güçleri, güvenliği bozacak eylemlerde bulunmaları için Ermenilerin bir kısmını kışkırttı. Olanlar da ona göre ele alındı, soykırım yapılmadı. Doğal olarak hem Müslüman Türklerin hem de Ermenilerin acıları oldu, fakat Türkler, Birinci Dünya Savaşı'nın koşullarında diğer herkesten çok daha fazla acı çektiler.

Pek çok Avrupa başkenti Müslüman şehirlerdi. Müslümanlar o dönemlerde çok sıkıntı yaşadılar. 500 binin üzerinde insan savaş nedeniyle göç etti. Balkanlar'da üç milyon kişi öldü, bir o kadarı da göç etti. Kafkas cephesinde de aynı şeyler oldu. O Müslümanlar nerede peki? Biz evlatlarımıza ve yeni nesillerimize Osmanlı İmparatorluğu'nun egemen olduğu ülkelerde olanlarla ilgili olarak kini ve olumsuz düşünceleri öğretmiyoruz. Onlara şiddeti, kini ve nefreti öğretmiyoruz. Ermenilere açıkça söylüyoruz, eğer isterlerse ortak bir komisyon kurar, arşivlerimizi ardına kadar açar ve tarihî araştırmaların sonuçlarını kabul ederiz. Arşivlerimizi ve askerî belgelerimizi herhangi bir Ermeni’nin, Arap’ın veya isteyen herhangi bir kişinin incelemesi için açtık.

El Şark El Evsat: Teklifin kabul edilmesi hâlinde Fransa’ya yaptırım uygulayacak mısınız?

Cumhurbaşkanı Gül: Doğal olarak ilişkilerimiz etkilenecektir.

El Şark El Evsat: Peki diplomatik ilişkileri kesmek?

Cumhurbaşkanı Gül: Bu mesele dolayısıyla farklı alanlardaki ilişkilerimiz etkilenecektir.

Yazdır Paylaş Yukarı