The Guardian

Cumhurbaşkanı Gül The Guardian Gazetesine Konuştu: “Suriye Cumhurbaşkanı Esad’a Güvenmiyoruz”

İngiltere’ye resmî ziyarette bulunan Cumhurbaşkanı Gül, İngiltere’nin önde gelen gazetelerinden The Guardian’a verdiği tam sayfa mülakatta, Suriye’nin artık bir çıkmaz sokakta olduğunu ve bu yüzden değişim kaçınılmaz olduğunu vurgulayarak, “Sonunda değişimi yapan ya halk ya da bir tür dış müdahale olacaktır” dedi.

İngiltere’ye resmî ziyarette bulunan Cumhurbaşkanı Gül, The Guardian gazetesine bir mülakat verdi. Gazetenin Orta Doğu Editörü Ian Black imzalı tam sayfa yayımlanan mülakatta Cumhurbaşkanı Gül, Suriye krizinin çıkmaz sokağa girdiğini ve değişimin kaçınılmaz olduğunu söyledi.

“SİLAHLI GRUPLAR İÇİN BİR SIĞINAK YARATMAK SÖZ KONUSU DEĞİL”

Binlerce kişinin ölümüne sahne olan sekiz aylık direnişin sonucunda artık Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’a güvenilemeyeceğini belirten Cumhurbaşkanı Gül, Ankara’nın Suriyeli muhalifler için “demokratik bir platform” sunmaya devam edeceğini, ancak silahlı gruplar için bir sığınak yaratmanın söz konusu olmadığını ifade etti.

“ARTIK ESAD’A GÜVENMİYORUZ”

Değişimin halkın eliyle olması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, bir iç savaşı kimsenin görmek istemeyeceğini ve bunu önlemek için her şeyin yapılması gerektiğini söyledi. Birkaç ay öncesine kadar Suriye lideri Esad ile konuştuğunu, ona serbest seçimlere izin vermesi, siyasi tutukluları serbest bırakması ve reformlar için net bir takvim bildirmesi için tavsiyelerde bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, “Artık böyle bir şey için çok geç. Kendisine farklı bir yön tayin etmiş görünüyor. Açık söylemek gerekirse artık ona güvenmiyoruz” şeklinde konuştu.

“SURİYE’DE DEĞİŞİM KAÇINILMAZ”

Cumhurbaşkanı Gül sözlerini şöyle sürdürdü: “Köklü bir reform yapma ihtiyaçları vardı. O şekilde sonsuza kadar sürdüremezlerdi. Sonunda değişimi yapan ya halk ya da bir tür dış müdahale olacaktır. Türkiye bu ülkelerin birçoğu için ilham kaynağıdır.”

İRAN’LA İLİŞKİLER

Cumhurbaşkanı Gül, İran’ın nükleer programı ile ilgili bir soruya ise, “Kendinizi onların (İranlıların) yerine koyup tehditleri nasıl algıladıklarını anlamak önemli” şeklinde cevap verdi. Cumhurbaşkanı Gül, İran'ı şeffaf, Batı'yı da içten olmaya çağırdı ve Türkiye'nin askerî seçeneklere karşı olduğunu dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Gül, İsrail’in açıklanmamış nükleer mühimmat deposuna da atıfta bulunarak, “İran’da farklı güç grupları ve yoğunlaşmaları var. Bunları tek bir otorite olarak değerlendiremezsiniz. İran’la Batı dünyası arasında barış görüşmelerinin çok daha samimi ve şeffaf bir şekilde ilerlemesi barış adına çok önemli. Şeffaf dediğimde İran’ı kastediyorum, samimi dediğimde de Batı dünyasını. Söz konusu Orta Doğu olduğunda, (silahsızlanmaya) geniş bir bakış açısıyla yaklaşmak gerekir. Bölük pörçük bir yaklaşım aynı sonuçları doğurmaz” diye konuştu.

“AB İLE İLİŞKİLER STRATEJİK BİR SEÇİM”

Mülakat sırasında Avrupa Birliği konusu da gündeme geldi. Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin üyelik ısrarında kararlı olduğunu kaydetti ve “AB ile ilişkiler stratejik bir seçim. Bu siyasi partilerin de ötesindedir” dedi.

TÜRKİYE’NİN GÜÇLÜ EKONOMİK YAPISI

AB üyelerinin aksine Türkiye’nin 2010’da yüzde 8 olmak üzere ciddi bir ekonomik büyüme kaydettiğini, güçlü kamu kurumlarının ve sağlam bankalarının olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, “Türkiye AB’ye girmiş olsaydı, konumu İngiltere ile aynı olurdu” diye ekledi.

“PKK REFORM SÜRECİNİ SABOTE EDİYOR”

Cumhurbaşkanı Gül, gazetenin terör ve Kürt meselesiyle ilgili bir sorusu üzerine ise, terör örgütünün reform sürecini sabote etmeye çalıştığına dikkat çekti.

Suriye'nin geçmişte PKK üyelerini barındırdığına dikkat çeken Guardian’ın bu yaklaşımı karşısında ise Cumhurbaşkanı Gül, “Suriye hükümetinin o türden bir hata yapacağını düşünmüyorum” uyarısında bulundu.