İnterfaks (Rusya Federasyonu)

09.09.2011
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
İnterfaks (Rusya Federasyonu)

 

TÜRKİYE CUMHURBAŞKANI ABDULLAH GÜL, TÜRK-RUS İŞ BİRLİĞİ VE TÜRKİYE-İSRAİL İLİŞKİLERİNE DEĞİNDİ

Yaroslavl Küresel Siyasi Forumu’na katılan Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül, Rusya’ya yaptığı ziyaret sırasında İnterfaks muhabiri Andrey Baranovski’ye Rusya Devlet Başkanı Medvedev ile yaptığı görüşmeyi, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerinin geleceğini, enerji sektöründe iş birliğini ayrıca Türkiye-İsrail ilişkilerin kötüleşmesini anlattı.

İnterfax: Yaroslavl Dünya Siyasi Forumu’na katılmanızın sebepleri nedir? Rusya Devlet Başkanı Sayın Medvedev ile görüştünüz. Söz konusu görüşmede hangi konular ele alındı?

Sayın Cumhurbaşkanı: Öncelikle, sizin aracılığınızla Yaroslavl sakinlerine ve Rus halkına Lokomotif takımının oyuncularının ölümü nedeniyle içten başsağlığı dileklerimi iletmek istiyorum. Bu genç insanlar bugün Forum’un düzenlendiği mekânda spor müsabakalarına katılıyorlardı. Onların anısına çiçek bıraktık. Bu büyük bir felaket ve trajedidir.

Sayın Dimitri Medvedev tarafından başlatılan bu Forum’a her yıl onur konukları davet ediliyor. Bu sene ben davet edildim. Buraya davet edilmiş olmak ve çeşitli konularda görüşlerimi bildirmek benim için şereftir. Forum sırasında Sayın Medvedev ile ikili bir görüşme yapma imkânı bulduk. Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkileri ele aldık ve çeşitli uluslararası konulara değindik. Bu görüşmeye Dışişleri Bakanlarımız Sayın Davutoğlu ve Sayın Lavrov da katıldı. Onlar da kendi aralarında istişareler gerçekleştirdi.

Türkiye ile Rusya arasındaki siyasi ilişkilerin mükemmel bir düzeyde bulunduğunu ifade etmek istiyorum. İlişkilerimizin hâlihazırdaki seviyesi tarihî dostluğumuza uygundur. Rusya, uluslararası siyasi arenanın küresel bir aktörü ve bölgenin önemli bir ülkesidir. Bu yüzden Rusya ile temaslarımız özel bir önem taşımaktadır.

Ülkelerimiz arasındaki ikili ticaret hacmini 100 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz, bu iddialı hedefi gerçekleştirmek için enerji ve turizm alanında iş birliğimizin detaylarını görüştük. Ayrıca karşılıklı yatırım konularını ele aldık.

Bu ziyaretimin zaman açısından uygun olduğunu düşünüyorum, zira Suriye ve Doğu Akdeniz’deki durum ve NATO ile ilişkileri ele almaya ihtiyacımız vardı.

İnterfax:: Daha önce söylediğiniz gibi ülkelerimiz ticaret hacmini 100 milyar dolara çıkarmaya karar verdi. Bu rakama ulaşmak için hangi sektörlerin en fazla potansiyele sahip olduğunu düşünüyorsunuz?

Sayın Cumhurbaşkanı: Birkaç yıl önce ikili ticaret hacmimiz 40 milyar dolara ulaşmıştı ancak küresel ekonomik kriz nedeniyle gerileme oldu. Rusya’nın Türkiye ile ticaretinde önemli payı bulunan, başka bir ifadeyle enerji kaynaklarının ithalini içeren enerji sektörü en önemli potansiyele sahiptir. Türk mallarının ihracatı için uygun koşular yaratmak amacıyla Rusya’da bir lojistik merkezi kurmak istiyoruz. Müteahhitlik alanındaki ilişkilerimizi de geliştirmek arzusundayız. Buna ilave olarak karşılıklı yatırımların artırılmasını da destekliyoruz.

İnterfax: Türkiye, Güney Akım doğal gaz hattının Karadeniz’deki münhasır ekonomik bölgesinden geçmesi için gerekli izinleri ne zaman verecek?

Sayın Cumhurbaşkanı: Bu konuda müzakerelere devam ediyoruz. Her şeyden önce boru hattının geçeceği güzergahın koordinatlarının belirlenmesine ve dolayısıyla bir fizibilite çalışması yapılmasına ihtiyaç bulunmaktadır.

Bu projeyle birlikte, daha başka bir projenin, Samsun-Ceyhan petrol boru hattının gerçekleştirilmesi için ısrar ediyoruz. Bu projenin bizim için stratejik önemi bulunmaktadır, zira bu projenin Türk boğazlarının, özellikle de İstanbul Boğazı’nın yükünün azaltılmasını sağlayacağını düşünüyoruz.

İnterfax: Birkaç gün önce Rus tarafı Samsun-Ceyhan boru hattına ilişkin müzakerelerin dondurulması kararının alınmasının uygun olacağını açıkladı. Biraz önce söylediklerinizin ışığında, bu tutumu yorumlayabilir misiniz?

Sayın Cumhurbaşkanı: Samsun-Ceyhan Petrol Boru Hattı Projesi’nin uygulanması için ısrar ediyoruz, bu tutumuz bir çıkmazdan kaynaklanmaktadır. Konunun ekonomik yönü ikincildir, temel amaç İstanbul Boğazı’nın güvenliğini sağlamaktadır. Burada tehlikeli maddeler taşıyan tankerlerden kaynaklanan yoğun bir trafik bulunmaktadır. 15 milyon insanın yaşadığı İstanbul’da meydana gelebilecek bir facianın çok ciddi sonuçları olacaktır. Böyle bir facia ekonomik bakımdan ciddi sonuçlar doğuracak şekilde Boğazlar’da trafiğin uzun süre durmasına neden olabilir. 1979 yılında bir Romanya tankeri Boğaz’ın hemen girişinde yanmaya başlamıştı. Can kaybı olmuş ve yangın 1 ay sürmüştü.

Bu olayın üzerinden 30 yıldan fazla zaman geçti ve trafik daha da arttı. Bu meselenin çözülmesi için kapsamlı çevre araştırmaları da yapılmaktadır. Bu sebeple Samsun-Ceyhan petrol boru hattını inşa etmek istiyoruz.

İnterfax: Bu boru hattından petrol sevkiyatının ücreti ne kadar olacaktır?

Sayın Cumhurbaşkanı: Ücretler makul olacaktır.

İnterfax: Bir süre önce Türkiye, Rusya’ya Rus gazının fiyatını yeniden görüşmeyi önerdi. Rus tarafından herhangi bir taviz alabildiniz mi? Türkiye’ye Rusya’dan gaz ihracına dair şartlar değişti mi?

Sayın Cumhurbaşkanı:: Bütün bunlar serbest piyasa ekonomisi şartları çerçevesinde gerçekleşiyor. Hâlihazırda müzakereler devam ediyor ve bu görüşmelerden olumlu bir netice almayı umuyoruz.

İnterfax: Rusya ile Türkiye arasında askerî-teknik iş birliğinin seviyesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sayın Cumhurbaşkanı: Bu alanda da büyük bir potansiyel bulunmaktadır. Bu potansiyelin detayları teknik meselelerdir, bu nedenle size bu konuda bir açıklama yapamıyorum.

İnterfax:  Rus füze savunma sistemi “Antey-2500”ün Türkiye’nin açtığı ihaleyi kazanma ihtimali nedir?

Sayın Cumhurbaşkanı: Bu da tamamen askerî-teknik bir konu, dolayısıyla görüşlerimi belirtemeyeceğim.

İnterfax: Son günlerde Türkiye-İsrail ilişkilerinin kötüleşmesi en önemli uluslararası konular arasında yer alıyor. Size göre İsrail’in özür dileme ihtimali bulunmakta mıdır ve Türkiye İsrail’i özür dilemeye zorlamak için üçüncü güçlerin, devletlerin ve uluslararası teşkilatların bu konuyla ilgilenmelerini sağlamaya çalışıyor mu?

Sayın Cumhurbaşkanı: Mevcut durum İsrail’in yaptıklarının bir sonucudur. Uluslararası sularda Türk vatandaşlarının ölümüne neden olan bir müdahale yaşanmıştır. Bu sorunu çözmek için İsrail özür dilemeli ve kurbanlara tazminat ödemelidir. Türkiye, bu olaylara gözlerini kapayamaz. Bu konuda, kendisine dostluk elini uzatan ve zor zamanlarında yardım eden ülkelerin çabalarını dikkate almayan İsrail’in siyasi öngörüşsüzlüğü aşikârdır.

İnterfax: Türk makamları Gazze’ye insani yardım götürülmesi ve böylelikle İsrail ablukasının kırılması için donanmanın kullanılabileceğine dair işaretler verdi. Bu tür adımlar için somut planlar ve belirlenmiş bir tarih bulunmakta mıdır?

Sayın Cumhurbaşkanı: Öncelikle, bu ambargonun yasal olmadığı gerçeğinden hareketle Lahey Uluslararası Adalet Divanına başvuracağız. Doğu Akdeniz İsrail toprakları değildir ve Türkiye bu bölgede varlığını belli edecektir. Ancak, Türkiye aynı zamanda uluslararası hukuka uyacaktır.

Yazdır Paylaş Yukarı