Nikkei Gazetesi (Japonya)

07.08.2011
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
Nikkei Gazetesi (Japonya)

Sabah Baskısı - 7 Ağustos

DÜNYAYI ANLATMAK

TÜRKİYE'NİN YÜKSELİŞİ "BÖLGESEL LİDERLİĞE"

İSLAM, DEMOKRASİ İLE UYUMLU

Ekonomik büyümesi ve özgün dış politikasıyla uluslararası toplumda hızla varlığını arttıran Türkiye. Ülkenin eski Osmanlı İmparatorluğu toprakları üzerindeki etkinliğini arttırması "Neo-Osmanlıcılık" (Anahtar Kelime açıklaması aşağıda) olarak da nitelendiriliyor. Ortadoğu'daki Müslüman ülkeler içinde, isitikrarlı ve demokratik sisteme sahip yapısı ile de Türkiye dikkatleri üzerine çekiyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e dış politikada hedeflenen yönelimler ve Tunus'taki "Yasemin devrimi" ile başlayan ve "Arap Baharı" olarak da adlandırılan demokratikleşme hareketlerinde ülkesinin oynadığı rolü sorduk.

-Çok kutuplu dünyada Türkiye özgün diplomasisi ile dikkatleri üzerine çekiyor. "Soğuk savaş döneminde Türkiye kanat ülke olarak değerlendiriliyordu. Fakat coğrafi açıdan baktığımızda doğu, batı, kuzey ve güneyin kesiştiği noktada yer alıyoruz. Yapıcı ve aktif bir politika izleyerek bölgede barış, istikrar ve refaha kavuşulması için gayret ediyoruz." "Türkiye bölgesel lider olarak da hareket etmektedir. Tarihi ve coğrafi olarak da bu rolü üstlenecek yapıya sahibiz ve son yıllarda eskiye kıyasla daha aktif roller üstleniyoruz. Bölgesel lider olarak Ortadoğu'da ekonomik işbirliğinin temel alındığı güvenlik ve istikrarın sağlanmasının önemli olduğunu düşünüyorum."

ORTA ASYA'NIN İSTİKRARINA DESTEK

-Başbakan Erdoğan Orta Asya ülkeleriyle de AB'deki Schengen benzeri insanların serbest dolaşımının sağlanması arzusunu dile getirdi. "Avrupa ile Asya'yı bağlayan Kafkaslar Orta Asya'ya) bölgesinin de istikrarı önemli. Orta Asya'daki Türki Cumhuriyetler ile bağlarımız kuvvetli ve bu bölgenin istikrarı Türkiye'nin de menfaatine. Türki nüfusun çoğunluk olduğu ülkelerin katıldığı uluslararası platformlar da var."

"Bölgemizde istikrara yönelik) sorunlar olduğunun bilincindeyiz. Türkiye olarak Ortadoğu, Balkanlar ve Kafkaslarda diplomasi ile mevcut sorunları ve gelecekte ortaya çıkabilecek sorunların çözümünü amaçlıyoruz."

-Dış politika ekseninin AB'den Ortadoğu'ya kaymakta olduğuna dair görüşler hakkında düşüncelerinizi alabilir miyiz ?

"Bu doğru değil. Türkiye'nin politikasında değişiklik olup olmadığını bizim değerlerimize bakarak anlayabilirsiniz. Türkiye'de demokrasi, serbest Pazar ekonomisi, insan hakları, hukukun üstünlüğü kuvvetlenmiştir."

"Dış politika ve ekonomik çıkarlar gereği, tüm bölge ve kıtalarla ilişkilerimizi kuvvetlendirmeyi arzu ediyoruz. Bazı gruplar bunu anlayamıyor ya da kabul etmekte zorluk çekiyor gibi görünüyor. Bu yüzden böyle garip suçlamalarda bulunuyorlar."

-Bazı ülkeler Türkiye'nin üyelik müzakerelerine de tepki gösteriyor. Bunun ardında dini nedenler mi var ?

"Bunda birçok neden var. Birincisi Türkiye büyük bir ülke olduğu için. Büyük ülkelerin AB üyeliği her zaman sancılı olmuştur. Bunu İngiltere ve İspanya örneklerine bakarsanız anlayabilirsiniz. Bunun yanı sıra, AB içerisindeki ekonomik ve siyasi sorunları bazı politikacılar, dar görüşlü hareket ederek Türkiye'nin hedeflediği tam üyeliği ( kendi iç politik çıkarları için ) kullanıyorlar. Türkiye, Avrupa'nın bir parçasıdır ve bütünleşme sürecini tüm gayretiyle devam ettirmektedir."

"ARAP BAHARI" ÜZERİNDEKİ ETKİ

-Türkiye Ortadoğu'daki Arap ülkelerine demokratikleşme alanında model olabilir mi ?

"Ortadoğu'nun tamamı Türkiye'yi izlemektedir ve bizden ilham almaktadır. Her ülkenin kendi modeli olduğu için modelden ziyade Türkiye'nin ilham veren, bir varlığı mevcut. Müslüman bir ülke olmasıyla beraber, demokrasiyi gerçekleştirmiş, ekonomide başarılı olmuş, güçlü bir orduya sahip bir ülke ve hukukun üstünlüğü her geçen gün daha da güçleniyor. Müslüman bir ülke olmasıyla beraber, demokratik ve laik bir devlet olmamız cazip ve ilgi çekiyor. Türkiye'nin Ortadoğu'daki Müslüman ülkelere etkisi dolaylı da olsa büyük. "Arap Baharı" üzerinde etkimiz olduğuna süphe yok."

-Türkiye'de iktidar partisi olan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Ortadoğu'daki demokratikleşme hareketini nasıl destekleyebilir ?

"Biz açık bir şekilde Ortadoğu'daki demokratikleşmeyi destekliyoruz. Müslüman bir ülke olan Türkiye'nin başarısı ve sadece varlığı bile bunun diğer ülkeler tarafından da başarılabileceğini kanıtlıyor. Bölgedeki gençler, entellektüeller, akademisyenler Türkiye'yi inceliyor. Bir yandan biz de birçok ülkenin liderlerini mümkün olduğunca bu konuda destekliyoruz. Devrim hareketinin merkezindeki Mısır gençliğini Türkiye'ye davet edip, Türkiye'nin gelişimini görmelerini sağladım. Ben 11 Şubat'ta Mısır devriminden sonra ülkeyi ziyaret eden ilk devlet başkanıyım. Mısır'da yetkililerle, gençlerle, parti liderleriyle görüşlerimizi paylaştık."

"İslam dünyası reformlara karşı isteksizdi. Her fırsatta Türkiye, reformların gerekliliğini dile getirdi. 2003 yılında Tahran'da düzenlenen İslam Konferansı Örgütü (OIC) toplantısındaki konuşmamda ben acil reformlar yapılması gerekliliğinden bahsettim."

-Arap dünyası niçin demokratikleşmede geç kaldı ?

-"Sovyetler yıkıldığı zaman bölgenin demokratikleşmesinin başlaması gerekirdi. Fakat ( Arap ) otokratik devlet yapılarını Batılı güçler statükonun korunması için araç olarak gördü. Bazı batılı gelişmiş ülkeler İslam dünyasındaki demokratikleşmeden korktu fakat "Arap baharında" halkların devrime liderlik etmesiyle beraber bu hareketlere destek vermekten başka çareleri kalmadı."

-Libya ve Suriye'de muhalefet saldırıya uğradı...

"Çok üzücü. Suriye'de reform gerekliliği çok açık. İktidardaki Baas partisinin otokratik politikaları devam edemez. Suriye yönetiminin ( Demokratik yönetime ) geçiş şansı vardı ama bunu yapmadı. Tankların sivilleri bombalaması affedilebilir bir şey değil ve çok tehlikeli bir duruma gelindi. Geri dönüşü mümkün olmayan bir yola girildi ve çok endişeliyiz." "Libya gibi zengin bir petrol ülkesi, tek bir kişinin otokratik yönetimine dayalı olamaz. Sonuç olarak halk ayaklandı ama zalim rejimi yıkmak da zor ve bunun sonucunda ülke iç savaş durumuna düştü. Kaddafi yönetiminin devamı kabul edilemez."

-Türkiye'de laikliğin geleceği ne olacak ? Bu ana kadar bu konuda fazla mı ileri gidildi ?

"Daha önce laiklik, amacından ve konseptinden büyük ölçüde uzaklaştırılmıştı. Fakat insanlar bu tip tartışmalara itibar etmiyorlar ve bunları tasvip de etmiyorlardı. İç politikada laikliğin zayıfladığını öne süren partiler de bu tip politikaların artık zamanın gerisinde kaldığını farkettiler. Kimse onların bu görüşüne inanmıyordu ve bu görüşleri de dikkate almıyordu. Dolayısı ile tüm partiler gerçek sorunlar ve politikalar üzerinde tartışagelir oldular. Bu ülkemizin normalleşmesidir."

-Türkiye'de birçok gazeteci tutuklanmış durumda. Yeni anayasada da Cumhurbaşkanın yetkilerinin genişletilmesi teklifleri var. Türkiye'de güç tek elde mi toplanıyor ?

"Türkiye'de ifade özgürlüğü güvence altındadır. Yakın dönemde tutuklanan gazeteciler illegal terör örgütü üyeliği suçlamasından dolayı tutuklanmışlardır. Yazdıkları haberlerin içeriği nedeniye değil. ( AKP'nin seçimlerde söz verdiği ) Yeni anayasanın oluşturulmasında da tüm siyasi partiler işbirliği yaparak süreci ilerletmelidir. AKP'de dahil olmak üzere siyasi partiler Cumhurbaşkanının daha da geniş yetkilere sahip olduğu bir sistemi ( Fransa gibi ) arzu etmemektedir. "

Ankara - Hanafusa Ryosuke

Yazdır Paylaş Yukarı