11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 2022-2023 Yılı AGÜ Mezuniyet Töreni Konuşması

31.07.2023
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült

Değerli Misafirler

Kıymetli öğretim üyeleri

Değerli öğrenciler ve velileri,

Hepinizi böylesine güzel bir yaz akşamında saygı, sevgi ve muhabbetle selamlıyorum.

AGÜ’nün 6. Yıl Mezunlar Töreni’nde bulunmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum.

Gördüğüm kadarıyla aramızda özellikle eğitime, Kayseri’deki eğitime çok katkısı olan çok değerli şahsiyetler var. Onları da görmekten büyük bir memnuniyet duydum.

Değerli Misafirler,

Geçen seneler sıkıntılı geçti. Önce covid salgını ve pandemi süreci, daha sonra yaşanan deprem felaketi birçok acılara sebep oldu. Öğrenciler de üniversitelerinden uzak kaldılar. Nihayet artık bütün bu acıların geride kalmasını ve kampüs hayatının en iyi şekilde başlamasını temenni ediyorum ve bundan sonra bu tip acıların yaşanmamasını Cenab-ı Allah’tan temenni ediyorum.

Deprem felaketi hepimizi çok sarstı. Kayseri etkilenmedi ama biliyorum ki Kayserililer depremzedelere çok büyük katkılar sağladı.

Üniversitelerimizin de bütün kampüslerini depremzedelere açmasından büyük bir memnuniyet duydum.

Ben de deprem bölgesini gezdim ve oradaki acıları hep gördüm.  Bütün duamız bu tip acılar, yıkımlarla ülkemizin, vatandaşlarımızın bir daha karşı karşıya kalmaması.

Değerli Mezunlar,

Buradan sadece mezun olmuyorsunuz. Buradan heybeniz çok dolu bir şekilde mezun oluyorsunuz. Mezun olurken hem de çok büyük avantajlarla mezun oluyorsunuz. Her şeyden önce hocalarınız size çok büyük emek verdiler, hepiniz de bunun farkındasınız zaten. Bunun yanında buradan mezun olurken çok mükemmel bir lisan öğrenerek gidiyorsunuz. Bunun hayat boyu size ne kadar faydası olacağını göreceksiniz. Ayrıca şunu da söylemek isterim ki burada sadece bilgi edinmediniz, bu üniversitede entellektüel kapasitenizi ve sosyal çevrenizi de genişlettiniz. Buradaki akademik iklimden faydalanarak dünya görüşünüz ve ufkunuz da genişledi.

Şimdi gerçek hayata başlıyorsunuz ve gerçek hayatın ne olduğunu göreceksiniz. Tabii gerçek hayat çok meşakkatli, çok rekabetli bir hayattır. Burada çok çalışmanız gerekir.

Mezun olduk eğitim bitti diye birşey sözkonusu değildir. Beşikten mezara kadar eğitimin devam ettiği bilinci içerisinde olmanız gerekiyor. Sürekli kendinizi yenilemeniz ve yükseltmeniz gerekiyor. Eminim ki bunu yapacaksınızdır. Çünkü bu üniversitede, bilginin nasıl elde edileceğini, bilgiye nasıl ulaşılacağını ve onun nasıl kullanılacağını size en iyi şekilde öğrettiler. Karakterli ve azimli olduğunuz süre içerisinde de daima fark edilirsiniz. Bakın size hiçbir zaman ihtiraslı olun demem, ihtiraslı ve bencil olmak iyi birşey değil. Ama muhakkak iddialı olun. İddialı olun ki çok çalışın ve nihayetinde o hedefe ulaşın.

Eğitimin her şeyin önünde geldiğini burada defalarca söylemişimdir. Eğitime yapılan yatırım en iyi yatırımdır. Bir aile için de, bir şehir için de, bir ülke için de bu böyledir. Eğitim sadece istatiksel verilere bakılarak değerlendirilmemesi gerekir. Eğitimin içeriği, eğitimin kalitesi, eğitimin niteliği herşeyin üstünde gelir. Vasat bir eğitim sistemi hiçbir zaman iyi bir netice vermez. Bugün üzülerek böyle bir tehlike olduğunu görüyorum. Geçen sene üniversite imtihanlarının neticelerinin belli olduğu bir dönemde mezuniyet töreni yapılmıştı ve o zaman da söylemiştim. Neticeleri; eğitimciler, gazeteciler, bilimle uğraşan insanlar analiz ediyorlar ve baktığınızda bu neticelerin geleceğimiz için bizi çok da ümitlendiren neticeler olmadığını görüyoruz. Matematikte, fen bilgilerinde, kendi ana dilimiz Türkçe’de ortalama sonuçların arzu edilenin çok gerisinde olduğunu görmek bize bir alarm gibi olması lazım. Onun için uzun vadeli tedbirlerin alınması ve ciddi analizlerin yapılması ve bunlara dayalı politikaların geliştirilmesi gerekir. Unutmayalım ki bir ülkenin nüfusunun büyük olmasıyla övünmek çok birşey ifade etmez. Eğer nüfusunuz nitelikli ise bir anlamı vardır. Nitelikli olmayan nüfus sadece tüketici ve yük olan bir nüfus olur. Onun için bu konu ülkemizin de en önemli meselesidir.

Bazı meseleler var ki siyasi irade varsa süratli bir şekilde yapılabilir. Ama eğitimle ilgili konular uzun vadelidir. Onun için çok ciddi stratejiler, istikrarlı ve sürdürülebilir uygulamalar olması gerekir. Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken en önem vermemiz gereken konunun bu olduğuna inanıyorum. Cumhuriyet kurulduktan sonra çok önemli eğitim reformları yapıldı. Çok değerli hocalar dışarıdan ve içeriden getirildi ve bu üniversitelerden mezun olanlar Türk bürokrasisinin belkemiğini oluşturdu. Şimdi Anadolu’nun her şehrinde üniversitelerimiz var ve bu şehirlerde en iyi binalar neresi diye baktığınızda buranın üniversite olduğunu hemen söylebilirsiniz. Ama içinde ne okutuluyor, içerik nedir, asıl bu çok önemli. Bu konuda çok ihmallerimiz olduğu kanaatindeyim. Bu konuda iniş çıkışların olduğunu görüyorum. Çok uzun vadeli ciddi eğitim politikalarından ne yazık ki uzağız. Ümit ederim ki Cumhuriyetin ikinci yüzyılına başlarken bu konu ayrı bir şekilde ele alınır ve tartışılır. İktidarlardan ve siyasetin ikliminden uzak çok uzun vadeli yeni bir eğitim politikası Türkiye’nin gündeminde olur.

Başarıyı nasıl anlarız, başarıyı mukayese ederek anlarız. Şimdi burada mezun bir arkadaşımız ben çok iyi notlar aldım derse o başarılı gibi gözükebilir ama eğer sınıfındaki diğer öğrenciler daha da yüksek notlar aldılarsa o zaman bu başarıda bir noksanlık vardır. Dolayısıyla başarı, başkalarıyla mukayese edersek ortaya çıkar. Ülkelerin de başarıları başka ülkelerle mukayese edersek ortaya çıkar. Bu konuda en önemli mukayese 38 üyesi bulunan OECD ülkeleri içerisinde yapılıyor. OECD ülkeleri eğitime ortalama ne kadar yatırım yapıyor, ne kadar harcıyor, oradaki öğrencilerin PİSA ölçümlerindeki başarıları nedir diye baktığımızda; burda da ne yazık ki bizi tedirgin eden neticelerle karşı karşıya kalıyoruz. OECD’nin eğitim alanındaki ortalamasına hala çıkamıyor ve bu ortalamayı geçemiyoruz. O açıdan bunun altını bir kez daha çizmek istiyorum. Türkiye’nin en önemli konusu eğitim ve eğitimin de en önemli meselesi içerik ve öğretmen meselesi. Bunların çok ciddi bir şekilde ele alınacağını ümit ediyorum.

Kayserimiz eğitim açısından övünülecek bir şehir, 4 tane üniversite var. Erciyes Üniversitesi Türkiye’nin en köklü üniversitelerinden birisi. Erciyes Üniversitesi’nin eski rektörlerinden Mehmet Şahin Bey’i de aramızda görmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Hemşerimiz üniversitelerin Kayseri’de büyümesi, özellikle hayırseverlerin eğitime yatırım yapmalarına, katkı vermelerine çok öncülük etmiş bir şahsiyettir. Kayseri Üniversitesi yeni kuruldu, Nuh Naci Yazgan Üniversitesi mevcut

Rektörü de gördüğüm kadarıyla burda, ve AGÜ. Dolayısıyla Kayseri bir üniversite şehri olmayı hak ediyor. Bunlar arasındaki işbirliği ile birlikte tatlı bir rekabet var ve bunların hepsi Türkiye’de ve Kayseri’de eğitimin gelişmesine hep hizmet edecektir. İnanıyorum ki bu örnekler başka şehirlerimiz tarafından da hep tekrarlanır ve oralarda da aynı şekilde bir taraftan devlet imkanları, bir taraftan hayırsever insanların katkıları, vakıflar ve derneklerin desteği bu alandaki yatırımların çok daha ileri gitmesini sağlar.

Son olarak şunu söylemek istiyorum; öğrencilere, mezunlara..

Şimdi mezun oldunuz, iş hayatına başladınız, şunu unutmayın ki her şeyin başı iyi insan olmaktan geçer, iyi insan olun. Tabii ki vatansever olun ama bütün insanlığa karşı da görevleriniz olduğunu asla unutmayın. Unutmayın ki karakterli, çalışkan, dürüst insanlar her yerde fark edilir ve hemen ayrıcalıklı hale gelirler. Çıkarcı, oportünist, çok ihtiraslı insanlar, onlar başında başarılı gibi gözükür ama sonunda onlar da fark edilir ve şöylece ayrılır. Onun için siz daima karakterli, iyi insan olun. Başka insanlara karşı göreviniz olduğunu düşünün. Şüphesiz ki ailenizi, ülkenizi hiçbir zaman ihmal etmeyin ama çok çalışkan olun. Burda öğrendiklerinizle kalmayın, bunların üstüne yenilerini inşa edin. Sadece Türkiye’de değil dünyanın başka ülkelerinde de gözünüz olsun. Gidin, okuyun, çalışın, daha üst mertebelerde bilgilerinizi geliştirin ve sonunda tabii ki Türkiye’nin değeri olarak hepinizle gurur duyacağız. Ben hepinizi tekrar tebrik ediyorum. Sizlere emeği geçen değerli hocalarınızı gönülden kutluyorum. Aileleriniz ömür boyu tabii ki sizlere destek verdiler. Şimdi onların gururlanma vakti. Onların hepsini de tebrik ediyorum. Üniversitemizin bu hale gelmesinde çok büyük emeği olan kurucu Rektörümüze, mevcut Rektörümüze, değerli öğretim üyelerine özellikle teşekkürlerimi sunuyorum. İnanıyorum ki bundan sonraki seneler daha çok başarıya imza atacaksınız ve bunlarla hepimiz öğüneceğiz.

Hepinize iyi akşamlar diliyorum. Sağlıcakla kalın.

Yazdır Paylaş Yukarı