Türkmenistan’da Fahri Profesörlük Unvanı Verilmesi Töreninde Yaptıkları Konuşma

30.05.2013
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült

Saygıdeğer Bakanlar,

Sayın Rektör,

Sevgili Öğrenciler,

Türkmenistan İktisat ve Kamu Yönetimi Devlet Enstitüsü tarafından Fahri Profesörlük unvanına layık görülmüş olmaktan şeref duyuyorum. Türk milletini temsilen kabul ettiğim bu payeyi, ülkeme gösterilen teveccühün açık bir ifadesi olarak görüyor,  içtenlikle teşekkür ediyorum.

Türkmenistan’ın ülkemizle işbirliğini en üst mertebede devam ettirme iradesini bağımsızlığından beri çeşitli vesilelerle ortaya koymuş olması, bizleri sevindirmektedir. Bu hususta gösterdiği liderlikten dolayı, Kadirli Doğanım Devlet Başkanı Berdimuhamedov’a şükran hislerimi bir kere daha ifade etmek isterim.

Türkiye’nin Türkmenistan ile geliştirdiği işbirliğinde en büyük ve hiç değişmeyecek önceliği, bu işbirliğinin iki ülkenin ortak menfaatlerine hizmet etmesidir. Kardeşlik hukukunun gereği de budur. Zira, bizler “bir millet, iki devletiz”. Kadirli Doğanımın ifadesiyle, “kemik kardeşiyiz”.

İlişkilerimizin emsalsiz nitelikte olması, elbette sebepsiz değildir. Ortak tarihimiz ve ortak kültürümüz, halklarımız arasındaki kadim bağların temelini oluşturmaktadır.

Türkmenistan, ortak atalarımız Ertuğrul Gazi’nin, Tuğrul ve Çağrı Beylerin, Alparslan’ın ve Sultan Sencer’ın bir zamanlar adeta şaha kaldırdığı topraklardır. Bu nedenle, Türkmenistan bizim atayurdumuzdur.

Aynı ortak atalarımız sayesinde, Türkiye, Türk dünyasının ve diğer kardeş toplulukların ortak yurdu haline gelmiş, şanlı imparatorluklara evsahipliği yapmıştır.

Ne var ki, Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılması ve atayurdumuzdaki kardeşlerimizin başka güçlerin etkisi altında kalmaları, Türk milletini büyük bir felaketin eşiğine getirmiştir.

Bu nedenle, geçen yüzyılın başında Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasını ve yüzyılın sonunda, Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla kardeş ülkelerimizin özgürlük ve bağımsızlıklarına kavuşmalarını, Türk milleti bakımından gerçekleşen “stratejik mucizeler” olarak adlandırdım.

İşte bu mucizelerin ardından gerçekleştirilen kalkınma hamleleri sayesinde, bugün Türkiye de, Türkmenistan da ecdadımızın bıraktıkları mirasa yaraşır birer ülke haline gelmişlerdir.

Tarih boyunca birlikte yaşadığımız, vatan bildiğimiz ülkelerimiz, daima birliğin, dirliğin ve kardeşliğin sembolü olmuştur.

Kıymetli Misafirler,

Bütün Türk dünyasında, farklı muhit ve zamanlarda yetişen kültür ve bilim insanlarımızın duygu, düşünce ve ifadelerindeki benzerlik, kültürlerin devlet sınırlarına bağlı olmadığının müşahhas göstergesidir.

Bu durum, büyük Türk düşünürü İsmail Gaspıralı’nın “Dilde, fikirde, amelde birlik!” şiarında tecessüm etmiştir.

Nitekim, Hace-i Türkistan Hoca Ahmet Yesevi’nin Anadolu tasavvufunun piri Yunus Emre üzerindeki etkisi büyüktür. Yunus Emre ise, Türkmenlerin akıldarı Mahtumkulu Firaki’nin eserlerine derinden tesir etmiştir.

Nihayet Mahtumkulu’nun bugün yeniden Türkmenlerin ve bütün Türk dünyasının ortak değeri olarak yükselişi, bu manevi yakınlığın en güzel örneklerinden biridir.

Orta Asya ve Kafkaslar’daki kardeş cumhuriyetlerin bağımsızlıklarını kazanmalarının ardından, bütün dünya, Türk dili ve kültürünün çok geniş bir coğrafyanın ortak paydası olduğunu görmüştür.

Biz de kadim bağlara sahip olduğumuz öz kardeşlerimizle yeniden kucaklaşarak, müşterek geçmişimiz temelinde çok güçlü ilişkiler inşa ettik.

Bunların içinde en çok önem verdiklerimizden biri de şüphesiz Türkmenistan ile olan ilişkilerimizdir.

Türkmenistan, bir devlet hayatı için nispeten kısa bir sürede bağımsızlığını pekiştirmiş, aynı zamanda göz kamaştırıcı bir kalkınma hamlesini başarıyla hayata geçirmiştir. Aşkabat, bölgenin en güzel ve en mamur başkentleri arasında hak ettiği yeri almıştır.

Kadirli Doğanım Devlet Başkanı Berdimuhamedov, merhum Türkmenbaşı’ndan devraldığı bayrağı, ehil yönetim anlayışıyla daha da yükseklere taşımıştır.

Asya’nın yükselen gücü Türkmenistan, uluslararası camiadaki muteber konumunu her geçen gün tahkim etmekte, bölgesinde barış, istikrar ve refahın timsali olarak görülmektedir.

Kardeş Türkmenistan’ın elde ettiği bu başarılarla biz de iftihar ediyoruz. Kadirli Doğanımın dirayetli liderliği sayesinde, Türkmenistan’ın çok daha büyük başarılara imza atacağına olan inancımız tamdır.

Bu anlayışla, Türkiye Türkmenistan’ın bağımsızlığını tanıyan ve burada Büyükelçilik açan ilk ülke olmuş, Türkmenistan’ın Daimi Tarafsızlık statüsünü ilk destekleyenler arasında yer almıştır.

Buradaki işadamlarımıza, öğretmenlerimize ve öğrencilerimize değişmez tek tavsiyemiz, Türkmenistan’a, vatanları gibi kıymet vermeleri ve hizmet etmeleridir. Türkmenistan’ın, ekonomiden ticarete, bilimden kültüre her alanda bölgenin parlayan yıldızı haline gelmesine çalışmalarıyla fedakarca katkıda bulunmalarıdır.

Bu yıl, Türkmenistan’ın bağımsızlığının ve Türkiye-Türkmenistan ilişkilerinin 22’nci yılını idrak ediyoruz. Esasen milletlerin hayatında 22 yıl, daha dün gibi sayılacak kısa bir zaman dilimidir.

Buna rağmen, geride kalan 22 yılda, Türkmenistan’ın gerçekleştirdiği dev atılım, ikili işbirliğimizde de büyük mesafeler alınmasına imkan vermiştir. Siyasi ilişkilerimiz, aramızdaki kardeşliğin üstün seviyesiyle mütenasip, mükemmel bir seyir izlemektedir. Ekonomik, ticari ve kültürel ilişkilerimiz her geçen gün daha da pekişmektedir.

Kadirli Doğanımın, geçen yıl gerçekleştirilen Devlet Başkanlığı seçimlerinin hemen ardından ilk resmi yurtdışı ziyaretini Türkiye’ye yapmasından büyük memnuniyet duyduk. Diplomatik ilişkilerimizin kuruluşunun 20. yıldönümüne denk gelecek şekilde, 28 Şubat-1 Mart 2012 tarihlerinde gerçekleştirilmiş olması, bu seyahate tarihi nitelik de kazandırmıştır.

Sözkonusu ziyaret, işbirliğimizin ulaştığı yüksek mertebeyi bir kez daha tescil etmiş, 2012 yılını ilişkilerimizin “altın yılı” ilan etmemizi sağlamıştır.

Türkmenistan’ın bağımsızlığını kazanmasından bu yana iki ülke arasında 70’in üzerinde anlaşma imzalanmıştır. Bu anlaşmalar, ilişkilerimizin ahdi zeminini güçlendirdiği gibi, kardeşlik hukukumuzu da somut işbirliğine dönüştürmektedir.

Türkmenistan’da faaliyet gösteren yaklaşık 600 Türk şirketi bulunmaktadır. Yıllık ticaret hacmimiz 3,5 milyar Dolar’a ulaşmıştır. Türk şirketlerinin Türkmenistan’da üstlendiği taahhüt hizmetlerinin toplamı da 34 milyar Dolar’a yaklaşmıştır.

Bu süreçte, başta Aşkabat olmak üzere, tüm Türkmenistan’ı yeniden inşa ve ihya etmenin şerefine bizi ortak ettiğiniz için Kadirli Doğanıma ve bütün Türkmen kardeşlerime teşekkür ederim.

Sevgili Gençler,

Eğitim ve kültür alanındaki ilişkilerimiz her geçen gün güçlenmektedir. Binlerce Türkmen kardeşimiz Türkiye’de burslu eğitim görmüştür ve görmektedir. Türkiye, Türkmenistan’ın kalkınması için her türlü desteği vermeye devam edecektir.

Türkiye-Türkmenistan ilişkilerinde ortak kültür mirası özel bir öneme sahiptir. Kültürel alandaki işbirliği Türk ve Türkmen halklarının kardeşliğini pekiştirmekte, ortak manevi değerlerimizin gelecek nesillere aktarılmasına hizmet etmektedir.

Bu bağlamda, 2011 yılında Türkmenistan’ın bağımsızlığının 20. yıldönümü münasebetiyle her iki ülkede kutlamalar düzenlenmiştir.

Geleneksel hale gelen Türkiye-Türkmenistan Kültür Günleri etkinliğine, önümüzdeki Temmuz ayında İstanbul’un yanısıra 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Eskişehir’de evsahipliği yapacak olmamız da bizim için ayrı bir mutluluk kaynağıdır.

Türkmenistan’da faaliyet gösteren Türk-Türkmen okulları ve özel Türk okullarının, kardeşlik ilişkilerimizin bugünlere gelmesindeki payı büyüktür.

Biraz önce Kadirli Doğanım ile birlikte Uluslararası Türkmen-Türk Üniversitesi’nin yeni kampüsünün temelini atmış olmaktan onur duydum. Köklü ilişkilerimizin bir diğer sembolü olan bu kurumun, Türkiye ve Türkmenistan’a hayırlı olmasını diliyorum.

Gençlerimizi, Türk-Türkmen ilişkilerinin ve Türk dünyasının geleceği olarak görüyor, sizlere büyük değer veriyoruz. Sizlerden de bu bilinç içinde eğitimlerinizi tamamlayarak, kardeş halklarımızın ortak menfaatleri için yapılan çalışmalara katılmanızı bekliyoruz.

Türk ve Türkmen gençliğine duyduğumuz güven sayesinde, Türkiye-Türkmenistan ilişkilerinin geleceğinin teminat altında olduğunu görmekten büyük memnuniyet duyuyorum.

Muhterem Misafirler,

Türkmenistan İktisat ve Kamu Yönetimi Devlet Enstitüsü tarafından bana verilen  Fahri Profesörlük unvanı, aldığım en anlamlı payelerden biridir.

Bu çerçevede şahsıma gösterilen teveccüh dolayısıyla tekrar yürekten teşekkür ediyor, hepinizi en samimi hislerimle selamlıyorum.

Yazdır Paylaş Yukarı