Çankaya Üniversitesinin Merkez Kampüsünün Açılışında Yaptıkları Konuşma

14.12.2012
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült

Değerli Misafirler,

Kıymetli Öğretim Üyeleri,

Sevgili Öğrenciler,

Önce hepinize sevgi ve muhabbetlerimi sunuyorum. Bugün, Çankaya Üniversitesi’nin Merkez Kampüsü’nün açılış merasiminde sizlerle beraber olmaktan da büyük bir memnuniyet duyuyorum. Zamanın nasıl geçtiğini biraz önce Köksal Bey’e de söyledim; ‘Siz temelini attınız, bizler de hep beraber bu kampüsün açılışındayız.’ Her şeyden önce Sıtkı Bey’i, Alp ailesini tebrik etmek istiyorum. Gerçekten eğitim konusu bu ailenin en mümtaz vasfıdır ve dershanelerle başlayan, okullarla gelişen, eğitimin her alanında faaliyet gösterdikten sonra 15 sene önce de üniversite alanına geçmeye karar veren bu aile; eğitimden kazançlarını eğitime yatırmalarıyla herkes tarafından tanınmakta, bilinmektedir. Bundan dolayı kendilerine bir kez daha takdirlerimi, tebriklerimi sunmak istiyorum.

Çankaya Üniversitesi’nin 15. yıldönümü olduğuna göre epey mezun verdiniz. Mezunlarınızın da gayet başarılı olduklarını görüyorum. Aslında ben üniversitenizin başarısını ilk defa bundan yıllar önce Cumhurbaşkanı olarak Ostim’i ziyaret ettiğimde farkettim. Çok şükür bugün Türkiye’de çok sayıda üniversite var. Hepsiyle tabi ki övünüyoruz. Çok köklü üniversitelerimiz var, yeni üniversitelerimiz var, devlet üniversiteleri bir taraftan, vakıf üniversiteleri bir taraftan. Hepsi de büyük bir rekabet ve büyük bir yarış içerisinde. Ama sizin üniversitenizin ayrıcalıklı vasfının, öne çıkan vasfının, sanayi ile işbirliği, iş dünyası ile işbirliği olduğunu sizden değil önce onlardan öğrendim. Ondan sonra da ilgiyle takip ettim doğrusu üniversitenizi. Biraz önce Rektör Bey’in sunumunda da gördük ki bu konu sizin öne çıkardığınız alan. Bundan dolayı da tebrik etmek istiyorum.

Üniversiteler sadece öğretim veren yerler değildir. Tabi ki bunun ötesinde araştırma, geliştirme, bilimsel faaliyetler, bütün bunlar, ama bunlar da yeterli değildir. Bütün bu biriktirdikleri bilgiyi sanayiye nasıl aktaracaklar, nihayetinde nasıl ekonomiye yararlı hale gelecekler, bu çok önemli. Yoksa bütün bilgiler dershanelerde kalırsa, bütün bilgiler kitaplarda kalırsa, yetişten öğrenciler sadece teorik bilgilerle mezun olursa onların hayata adaptasyonu çok daha zor olacağı gibi bugün kalkınmanın temel unsuru başta özel sektör olmak üzere, onlar bu kaynaklardan faydalanamamış olurlar. O bakımdan özellikle üniversiteler ve sanayi işbirliği, iş dünyasının işbirliği, başından beri teşvik ettiğimiz ve hep görmek istediğimiz bir başarıdır. Bunu sizin üniversitenizin gerçekleştirmiş olmasından gerçekten büyük bir memnuniyet duyuyorum.

Şu bir gerçek ki hangi ülke kalkındıysa, geliştiyse o ülkenin muhakkak çok iyi üniversiteleri vardır, çok iyi bir bilim dünyası vardır. Bilim dünyası güçlü olmayan, bilim dünyası gelişmemiş ülkelerin de kalkınmış olmaları pek söz konusu değildir. Onun için her şey nitelikli insandan geçmekte, nitelikli bilim adamından geçmekte ve neticede nitelikli bir öğretimden geçmekte. Onun için ülkemizin de önceliği budur. İlkokul öncesi, ortaöğretim, üniversite, üniversite sonrası, her alanda eğitim birinci önceliğimizdir. Bugün büyük bir gururla ifade edebilirim ki uzun dönemlerden sonra bütçemizin en büyük payı eğitime ayrılmaktadır. Eğitimde devamlı yeni arayışlar, yeni reformlar gerçekleştirilmektedir. Hepimiz şunun farkındayız ki en iyi yatırım eğitime yapılan yatırımdır. En iyi getirisi olan yatırım, eğitimdir. Farkında olduğumuz için Türkiye olarak önceliği buna veriyoruz ve bütün kaynaklarımızda da hiç tereddüt etmeden önce eğitimin ihtiyacını daha sonra diğerlerine ayırıyoruz. Bunun neticelerini de görmeye başladık çok şükür. Bugün eğer Türkiye görünür bir şekilde kalkınıyor, gelişiyor ve refaha ulaşıyor ise bunun altında da şüphesiz ki eğitim vardır.

Çankaya Üniversitesi bir vakıf üniversitesidir. Bir taraftan devlet üniversiteleri bir taraftan vakıf üniversiteleri bunlar çok canlı ve tatlı bir rekabet de getirmişlerdir üniversite eğitimine. Bunun da faydalarını görüyoruz. Yeni hazırlanan ve çıkacak olan üniversite yasasıyla üniversiteler arasındaki rekabet ve yarış çok daha belirgin hale gelecektir. Bütün bunların neticesinde Türk bilim dünyası çok daha güçlü olacaktır. Sizler de yine biliyorsunuz özellikle öğretim üyeleri biliyor; artık araştırma-geliştirme konularında da Türkiye öne çıkmaya başladı. Eskiden milli gelirimizin çok küçük bir kısmı araştırma-geliştirme fonlarına ayrılırken şimdi nerdeyse gelişmiş ülkelere yaklaşmaya başladık. İnanıyorum ki 4-5 sene sonra en gelişmiş ülkelerin ayırdığı milli gelirdeki payı biz de ayırmaya başlayacağız. Eskiden üniversite öğretim üyeleri için, üniversitelerdeki araştırmalar ve geliştirmeler için yeteri kadar fon yoktu. Şimdi hem yerli fonlar hem uluslararası fonlar sizin hizmetinizdedir. Uluslararası fonlar da Türkiye’nin devlet olarak katıldığı fonlardır. O açıdan önümüzde hiçbir aslında bahane de yoktur. Ne kadar çok çalışılırsa, ne kadar çok gayret sarf edilirse o kadar çok güzel neticeler çıkacaktır. Türkiye’nin bu yarışında Çankaya Üniversitesi’nin de çok büyük katkıları olacağına inanıyorum.

Başkent Ankara artık sadece bürokrasinin olduğu, sadece bakanlıkların olduğu, sadece devlet kuruluşlarının olduğu bir şehir olarak öne çıkmamaktadır. Üniversiteleriyle de, Türkiye’nin en iyi üniversitelerini barındıran bir şehir olarak da öne çıkmaktadır. İşte bu güzel üniversitelerden birisi de sizin üniversitenizdir. Bu üniversitenin bu hale gelmesi, ortaya çıkması, büyük bir organizasyon ve büyük liderlik işi, beceri işidir. Bundan dolayı Sıtkı Bey’i, ailesini, sizleri tebrik ediyorum. Sonra da tabi ki bu imkânları en iyi şekilde değerlendirip üniversiteyi üniversiteler içerisinde bilinir hale getiren değerli öğretim üyelerini, sizleri hep tebrik ediyorum ve hepinize başarılar diliyorum.

 

Yazdır Paylaş Yukarı