Kocaeli’nde Onurlarına Verilen Akşam Yemeğinde Yaptıkları Konuşma

06.04.2012
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült

Değerli Konuklar,

Herkese iyi akşamlar diyerek sözlerime başlamak istiyorum.

Bugün, sabahtan itibaren Kocaeli’ndeyiz. Ve uzun bir süreden sonra Cumhurbaşkanı olarak bugün burada bulunmaktan, gerçekten ziyadesiyle büyük bir mutluluk duyuyorum.

Tabii Kocaeli bildiğim, defalarca gelip gittiğim bir ilimiz. Ama Cumhurbaşkanı olarak ilk defa geliyorum. Vali Bey’den de öğrendim, “Uzun bir dönemden sonra ilk kez bir Cumhurbaşkanı geliyor” dediler.

Bugün, gördüklerimden, duyduklarımdan, hepsinden gerçekten çok mutlu oldum, çok gurur duydum. Kocaeli, zaten Türkiye’nin en önde gelen illerinden birisi; her bakımdan. Coğrafi olarak baktığımızda Körfezin kıyısında yemyeşil, dağlarıyla gayet güzel dikkati çekiyor. Üstelik dağlarında artık kar da var. Ama bunların ötesinde Türkiye’nin en büyük sanayi merkezi. Tabii böyle bir şehre kim gelip de yerleşmez. Böyle bir şehirde kim gelip de iş yapmak istemez açıkçası. Her bakımdan büyük bir çekiciliği var.

Böyle büyük bir şehirle ilgili bugün önce Vali Bey’den sonra Büyükşehir Belediye Başkanımızdan, Garnizon Komutanımızdan, Sayın Rektörden hep geniş bilgiler aldım. Bunların hepsi de gerçekten çok sevindirici ve çok güzel bilgiler, güzel haberler. İnanıyorum ki önümüzdeki yıllarda muhakkak ki her şey çok daha gelişmiş olacak, her şey çok daha iyi olacaktır.

Ama, bugün en çok beni mutlu eden şeylerden birisi de şu: Bu ilde büyük bir dayanışma ve çok büyük bir işbirliği gördüm, bu çok önemli. Buna her gittiğim ilde, sizler gibi böyle o ilin temsilcileriyle, iş adamlarıyla, ileri gelenleriyle yaptığım toplantılarda bakarım. O ilde bu hava varsa, onu görürsünüz. Size “var” deseler bile yoksa, o belli olur. Ama bahsetmeseler bile, “şehrin sahipleri” diyebileceğim büyük iş adamları, o şehrin ileri gelen aileleri, o şehrin siyasetçileri, o şehrin sanayi ticaret odası temsilcileri, vali, belediye başkanı, tabii ki komutanlar, hakimler, savcılar arasındaki - bunları saysanız aslında, nihayetinde iki elin parmakları kadardır- dayanışmayı, tesanütü ve kurumlar arasındaki işbirliğini orada görürsünüz. Ama bazı illerde bunlar arasında bir dayanışma değil, tam tersine bir çekişme olur maalesef. Ama bazı illerde de çok iyi bir uyum olur. Bu ilde bunu görmenin mutluluğunu yaşıyorum. Çünkü büyük bir ilimiz. Buradaki başarıların tabii ki altında da bunun çok büyük katkısı vardır. Ondan dolayı herkese, hepinize teşekkür ediyorum ve hepinizi tebrik ediyorum.

Kocaeli, “Sanayi şehri” dedik. Kocaeli’nin başarısı, Kocaeli’nde elde edilen neticeler, sadece ilde kalmıyor, bütün Türkiye’ye yansıyor. Eğer Kocaeli’nin ihracatı çoksa bu Türkiye ihracatına etki yapıyor. Ama bazı şehirlerimiz vardır ki, onların ihracatında da, üretimde de büyük başarı olsa bile onun yansıması mümkün değil, çünkü nispet olarak çok küçük. Düşünün ki Türkiye ekonomisinin sanayi üretiminin yüzde 10’unu karşılayan bir il. Ona göre en çok enerji tüketen bir il. Türkiye’nin İstanbul’dan sonra en çok ihracatçısı olan bir il. Dolayısıyla gözbebeğimiz gibi bakmamız gereken, sorunları varsa sorunlarını çözmemiz gereken bir ilimiz burası.

Bu ilde aynı zamanda iki tane üniversite var. Bugün Üniversiteyi de gezince gerçekten çok memnun oldum. Üniversitenin eski halini bilirdim. Bugün gördüğüm; çok güzel bir kampusu olan, bütün binaları tamamlanmış, meslek yüksek okullarıyla birlikte 60 bine yakın öğrencisi olan bir üniversite. Ve Üniversitenin yanında Yüksek Teknoloji Üniversitesi de size ait. Dolayısıyla bir taraftan sanayi, bir taraftan eğitim kurumları, bir taraftan şehrin kendi cazibesi bir araya geldiğinde, tabii ki bu ilde çok olumlu şeylerin olması da normaldir.

Başka gördüğüm şey de şu: Bunu muhakkak ki daha önceden de hep takip ediyordum, biliyordum, ilin imarı ile ilgili de çok güzel gelişmeler var. Uzun yıllardır, Ankara-İstanbul arasında otomobille gidip gelirken, burayı by-pass ediyoruz ve otobandan gidip geliyoruz. Dolayısıyla eski, çok sık gidip geldiğimiz bu yolların yeni halini itiraf edeyim ki, uzun yıllardan sonra ilk defa gördüm. Ve buradaki düzenlemeler, köprüler, yeni açılan yollar, bunların hepsi de bu büyük şehri, daha da büyük şehir olmaya  gerçekten aday yapmış vaziyette.

Özellikle bugün Sayın Belediye Başkanı, SEKA arazisinde gezdirdi beni. Orada bir öğle yemeği yedikten sonra, Golf arabasıyla uzun bir gezi yaptık. İnanıyorum ki, on sene sonra orada dikilen ağaçlar, palmiyeler, hepsi daha da büyüdüğünde, bu şehrin cazibesine ayrı bir güzellik ekleyecektir.

Bütün bunları şunun için söylüyorum: Türkiye’nin aslında her tarafında güzellikler oluyor. Türkiye’nin her tarafında güzel şeyler var ama, bu ilin potansiyeli çok farklı. Bu ilin nüfusu da, bu ilin mensupları da, Kocaelililer de, çok dinamik. Vali Bey konuşmasında “Çok dinamik bir şehrimiz var”  dedi. Gerçekten haklılar. Aslında çok farklı kültürler de var burada. Farklı farklı coğrafyalardan gelmiş, ataları gelmiş vatandaşlarımız, insanlarımız var burada. Bu, Kocaeli’ni aslında zenginleştiren bir unsur. Nasıl aile içi evlilikler ileride birçok rahatsızlıklar oluşturuyor ama, tersi olursa da çok güçlü nesiller geliyor. İşte bu şehirdeki bu farklı kültürler, ta atalarımızın farklı coğrafyalardan getirdiği güzelliklerin hepsi bu ile ayrı bir dinamizm katıyor, bu ile ayrı güzel bir hava katıyor. Bu ildeki belki de başarının altındaki sebeplerden birisi de bu tabii.

Kocaeli aynı zamanda Kocaeli’de yaşamayan ama, Türkiye’nin büyük iş adamlarının, büyük şirketlerinin hatta yabancı şirketlerin gelip yatırım yaptığı bir ilimizdir. Demin söyledim, “Bu ilin büyük bir cazibesi var” dedim. Herkes gelip de burada iş yapmak ister. Fabrikaların kuruluş çalışmaları yapıldığında, kuruluş yeri açısından belki de en önde gelen illerden, tercih edilecek yerlerden birisi burası. Gördüğüm kadarıyla, tamamen de artık dolmuş vaziyette. Ve artık İstanbul’dan ta Düzce’ye kadar bütün buralar birbiriyle birleşmiş. Belki de artık bölgesel planlamaların yapılması gereken, çok büyük ölçütte alt yapı çalışmalarının yapılması gereken bir il. Ama Kocaeli işte bu dediğim iki alan içerisinde büyük bir merkez.

Şimdi biraz önce hepimizi mutlu eden şey neydi? Sosyal sorumluluk projesi çerçevesi içerisinde büyük şirketlerimizin, değerli iş adamlarımızın hayırsever bir ruhla yaptıkları katkılar. Aslında vergilerinizi ödüyorsunuz, herkes kanuni sorumluluklarını yerine getiriyor. Bu yapılanlar ise gönüllü olarak yapılanlar. Sizin kendi tercihinizle, hiç kimse baskı yapmadan yapılan hizmetlerdir. Bunun Kocaeli’nde bu kadar çok olduğunu doğrusu bilmiyordum. Bazı illerimizde hayırseverlik çok öne çıkan bir simge oluyor. O ilin simgesi oluyor. Ama Kocaeli’nde bunun bu kadar yaygın olduğunu bilmiyordum. Bugün Vali Bey, Belediye Başkanı bunun ne kadar çok ileri derecede olduğunu, okulların, yine birçok sağlık merkezlerinin sosyal sorumluluk projeleri çerçevesinde hayırseverler tarafından yapıldığını söylediklerinde, bundan da ayrıca iftihar ettim.

Burada aslında bizim yaptığımız şey şu: “Marifet iltifata tabidir” diye bir söz vardır. Sizin yaptıklarınızı biz takdir ediyoruz. Sizin yaptıklarınızı gerçekten hepimiz büyük bir coşkuyla beğeniyoruz. Burada verdiğimiz bu küçük hediyeler ise, madalyalar ise, sembolik değerde. Ama bunun esas manevi hazzını eminim ki sizler duyuyorsunuzdur. Ve bu aslında bir yarış da başlatıyor. Bu yarışı Türkiye’nin birçok şehrinde görüyorum. İş adamlarımız, hayırseverlerimiz, gönüllü bir şekilde bu projelere katılıyorlar. Büyük bir hayır yarışı var, Türkiye’de. Bu, bazılarının dikkatini çekiyor, bazılarının dikkatini çekmiyor. Üniversiteye gidiyorsunuz, üniversitelerin fakültelerini yapan kişilerin, şirketlerin isimleri yazılı. Okullara gidiyorsunuz, o okulları yapanların, ailelerin isimleri yazılı. Bu, hepimizin iftihar ettiği çok güzel bir gelenek. Ve bu gelenek tekrar canlanıyor ve bu yeni nesillere de ailelerde intikal ediyor.

Ben bazı açılışları yaparken bakıyorum, dede, baba ve onun yanında küçük torun, artık o da tabii yaşını almış, genç hale gelmiş, hepsi bir oluyor. Ve bu gerçekten hepimizin çok takdir etmesi gereken ve önünü açmamız gereken çok iyi bir haslet. Bunun Kocaeli’nde bu kadar yaygın olmasından büyük bir memnuniyet duydum. Bunda emeği geçen sizleri muhakkak ki motive eden, sizleri davet eden Sayın Vali, Sayın Belediye Başkanı, şehrin değerli siyasetçilerini, hepsini de bundan dolayı tebrik ediyorum.

Son olarak şunu söylemek istiyorum: Salona girdiğimde, tek tek selamladığım kişileri biliyorsunuz. Hepsi, bu vatan için, bu millet için en değerli varlıklarını, çocuklarını feda edenler, şehit aileleri. Onların hepsine tekrar şükranlarımızı sunuyorum. Onları hiçbir zaman yalnız bırakmayacağız. Bunları sadece devlet olarak değil yapmayacağız. Muhakkak ki vatandaşlar olarak da hangi mahallede, hangi köyde, hangi şehirde, hangi kazada bir şehit ailesi varsa, doğrusu orası aslında onurlanıyor. Ve o bölgenin en onurlu kişileri olarak da onları göreceğiz. Ve onlarla nasıl iftihar ediyorsak, onlarla da dayanışma içerisinde olacağız. Sözü uzatmak istemiyorum, çünkü hep beraber bir akşam yemeği de yiyeceksiniz. Onun için tekrar hepinize sevgi ve muhabbetlerimi sunuyorum. Hepinize iyi akşamlar diliyorum. Sağolun, varolun.

Yazdır Paylaş Yukarı