Düzce'de Onurlarına Verilen Öğle Yemeğinde Yaptıkları Konuşma

06.01.2012
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült

"Değerli Konuklar,

Değerli Misafirler,

Düzce’nin Her Alanda Değerli Temsilcileri ve Sahipleri,

Önce hepinize sevgilerimi ve muhabbetlerimi sunmak istiyorum. Bugün sizlerle beraber olmak benim için ayrı bir anlam taşıyor. Birkaç vesileyle tekrarladım, üniversitede asistan olduğum dönemlerde gerek İstanbul’dan gerek Adapazarı’ndan bugünkü üniversitenin ilk temelleri olarak bilinen okula gelip, orada ders verdiğim günler olurdu. Aramızda o zaman paylaşmıştık, ayda bir ben de geliyordum buraya. Böylelikle o hatıralarım tabii ki tazelenmiş oldu. Siyasette bulunduğum dönemde çok gelip gittim. Bugün de şimdi burada eski milletvekillerimizi, Sayın Bakanı, onları görmekten de ayrıca bir mutluluk duydum. Doğrusu uzun zamandan sonra Düzce’nin içinde bu kadar dolaşmamıştım. Düzce’yi ziyaretimiz, hep böyle gelip, bir toplantıya katılıp gitme şeklinde olmuştu.

Bugün, şimdiye kadar aldığım bilgiler, gezdiğim yerler -bundan sonra da yine ziyaretlerim olacak- bana yepyeni bir Düzce’nin doğduğunu ve ilerinin büyük bir ilinin, modern bir ilinin doğmak üzere olduğunu gösteriyor ki, bundan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Tabii ki büyük bir afet geçirdi bu il. Allah tekrar böyle sıkıntıları, böyle acıları yaşatmasın, tattırmasın. Ama bunlardan da alınan dersler var tabii. Bu derslerin alındığını görüyorum, hâlâ belki alınması gerekenler de var.

Şimdi bu ilimiz düzenli ve kurallarına uygun bir şekilde gelişiyor. Gerek Vali Beyle gerek Belediye Başkanımızla konuşmalarımızdan yine aldığım bilgiler var ve onlarla da fikirlerimi paylaştım. Burası güzel bir şekilde gelişebilir ve gelişiyor. Kurallara uygun bir şekilde, elden avuçtan çıkmamış bir il burası. Yeni kurulan ve kurallara uygun bir şekilde geliştiğinde 5-10 sene sonra çok büyük bir cazibe oluşturacak bir yer, böyle görüyorum. Yeter ki kurallar herkese uygulanırken adil, eşit, şeffaf bir şekilde uygulansın. O zaman da bütün insanlar buna tabii ki saygı gösterecek, bazen sıkıntılı bile olsa razı olacaktır. Bu doğrultuda işlerin yapıldığını görmekten de, ayrıca büyük bir memnuniyet duyuyorum.

Düzce, İstanbul-Ankara arasında büyük bir otobanın üstünde, İstanbul’a çok daha yakın. Buranın giderek bir sanayi şehri haline dönüşmesi de yine kaçınılmaz. Onun için, şu anda verilen teşviklerden en çok faydalanan illerimizden birisi ve burada çok büyük bir sanayi varlığı da yine oluşacaktır. Bütün bunların işte planlı, programlı şekilde oluşması çok önemli. Bunun için elimizde imkânlar var. Her şeyin başında olduğumuz için düzgün bir şekilde gelişeceğine inanıyorum.

Tabii üniversitesi ayrı, güzel bir imkân burada. İstanbul’un, Ankara’nın, büyükşehirlerin kalabalığından sıkılmış olan ilim adamları da buraya rahatlıkla gelebilir ve bu güzel üniversitede en güzel eğitimi verebilir.

Biraz önce değerli iş adamlarına, büyük kuruluşların değerli temsilcilerine bu plaketleri vermekten ayrıca büyük bir gurur duydum. Çünkü ilerleme, gelişme artık iş adamlarımız, müteşebbislerin gayretleriyle gerçekleşiyor. Devlet alt yapı hizmetlerini yapıyor ama, yeni fabrikalar açıp istihdam yaratmıyor. Bu denendi, bunun sürdürülemez olduğu anlaşıldı. Onun için yeni ürünler, yeni istihdamlar bütün bunlar; iş adamları ve müteşebbislerle gerçekleşiyor. Onlar vergi ödüyorlar, onların ödediği vergilerle hizmetler yapılıyor. Onlar ihracat yapıyorlar, döviz kazandırıyorlar, onların getirdiği dövizlerle de ihtiyacımız olan ithalat gerçekleşiyor. Düzce’nin de bu bakımdan çok zengin olduğunu biliyorum. Çok çalışkan insanları olan, çok müteşebbis ruhlu bir ilimiz burası da. Gerek dışarıdan gerek içeriden burada çok daha büyük sanayilerin kurulması kaçınılmazdır, bunlar gerçekleşecektir ve bu ilimiz inanıyorum ki, her bakımdan sanayide, hizmet sektöründe, turizmde ve şehircilikte örnek bir il haline gelecektir.

Tabii ki bu ilin başka bir özelliği daha var. Geçmiş yıllardan gelen tecrübemden biliyorum, zengin bir il. Şu anlamda zengin, diğer anlamdaki zenginlikleri söyledim. İnsan zenginliği de çok burada. Burada ne kadar çok dil konuşulduğunu sizler biliyorsunuz. Bu demektir ki, o kadar çok kültür vardır, o kadar çok zenginlik vardır, o kadar çok folklor vardır ama, bütün bu insanların hepsinin bir pota içerisinde erimiş olması ve hepsinin vatanına, milletine çok bağlı ve çok fedakâr insanlar olması da, yeni bu ilimizin özelliğidir. Bu kadar zenginliği bir arada tutup folkloru, kültürü bir arada tutup ama, aynı zamanda da bu ruhu göstermek, gerçekten çok övünülecek bir haslettir. Bundan dolayı da, Düzcemizin ayrı bir önemi var.

Bugün sabahtan beri Düzce halkının gösterdiği çok büyük bir sevgiyle, samimi, riyadan gerçekten uzak, çok samimi bir muhabbetle karşılandım. Gittiğim her yerde bunu gösterdiler. Bundan dolayı da sizlerin şahsında bütün Düzcelilere bir kez daha teşekkür ediyorum, sevgilerimi ve muhabbetlerimi sunuyorum. Hepinize afiyet olsun, sağ olun.

Şehit ailelerimizi hepinizin adına tek tek ziyaret ettim. İsterdim herkesin elini tek tek sıkayım ama, zaten gecikilmiş, bir de bir kargaşa çıkmasın diye onları hepinizin adına tek tek kucaklamış oldum. Onlar da en büyük varlıklarını bu vatan, millet için hep feda ettiler. Onlara da şükranlarımızı bir kez daha sunuyorum."

Yazdır Paylaş Yukarı