Bolu’da Onurlarına Verilen Öğle Yemeğinde Yaptıkları Konuşma

05.01.2012
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült

Değerli Konuklar,

Değerli Misafirler,

Önce hepinize sevgilerimi, muhabbetlerimi sunuyorum ve hepinize hoş geldiniz diyorum. Bugün Bolu’da sizlerle beraber olmaktan gerçekten büyük bir mutluluk duyuyorum. Aslında biraz gecikmemiş olsaydık, herkesin tek tek elini de sıkmak istiyordum, herkese ayrı ayrı selam vermek istiyordum. Ama hiç değilse, burada iki şehit ailemizi hepinizin adına selamlayarak, bu görevi yaptığımı lütfen farz edin.

Uzun zamandır Bolu’ya gelmek istiyordum. Her zaman Bolu’dan geçiyorum aslında. Çoğu zaman da Bolu hava sahasından, yani Bolu’nun üstünden geçiyorum. Geçerken de hava açık olduğunda, Bolu’nun güzelliklerini, bir de yüksekten, her zaman izlerim. Ama bugün ancak nasip oldu. Bugün de sabahtan akşama kadar gün boyu, gece de hep burada olacağız ve sizlerle hep beraber olacağız.

Bu şehir, Türkiye’nin tabii güzellikleri açısından, tabiat itibariyle Türkiye’nin en güzel illerinden birisidir. Aslında zenginliğinin, güzelliğinin içinde yaşayınca insan biraz farkında olmaz. Ama şöyle dışarıdan biraz bakınca, “Bu güzellikler gerçekten bu ilde miymiş, çevremizde miymiş?” diye insan hayret eder. Sizler tabii devamlı iç içe olduğunuz için, belki bunun çok farkında olamayabilirsiniz. Ama bu ilimiz gerçekten Türkiye’nin en güzel tabiat güzelliğine sahip olan şehirlerinden biridir. Böyle bir ilde bulunmaktan ve sizleri ziyaret etmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum, büyük bir mutluluk duyuyorum. İnşallah bundan sonra da çeşitli vesilelerle buraya uğramak istiyorum.

Bugün, gerek vilayette Vali Bey ile değerli milletvekilleri ve değerli diğer görevlilerden gerek belediyede Belediye Başkanından, çok daha geniş bir şekilde ilimizle ilgili bilgileri aldım. İşte bu şehrin bu güzellikleri, yedi göller, Abant gibi, diğer sizin hep içinde yaşayıp da, her gün gördüğünüz için belki kanıksadığınız, birbirinden güzel olan güzellikleri bir kez daha gözden geçirdik. Ve ilimizle ilgili bilgileri aldım. Şimdi nasıl olur da bu il, bu güzellikler karşısında akıma uğramamış, buna doğrusu hayret ettim gerçekten. Herhalde buranın güzellikleri güzelce saklanabilmiş. Şimdi buranın güzelliklerini önce bütün Türkiye’ye, sonra da bütün dünyaya gösterme vaktinin geldiğine inanıyorum. Ve inanıyorum ki, hep beraber; hem yerel yöneticiler hem devletin bütün ilgilileri hem de merkezi hükümet, Ankara el birliği içerisinde bunu muhakkak yapacağız. Çünkü bu kadar güzelliği, sizin sadece kendi bünyenizde tutmamanız lazım. Baktım, buraya ne kadar turist gelmiş diye, sayı çok az. İçeriden gelenler de çok az, dışarıdan gelen de az. Demek ki o zaman çok daha iyi tanıtmamız gerekiyor. Bunları, dediğim gibi, sadece Türkiye’ye değil, bütün dünyaya en güzel şekilde anlatmamız gerekiyor. Bu güzellikler karşısında insanların buraya hücum etmemesi, buraya akın akın gelmemesi mümkün değil.

Ayrıca imkânlar da çoğalıyor ve gelişiyor. Hemen bunu söylerken, bu oteli yapan aileyi, sizleri görüyorum. Gerçekten tebrik etmek istiyorum. Güzellikler var, ancak tesisler olursa oralara insanlar geliyor. Yoksa onlar sadece fotoğraflarda, ekranlarda seyrediliyor. Ama gelip gidilemiyor. Onun için devletin üstüne düşenler var; yollar ve diğer imkânlar. Belediyenin, Valiliğin yapacakları var. Ama buraları tanıttıktan sonra, iş adamlarımızın yapacağı yatırımlar var. Bunların hepsi el birliği içerisinde yapılırsa, o zaman netice ortaya çıkıyor.

Bunları söyledikten sonra, Bolu’nun hepinizin çok övünmesi gereken başka bir tarafı daha var. O da işte biraz önce bu sahneye davet ettiğimiz, çok saygıdeğer hayırseverlerdir. İzzet Baysal ile başlayan -ki bu vesileyle kendisini rahmetle anıyoruz. Üniversite başta olmaz üzere, eserleri vakıf vasıtasıyla devam ediyor. Birçok tesis var, bunların hepsini yakından biliyorsunuz- ve devam eden, biraz önce burada kendilerinde davet ettiğimiz, sembolik de olsa yaptıkları hizmetleri tanıma açısından kendilerine bu küçük hediyeleri verdiğimiz değerli hayırseverlerimize, onlara da doğrusu şükranlarımı sunmak istiyorum. Her ilde olmuyor böyle. İnsanların kazandıklarını, gelirlerin bir kısmını gönül rızasıyla, gönüllerinden gelen bir sese kulak vererek insanlığın hizmetine ayırmaları takdirle karşılacak bir davranış. Bu değerli hemşerilerimizin hepsini bunu yaptıkları için ayrı ayrı tebrik ediyorum. Hepsine tekrar şükranlarımızı sunuyoruz.

Şu da bir gerçektir ki: Yapılan hizmetler eğer herkes tarafından tanınırsa, takdir edilirse, onlara yenileri de muhakkak ki eklenir. Ve onlara da yenilerinin ekleneceğinden hiç şüphem yoktur.

Bunun dışında bu ilimizin sanayisinin gelişmesi gerekir. Kendisine uygun bir şekilde bu ilin yine ekonomik hayatının canlanması gerekir. Bugün -vilayetten tavsiye edilen- bazı tesisleri ziyaret ettim, gördüklerimden çok etkilendim gerçekten. Uzaktan biliyordum ama, görünce insan daha çok etkileniyor. Buna yenilerini katmamız gerekir. Bununla ilgili değerli milletvekilleri, hükümet, onların hepsi muhakkak ki ellerinden geleni yapıyordur ama, ben de bugün dinlediklerimi gidince tekrar Ankara’da muhakkak ki bütün yetkililere hep anlatacağım.

Memleketimiz, dört bir yanıyla güzeldir. Doğu ayrıdır, batı ayrıdır, orta Anadolu’nun ayrı güzellikleri vardır. Mümkün olduğu kadar bütün illerimize gitmeye çalışıyorum. İnanın ki ta Van’dan Edirne’ye kadar hepsinin heyecanı ayrıdır. İşte bu güzel ülkenin kıymetini hep beraber bilmemiz gerekir ve hep beraber ülkemizde dayanışma içerisinde eksikliklerimizi tamamlamamız gerekir. Şöyle bir geçmişe baktığımızda kaybettiğimiz çok boş yıllar var. Enerjimizi çok boşa harcadığımız yıllar var. Hepimizin buna yaşları müsaittir. Çok uzağa da gitmemek gerekir. Şöyle 20-30 sene gerimize doğru gittiğimizde, birbirimizle ne kadar çok uğraşarak vakit kaybettiğimizi biliyoruz. Onun için şimdi kaybettiğimiz zamanları, hep kazanmak vaktidir. Hep beraber çok çalışmamız gerekir. İyileri teşvik etmemiz, yanlış işler olursa onları da yapıcı bir şekilde tenkit ederek, doğru yapılmasını sağlamamız gerekir. Ama her şeyin başı bir ülkede birlik, beraberlik ve dayanışmanın olmasıdır. Bu bir ilde de söz konusu ise, o ilde güzel gelişmeler olur. Bugün Bolu’da gördüğüm şey şu ki: Bu ilde güzel bir dayanışma var. Bu ilde hep beraber ilin ileri gelenleri toplanıyorlar ve illeri için yapılması gerekenler konusunda büyük bir işbirliği içinde hareket ediyorlar. Böyle olunca da o illerde sinerji doğuyor, enerji oluyor ve güzel şeyler yapılıyor. Bu dayanışma ruhu olduğu süre içerisinde, inşallah bu ilimizde çok daha bu güzelliklere hep beraber şahit olacağız.

Bolu’nun çok büyük avantajları vardır, Ankara ile İstanbul’un arasında yer alan, böyle bir otobanın hemen üstünde olan ve demin söylediğim tabii zenginlikleri olan bir ilimiz. Yeter ki biz biraz daha çok çalışalım, bu zenginliklerin herkes farkına varsın ve neticede buraya yeni yatırımlar gelsin, yeni imkanlar gelsin.

Bolu zaten anı, şanı belli olan bir ildir. Bolu beylerinden tutun da ta Osmanlı dönemine tarihi çok eskidir. Bugün de Cumhuriyet’in ilk illerinden birisidir. Bugün vilayeti ziyaret ettiğimde yakından gördüm, böyle vali konağı çok az ilde vardır gerçekten. Dolayısıyla ilinizin nüfusu çok büyük olmayabilir ama, inanıyorum ki bu zenginlikler tanıtıldıkça ilinizin nüfusu da büyüyecektir. Ticaret de daha çok canlı hale gelecektir, sanayi de çok daha canlı hale gelecektir, turizm de çok daha canlı hale gelecektir.

Ben bir kez daha hepinize sevgilerimi, muhabbetlerimi sunuyorum. Burada olmayanlara -ki sizler onların temsilcilerisiniz- herkese de bu iyi dileklerimi götürmenizi çok arzu ediyorum. Biraz geciktik, daha çok uzatmak istemiyorum, hepinize afiyet olsun. Hepinize mutluluklar diliyorum, bu yeni yılda da. Sağ olun, var olun.

 

Yazdır Paylaş Yukarı