“Afganistan İçin İstanbul Konferansı”nda Yaptıkları Konuşma

02.11.2011
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült

Sayın Cumhurbaşkanımızın “Afganistan İçin İstanbul Konferansı”nda yaptıkları konuşma aşağıda sunulmaktadır:

Aziz Kardeşim, Cumhurbaşkanı Karzai,

Sayın Bakanlar,

Sayın Genel Sekreterler,

Saygıdeğer Temsilciler,

Kıymetli Katılımcılar,

Afganistan için İstanbul Konferansına hoş geldiniz. Bugün burada sizlerle, bu son derece anlamlı toplantı vesilesiyle bir araya gelmekten büyük memnuniyet duyuyorum.

Bugün hepimiz, Asya’nın kalbindeki konumuyla bulunduğu bölgeyi ve ötesini derinden etkileme potansiyeline sahip olan Afganistan ile dayanışma içinde olmak amacıyla toplanmış bulunuyoruz.

Afganistan’ın hassas geçiş süreci içinde bulunduğu bir dönemde, bu masanın etrafında toplanmış dostlarının yanında olduğunu bilmesi şüphesiz çok önemlidir.

Bu dayanışma tablosu, Afganistan’ın halen karşı karşıya olduğu zorlukların üstesinden gelme yönündeki çabalarını kuşkusuz daha da güçlendirecektir.

Hepimizin bildiği gibi Afganistan bugün çeşitli sorun ve risklerle karşı karşıyadır. Bu meseleler, çok boyutlu ve karmaşık bir niteliğe sahiptir.

Kadim bir medeniyetin evlatları olan Afgan halkı içinde bulunduğu bu durumu hak etmemektedir.

Afganistan’ın mücadele etmekte olduğu terörizm, aşırıcılık, uyuşturucu ve insan kaçakçılığı, bir ülkenin tek başına üstesinden gelebileceği bir sorunlar yumağı da değildir.

Söz konusu sorunların kronikleşmesi, Afganistan’ın hak ettiği istikrarlı ve müreffeh geleceğine ulaşması yolundaki en büyük engeli teşkil etmektedir. 

Oysa Afganistan’da akan kardeş kanının durması, güvenliğin ve istikrarın tesis edilmesi, iyi yönetişimin kök salması hepimizin ortak dileğidir.

Bu ortak dileğimizin gerçekleşmesi için Afgan kardeşlerimiz kendi payına düşeni yapmakta ve ellerinden gelen çabayı sarf etmektedirler.

Ancak, günümüzde hiçbir ülkenin, dostları ve ortaklarının yardımı ve işbirliği olmaksızın, bu denli karmaşık sorunlarla baş etmesi mümkün değildir.

Öte yandan, günümüzde küreselleşmenin etkisiyle dünyada sınırlar adeta belirsizleşmiş, bir ülke veya bölgede meydana gelen olaylar ve sorunlar diğer ülke ve bölgeleri de etkiler hale gelmiştir.

Ülkelerin dünyanın kendilerine uzak köşelerinde yaşanan sıkıntılara sırtlarını çevirme lüksü kalmamış, bir ülke sıkıntılar içinde yaşarken, komşularının ve yakın çevresinin kalıcı güvenlik, refah ve istikrar içinde yaşamaya devam edemeyeceği anlaşılmıştır.

Söz konusu gerçeğin kavranması ile uluslararası işbirliği ve dayanışma kavramları, hiç olmadığı kadar önem kazanmıştır. Ülkeler, dayanışmanın sorunların çözümünü kolaylaştırdığının ve işbirliğinin herkesin çıkarına olduğunun bilincine erişmişlerdir.

Bu nedenle Afganistan’ın, kendi güvenlik, refah ve istikrarını üreten, uluslararası toplumla ekonomik ve siyasi bakımlardan entegre olmuş bir ülke haline gelmesi için samimi bir bölgesel dayanışma iradesiyle desteklenmesi elzemdir.

Bölgesel sahiplenme anlayışı çerçevesinde verilecek bu destek, Afganistan’ın sorunlarını aşmak için sarf ettiği çabaları güçlendirecektir. Ayrıca, sadece bölgesel güvenlik ve refaha değil, aynı zamanda küresel barışa da hizmet edecektir.

Dolayısıyla, hepimizin bunu açıklıkla görebilmesi ve bölgesel sahiplenme ve dayanışma bilinciyle Afgan kardeşlerimizle birlikte çalışması önem taşımaktadır. Bugün burada bu kadar geniş katılımla toplanmış olmamız, hepimizin bu bilince sahip olduğunu göstermesi bakımından da son derece önemlidir.

Sayın Cumhurbaşkanı,

Kıymetli Misafirler,

Afganistan’ın kalbinde bulunduğu bölge insan kaynağı, ekonomik potansiyel ve kültürel derinlik bakımından zengin bir bölge olup, jeo-stratejik konumu bakımından da uluslararası sistemde önemli bir yere sahiptir.

Bu muazzam potansiyelin somut ilerlemelere tahvil edilebilmesi için işbirliği ve sahiplenme anlayışının bölgesel düzeyde kök salması ve filizlenmesi önemlidir.

Kuşkusuz, bugün Afganistan için işbirliğini teşvik eden uluslararası örgüt düzeyinde çabalar mevcuttur.

Bu meyanda, İslam İşbirliği Teşkilatı, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı, Asya'da İşbirliği ve Güven Arttırıcı Önlemler Konferansı, Şanghay İşbirliği Örgütü,  Güney Asya Bölgesel İşbirliği Örgütü gibi çok sayıda uluslararası örgüt, daha geniş bir bölgesel perspektifte işbirliğinin güçlendirilmesinde önemli roller üstlenmiştir.

Bunlara ilaveten, bölge ülkelerinin Afganistan’ı kapsayan üçlü ve dörtlü girişimleri bölgesel dayanışmanın ilerletilmesine kıymetli katkılar sağlamaktadır.

Türkiye de Afganistan’a ilişkin bölgesel işbirliğini teşvik etmektedir. Geçtiğimiz yıl Ocak ayında düzenlediğimiz Asya’nın Kalbinde Dostluk ve İşbirliği için İstanbul Zirvesi, 2007 yılında hayata geçirilen ve dün altıncı toplantısını gerçekleştirdiğimiz Türkiye-Afganistan-Pakistan Üçlü Zirve süreci, bu çerçevedeki faaliyetlerimizin somut tezahürleridir.

Bu noktada size dünkü üçlü zirve ile ilgili kısaca bilgi vermek isterim. Aslında 2007 yılından itibaren Afganistan, Pakistan ve Türkiye bir araya geliyor, dün de altıncısını gerçekleştirdik. Bu sadece Cumhurbaşkanları arasında bir zirve değil. Cumhurbaşkanlarının toplantısına paralel bir şekilde, Genelkurmay Başkanları ve ekipleri, istihbarat teşkilatları ve ekipleri, İçişleri Bakanları ve ekipleri de bir araya gelmekteler. Ve bu toplantılar aynı zirvede ama ayrı ayrı yapılmaktadır. Daha sonra hep beraber bir araya gelmekteyiz.

Buradaki bütün amaç da şu; Bu üç ülkenin, özellikle de Pakistan ve Afganistan’ın kurumları arasında güveni artırmak, çalışma ortamını oluşturmak ve işbirliğinin en ileri düzeye gitmesine fırsat vermek. Bu konuda oldukça ilerlediğimiz kanaatindeyim.

Son aldığımız kararlarla, askerlerimiz arasında ortak tatbikatlar, eğitimler, istihbarat teşkilatları arasında çok yakın çalışmalar; bütün bunların da bölgedeki barış ve istikrara önemli katkısı olduğu inancındayım.

Bununla birlikte, bahse konu süreçlerin hepsi Afganistan için farklı alanlarda faaliyet göstermektedir.

Bölgesel mekanizmaların daha fazla geliştirilmesine, öte yandan, tekrarlardan kaçınılarak, tüm bu süreçleri tamamlayıcı bir yöntemle bunların arasında daha fazla sinerji yaratılmasına ihtiyaç bulunmaktadır.

Bölgesel irade, sahiplenme ve yönlendirme olmadan bu hedeflere ulaşılması güçtür. Büyük bir potansiyele sahip olan bölgesel işbirliği bölgeden başlamalı, birbirinden farklı girişimler özde birbirlerini tamamlamalıdır. Afganistan gibi, çevresindeki ülkeler de güvenliklerini, istikrarlarını ve refahlarını bölgesel bir zeminde geliştirmelidirler. 

Bölgesel işbirliğinin teşviki için ileriye yönelik adımların belirlenmesinde bölgedeki şartların ve gerçeklerin gözetilmesi ve tedrici bir şekilde hareket edilmesi kuşkusuz önemlidir. Ancak, bazen bu şartların olumlu yönde değişimi için de çaba sarf etmek gerekmektedir.

Aziz Dostum, Cumhurbaşkanı Karzai,

Kıymetli Katılımcılar,

Afganistan’ın birlik, beraberlik, istikrar ve refahına katkıda bulunmak, hepimizin komşuluk borcudur. Bu sadece komşuluk hukukumuzun değil, ortak çıkarlarımızın da bir icabıdır.

Sizlerin devam eden güçlü destekleri, Afganistan’da istikrar ve güvenliğin Afganların gözetiminde kalıcı şekilde tesis edilmesi bakımından özellikle önemlidir.

Bugün yaşadığı sıkıntıların üstesinden geleceğini içtenlikle ümit ettiğim Afganistan böylece, bölgesinin de daha güvenli ve istikrarlı olmasının teminatı haline gelecektir.  

Öncelikli olan, aramızdaki dayanışmanın çok boyutlu bir şekilde sürekli geliştirilmesidir. Bugün burada bir araya gelmiş olmamızın, bu yönde atılan önemli bir adım olduğuna inanıyorum. Bu adımın devamının da geleceğine eminim.  

Sözlerimi bitirirken, başta bölgemizin ve tüm uluslararası toplumun, bu zorlu yolculuğunda Afganistan’ın yanında olmaya devam edeceğine olan inancımı yineliyorum.

Bugün burada gerçekleştirdiğimiz toplantıyla bölgesel güvenliğin ve işbirliğinin geliştirilmesinde önemli bir adım daha atılmış olacağını bir kez daha vurgulamak istiyorum.

Bu toplantıya katılmak suretiyle sergilediğiniz dayanışma nedeniyle burada bulunan tüm ülkelerin ve uluslararası örgütlerin temsilcilerine tekrar teşekkür eder, çalışmalarınızda başarılar dilerim.

Yazdır Paylaş Yukarı