Türkiye-Gabon İş Forumu'nda Yaptıkları Konuşma

25.03.2011
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült

"Değerli Bakanlar, Türk ve Gabonlu Değerli Bakanlar, Değerli Milletvekilleri, Değerli Yetkililer, Türkiye’den ve Gabon’dan Toplantıya Katılan Değerli İş Adamları, Değerli İş Kadınları;

Hepinizi sevgiyle ve muhabbetle selamlayarak sözlerime başlamak istiyorum.

Bugün gerçekten büyük bir mutluluk duyuyorum. Çünkü Gabon’u ziyaret eden ilk Türkiye Cumhurbaşkanı’yım. Sayın Cumhurbaşkanı Ali Bongo’yla eskiye dayanan bir dostluğumuz var. Kendisi uzun dönem bu ülkenin Milli Savunma Bakanı olarak görev yaptı. O sıralarda, 2008 yılında, Türkiye’yi ziyaret etmişti, o zamandan tanıdım. Babası Ömer Bongo, büyük lider. Onu saygıyla anmak istiyorum. Bu ülkeye büyük hizmetler yaptı ve Sayın Cumhurbaşkanı da aynı yolda devam etmektedir.

Türkiye, Afrika’ya çok özel önem vermektedir. Afrika’ya açılım politikamız çerçevesi içerisinde Afrika’yla kucaklaşmak, sadece ticari ve ekonomik boyutu olan bir açılım değildir; bunu bütün samimiyetimle ifade etmek isterim. Afrika’nın sorunlarının büyüklüğünün farkında olan bir ülke olarak, her platformda, Birleşmiş Milletler’de, İslam Konferansı’nda, başka platformlarda, daima Afrika’nın sorunlarını güçlü bir şekilde seslendiren ve Afrika’nın sorunlarına bütün dünyanın kulak açması gerektiğini söyleyen bir ülkeyiz. Geçmişte, tarihte de ilişkilerimiz, bu çerçeve içerisinde oldu. Bugün de ilişkilerimize çok önem veriyoruz ve birçok Afrika ülkesinde olmayan büyükelçiliklerimizi açıyoruz. Bu vesileyle, şunu da ifade etmek isterim ki: Gabon’un Başkenti olan Libreville’de Türkiye daimi büyükelçilik açma kararını vermiştir ve ümit ediyorum ki, bu sene içerisinde büyükelçiliğimizi burada açacağız.

Gabon, Afrika’nın cenneti olarak ifade edilen topraklar. Aslında siz “Dünyanın ortasındayız, dünyanın ortası biziz” derseniz, yalan olmaz. Çünkü Ekvator buradan geçiyor, bildiğim kadarıyla. Çok göz kamaştıran doğası, tropik atmosferi, çok zengin flora ve faunasıyla, gerçekten Gabon, görülmeye değer bir ülke. Tabii kaynaklarınız, zenginliğiniz ve burada gördüğüm girişimci ruhunuz ve insan kaynaklarınızla, Afrika’nın en seçkin ve en çok gözde ülkelerinden birisisiniz. Fert başına milli gelirin 16 bin dolar civarında olduğunu, eminim ki herkes biliyor.

Şu bir gerçek ki: Ülkenizdeki istikrar, ülkenizdeki kalkınma hamlesi, kısa süre içerisinde netice verecektir. Sayın Cumhurbaşkanı’nın vizyonu, kısa süre içerisinde Gabon’u gelişmiş, kalkınmış, sanayileşmiş bir ülke yapmaktır. Bunun gerçekleşeceğine inancın tamdır. Bizde bir söz vardır; “Şeker varsa, un varsa, helva da yapılabilir.” diye. Bu ülkede bunların hepsi var. Tabii kaynaklarınız var, sadece petrol de değil. Bazı ülkeler var ki, sadece petrolü var, onun dışında başka bir şeyi yok. Sizde petrolün dışında da çok zengin kaynaklarınız var, madenleriniz var, ormanlarınız var. Bütün bunları bir araya getirip helva yapmak da mümkün. Bu da kararlılık, azim ve çok çalışma istemektedir. Bu azmi ve çok çalışmayı burada görüyorum. Şu salona baktığımda, siz kadınlı-erkekli, Gabon’un değerli müteşebbislerini, iş adamlarını görünce, bunun aslında en büyük servet olduğunu da burada ifade etmek istiyorum.

Sayın Cumhurbaşkanı, Değerli Dostum, Değerli Gabonlu İş Adamları,

Türkiye’yi takip ettiğinizi biliyorum. Sayın Cumhurbaşkanı Türkiye’de bulundular ve Türkiye’yi gördüler. Bizim petrolümüz yok, bizim tabii gazımız da yok. Bunların hepsi, bize yakın komşularımızda çok var, bütün Ortadoğu ülkelerinin hepsinde var, ama Türkiye Cumhuriyeti toprakları içerisinde yok. Enerjimizin yüzde 90’ını dışarıdan alıyoruz, petrolün yüzde 90’ını, gazın yüzde 90’ını dışarıdan alıyoruz. Ama Türkiye, dünyanın 16., Avrupa’nın da 6. büyük ekonomisidir. Bazen diyoruz ki, “İyi ki de petrolümüz yokmuş”. Çünkü çok çalışmak zorunda olduğumuzu anladık, çok çalıştık ve her alanda kendimizi geliştirdik ve neticede büyük bir ekonomi olduk.

Ekonomimizin gücünü belki sizinle şöyle paylaşırsam daha iyi anlatmış olurum. Biz Avrupa Gümrük Birliği’nin içindeyiz. Avrupa Birliği’yle tam üyelik müzakerelerini siyasi düzeyde sürdürüyoruz, ama Avrupa Gümrük Birliği’nin içerisinde, 1996 yılından beri varız. Yani bu şu demektir: En iyi bilinen, sanayileşmiş ülke olan Almanya’yla, Fransa’yla, İngiltere’yle, İtalya’yla, İspanya’yla aramızda hiçbir gümrük duvarı yok. Onlar istediklerini bize satabilirler, biz de istediğimizi onlara satabiliriz. Dolayısıyla kendimize özgüvenimiz var ve ihracatımızın yüzde 95’i de sanayi ürünleri. Kriz döneminde bile 100 milyar doların üzerinde ihracatımız oldu. 130 milyar dolar civarında ihracatı olan ve ihracatının yüzde 95’i de sanayi ürünleri olan bir ülkeyiz.

Gabon’un da çok başarılı olduğunu biliyorum büyümede. Kriz döneminde bile yüzde 5,5 büyümeyi gerçekleştiren bir ülkesiniz. Bundan dolayı sizleri tebrik etmek isterim. Ama geleceğe bakmak gerekir. Geleceğe bakarak, kaybedilen yılları kapatmak, daha hızlı büyümek ve refahı bütün halka yaymak gerekir. Bu da sanayileşmekten geçiyor, bu da eğitimden geçiyor. Eğitim aslında her şeyin önünde geliyor, sanayinin de önünde geliyor. Yetişmiş insan kapasitesinin gelişmiş olması, her şeyin önünü açar. Sizin gibi her türlü tabii zenginliğin olduğu bir ülkede, iyi bir yönetimle, iyi bir eğitimle, çok kısa süre içerisinde refahın bütün topluma yayılacağından ve arzu ettiğiniz derecede zenginliğe ulaşacağınızdan hiçbir şüphem yoktur.

Değerli Cumhurbaşkanı,

Bunun için şüphesiz ki işbirliği çok önemli, ülkeler arasında iş birliği önemli. Türkiye olarak bu ziyareti yaparken ben çok sayıda iş adamıyla beraber geldim. İş adamlarımızın bir kısmı ticaret yapıyorlar, ama önemli bir kısmı da yatırımcı şirketlerdir. Gerek Türkiye gerek Türkiye dışında birçok ülkelerde yatırımları var, Afrika ülkelerinde de yatırımları var. İstiyorum ki, bu tecrübemizi sizlerle beraber paylaşalım. Politikamız da şudur açıkçası: Kazan-kazan ilkesi çerçevesi içinde beraber olmaktır. Sadece bir tarafın kazandığı bir ilişkinin hem ahlaki olmadığına hem sağlıklı olmadığına hem de sürekli olmadığına inananlardanız. Onun için, ekonomik işbirliğimizi sadece ticarete dayandırmak değil, yatırımlara da dayandırmak taraftarıyız.

Türkiye’nin, özellikle inşaat sektöründe çok başarılı olduğunu burada sizinle paylaşmak isterim. Dünyanın en büyük inşaatçıları Çinlilerse, ikinci büyük inşaatçıları da Türklerdir. Altyapı yatırımlarında, havaalanı, liman yatırımlarında ve özellikle de toplu konutta Türkiye’nin çok başarılı olduğunu açık yüreklilikle sizinle paylaşmak isterim. Aramızda çok büyük yine, toplu konut yapan şirketler var. Sizin de konut projesine çok önem verdiğinizi biliyorum. Eminim ki, yapılan görüşmelerde çok güzel neticelere ulaşılacaktır. Aynı şekilde, madencilik konusunda da birçok şirketimiz buradadır. Onlar da güzel ülkenize yatırım yapmak istemektedirler.

Yatırım şudur: Buraya teknoloji transferi yapmaktır, burada iş yapmak ve burada insan istihdam etmektir ve neticede tabii ki buradaki ürünlerin, üretilenlerin ihracatı anlamına gelmektedir. O bakımdan, yatırıma çok önem veriyorum ve Türk şirketlerini de sadece ticaret değil, bu güzel ülkeye yatırım yapmaya da çağırıyorum. Sizi davet eden bir ülke var; Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Bakanlar, hükümet ve Gana halkı, Türk iş adamlarına ve yatırımcılarına açıkça davet çıkartmaktadır. Dolayısıyla gelip, bu ülkenin kurallarına uygun şekilde, bu ülkenin halkına en büyük saygıyı göstererek, onlarla bütünleşerek, burada iş yapmanızı istiyoruz. İnanıyorum ki, bunun neticesinde her iki ülkenin de halkı kazanacaktır. O zaman biz devlet adamları, biz cumhurbaşkanları, bakanlar mutlu olacaklardır. Yeter ki karşılıklı kazan-kazan ilkesini gerçekleştirelim.

Turizmin de başka bir alan olduğunu burada ifade etmek isterim. Başında söylediğim bu güzel sıfatlar bu ülke için, aslında burayı turizm bölgesi de yapmaya gayet yeterlidir. Türkiye, turizmde çok başarılıdır Sayın Cumhurbaşkanı. Geçen sene 30 milyon yabancıyı Türkiye ağırlamıştır. 30 milyon yabancıyı ağırlayabilmeniz için otellerinizin güzel, hizmet sektörünüzün gelişmiş olması gerekir. Türkiye bu bakımdan bütün başarılarını ve tecrübelerini sizlerle de paylaşmaya hazırdır. Karşılıklı tabii ki yatırımlar da yapılır.

Konut deyince, konut sadece çimento, sadece demir-çelik değildir. Konut aynı zamanda orman ürünleridir de. O bakımdan, ülkenizin zengin olan orman ürünlerini; tomruk, odun, bütün bunları hammadde olarak dışarı satmamanız, en doğru politikadır. Bu kararınızdan dolayı tebrik ederim ve Türk iş adamlarını da özellikle buraya gelip, bu alanda yatırım yapmaya yine çağırırım. Gelip, buranın orman zenginliğini, değerli Gabonlu iş adamlarıyla birlikte kuracağınız ortaklıklarla, en güzel şekilde kuracağınız fabrikalarla ürünlere çevirip, bu ürünleri hep beraber önce Gabon’un toplu konutlarında, inşaatında, altyapısında kullanarak ve sonra da ihracat yaparak yine hep beraber kazanın.

Son olarak şunu söylemek istiyorum: Buraya adım attığımız andan itibaren, başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere, tüm Gabonluların bize gösterdiği yakın konukseverliğe çok çok teşekkür ediyorum. Bu işbirliğimizin güçlü bir şekilde gelişeceğinden eminim. İşbirliğimizin hukuki altyapılarını hazırlıyoruz. Bugün birçok anlaşmayı imzaladık. Ama inanıyorum ki, kısa süre içerisinde yatırımların karşılıklı korunması, karşılıklı vergi indirimleri ve mümkünse serbest ticaret anlaşması gibi diğer anlaşmaları da imzalarsak; bütün bunlar, ekonomik işbirliğimizin güçlü ve hızlı bir şekilde gelişmesini temin edecektir.

Tekrar, hepinize başarılar diliyorum. Gösterilen misafirperverlik için de çok çok teşekkür ediyorum. Sağ olun."

Yazdır Paylaş Yukarı