Hırvatistan Cumhurbaşkanı Sayın Ivo Josipovic ve Eşi Onuruna Verdikleri Resmi Akşam Yemeğinde Yaptıkları Konuşma

14.03.2011
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült

Sayın Cumhurbaşkanı,

Muhterem Hanımefendi,

Kıymetli Misafirler,

Eşim ve ben, dost ve müttefik ülke Hırvatistan'ın Sayın Cumhurbaşkanını, Muhterem Refikalarını ve beraberindeki heyetin seçkin üyelerini Türkiye'de ağırlamaktan büyük memnuniyet duyuyoruz.

Yaklaşık üç yıl kadar önce Hırvatistan'a yaptığım ziyaretten, fevkalade güzel hatıralarla ayrıldım. Ülkelerimiz arasında kökleri 15. yüzyıla uzanan özel ilişkileri, bugünün modern Türkiye'si ile Hırvatistan'ı arasında en üst seviyeye çıkarmak bizlerin görevidir. Sizin de Türkiye'den benzer izlenimlerle ayrılmanızı temenni ediyorum.

23 Haziran 2010 tarihinde eşzamanlı olarak gerçekleştirilen Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci Zirvesi ile Güneydoğu Avrupa Ülkeleri Devlet Başkanları Kültürel Koridorlar Zirve Forumu Sekizinci Toplantısı vesilesiyle Zat-ı Devletlerini İstanbul'da misafir etme imkanı bulmuştuk.

Bu ziyaretiniz ise, Hırvatistan'dan Türkiye'ye Cumhurbaşkanı düzeyinde altı yıllık bir aranın ardından yapılan ilk resmi ziyaret olma özelliğini taşımaktadır.

Müzisyen ve hukukçu kişiliğinizle Hırvatistan'ın bilim, sanat ve siyaset hayatına uzun yıllar boyunca yaptığınız katkıların ardından, şimdi de dirayetli liderliğinizde AB yolunda atılan adımları takdirle izliyoruz.

Sayın Cumhurbaşkanı,

Balkanlar, Türkiye'nin tarihsel, kültürel ve insani bağları bulunan, her alanda yoğun ve çok boyutlu ilişkiler sürdürdüğü bir bölgedir. Ülkelerimiz tarihten kaynaklanan dostluk ilişkilerini ve insani bağları paylaşmaktadırlar. Bugün Türkiye'de sayıları milyonlarla ifade edilen Balkan göçmeni vatandaşımız yaşamaktadır. Bu nedenle, Türkiye'nin bölgedeki gelişmelere duyarlı olması kaçınılmazdır.

Hırvatistan'ın ve Bosna-Hersek'in kurucu unsurlarından biri olan Hırvatların, bölgede barışa ve istikrara bugüne kadar yaptıkları katkıları yakından izliyoruz. Türkiye de, son yıllarda büyük acılar yaşamış Balkanlar'da kalıcı barış anlayışının hakim olması için çalışmaktadır.

Bu bağlamda, Türkiye/Bosna-Hersek/Sırbistan ve Türkiye/Bosna-Hersek/Hırvatistan üçlü istişare mekanizmaları kapsamında yürüttüğümüz işbirliği ayrı bir önem taşımaktadır.

Türkiye ve Hırvatistan'ı birbirine yakınlaştıran bu coğrafyanın istikrarında bugüne kadar tek başına veya beraberce üstlenmiş olduğumuz sorumluluklar, ilişkilerimizi daha da güçlendirmiş, diğer bölge ülkelerine örnek teşkil etmiştir.

Balkanlar coğrafyasında istikrarın anahtar aktörlerinden biri olan Hırvatistan'ın Avrupa ve Avrupa-Atlantik kurum ve kuruluşlarıyla entegrasyonu, bizleri ortak bir zeminde buluşturmaktadır.

Bu bakımdan, 2009 yılında Hırvatistan'ın NATO'ya üye olmasından dolayı sizi bir kere daha içtenlikle kutlamak istiyorum. NATO'ya iştirakinizle birlikte, ülkelerimiz arasındaki çok boyutlu işbirliğine yeni bir alan daha eklenmiştir.

Aynı şekilde, 3 Ekim 2005 tarihinde birlikte başladığımız AB üyelik müzakereleri kapsamında Hırvatistan'ın kaydettiği ilerlemeden, müzakere fasıllarının tamamını açmış ve bunlardan 28'ini geçici olarak kapatmış olmasından dolayı Zat-ı Devletlerini ayrıca tebrik ederim. Hırvatistan'ın bağımsızlığını ilan etmesinin 20. yıldönümünün idrak edileceği 2011 yılı zarfında üyelik müzakerelerini tamamlayarak katılım andlaşmasını imzalamanızdan büyük memnuniyet duyacağız.

Sayın Cumhurbaşkanı,

Türkiye ile Hırvatistan arasında her alanda önemli bir işbirliği potansiyeli bulunmaktadır. Sözkonusu potansiyelden, halklarımızın müşterek menfaatleri doğrultusunda, daha geniş şekilde yararlanmamız gerektiğine inanıyoruz. Ekonomi, ticaret, savunma ve kültür alanlarında atacağımız her adım, bir yandan ülkelerimizi karşılıklı olarak güçlendirirken, diğer yandan halklarımız arasındaki kadim dostluğu pekiştirecektir.

Ortak sınırımız bulunmasa da, Türkiye, Hırvatistan'ı her zaman komşu olarak değerlendirmiştir. Nitekim, Zagreb Üniversitesi Türkoloji Bölümü mensuplarının çabaları sonucunda geçtiğimiz günlerde yayımlanan ilk Türkçe-Hırvatça sözlük, aramızdaki komşuluk ilişkisinin ve kültürel bağların yeni ve müşahhas bir nişanesini oluşturmaktadır.

Hırvatistan, geçmişte olduğu gibi gelecekte de bölgede Türkiye'nin önemli bir ortağı olacaktır.

Bu anlayışla, Zat-ı Devletlerine, Muhterem Hanımefendiye ve değerli heyetinize bir kez daha hoşgeldiniz diyor, kadehimi sağlık ve mutluluğunuza, dost ve müttefik Hırvat halkının esenlik ve refahına, ilişkilerimizin ve işbirliğimizin parlak geleceğine kaldırıyorum.

 Dobar tek (afiyet olsun).

Yazdır Paylaş Yukarı