DPT'nin 50. Kuruluş Yıldönümü Resepsiyonu'nda Yaptıkları Konuşma

30.09.2010
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült

Değerli Konuklar,

Bugün Devlet Planlama Teşkilatı’nın 50. kuruluş yıldönümü. Bu münasebetle, sizlerle beraber olmaktan gerçekten mutluluk duyuyorum.

Devlet Planlama Teşkilatı, 50 yıl içerisinde, çok sayıda uzman, siyasetçi, devlet adamı yetiştirmiş ve Türkiye’nin bugün geldiği ekonomik kalkınmışlığına, sosyal, kültürel seviyesine, çok büyük katkısı olan bir kuruluşumuz. Yani bütün kamu kuruluşlarının hepsinin ötesinde, hepsi adına bazen düşünen, hepsi adına bazen tedbirler alan, hepsi adına bazen önerilerde bulunan bir kuruluşumuz.

Devlet Planlama Teşkilatı aslında, sayın başbakanların, hükümetlerin bir nevi beyin takımı şeklinde, hem üreten hem gözleyen bir kurum niteliğinde yıllardır hep çalıştı. Şimdi de tabii aynı şekilde çalışıyor. Çünkü herkes, bütün kurumlar, ülkeyi daha ileriye götürmek için, güzel işler yapmak için, çok büyük gayret çalışma içerisine girdiğinde; neticede nereye gidildiğini, büyük resmin nereye gittiğini görmek ve büyük resmin nereye gitmesini tespit etmek görevinin bir kuruma ait olması gerekiyor. Yoksa kurumlardan birisi çok ileri gidebilir. Birisi aşırı faaliyette bulunabilir. Tabii bu faaliyetlerin hepsi takdir edilir, ama neticede belli kaynaklar, paylaşıldığında ortaya dengesizlik çıkabilir. Türkiye’nin ihtiyaçlarının, önceliğinin belirlenmesi, kaynaklarının ona göre en verimli şekilde dağıtılması ve neticede Türkiye’nin 10-20-30-40 yıllık ilerideki vizyonunun tespiti gerekmektedir. Bbunu işte bir kurumun yapması gerekiyor. Elli yıldır bunu Devlet Planlama Teşkilatı yapıyor.

Tabii ki planlama dediğimizde, çok katı bir planlamadan, eski anlayıştaki bir planlamadan da artık bahsedilmiyor. Belki Türkiye de öyle başlamış olabilir, ama Planlama Teşkilatının bizzati kendisi aslında o değişime uyarak, daha elastik, daha esnek, yeri geldiğinde yönlendiren, yeri geldiğinde telkinlerde bulunan, ama neticede makro göstergeleri daima göz önünde tutan ve büyük resmi daima muhafaza eden çok önemli bir görevi yapıyor ki, bu görev aslında, gerçekten stratejik bir bakıştır.

O bakımdan, ben Planlama Teşkilatına daima önem verdim, gerçekten. Başında da söylediğim gibi Türkiye’nin en değerli devlet kadrolarını çıkarttı bünyesinden. Bugün baktığımda aslında biraz da hayret ediyorum doğrusu. Meclisteki Planlama kaynaklı milletvekilleri gelse, bu salon çok daha fazla kalabalık olurdu.

Kamu kuruluşlarının size olan ilgisi, aslında çok iyi bilinir. Çünkü neticede, kaynakları kullanmaları açısından, sizin bakış çerçevenizin içerisine girmeleri çok önemli. Demek ki çok elastik davranıyorsunuz, anlaşılan. Size gelip burada selam verme ihtiyacını da fazla hissetmiyorlar. Bu bir bakıma iyi, bir bakıma açıkçası biraz iyi değil. Ama her şeye rağmen tabii ki, gelmiş, geçmiş bütün plancıların hep yaptıklarını, hizmetlerini burada hep takdirle anmamız gerekiyor.

Unutmayalım, Devlet Planlama Teşkilatı cumhurbaşkanı da çıkarttı. Rahmetli Cumhurbaşkanımız Turgut Özal, Planlama Teşkilatında müsteşarlık yaptı vaktiyle. Yine bilmiyorum başbakanlık yapanlar, ondan başka, kimler vardı. Ama çok tabii meclis başkanlığı yapanlar, Hikmet Bey, bakanlık yapan çok sayıda uzman var, Planlamadan gelen. Dolayısıyla gerçekten Türkiye için daima en prestijli kurumlardan biri olmuştur. Ve daima hep insan yetiştirmiştir; sadece devlete değil, özel sektöre de yetiştirmiştir. Özel sektörün başında planlama kaynaklı çok önemli hep kişiler olmuştur.

İnanıyorum ki Planlama, kendisini değişime de uydurarak, gelecekte yine güçlü bir şekilde devam edecektir ve diğer kurumlarla en iyi şekilde işbirliği içerisinde olacaktır. Çünkü herkes, bütün kurumlarımız başarısını ispat için büyük bir gayret içerisinde olabilir. Ama nihayette Türkiye’nin makro çerçevesini gözetlemek, ona sağlam hedefleri koymak, Planlama Teşkilatına düşmekte. Hükümeti en iyi şekilde bilgilendirmek, her konuda, Sayın Başbakanı en iyi şekilde bilgilendirmek; yine diğer kurumları en iyi şekilde, yeri geldiğinde hem bilgilendirmek hem ikaz etmek, Planlama Teşkilatı’na düşmektedir. Onun için doğrusu, bugün aranızda olmaktan gerçekten büyük mutluluk duyuyorum. Herkese başarılar diliyorum. Bundan sonraki çalışmalarınızın da Türkiye için muhakkak ki çok değerli olacağına inancım tamdır.

Hepinize iyi akşamlar diliyorum.

Yazdır Paylaş Yukarı