Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları 10. Zirvesi Açış Konuşması

16.09.2010
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült

Dost ve Kardeş Ülkelerin Kıymetli Cumhurbaşkanları,

Aziz Kardeşlerim,

Muhterem Misafirler,

Değerli Basın Mensupları,

Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları 10. Zirve Toplantısı’nı açıyorum. Hepinizi Türk halkı ve şahsım adına en içten duygularla selamlıyorum. İstanbul’a hoşgeldiniz.

Kardeş ülkelerin değerli Cumhurbaşkanlarını ve kendilerine eşlik eden seçkin heyet mensuplarını Türkiye’de görmekten büyük memnuniyet duyuyorum.

Siz kıymetli Devlet Başkanları ile buluşmalarımız, bizim için her zaman ayrı bir anlam ve büyük önem taşımaktadır. Kardeş halklarımız ve ülkelerimiz arasındaki ortak dil, din, tarih, kültür ve değerlere dayanan bağlar çok güçlüdür. Bu temel üzerine kurulan ilişkilerimizin yelpazesi de tabiatıyla çok geniştir. İlişkilerimizin doğası böyle olunca, kardeş Türk Cumhuriyetleri’nin değerli Devlet Başkanları ile ne kadar sık görüşürsek görüşelim, ilişkilerimizin daha da ileriye taşınmasına yönelik konular gündemimizde daima üst sıralarda yer almaktadır.

 Gündemimizde çok önemli konular bulunmaktadır.

Bildiğiniz gibi, Nahçıvan’da imzaladığımız anlaşma ile ülkelerimiz arasındaki işbirliğini kurumsallaştırma irademizi ortaya koymuştuk.

Türkiye, konuya atfettiği önem muvacehesinde Nahçıvan Anlaşması’nı kısa sürede onaylamıştır. Henüz tüm imzacı ülkeler onay işlemlerini tamamlamamış olsalar da, bu durum bizleri Nahçıvan Anlaşması’nda öngörülen organların kurulmasına yönelik hazırlıklara başlamaktan alıkoymamıştır.

Nahçıvan’da bu bağlamda aldığımız önemli kararlardan biri de, Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi’nin kurulmasıdır.

Malumunuz, Konsey’in Sekretaryası İstanbul’da olacaktır. Bugünkü toplantıda Sekretarya’nın kuruluşuyla ilgili düzenlemeleri karara bağlayacağız. Bu kapsamda Konsey Genel Sekreteri’ni atayacağız.

Bu suretle geçen yıl Nahçıvan’da temelini attığımız yapının kurumsallaşmasını temin etmiş olacağız.

Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi’nin, atalarımızdan miras aldığımız ortak dil, kültür ve değerleri korumak, geliştirmek ve gelecek nesillere aktarmak bakımından önemli bir işlev göreceğine inanıyoruz. Dolayısıyla, aynı millete mensup olmaktan gurur duyan halklarımız arasındaki ezeli ve ebedi kardeşlik bağlarının artık somut işbirliğine dönüşeceğine güveniyoruz.

Tabiatıyla, bugünkü istişarelerimizde müşterek menfaatlerimizi ilgilendiren tüm konular üzerinde kapsamlı görüş alışverişinde bulunacağız.

Paylaştığımız coğrafya çok geniş işbirliği imkânlarına sahip olmasının yanısıra, bazı sorunlarla da karşı karşıyadır. Bu bakımdan, ilerletilmesine katkı sağlamayı hedeflediğimiz bölgesel işbirliği ve dayanışma, bölgemiz için ziyadesiyle mühimdir.

Ortak maksadımız, bir taraftan ülkelerimiz ve halklarımızı birbirine daha sıkı kenetleyecek işbirliği imkânları yaratırken, diğer yandan ortaya çıkacak sinerjiden bölgemizin barış, istikrar, huzur ve refahının pekiştirilmesi için istifade etmektir.

Türk Cumhuriyetleri arasında geliştirilen kapsamlı işbirliği ve dayanışma, Avrasya coğrafyasında barış ve istikrarı hedefleyen benzer mekanizmaları tamamlayıcı niteliktedir.

Ortaya koyduğumuz bu işbirliği modeline kurumsal yapı kazandırılmasının, bölgemiz ve bu coğrafyada yaşayan halklara da her bakımdan yarar sağlayacağı kanaatindeyiz.

Muhterem Misafirler,

Dışişleri Bakanlarımız, dün bu kurumsallaşma çerçevesinde Zirve öncesindeki ilk resmi toplantılarını gerçekleştirmişlerdir. Görüşülen hususlara ilişkin olarak Dışişleri Bakanı Sayın Ahmet Davutoğlu biraz sonra bizlere bilgi arzedecektir.

Ankara’da faaliyet gösteren Uluslararası Türk Kültür Teşkilatı (TÜRKSOY) Genel Sekreteri ve Bakü’de yerleşik Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenterler Asamblesi (TÜRKPA) Genel Sekreteri de keza kısa birer takdimde bulunacaklardır.

Kıymetli Meslektaşlarım,

Türk İşbirliği Konseyi’nin kuruluşuyla, “Amelde Birlik” şiarını hayata geçirmede tarihi bir adım atılmaktadır.

Bu itibarla, Türk İşbirliği Konseyi’ni elbirliğiyle sahiplenmemiz gerekmektedir. Buradaki amaç, yeni bir bürokratik yapı oluşturmak değildir. Asıl gayemiz, halklarımızın girişimci ruhunu ve potansiyelini harekete geçirmektir.

Bu düşüncelerle, Aziz Kardeşlerim, Değerli Cumhurbaşkanlarına tekrar hoşgeldiniz diyor, görüşmelerimizin verimli ve faydalı geçmesini temenni ediyorum. 

Teşekkür ederim.

Yazdır Paylaş Yukarı