Nuh Naci Yazgan Üniversitesi Fakülte Temel Atma Töreni'nde Yaptıkları Konuşma

28.08.2010
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült

"Değerli Misafirler,

Kıymetli Hemşerilerim,

Hepinize sevgilerimi, muhabbetlerimi sunarak sözlerime başlamak istiyorum.

Bugün, buraya gelmeden önce, yine çok değerli bir hemşehrimiz Süleyman Çetinsaya’nın yaptırdığı Kızılay Kan Merkezi'nin açılışını yaptım. Burada da şimdi, Nuh Naci Yazgan Üniversitesinin yeni fakültelerinin temel atma merasimlerini yapacağız.

Burada gerçekleştireceğimiz bu buluşma, bir kamu finansmanıyla, devlet bütçesinden yapılan bir faaliyet değil. Bu, herhangi bir özel sektörün kendi işyerinin açılışı veya temel atma merasimi de değil. Bu tamamen üçüncü bir alan. Tamamen hayır, vakıf, insanların kendi birikimlerini başkalarının hizmetine sunma için harcadığı bir faaliyet için buluşuyoruz. Gerçekten çok onur verici, gurur verici, çok büyük bir olay. Bundan dolayı, memleketimizle, şehrimizle, Kayseri ile ve sizlerle gerçekten gurur duyuyorum ve büyük bir mutluluk duyuyorum.

Kayseri, birçok bakımdan Türkiye’ye çok güzel örnekler teşkil ediyor. Bunlar sizler sayesinde oluyor. Bugün Kayserimizin en değerli, köklü aileleri, çoğu burada. Bu vakıf da, Kayseri Yükseköğrenim ve Yardım Vakfı. Kayseri’nin çok eski bir geleneği olarak bugün de hizmete devam ediyor. Ta o zamanlar daha bu faaliyetler çok bilinmeden, Kayseri’nin çocuklarına sahip çıkmak, onların yüksek tahsil görmelerini temin etmek için büyük gayretler göstermiş; kimsesiz, imkânı olmayan, köylerimizden, ilçelerimizden gelen çocuklarımızı okutmak için, onlara imkân, fırsat eşitliği vermek için kurulan vakıf; Kayseri’nin binlerce  evladının yüksek tahsile kavuşmasına, memleketine, ülkesine, ailesine hizmet etmesine vesile olmuştur. Başta Nuh Naci Yazgan olmak üzere, onunla beraber olan, ondan sonra bu vakıfta hizmet gösteren ve büyük emeği geçen, bugün aramızda olmayan herkesi, rahmetle anıyorum. Allah hepsinden razı olsun ve yaptıkları eserler, muhakkak ki şimdi onlara çok hizmet ediyordur. İşte bu bilinci, bu şuuru, bugün de vakıf devam ettiriyor.

Mustafa Özhamurkar'ı tebrik ediyorum. Bir işin canla başla tutanı olursa, o iş devam ediyor. Her işte böyle. Muhakkak bir işin canla başla tutanı olacaktır. Ona önderlik yapanı olacaktır. Bu devlet işinde de böyledir, siyasette de böyledir, özel sektörde de böyledir, hayır işlerinde de böyledir. Biliyorum, Mustafa Bey kendisi bu işe çok büyük emek verdi ve kendisini gerçekten bu işe çok adadı. Hepimizi de bu işe hizmet etmek için vesile kıldı. Yıllar önce, daha Dışişleri Bakanı'yken, o zaman defalarca, yine değerli hemşehrilerimizi, değerli aileleri toplayıp hep Ankara’ya geldiniz. Oturduk, konutumuzda uzun uzun hep toplantılar yaptık. O zamanki siyasetçiler, hepsi, bütün partilerden hep arkadaşlar, destekler verdiler. "Nasıl olur, nasıl tekrar harekete geçilir ve nasıl bir üniversite haline gelinir?" diye uğraştınız. Eğer o gayretler olmasaydı, bugün bu noktaya gelinmezdi. Sonra üniversite kurma kararı verildikten sonra, "Bu arazi nasıl tahsis edilir, nasıl alınır?" bununla ilgili çok çalışmalar oldu. Ve o zaman hükümetimiz, hepimiz bütün herkes elinden geleni yaptı. Ve bu arazi tahsis edildi. Birçok tabii sıkıntılar oldu, devlet bürokrasisiyle çalışmak kolay değildir. Devletin kendi kuralları vardır, kendi prensipleri vardır, bunlar kolay aşındırılacak olsa, o zaman da büyük bir hercümerç olur. O bakımdan devletle iş yapmak bazen zordur.

Bugün doğrusu baktığımda Erciyes’i tam karşısına almış, çok güzel yerde, çevre yolunun yapıldığı, ulaşım imkânlarının sağlandığı, bir tarafta Erciyes Üniversitesi, diğer üniversiteler, şehrin başka bir güzel tarafında Nuh Naci Üniversitesi, çok gurur verici. Bir kez daha emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Size arkadaşlık eden, sizinle beraber olan, yine şehrimizin, Kayserimizin her zaman kıvanç duyduğumuz, onur duyduğumuz, ailelerine, hepinize doğrusu çok çok teşekkür ediyorum, tebrik ediyorum.

Her yerde çok güzel işler yapılıyor. Sözümün başında söylediğim, açılışını yaptığım eserin de 4 milyon TL'lik bir maliyeti var. O da devlet bütçesinden değildi.

Kayseri’deki mevcut üniversitelerimiz bu hâle geldiyse, onlar da hep sizlerin katkılarıyla gerçekleştirildi. Burada tek tek hepinizin ismini saymak istemiyorum. Hepiniz birbirinizden değerlisiniz. Bugün burası da yine devlet bütçesinden değil, sizlerin gayretleriyle oluyor. Bu da, size eminim ki büyük bir gurur oluyor, büyük bir onur oluyor.

Memnuniyet verici şey şu: Çocuklarınız da artık bu zevki, bu tadı alıyorlar ve Kayseri başka şehirlerimize örnek oluyor. Başka illerimizden heyetler geldiğinde, ben onları ziyaret ettiğimde, herkes Kayseri’yi örnek aldığını söylüyor. Ve buna benzer, başka illerimizde kurulan vakıflar, üniversiteler, okullar, hayır işleri de çok büyük bir şekilde hız kazanmış vaziyette, Türkiye’nin dört bir yanında. Bunlar, ülkemiz için çok sevindirici, gerçekten hususlar.

Bu üniversitenin kısa süre içerisinde tamamlanacağına inanıyorum. Üniversite kurulurken yaptığımız konuşmaları hatırlarsanız, üniversiteyi kurmak bir iş, önemli bir başarı, ama o üniversiteyi, iyi bir üniversite yapmak da ayrı bir misyon. Bundan dolayı, Üniversitenin Yönetim Kurulundaki arkadaşlara, Üniversitenin akademik sorumluluğunu alan başta Rektör ve arkadaşları olmak üzere, herkese de burada seslenmek istiyorum: Şimdiden Üniversitenin öğretim kadrosunu oluşturmak, şimdiden üniversitenin eğitim kalitesini artırmak için yapılacak hazırlıkları yoğunlaştırmak gerekir. Bu üniversiteler yapıldıktan sonra, buradan mezun olacak öğrenciler, en vasıflı şekilde mezun olmalı ve bunlar bütün ülkemize gerçekten çok hizmet etmeli. Kendilerinin sadece Türkiye’de değil, artık dünyanın her tarafında iş yapabilecek, çalışabilecek, başarı kazanabilecek, meslek erbabı hâline gelmeleri gerekir.

Onun için üniversitelerin eğitim kalitesi, üniversitelerin öğretim programı, bunlar da çok önemli. Bununla ilgili YÖK, başta Başkanı ve yöneticileri olmak üzere, onlarla sık sık bir araya geliyorum ve onlara da bu telkinleri yapıyorum. Ve Türk yüksek öğretiminin sorunları ve eğitim kalitesini yakından takip ediyorum. İnanıyorum ki 5-10 sene sonra üniversitelerimizde çok büyük atılımlar olacaktır. Üniversitelerimiz dışarı da açılıyor şimdi. Özellikle vakıf üniversitelerinin Türkiye dışından yabancı öğrenci kabul etme imkânları çok kolaylaştırıldı. Bu da üniversitelerimiz için de büyük bir imkân, Türkiye için de çok büyük bir imkân. Türkiye’de okuyan, mezun olan bir yabancı öğrenci, ülkesine gittiğinde, orada Türkiye’nin adeta bir elçisi gibi olacaktır. Ve böyle olmaktadır. Vaktiyle Türkiye’de okuyup, gidip ülkesinde bakan olan, başbakan olan, ülkesinde çok büyük iş adamı olan, ülkesinde çok önemli devlet mekanizmalarının içinde yer alan kişileri biliyoruz, ki bunlar Türkiye ile o ülke arasında çok büyük ekonomik, siyasi imkânlar oluşturmaktadır. Onun için şimdiden vakıf üniversitelerine -ki, Nuh Naci Yazgan Üniversitesi de Vakıf Üniversitesi, ayrıca   Melikşah Üniversitesi de bir vakıf üniversitesi olduğu için- sadece Kayseri ve Türkiye’nin öğrencilerini değil, çevre ülkelerden, başka ülkelerden de öğrenci getirme çalışmalarını da ihmal etmemelerini burada özellikle hatırlatıyorum. Bir kez daha bu Vakfa ve Üniversiteye emeği geçen herkesi tebrik ediyorum.

Üniversitenin yeni fakülteleri ve yeni binalarını da yapmak, yine hepimizin işi olacaktır. Elbirliği içerisinde bunu takip edeceğiz ve inanıyorum ki, yakın zamanda bu binalar ortaya çıkıp, Üniversite görünür hale gelecek. Bu gerçekten çok teşvik edici ve heyecan verici. Diğer binaların da kısa süre içerisinde tamamlanacağına inanıyorum ve ondan da hiçbir şüphem yoktur. Tekrar hepinizi tebrik ediyorum. Hayırlı olsun, uğurlu olsun."

Yazdır Paylaş Yukarı