Türkiye-Gürcistan İş Forumu'nda Yaptıkları Konuşma

21.11.2007
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
Türkiye-Gürcistan İş Forumu'nda yaptıkları konuşma aşağıda sunulmaktadır:

"Sayın Cumhurbaşkanı, Değerli Dostum Saakaşvili, Sayın Bakanlar, Değerli İşadamları;
Bugün Gürcistan'da çok mutlu bir vesileyle bulunuyoruz ve sizlerle biraraya gelmekten ayrıca büyük bir memnuniyet duyuyorum.
Sayın Cumhurbaşkanı'nın da söylediği gibi, sizlerin de takip ettiğiniz gibi, bugün tarihî bir olaya hep beraber şahit olduk ve bu tarihî olay kısa süre içerisinde gerçekleşecek ve bugün attığımız temelin açılışını da hep beraber yapacağız.
Biz bugün sadece Bakü, Tiflis ve Kars'ı birbirine bağlamanın başlangıcını yapmadık, Çin'den kalkan vagonların Hazar üzerinden, Azerbaycan'dan, Gürcistan'dan, Türkiye üzerinden Londra'ya kadar gidebileceğini gösterdik. Vaktiyle bunlar düşünüldüğünde, bunları rüya gibi görenler olmuştur. "Bunlar olmaz, yapılmaz, çalışmaz." diyenler olmuştur. Fakat bugün bunu gerçekleştirmenin mutluluğunu hep beraber yaşıyoruz ve bunda emeği geçen tüm arkadaşları, herkesi tebrik ediyorum.
Türkiye tarafından Ulaştırma Bakanımız Binali Yıldırım Bey, Azerbaycan'ın, Gürcistan'ın Ulaştırma Bakanları gerçekten çok çalıştılar. Sayın Başbakanlar, Başkanlar bu sene başında bir araya gelip bu demiryolunun anlaşmasını imzaladılar, bugün biz de temelini attık. İnanıyorum ki, kısa süre içerisinde bunun Türkiye'deki açılışını hep beraber yapacağız. Kısa süre içerisinde Türkiye'deki kısmın temel atma merasimini de hep beraber yapacağımızı ümit ediyorum.
Sadece bu değil, diğer büyük projeleri uygulayıp yenilerine başlıyoruz. Bakü-Tiflis-Ceyhan, Bakü-Tiflis-Erzurum projeleri, bunlar artık fonksiyonel hâle gelmiş olan, çalışan ve başarılarını ispat eden projeler. Şimdi biz yenilerine bakıyoruz.
Tüm bunları yaparken ortaya bir gerçek çıkıyor. Kafkaslarda ortak bir ekonomik alan; adeta ortak bir serbest bölge ortaya çıkıyor. Çünkü; atyapıları neredeyse tamamlanmak üzere. Bunu ben bütün bölgedeki ülkelere açık olduğunu da bir kez daha ifade etmek istiyorum.
Değerli konuklar, devletlerin görevi; bugünkü dünyada işadamlarının çalışabileceği, üretim yapabileceği, karşılıklı işbirliği yapabilecekleri iklimi oluşturmak; yani, onun altyapısını oluşturmak, hukukî temellerini atmak, ekonomik anlaşmalarını tamamlamak, problemler varsa, bu problemleri yok edip, önlerini açmaktır. Bizler bunun için bir araya geliyoruz, bunun için sizleri teşvik ediyoruz. Sizler başarıları elde edeceksiniz. Sizlerin ortaklıklar kurmanızı, sizlerin üretimler yapmanızı, sizlerin ülkelerimizin eksiklerini gidermek için işbirliği yapmanızı teşvik ediyoruz, onun için buradayız. Şimdiye kadar Türkiye ile Gürcistan arasında çok iyi işbirliği örnekleri ortaya çıktı. Bugün imzalayacağımız Serbest Ticaret Anlaşması ve karşılıklı indirim anlaşmaları, sizi çok daha fazla teşvik edecek ve bu işbirliğini çok daha cazip hâle getirecektir.
Serbest ticaret anlaşmalarından genellikle korkulur, çekinilir. Ama şu bir gerçek ki, serbest ticaret anlaşmaları her iki tarafın da işine yaramaktadır. Bugünkü dünyada rekabet kaçınılmazdır. Rekabete hazırlanmayan, kendini ona göre hazırlamayanlar sonra muhakkak kaybederler. Onun için bu tip anlaşmalar sizleri rekabete hazırlar, orta ve uzun vadede ekonomilerinizi güçlendirir, endüstrilerinizi güçlendirir.
Biz bugün gümrük birliği ile yaşayan bir ülkeyiz, onun için serbest ticaret anlaşması yapmak istediğimiz ülkeler bundan çekinirken, onlara kendi örneğimizi veririz. O bakımdan epey bir süredir aklımızdaydı, gündemdeydi bunu imzalamak. Sayın Cumhurbaşkanı çok arzu ediyordu, biz de çok arzu ediyorduk. Bazı problemler vardı, -Bakanımız Kürşat Tüzmen Bey de burada, ona da teşekkür ederim- bu pürüzlerin kaldırılması için oturdular, çalıştılar ve bugün bunu imzalıyoruz. Ülkelerimiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Barış, istikrar, refah, ekonomik kalkınma... Bunların hepsi birbiriyle ilişkilidir. Gürcistan bağımsızlığını kazandığı günden itibaren Türkiye Gürcistan'la daima çok yakın olmuştur. Her bakımdan Gürcistan'ın kalkınmasına, Gürcistan'ın gelişmesine her zaman destek vermişizdir. Aslında bizler bu coğrafyanın hep beraber ortak sahipleriyiz. Birbirimize çok entegre olmuş hâldeyiz. Bu bir gerçek. Kültürlerimiz birbirine çok yakın, geleneklerimiz birbirine çok yakın. Sizler bizim ülkemizde, bizler burada olduğumuzda hiç yabancılık hissetmeyecek kadar benzerliklerimiz vardır. Son yıllarda ortak geliştirdiğimiz projeler bütün bu ortak anlayışın eseridir. Batum'un ortak bir havalimanı olarak kullanılması, Hopa'nın ortak kullanıma açılacak olması çok büyük örneklerdir. Bunlar sadece iki ülke arasında değil, dünyanın başka bölgelerine de örnek olacak projelerdir ve inanıyorum ki, dünyanın başka ülkeleri de bu tip projeleri takip edecekler ve kendi vatanlarında uygulayacaklardır. Biliyorsunuz ki Batum Havaalanı'yla ilgili uygulama dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Cenevre'de kısmen vardır ama bunun kadar ileri değildir. Hopa aynı şekilde olacaktır. Bunları çoğaltabiliriz.
Siyasî iradelerimiz olduktan ve biz yapıcı olduktan sonra, birbirimiz hakkında iyi düşündükten sonra, bütün insanlık için barışı, istikrarı teşvik ettikten sonra çok güzel şeylerin ortaya çıktığını hep beraber göreceğiz.
Ben biraz önce değerli dostuma bundan neredeyse on gün kadar önce Avrupa Konseyi'nde, Strazburg'da, koridorlarda yaşadıklarımızı anlattım. O günler çok farklı günlerdi. Ben hatırlıyorum, Avrupa Konseyi'nde, Türk delegasyonu olarak biz oradayken Azerbaycan'ın, Gürcistan'ın, Ermenistan'ın hep beraber Avrupa Konseyi'ne katıldığını ve bizim Türkiye olarak çok desteklediğimizi ve orada birdenbire yakın dostlarımızın çoğaldığını hep görmüştüm. Türkçe konuşurken hemen fark edilmemiz, ortak bir kültürün ortaya çıktığı ortamlar, bizi hep sevindirmiştir. İnanıyorum ki, geleceğimiz parlaktır. Bizler siyasî iradeyle, bizler bu anlayışla geleceğimizi daha iyi yapmaya devam edeceğiz. Ama burada bundan sonra büyük rol sizlere düşecek, işadamlarına düşecektir. Bundan sonra, biz altyapıyı hazırlıyoruz, bitiriyoruz, fazla yapılacak bir şey kalmadı. Bundan sonra siz beceri göstereceksiniz. Şimdiye kadar çok şey yaptınız. Türk işadamlarına, müteahhitlere burada, verdikleri destek ve gösterdikleri güvenden dolayı teşekkür ediyorum. Bu güveni göstermemiş olsaydınız, tabiî ki bizim işadamlarımız başarılarını burada gösteremezlerdi. Ama bu başarılar inanıyorum ki, sizlerin onlara olan güvenini daha çok artırmıştır, yeni ortaklıkların da ortaya çıkmasına fırsat verecektir. Neticede herkes için iyi sonuçlar çıkacaktır.
Bugün demiryolu töreninin açılışında söylediğim son cümlelerimi burada da tekrar etmek istiyorum: Biz bu işbirliğini bu bölgede hiçbir ülkeyi, hiç kimseyi dışlamak niyetiyle yapmıyoruz. Bunu açıkça söylemek isterim. Herkesin aslında bu projelere dahil olmasını isteriz. Herkesin barışçı, herkesin yapıcı davranışlar içerisinde olmasını isteriz. Böyle olduğu sürece bu projeler herkese açık olacaktır. Bu bölgede herkesin mutlu olmasını istiyoruz, bu bölgede yaşayan herkesin bu kalkınmadan, bu refahtan pay alması bizi sadece mutlu eder.
O bakımdan hiç kimseye karşı önyargılarımız yoktur. Ama tabiî ki barışçı davranışlar, tabiî ki istikrara katkı yapabilir davranışlar gerekmektedir. Bunlar olduğu sürece de bu projelerin bütün bölgeye yayılacağına inanıyorum.
Ben bu düşüncelerle tekrar hepinize sevgiler sunuyorum ve biraz sonra imzalayacağımız anlaşmaların her iki ülkenin halkının refahına katkı sağlamasını temenni ediyorum ve tekrar görüşmek dileğiyle sevgiler, saygılar sunuyorum."
Yazdır Paylaş Yukarı