Cumhurbaşkanlığ Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Töreninde Yaptıkları Konuşma

04.12.2008
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
Sayın Cumhurbaşkanımızın, Cumhurbaşkanlığ Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri töreninde yaptıkları konuşma aşağıda sunulmaktadır:

Değerli Misafirler,
Görev dönemimdeki bu ilk Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri töreni münasebetiyle sizlerle birlikte olmaktan büyük memnuniyet duyuyorum.
Bu yılki Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri'ni üç seçkin kültür ve sanat adamımıza biraz sonra takdim edeceğim.
Öncelikle Sayın Turgut Cansever, Sayın Yaşar Kemal ve Sayın Alaeddin Yavaşça'yı bir kez daha içtenlikle kutlarım.
Sayın Yaşar Kemal ve Sayın Alaeddin Yavaşça'yı bugün aramızda görmekten büyük mutluluk duyduğumu ifade etmek isterim.
Sayın Turgut Cansever, sağlık durumu nedeniyle maalesef bugün aramızda değil. Kendisini muhterem eşi ve kızı temsil ediyorlar.
Sayın Cansever'e hepimiz adına acil şifalar diliyorum.
Değerli Misafirler,
Bugünkü tören, bu üç değerli kültür adamının neredeyse asırlık emeklerinin ve artistik yaratıcılıklarının toplamına, aydın olarak özgür ve bağımsız duruşlarına ve toplumsal sorumluluk bilinciyle oynadıkları rollere devlet ve toplum olarak duyduğumuz saygıyı ifade etmektedir.
Gerçekten de, Sayın Cansever, Sayın Yaşar Kemal ve Sayın Yavaşça, onyıllar boyunca kendi alanlarında sanatın asaletinden, insani değerlerin yüceliğinden hiçbir taviz vermeksizin, en güzel ve özgün eserleri Türkiye'ye ve dünyaya armağan ettiler.
Dehalarıyla mimarimizi, edebiyatımızı ve müziğimizi en yüksek noktalara taşıdılar.
Kültür hayatımızı zenginleştirenlerin ve düzeyini yükseltenlerin başında geldiler.
Bir yandan da, kültürel yozlaşma eğilimlerine karşı direniş göstermeyi başardılar.
Kültür mirasımızı dünden bugüne taşıdılar. Bugünden de yarına taşıyacaklar.
Ödül gerekçelerinde de ifade edildiği gibi, Sayın Cansever, eşsiz yapılarıyla antik çağlardan Selçuklu ve Osmanlı şaheserlerine uzanan insan odaklı Anadolu İslam mimarisi geleneğini ve formlarını, şehircilik anlayışını çağdaş ve yaratıcı biçimde dönüştürerek bizlere sundu.
Sayın Yaşar Kemal, Homeros'tan Dede Korkut'a, Kürt destanlarından Yunus Emre ve Karacaoğlan'a, Evliya Çelebi'den Sait Faik'e uzanan son derece zengin edebi geleneklerimizi kendi evrensel ve anıtsal eserlerine dönüştürdü.
Bunu, insancıl ve halkçı özünü hiçbir zaman yitirmeksizin başardı.
İnsani ve kültürel değerler kadar, tabiatın da tahrip edilmesine karşı duran çağdaş bir tavır sergiledi.
Sayın Yavaşça, Anadolu'nun bin yıllık çeşitli müzik geleneklerini araştırdı, en ince ve saf biçimleriyle günümüzün süzgecinden geçirerek yeniden yarattı.
Böylece, kendi sentezini meydana getirdi ve yorumladı.
Buna ilaveten, yüzlerce öğrenci ve müziksever yetiştirerek de müzik hayatımıza eşsiz katkılarda bulundu.
Her birine ayrı ayrı şükran borçluyuz.
Üç değerli kültür adamımız, uzun sanat yaşamları boyunca, şu veya bu şekilde uğramış olabildikleri anlayışsızlık, ilgisizlik, vefasızlık veya haksızlıklar nedeniyle zaman zaman üzülmüş olabilirler.
Bu davranışlar, Sayın Cansever için yarattığı bazı eserlerin bakımsız kalması, şehircilik ve mimaride özensiz ve kişiliksiz bazı uygulamaların hakim olması; Sayın Yaşar Kemal bakımından, gençliğinde bazı elyazmalarının el konularak yok olması ve evrensel ve toplumsal barış ile ilgili olarak yapmış olduğu çağrı ve uyarıların zamanında ve yeterince dikkate alınmamış olması veya kitaplarının korsan baskılarının önüne geçilememesi; Sayın Yavaşça için ise, müziğimizin yozlaştırılması veya telif haklarına riayet edilmemesi biçiminde ortaya çıkmış olabilir.
Herşeye rağmen, bugün başta Hükümet olmak üzere, devletimizin kurumlarında ve özel sektör dahil vatandaşlarımızda kültür ve sanata karşı giderek daha ilgili, daha duyarlı, daha saygılı bir yaklaşımın gelişmekte olduğunu memnuniyetle görüyoruz. Bunun sonucu olarak, kültür hayatımızda canlılık ve çeşitlilik artmaktadır. Sanat-kültür ortamı artık daha özgür ve daha demokratik bir hale gelmiştir. Bunun sonucunda kültürümüzün evrensel erişimi de artmaktadır.
Değerli Misafirler,
Cumhurbaşkanı olarak, kültür ve sanat faaliyetlerine şahsen destek olmaya kararlıyım. Bildiğiniz gibi, Frankfurt Kitap Fuarı'nın açılışına bizzat katıldım. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası binasının restorasyonunun hızla tamamlanmasına öncelik verdim. Devlet ve özel müzelerimizin faaliyetlerini izlemeye ve bunlara katılmaya özen gösteriyorum. Sanatçı ve yazarlarla güzel bir diyalog içinde bulunmaktan mutluluk duyuyorum ve yararlanıyorum.
Değerli Misafirler,
2008 Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri'nin sahiplerini bir kez daha kutlar, uzun ömür ve sağlık dilerim.
Kendilerine yüce uğraşlarında destek vermiş olan, başta eşleri olmak üzere ailelerine de hepimiz adına teşekkür ederim.
Bu törenin bir bayram arifesine rastlaması ayrıca güzel bir tesadüf. Hepinizin Kurban Bayramını bu vesileyle kutlarım.
Gelecek yıl sanat ve kültürün farklı alanlarında vermeyi öngördüğümüz ödüller için düzenlenecek törende tekrar görüşmek ümidiyle hepinizi en iyi dileklerimle selamlarım.
Yazdır Paylaş Yukarı