81 İlin Valileri İle Yemekte Yaptığı Konuşma

23.01.2009
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült

Sayın Valiler,
Değerli Konuklar,

Milletimizin, aziz vatanımızın her köşesinde huzur ve güvenlik içinde yaşaması ve ülkemizin her açıdan gelişmesi ve kalkınması için büyük bir fedakarlıkla çalışan siz değerli valilerimizle bir arada bulunmaktan duyduğum memnuniyeti ifade ederken, tüm konuklarımıza da hoş geldiniz diyorum.
Köklü bir devlet geleneğine sahip olan büyük bir milletin, "devleti temsil noktasında görevli" mensupları olarak, en önemli vazifemizin, devletimiz ile milletimizin tüm bireyleri ve kesimleri arasında karşılıklı güvene dayalı sıcak ve samimi bağları güçlendirmek olduğuna inanıyorum. Bu açıdan bakıldığında, siz değerli valilerimizin, vizyonları, temsil ve yönetim kabiliyetleri bulunduğunuz yerde devletimizin görünen yüzü olmaktadır. Başka bir ifade ile devletin idari fonksiyonlarının en iyi şekilde yerine getirilmesini temin eden, bunu yaparken de toplumda huzur, güven ve adalet duygusunu yerleştiren ve halkla bütünleşebilen valilerimiz, devletin vatandaşa uzanan şefkat eli olmaktadır.
Sayın Valiler,
Ülkemizin doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine, kentlerinden köylerine kadar her karış toprağında sizlerin fedakâr çalışmalarınızın izlerini görmekteyiz.
Devletimizin ve hükümetlerin belirlediği politikaların hayata geçirilmesinde ve uygulanmasında, istenilen başarıların elde edilmesinde en büyük görev ve sorumluluk sizlere düşmektedir. Kamu hizmetlerinin sunulmasında "vatandaşa uzak bürokratik kültür"den, "vatandaş odaklı kamu hizmeti kültürü"ne geçişin önde gelen uygulayıcıları sizler olacaksınız. Devletin kurum ve kuruluşlarının hantallıktan kurtarılması, verimliliğin artırılması, vatandaş odaklı hizmet sunulması, Türk kamu yönetiminde açıklık, şeffaflık ve hesap verilebilirlik ilkelerinin yerleştirilmesi noktasında sizlere önemli görevler düşmektedir.
Bu açıdan bakıldığında valilerimiz, devleti temsil ederken, klasik anlamda idarecilik yerine liderlik yapmalı, klasik yönetim anlayışı değil bilgi çağının modern yönetişim anlayışı çerçevesinde, toplumun tüm kesimleriyle iletişim ve işbirliği içinde, bulunduğu yerin eğitimden sağlığa, ekonomiden kültüre tüm alanlardaki faaliyetleriyle de yakından bizatihi ilgilenmelidirler. Valilerimiz görev yaptıkları yerlerde tüm yatırımları yakından takip etmeli, her türlü yatırımı teşvik edip önayak olmalı, yatırımcılarımıza ve yardımsever vatandaşlarımıza sahip çıkıp, onlara destek vermelidir.
Bugün gerçekleştirilmekte olan KÖYDES, BELDES gibi önemli projelerde, sizlerin çok büyük katkılarının olduğunu biliyoruz. Ancak bu ve benzeri mevcut projelerle yetinilmemelidir. Proje ve fikirlerin merkezden, Ankara'dan gelmesi beklenmemelidir. İllerimizde yatırım imkânlarının tespit edilerek, bu imkânların hem ulusal hem de uluslararası ölçekte tanıtılması ve yatırımcıların buralara çekilmesi konularında çalışmalar yapılması gerekmektedir.
Bir ilde başarı sağlamanın en önemli şartlarından biri de, o ildeki kamu kurum ve kuruluşlarının, yöneticilerin, müteşebbislerin ve halkın işbirliği, uyum ve dayanışma içinde çalışmasıdır. Aranızdaki birçok değerli vali, il heyetleriyle beni ziyaret ettiklerinde veya ben illerinizi ziyaret ettiğimde en çektiğim husus da budur. Hangi ilde vali, belediye reisi, komutanlar, hakimler, savcılar, rektör, o şehrin ileri gelen önemli müteşebbisleri arasında, siyasetçileri arasında samimi bir ortam, il için samimi bir bütünleşme söz konusuysa o ilde büyük bir atılımın olduğunu görüyoruz. Ve sizler de bunu yaşıyorsunuz. Bu konunun altını her zaman özellikle çiziyorum. Burada liderliği şüphesiz ki valiler yapmaktadır. Ve esas görev de valilere düşmektedir. Valilerimizin öncülüğü ve yönlendirmesi ile sağlanacak böyle bir işbirliği ve dayanışma, bir yandan ilde bir sinerji oluşturarak başarıyı artıracak, öte yandan kurumların ve yöneticilerin enerjilerini boşa harcamalarına da mani olacaktır.
Sayın Valiler,
Sizlerin önemli görev ve sorumluluklarınızın başında halkımızın huzurunun ve güvenliğinin tam olarak sağlanması gelmektedir. Güvenlik, toplum hayatının vazgeçilmez ihtiyaçlarından biridir. Devletin öncelikli varlık sebeplerinden biri de şüphesiz bu ihtiyacı en iyi şekilde karşılamaktır. Kanun hakimiyetini, kuralların hakimiyetini, nizamı sağlamak öncelikle sizin görevinizdir ve halkın da en temel ihtiyacı budur. Güvenliğin olmadığı, kuralların işlemediği bir yerde diğer arzu ettiğimiz görevlerin yerine getirilmesi, başarıların olması da mümkün değildir. Vatandaşlarımızın ülkemizin her köşesinde yarınından emin, korkusuz, huzur ve güven içinde yaşamasından daha önemli bir şey olamaz. Dolayısıyla görev yerlerinizde emniyet ve asayişin, huzur ve güvenliğin en iyi şekilde sağlanması her zaman önceliğiniz olmalıdır.
Bu görev yerine getirilirken ülkemizin demokratik bir hukuk devleti olduğu unutulmamalı, Anayasamızda temel ilke olarak ortaya konan demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti ilkeleri asla göz ardı edilmemeli, vatandaşlarımızın yaşam, mülkiyet, düşünce, ifade, din ve vicdan gibi Anayasamızla ve uluslararası sözleşmelerle garanti altına alınmış temel hak ve hürriyetlerine müdahale edilmemelidir. Güvenliği sağlamakla görevli kolluk birimlerinin görevlerini yerine getirirken büyük bir hassasiyet içinde olması, hukukun sınırları dışına hiçbir şekilde çıkılmaması da tabii ki önem arz etmektedir.
Değerli Valiler,
Yaklaşan yerel seçimlerin, ülkemizin her köşesinde huzur ve güven içinde geçirilmesi için gereken tedbirler şimdiden alınmalıdır. Gördüğüm kadarıyla, zaten bu vesileyle Ankara'dasınız. Seçim sürecini ve seçim güvenliğini sabote etmek isteyenlere karşı teyakkuzda olunmalı ve buna asla fırsat verilmemelidir. İl ve ilçe seçim kurulları başta olmak üzere tüm kurum ve kuruluşların yakın işbirliği içerisinde yürütecekleri çalışmalarla, seçim sürecinin huzur ve güven ortamında tamamlanacağına inanıyorum. Burada da en önemli görev yine devletin illerdeki temsilcileri olan sizlere düşmektedir.
Sayın Valiler,
Özellikle eğitim ve sağlık alanında yürütülen projelere bütün imkânlarınızı seferber ederek destek veriniz. Yaşlılarımıza, kadınlarımıza, kız öğrencilerimize ve engelli vatandaşlarımıza yönelik yürütülen kampanyaların yaygınlaştırılmasında valilerimize ve eşlerine büyük görevler düşmektedir. Yine aynı şekilde hayırsever vatandaşlarımızın yapacağı katkılar konusunda yardımcı olmayı, bürokratik engelleri kaldırmayı ve bu tür yardımları özendirmeyi ihmal etmeyiniz.
Devletimiz, "sosyal devlet" olmanın bir gereği olarak "kimsesizlerin kimsesi" olmayı, sosyal hizmet anlayışının temel prensibi olarak kabul etmiştir. Anayasamızdaki sosyal hukuk devleti de buradan gelmektedir. Sosyal yardım ve destekler, vatandaşlarımızın hakkı, devletin de ödev ve görevidir. Bu nedenle, devletin ildeki temsilcisi sıfatınızla yardıma ihtiyaç duyan vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını zamanında ve onları rahatsız etmeden gideriniz. Yardımların insan onurunu zedelemeden dağıtılmasına hassasiyet gösteriniz. İlinizde bulunan yetiştirme yurtlarına, huzurevlerine ve sığınma evlerine ilginizi eksik etmeyiniz. Sosyal hizmetlerin ve yardımların büyük bir titizlikle yürütülmesi gereken maddi ve manevi mesuliyeti olan görevler olduğunu da hatırda tutmakta fayda vardır.
Değerli Valiler,
Özellikle bir konuya çok daha fazla önem göstermenizi sizden rica ediyorum. O da şehitlerimizin ailelerine ve gazilerimize sahip çıkmaktır. Unutmayalım ki, en değerli varlıkları olan çocuklarını, eşlerini, babalarını bu ülke için feda edenleri asla garip, yalnız ve kimsesiz bırakmamamız gerekir. Onlara birinci derecede sahip çıkmak görevi devletin görevidir. Onlar da hepimize bırakılmış birer emanettir. Onların her türlü ihtiyacını hiç kimseye fırsat vermeden birinci elden gayet titiz bir şekilde yerine getirmek, onlara sahip çıkmak da valilerimizin görevi olmalıdır.
Bunu sizden özellikle rica ediyorum. Çünkü bazı yerlerde -Valiler tarafından değil ama- bu hassasiyetin vatandaşlarımız mahallinde yeteri kadar gösterilmediğini, onların incindiğini onlarla yaptığım görüşmelerde hissediyorum. Bunun özellikle giderilmesi ve valilerimizin bu konuya birinci derece ilgi göstermelerini özellikle rica ediyorum.
Kıymetli Valiler,
Son olarak şu hususları bir kez daha hatırlatmak istiyorum.
• Devletimizin ve hükümetimizin temsilcisi sıfatıyla halkla devleti kucaklaştırın, bütünleştirin ve daima halkın içinde olunuz.
• Vatandaşımızın sorunlarını dinleyiniz ve bu sorunlara adil, insancıl yöntemlerle çözüm arayınız.
• Sorunların önündeki engelleri kaldırma gayreti içinde olunuz.
• Görev yaptığınız yörenin huzur ve güvenliği ile vatandaşımızın can ve mal emniyetinin korunmasının yanında, ekonomik ve sosyal bakımdan kalkındırılmasının da lokomotifi olmaya çalışınız.
Görevlerinizi yerine getirirken;
• Devletin önceliklerini ve hassasiyetlerini dikkate alan,
• İnsanı ön planda tutan,
• Temel hak ve özgürlüklere saygılı,
• Hukukun üstünlüğüne inanan,
• Demokratik kültürü özümsemiş,
• Hizmetlerde vatandaş memnuniyetini arayan,
• Bir yönetim anlayışı sergileyiniz.
Valiler olarak adil ve tarafsız olmaya büyük özen gösteriniz. Unutmayınız ki; sizlerin başarısı, aynı zamanda devletin de başarısı olacaktır. Vefakâr milletimiz, kendisine hizmet edenleri de asla unutmayacaktır. Bu toplantı vesilesiyle hayatlarını ülke hizmetine adamış bütün emekli meslektaşlarınızı da saygı ile selamlıyorum. Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken; devletimizi taşrada temsili sırasında sizlere en büyük desteği veren değerli eşlerinize de selam gönderiyor, takdirlerimi ifade ediyor, başarılarınızın devamını diliyorum.

Yazdır Paylaş Yukarı