23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Nedeniyle Öğretmen ve Öğrencileri Kabulde Yaptıkları Konuşma

23.04.2009
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
Değerli Öğretmenler,
Sevgili Çocuklar;
Önce hepinizin gözlerinden tek tek öpüyorum. Sonra da hepinize "Buraya hoşgeldiniz" diyorum.
Burada şimdi büyüklere söylüyorum; Hepimizin hatırlayacağı bir söz vardır; "23 Nisan, neşe doluyor insan." Sizlerin neşesi bu salonu doldurduğu gibi, hepimizi de gerçekten hem çok neşelendirdi, hem de çok ümitlendirdi. Aynı zamanda da kendi çocuklarımızı, çocukluklarımızı hatırlattı. Çünkü bizler de bir zamanlar sizler gibi çocuklardık. Ve sizler gibi 23 Nisan'ı hep bu şekilde kutlardık, sizler gibi o gün hep neşeli olurduk. Öğretmenlerimiz, bizlerin de hep ellerimizden tutup güzel programlara götürürlerdi. Şimdi sizler de öğretmenlerinizin önderliğinde 23 Nisan'ı neşeyle kutluyorsunuz. Hepinizin Bayramı kutlu olsun.
Bu Bayramı bildiğiniz gibi bize hediye eden Büyük Atatürk'tür. Dünyada başka bir ülkede böyle bir bayram yok. Hiçbir lider de düşünmemiş ki, "Çocuklara da ben bir bayram hediye edeyim." diye. Bu bayram onun büyüklüğünü, onun çocuklara, geleceğe verdiği önemi gösteriyor. Bunu sizlere, çocuklara, herkese bayram hediye ederek, böyle bir günü onurlandırmış, biz de onu şimdi büyük bir sevgiyle anıyoruz, büyük bir saygıyla anıyoruz tabii.
Bugün çok memnunum; burada Türkiye'nin dört bir yanından, -Türkiye'nin daha doğrusu yedi bir yanından diyeceğim- bütün bölgelerimizden, Doğu'dan, Batı'dan, Kuzey'den, Güney'den gelen değerli çocuklarımız, öğrencilerimiz var.
Öğretmenleriniz sizleri en güzel şekilde gezdirmek, Ankara'yı göstermek, buraları göstermek için tabii çok büyük gayret sarf etti. Onların da hepsini tebrik ediyorum, hepsine teşekkür ediyorum.
Ben size birkaç tavsiyede bulunacağım. Ondan sonra sizi daha çok tutmayacağım. Bize bu güzel gösterileri yaptınız, İstiklal Marşı'nı okudunuz, -ne güzel okudu- bize ne güzel parçalar sundunuz, diğer küçükler ne güzel folklor örnekleri sundular; hepinize de teşekkür ediyorum.
Sizlere tavsiyem şu: Şimdi siz çocuksunuz, çocukluğunuzu güzelce yaşayın önce. Annelerinizin, öğretmenlerinizin sözlerini çok tutun, onların öğütlerini, tavsiyelerini sakın ihmal etmeyin. Onlar bilin ki, hep sizin için güzel olanı, doğru olanı söylüyor. Derslerinize çok çalışın. Okullarınızı çok güzel derecelerle bitirin. Hepiniz birbirinizle yarışın çalışkan olmakta. Sadece ders kitaplarınızı okumayın, bunun yanında başka kitapları da hep okuyun. Biraz daha büyüyünce, belki ortaokula, liseye gelince; şiir, roman, bunların hepsini okuyun. Tarihimizi güzelce öğrenin. Sadece bizim değil, bütün başka insanların da tarihlerini öğrenin, onların da kitaplarını hep okuyun.
Bundan iki gün önce, burada yine sizin gibi çocuklar vardı ama o çocuklar Türkiye'den değil, dünyanın başka ülkelerinden gelen çocuklardı.
Onlarla da sizin gibi burada buluştum. Onlar da dünyanın renklerini buraya getirdiler. Afrika'dan, Latin Amerika'dan, Avrupa'dan, Asya'dan, bütün Türk Cumhuriyetlerinden, Türk dünyasından, Arap dünyasından hep çocuklar vardı. Onlar da dünyanın renklerini buraya taşıdılar.
Dolayısıyla bu Bayram onların da bayramı ve onlara da size söylediklerimi söyledim. Bugünler hepimiz için çok neşeli olunması gereken günler. Ama bizleri neşelendirecek de sizlersiniz. Sizlerin geleceğinizi hazırlamak, sizlere daha güzel bir Türkiye bırakmak, sizlere daha güzel okullar bırakmak, sizlere daha güzel şehirler bırakmak; bütün bunlar için büyükleriniz çalışıyorlar.
Siz de büyüyünce bizim yaptıklarımızı yapacaksınız. Bak bu gördüğünüz ağabeylerin, ablaların yaptıklarını yapacaksınız.
Sporcular, sanatçılar, müzisyenler, öğretmenler, işadamları, devleti idare eden insanlar, siyasetçiler; hepsi sizin aranızdan çıkacak. Biz sıramızı geçireceğiz, siz geleceksiniz. Ama hepimiz ülkemizi güzel yapmak için -bütün herkes- vatandaşlarımızı mutlu etmek için, siz çocuklarımıza daha güzel Türkiye bırakmak için hep uğraşıyoruz. Ama biz uğraşırken siz de üstünüze düşeni yapacaksınız. O da nedir? Çok çalışacaksınız. Başta annenizin, babanızın ve öğretmenlerinizin, hepsinin sözünü dinleyeceksiniz. Onlar size ne söylüyorsa sizin iyiliğiniz için söylüyor.
Tekrar hepinizin gözlerinden öpüyorum. Döndüğünüzde önce annelerinize, babalarınıza, sonra okullarda arkadaşlarınıza, herkese benim selamlarımı söyleyin.
Bugünü büyüyünce de unutamayacaksınız. Sizin gibi çocukken öğretmenim de beni okullara götürmüştü. O zaman biz okulları gezerdik. Başka faaliyetler de olurdu, o günleri şimdi hatırlıyorum. Sizler de büyüyünce "Biz küçükken 23 Nisan'da Ankara'ya gittik, Cumhurbaşkanlığı'na gittik, Cumhurbaşkanı ile tanıştık, görüştük." diyeceksiniz. Bunları hep hatıra olarak saklayacaksınız.
Tekrar hepinize mutluluklar diliyorum, hepinize başarılar diliyorum, hepinizin gözlerinden öpüyorum. Sağolun.
Yazdır Paylaş Yukarı