Türkiye-Tacikistan İş Konseyi Toplantısı'nda Yaptıkları Konuşma

29.05.2009
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
Sayın Cumhurbaşkanı, Aziz Kardeşim, Değerli Dostum İmamali Rahman,
Değerli Bakanlar,
Milletvekilleri,
Türk ve Tacik İş Adamları;
Hepinize saygılar, sevgiler, muhabbetler sunarak sözlerime başlamak istiyorum. Bugün Tacikistan'da sizlerle beraber olmaktan büyük bir memnuniyet ve mutluluk duyuyoruz. Dün akşama doğru, heyetimizle birlikte Tacikistan'a ulaştık. O andan bu ana kadar büyük bir konukseverlik gördük. Büyük bir dostluk gördük. Bundan dolayı, Sayın Cumhurbaşkanı, değerli kardeşime çok çok teşekkür ediyorum. Özellikle dün akşam, sadece heyetimizin resmi kısmını değil, değerli iş adamlarını da misafir etmesinden dolayı, şükranlarımı ayrıca sunuyorum.
Değerli Türk ve Tacik İş Adamları;
Türkiye ile Tacikistan arasındaki bağlar, çok kuvvetli bağlardır. Tarihten gelen geleneklerimiz, ortak dini anlayışımız, büyük mutasavvıflar, büyük düşünürler, büyük din alimleri, hepsi Taciklerin ve Türklerin, ortaktır. Bunlar, bizleri birbirine bağlayan, çok kuvvetli bağlardır. Mevlana Celaleddin-i Rumi, hem sizin, hem bizim, kendisinden çok şey öğrendiğimiz büyük insanlardan birisidir. Böyle ortak, sağlam bağları olan iki ülkenin tabii ki ilişkileri de çok güçlü, kuvvetli olmalıdır.
Tacikistan, bağımsızlığına kavuştuktan sonra, onu ilk tanıyan ülkelerden birisi Türkiye oldu, büyükelçiliğini açtı ve büyükelçiliğini açtıktan sonra hiç kapatmadı, devam ediyor. Ayrıca siyasi ilişkilerimiz, dostluğa ve kardeşliğe yakışır şekilde, çok güçlü bir şekilde devam ediyor. Bugün Sayın Cumhurbaşkanı ile ve değerli heyetiyle yaptığımız görüşmelerde, bütün bunları ele aldık ve gördük ki, gayet mümtaz, mükemmel, siyasi ilişkilerimiz var. Bunları aynı kararlılıkta, aynı istikamette devam ettirme azmindeyiz.
Bugün yaptığımız görüşmelerde, konuşmalarda, ekonomik ilişkilerimizi, ticari ilişkilerimizi, eğitim konusundaki işbirliğini, kültür alanındaki işbirliğini de detaylı bir şekilde gözden geçirdik. Eğitim alanında yine güzel işbirliği var. Türk üniversitelerinde çok sayıda Tacik gencinin okuyor olmasından memnuniyet duyuyoruz. Buralardaki Türk okullarına gösterilen ilgi, sahiplenme ve güvenden dolayı da, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere, herkese bir kez daha teşekkür ediyorum. Kültür alanındaki ilişkilerimiz, folklorlarımız, kültürlerimiz, ortak köklere dayandığı için çok zengindir. Bu konuda da çok güzel çalışmalar yapılıyor. Kültür adamlarımız birbirlerini ziyaret ediyorlar. Konferanslar dolayısıyla Tacikistan'dan Türkiye'ye, Türkiye'den de Tacikistan'a hep ilim adamları, kültür adamları geliyor. Bundan sonra yapılacak bütün önemli toplantılara da aynı şekilde, Türkiye'den ilim adamları hep katılacaktır.
Geriye ekonomik alan kalıyor. Ekonomik alanda da iyi işler oluyor ama, gözden geçirdik, ikimiz de baktık ki, yeterli değil. Ticaretimiz, yarım milyar dolar civarında. Ticarette de dengeliyiz. Hatta bazen Tacikistan daha çok satıyor Türkiye'ye, bundan da çok memnun oluyoruz. Ama bu ticaret, daha da genişleyebilir, daha da artabilir. Bunun yollarını açmak için de talimatlar verdik. Neler yapılacaksa, herhangi bir engel varsa, onları kaldırmak ve sizleri daha çok teşvik etmek için de ne gerekirse, bunları değerli bakanlarımız, bürokratlarımız ele alacaklar ve yapacaklar.
Bunları sözün başında, şunun için söylüyorum: Biz, sizlerin daha çok iş yapmanızı arzu ediyoruz. Onun için sizin önünüzü açıyoruz, yolunuzu açıyoruz. Ama bu yoldan da yürüyecek olanlar sizlersiniz. Nasıl yürünecek dersek, ticarette Türkiye'nin mallarını, Tacikistan'a neler satılabilir, bunları siz tanıtacaksınız. Tacikistan'ın neleri var, Türkiye'ye ne satılabilir, Türkiye daha çok ne alabilir Tacikistan'dan, bunları da Tacikli kardeşlerimiz, iş adamlarımız, Türk iş adamlarına tanıtacaklar. Bazen fuarlar olacak, bunları fuarlarda sergileyeceksiniz. Bazen burada şimdi olduğu gibi toplantılar olacak, Türk ve Tacik şirketleri, iş adamları bir araya gelip, masalarda oturacaksınız. Birbirinizi tanıyacaksınız ve anlatacaksınız. Bazen seyahatler yaparak olacak. Ama ben şuna inanıyorum ki, Tacikistan, Türkiye'ye daha çok fazla satış yapabilir, ticaretini arttırabilir. Türkiye üzerinden Avrupa'ya satabilir. Burada bir kez daha hatırlatmak istiyorum, Türkiye ile Avrupa arasında gümrükler sıfırdır. Yani Türkiye'den Almanya'ya, Fransa'ya, İngiltere'ye, İtalya'ya sıfır gümrükle mal satılabilir. Ortadoğu bölgesinde de yine çok güzel pazarlar var. Buralardan da faydalanabilirsiniz. Bazen Türk ve Tacik işadamları, ortak, ayrı bir şirket kurarlar, ortak bir pazarlama yapabilirler. Buradan Türkiye'ye hiç uğramadan, dünyanın başka yerlerine mallarınızı satabilirsiniz.
Türkiye'nin ihracatı değerli kardeşim, Sayın Cumhurbaşkanı Rahman, 130 milyar dolar. Dolayısıyla Türk iş adamlarının, dış pazarlarda çok iyi tecrübeleri var. O açıdan, sizler bu tecrübelerden faydalanıp, güzel ortaklıklar yapabilirsiniz.
İkinci önemli nokta, yatırımlar konusu. Bu konunun altını özellikle çizmek istiyorum. İşte bu güzel otel, Türkler tarafından, Türkiye'nin güzel firmalarından birisi olan Enka tarafından yapılmış. Hepimiz çok gurur duyduk. Sayın Cumhurbaşkanı da çok beğeniyor. Bunların sayıları çoğalabilir. Oteller yapılabilir, işletebilirsiniz. Türkiye'de turizm çok gelişmiş bir alan. Geçen sene bize 25 milyon turist geldi. Otellerimiz de Avrupa'nın en güzel otelleri. Bu imkanlar, buralara taşınabilir. Bu güzel dağları, bu güzel ırmakları, akşam hep beraber bizi ağırladığınız o güzel mekanları, buraları herkes görmeli. Buralarda çok güzel hizmetler, buralarda büyük-küçük oteller yapılabilir. Buralarda servisleri çok güzel yapıyorsunuz. Başka insanlar bunları gelip öğrenebilir. Ve bütün bunlar tabii ki bir gelire dönüştürülebilir. Bu konularda da işbirliği yapılabilir.
Elektrik konusu çok önemli, su çok önemli. Başka ülkelerin belki petrolü, gazı var ama, sizin de bu güzel ırmaklarınız, sularınız var. Bunlar yeri gelir, petrolden, yeri gelir gazdan daha önemlidir. Bütün Asya'nın su kaynaklarının yüzde 60'ının Tacikistan'da olduğunu düşünürsek, bunun size verilmiş büyük bir nimet olduğunu da görmek gerekir. Önemli olan bu nimetten en iyi şekilde faydalanabilmektir. Bununla ilgili küçük, orta, büyük hidroelektrik santralleri kurulabilir. Türkiye'nin bu konuda çok iyi tecrübesi vardır. Bizim özel sektörümüz, Türkiye'de 1500 tane lisans almıştır, ırmaklarımız üzerine bu tesisleri kurmak için. Bunları buralara da taşıyabilirler. Yine aramızda bazı firmalar var ki, elektrik nakil hatları üzerinde Türkiye'nin değil dünyanın en gelişmiş şirketleri, Sizlerin, elektrik nakil hatları ile ilgili büyük projeleriniz var. Tacikistan, Pakistan, İran, Afganistan, Kırgızistan, Özbekistan buraları hep birbirine bağlamak için Dünya Bankası'ndan, İslam Kalkınma Bankası'ndan aldığınız krediler var. Güzel projeleri destekleyecek dünyada yeteri kadar da banka var. Tüm bu konularda yine ortak çalışılabilir. Onun için buraya benimle beraber gelen değerli iş adamlarına da sesleniyorum: Buraya gelmişken bu fırsatları, bu imkânları iyice sorun, soruşturun, araştırın. Bakın burada iki Cumhurbaşkanı olarak siz Türk ve Tacik iş adamlarının huzurunda oturuyor ve konuşuyorsak, bu sizleri teşvik etmek içindir. Sizler daha çok iş yapın diye biz buraya geldik. Siz ne kadar çok iş yaparsanız, biz de o kadar çok memnun oluruz, o kadar çok biz de görevimizi yapmış hissederiz kendimizi. Onun için buraya benim uçağımda gelen 100'e yakın Türkiye'nin iş adamı var. Sayın Cumhurbaşkanı, akşam da tanıştınız onlarla, onlara da sesleniyorum: Bu konuları burada araştırın, gittiğinizde diğer arkadaşlarınıza anlatın veya tekrar tekrar gelin buraya iyice bakın, konuşun ve bu fırsatları değerlendirin.
Madencilik konusunda büyük imkânlar var. Bugün Sayın Cumhurbaşkanı'yla konuşurken gümüş madeni üzerine, "Dünyanın en büyük gümüş madenlerine sahip ülkeyiz biz", dedi. "Bununla ilgili yeni fırsatlar var." dedi. Bu konularla ilgilenebilirsiniz. Aranızda mermer konusunda ileri gitmiş firmalar var. Tacik firmaları ile ortak olun. Tacikistan'ın dağı, taşı, taş değil, mermer aslında. Çok değerli madenler, granitler var. Bu konularda Türkiye'deki teknoloji çok ileri seviyede. Biz, mermerin işlenmesi, kesilmesi, bunun daha da zenginleştirilip satılmasında çok iyiyiz.
Burada şirketler kurabilirsiniz, burada küçük ve orta ölçekli mermer fabrikaları açabilirsiniz, buradan dünyanın başka yerlerine satabilirsiniz. Bu konuda da iyi imkânlar olduğu kanaatindeyim.
Yine tarım alanında çok şey yapılabilir. Burada görüyorsunuz mevsim buna çok müsait. Çok güzel meyveler, çok güzel sebzeler, tarımın her sahasında çok güzel imkânlar var. Bildiğim kadarıyla zaten Tacikistan'ın önemli ihracat kalemlerinden birisi, buradaki meyvecilik. Bu yine genişletilebilir. Soğuk hava depoları yapılabilir, ihracat yaz-kış yapılabilir. Türkiye'de böyle yapıyoruz, büyük soğutma tesislerimiz var, onları yazın donduruyoruz, kışın da dünyanın her tarafına pazarlıyoruz.
Küçük ve orta büyüklükteki sanayie Sayın Cumhurbaşkanı çok önem veriyor. Bizim Ankara'daki OSTİM var ya, ona benzer bir DOSTİM, burada kurulması için zaten anlaşmaya varıldı daha önce. Şimdi bunu gerçekleştirmemiz lazım. Çünkü müteşebbis sanayici küçükten başlıyor ve büyüyerek gelişiyor. Hele buralarda imkân çok olduğuna göre, işini sağlam tutan, güzel ortaklıklarla burada iş yapan insanlar birden bire büyüyebilir ve genişletebilir. Tüm bu konular mümkündür, yeter ki sizler bu potansiyeli tanıyın.
Tabii ki, yabancı iş adamlarının sermayelerini getirip başka ülkelere yatırım yapabilmeleri için, o ülkede kendilerini güvende hissetmeleri gerekir.
Sayın Cumhurbaşkanı, değerli dostum bu konuları çok iyi biliyorlar tabii ki. Buraya gelip sizler yatırım yaparsanız Taciklerin misafiri gibi olacaksınız. Yani burada size öz evlatları gibi bakacaklar ve siz de tabii buranın hukukuna, kanununa, tüzüğüne ne yazıldıysa bunlara riayet ettiğiniz süre içerisinde hiçbir problem çıkmayacağından emin olabilirsiniz. Bizlerin, bu büyük heyetin burada bulunması, zaten sizleri buraya davet etmek içindir. Tacikistan'ın ne kadar cazip, yatırımlar için ne kadar cazip bir ülke olduğunu göstermek için buradayız.
Değerli Cumhurbaşkanı, Aziz Dostum,
Türk iş adamları dünyanın her tarafına çok yatırım yapıyorlar. Rusya'dan bütün Orta Asya'ya, Ortadoğu'ya, Amerika'dan Avrupa ülkelerine kadar, ta Baltık ülkelerine kadar, dünyanın her tarafında yatırımlarımız var. Biz de teşvik ediyoruz hükümet olarak, devlet olarak. Ayrıca müteahhitlik firmalarımız dünyanın her tarafında kendilerini ispatlamış vaziyettedir. Siz Orta Asya'da bunu çok iyi biliyorsunuz zaten. Gittiğiniz başkentlerde bunu hep görüyorsunuz, her yerde ama. Bazı altyapı yatırımları var ki, büyük yolları yapmak, elektrik hatlarını yapmak, enerji hatlarını yapmak, boru hatlarını yapmak, su hatlarını yapmak; bu konularda da Türk müteahhitleri çok başarılıdır ve kendilerini dünyanın her tarafında doğrusu ispat etmişlerdir.
Tacikistan hızlı kalkınmak isteyen bir ülke. Geçmişteki noksanlıklarınızı tamamlamak istiyorsunuz. Uluslararası finans kurumları da bu konuda sizlere tabii ki hep destek olmak istiyorlar. Bizim bankalarımız da aynı şekilde destek olmak ister. Türk Eximbank, buraya şimdiye kadar yaptıklarını daha da çok arttırmak ister. Tüm bu konularda beraber çalışabileceğimize inanıyorum.
Devlet olarak yapacaklarımız ayrı. Bunları yapıyoruz, daha çok yapacağız. Mesela TİKA teknik yardımlar açısından bunları daha çok yapacaktır ama, esas ekonomik hamle özel sektörle oluyor. Sizden ne kadar çok müteşebbis, iş adamı, yatırımcı çıkarsa, siz de onları ne kadar çok teşvik ederseniz, onlar da ne kadar çok ortaklık yaparlarsa yabancılarla, ekonomik hamleler de o kadar hızlı olur. Tabii yabancılar deyince, herhalde Türkleri yabancı görmezsiniz, onlar da sizin kardeşleriniz. Biraz önce, bizim iş adamlarımızın heyet başkanı Mustafa Bey konuşurken, "Kültür olarak, şeklen o kadar çok benziyoruz ki, aynı zamanda sıcaklığınız da Türklerin sıcaklığı gibi." dedi. O zaman demek ki, yabancı gibi değil, iki kardeş gibi, güzel şirketler kurup, güzel işler yaparsınız, bunlarla da övünürüz.
Ben bu ziyaretimizin bir dönüm noktası olacağına inanıyorum. Cumhurbaşkanı olarak ilk defa geliyorum. Değerli kardeşim Türkiye'ye birkaç kez geldi, inşallah bir daha gelecek, Konya'ya gideceğiz, Şeb-i Arus törenlerine, Mevlana'yı hep beraber orada anacağız.
İlişkilerimiz bu şekilde, güçlü bir şekilde ileriye doğru devam edecektir. Bir kez daha Türk heyetine gösterilen dostluğa, kardeşliğe teşekkür ediyorum ve hepinize başarılar diliyorum.
Yazdır Paylaş Yukarı