Türk-Kırgız İş Forumu Toplantısı'nda Yaptıkları Konuşma

27.05.2009
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
Değerli Başbakan Igor Çudinov,
Değerli Başkanlar,
Değerli Milletvekilleri,
Türkiye'nin ve Kırgızistan'ın Değerli İş Adamları,
Bugün sizler ile beraber burada bulunmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Türkiye ile Kırgızistan arasındaki dostluk, kardeşlik herkesin malumudur. Bizler bugün ata yurdumuzda Kırgız topraklarındayız. Mesafelerin hiç anlamı yoktur, gönüllerimiz o kadar birbirine yakındır ki, biz sizi Türkiye'den yakın takip ederiz, siz de bizi buradan yakın takip edersiniz. Siz bizim başarılarımızla kıvanç duyarsınız, biz de sizin başarılarınızla kıvanç duyarız. Bugün bu mutluluğu beraber paylaşıyoruz. Bir kez daha beraber kaynaşıyoruz. Burada bulunmaktan çok büyük bir memnuniyet duyuyorum.
Ben 2005 yılında da buradaki halk devriminden, o hareketten sonra ilk defa buraya gelen Türk heyetinin başındaydım Dışişleri Bakanı olarak. O zaman da sizlerle güzel görüşmeler yapmıştık. Bugün de Cumhurbaşkanı olarak Kırgızistan'dayım. Yanımda değerli bakanlarımız var. Türk Devleti'nin öteki bürokratları var, değerli milletvekillerimiz var. Türkiye-Kırgızistan Parlamentolararası Dostluk Grubu'nun Başkanı, milletvekilleri var. Kırgızistan'a sevgi besleyen, buraya ilgi duyan iş adamlarımız var. Dolayısıyla büyük bir heyetle, 250 kişilik büyük bir heyetle buradayız. Bize geldiğimiz andan beri büyük bir misafirperverlik, kardeşlik gösterilmektedir. Bundan dolayı da teşekkürlerimi bir kez daha burada hepinize sunmak istiyorum. Yine bu vesile ile tüm Türk halkının sevgisini, muhabbetini de hem siz değerli iş adamlarına, hem de Kırgız halkına iletmek istiyorum.
Değerli İşadamları,
Bu toplantıya gelirken biraz bilgi aldım. Çünkü sabahtan itibaren Türk ve Kırgız işadamları berabersiniz, bir aradasınız ve görüşmeler yapıyorsunuz. "Kaç kişi katıldı?" dedim. Türkiye'den 90 Türk firması, Kırgızistan'dan 200 Kırgız firması, üç saat boyunca burada müşterek görüşme yaptılar. Bu çok önemli bir olay. Özellikle Kırgızistan'dan o kadar firmanın, o kadar şirketin ilgi göstermesi, Türkiye'den gelen meslektaşlarıyla, iş adamlarıyla oturup burada konuşması, bu çok önemlidir. Bundan dolayı büyük bir memnuniyet duydum ve hepinizi tebrik ediyorum.
Biz bu ziyaretimizde, bu sabah Sayın Cumhurbaşkanı ile ve değerli bakanlarla oturduk, görüştük. Biraz sonra Sayın Başbakanla da tekrar bir araya geleceğiz, görüşeceğiz. Sayın bakanlar buluşuyorlar, karşılıklı görüşüyorlar. Bürokratlarımız, buluşuyorlar, görüşüyorlar. Biz ne görüşüyoruz, ne konuşuyoruz? Biz sizin önünüzü açmak için, yani "iş adamlarımız nasıl olur da daha çok iş yaparlar, karşılıklı nasıl olur da daha çok ortaklıklar kurarlar", bunu kolaylaştırmak, bunların yollarını açmak için görüşüyoruz.
Siyasi ilişkilerimiz, Kırgızistan ile mükemmel. Dolayısıyla çok konuşulacak iş yok aslında. Türkiye Kırgızistan'ı, Kırgızistan da, Türkiye'yi her yerde destekler. Birbirimizin dost ve öz kardeşiyiz. Birleşmiş Milletler'de oylamalar oldu; Kırgızistan Türkiye'nin lehine oy verdi, Güvenlik Konseyi'ne seçildik. Anlaşmalarımız var, önümüzdeki yıllarda siz aday olacaksınız, biz sizi destekleyeceğiz. Diğer bütün konularda, siyasi konularda, bölge konularında hep aynı şekilde düşünüyoruz. Bunları bir çırpıda alıp konuştuk ve baktık ki, büyük bir dayanışma içerisindeyiz. O zaman şimdi ne yapmamız lazım? Onlara bakıyoruz.
Daha çok ekonomik işbirliği yapmamız lazım. Daha çok eğitimde, kültürde yeni işbirliği yapmamız lazım. Eğitimde de çok iyi şeyler oluyor. Bir taraftan üniversiteler, bir taraftan Türk okulları bunlar çok faaliyetler gösteriyor. Herkes bunlardan gurur duyuyor, onur duyuyor. Kültür alanında işbirliğimiz zaten çok. O zaman geriye ekonomik alandaki işbirliğimiz kalıyor. Burada da güzel işler oluyor ama, Sayın Başbakan'ın da söylediği gibi bunu yeterli görmüyoruz. Potansiyel çok daha, daha çok başarı sağlamak lazım, daha çok iş yapmak lazım. Bunların bir kısmı devletle ama, esas özel sektörle sizlerle olacak. Onun için birazcık bu konuyu konuşmak istiyoruz. Hem teşvik etmek istiyorum hem de siyasi irademizi açıkça ortaya koymak istiyorum.
Şimdi ticaretimiz, evet hızlı şekilde artıyor. Konuşunca "Yüzde yüz artmış, yüzde iki yüz artmış." diyoruz ama, toplamına baktığımızda da açıkçası çok büyük değil. Yani 150 milyon dolar civarında bir para. Bu çok küçük. Ticarette, biliyorum hem Kırgızistan'ın Türkiye'ye satacağı çok şey var hem de Türkiye'nin satacağı çok şey var. Onun için ne satabiliriz birbirimize, bunları iyi bilmemiz lazım. Kâr edecek çok şey var. Tabiî ki ticareti kolaylaştırmak için bakanlar, hükümetler arasında görüşmeler yapılıyor; "Ticareti nasıl biraz daha tercihli hale getirebiliriz, gümrükleri nasıl düşürürüz" diye. Ama esas sorun, Kırgızistan'da ne var satılabilecek, Türkiye'de ne var, her iki taraf bunları tam daha bilmiyor. Onun için çok görüşmek gerekiyor. Çok araştırmak ve çok bilgilendirmek gerekiyor. Bu toplantıların da en büyük faydası bu, ikincisi yatırımlar. Yatırımlar konusunda bugün Sayın Cumhurbaşkanı Bakiyev'in de söylediği gibi ikinci büyük ülke Türkiye, yani ikinci en büyük yatırımı olan ülke.
Sanayi Bakanımız Nihat Bey'de saydı, Amerika, Rusya, Çin tanıdık, bütün bunları koyduğunuzda beş ülkenin içerisinde bizimkini görüyoruz. Ama, miktarına baktığımda, açıkçası o da çok büyük değil. 400 milyon dolara falan yaklaşıyor. Hâlbuki Türkiye Kırgızistan'a çok daha fazla yatırım yapabilir. Nitekim yapacak da, yapıyor da. Ama daha fazla olması lazım. Türkiye'nin büyük şirketlerinin de buraya ilgi duyması lazım. Burada iş hem Türkiye'ye, bize düşüyor, hem Kırgızistan'a düşüyor. Burada daha açık konuşmak istiyorum. Çünkü yatırımcılar özel sektör olduğu için parasını getirip yatıracak, yatırınca da güvende olmak istiyor, emin olmak istiyor. Gözü arkada olmasın istiyor. Yani olabilir, herhangi bir problem çıkabilir, herhangi bir anlaşmazlık olabilir, o zaman mahkemeler adaletli bir şekilde, hakça bu işi çözsün istiyorlar. Bu konuda Sayın Başbakan biraz önce çok ümitlendirici ve çok güzel şeyler söyledi gerçekten. Burada önemli reformların yapıldığından hep bahsettiniz. Bunu çok takdirle karşılıyorum ve çok önemsiyorum Sayın Çudinov'un söylediklerini. Kendileri de tabii bunun farkında, bu ülkenin, Kırgızistan'ın potansiyeli var. Su büyük bir potansiyel, elektrik üretmek için. Dağlar, gördüğümüz dağlar, dünyanın en güzel dağları burada. O dağların üstünde en güzel göller var. Bu büyük bir servet, büyük bir potansiyel turizm için, güzel oteller için, dinlenme yerleri için. Madencilik alanına baktığımızda, çok çeşitli madenleri var buranın, çok büyük imkânlar var. Tarım alanları geniş, çünkü sulama imkânı var. O zaman buraya başkalarının biriktirdiği paraları, tasarrufları getirip yatırıma dönüştürmelisiniz. Yani Kırgızların kendi tasarruflarıyla, Kırgızistan'ın çok süratli hızlı kalkınması yıllar alır. Bu sadece Kırgızistan için değil, Türkiye için de geçerli. Biz onun için Türkiye'de geçen 6-7 yıl içinde çok köklü reformlar yaptık. Çünkü kendi tasarruflarımız tabii bizi kalkındırıyor ama, çok küçük adımlarla. Başka insanlar, Avrupalılar, Araplar, Amerikalılar, Ruslar, onlar da bankalardaki parasını Türkiye'ye getirip, Türkiye'de yatırıma sevk etsinler ve Türkiye'de fabrikalar kurulsun, oteller kurulsun istediğimiz için biz reformlarımızı tamamladık. Ve onun için Sayın Başbakan, Türkiye'ye son 3-4 yıl içinde 70 milyar dolar dışardan para geldi. Bunların bir kısmı fabrika oldu, bir kısmı otel oldu, bunların bir kısmı banka oldu, bir kısmı barajlara, elektrik santrallerine gitti. Şimdi aynı işin Kırgızistan için de olması gerekir. Onun için iş önce size, Kırgızistan'a düşüyor, sonra tabiî ki sermayesi olanların, başta Türkiye olmak üzere buraya akın edip gelmelerine düşüyor. Bu yönde sizin şu geçen yıllar içinde yaptığınız reformlar, -biraz önce konuşmanızda da anlattınız- hukuk konusundaki değişiklikler, bunlar gerçekten hep takdirle karşılanacak şeylerdir. Ama daha yapılacak şeylerin olduğunu da eminim ki sizler de biliyorsunuz.
Bir ülkede önemli şey siyasi istikrardır. Siyasi istikrar da, burada, Kırgızistan'da kurulmuştur. İnşallah bu Cumhurbaşkanlığı seçimlerini de gayet başarılı, açık, şeffaf bir şekilde yapıp, bütün dünyaya güven vereceksiniz ve çok daha güçlü bir şekilde çıkıp, yolunuza çok daha güçlü devam edeceğinize inanıyoruz.
Şimdi demin "su" dedim; elektrik santralleri, küçük ve orta büyüklükte elektrik santralleri için Kırgızistan çok müsaittir. Burada Türk iş adamlarına sesleniyorum: Türkiye'de nehirlerde santral kurmak için 1500 tane lisans verdik biz. Yani sizler aldınız. Buralara santraller kuruyorsunuz. Aynı şekilde Kırgızistan'da da bu santralleri kurabilirsiniz. Burada ürettiğiniz elektriği Avrupa'ya, Türkiye'ye de satabilirsiniz, enterkonnekte sistemi ile. Kırgızistan da bağlanmıştır bu elektrik sistemine. Dolayısıyla buralarda üretilen elektrik artık bu sistem vasıtasıyla her tarafa satılabilir. Onun için burada büyük bir potansiyel var. Bu potansiyeli değerlendirin. Bu vesileyle görüşün, konuşun. Kırgız Hükümeti sizleri davet ediyor. Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan sizleri davet ediyor. Görüşmeler yapın ve bu imkânları değerlendirin.
Madencilik alanında Türkiye'nin tecrübeleri var. Burada çok önemli madenler var. Yine maden şirketlerimiz buralara güzel yatırımlar yapabilirler. Tarım alanında ortaklıklar kurulabilir. Hayvancılık alanında ortaklıklar kurulabilir. Turizm alanında çok güzel işler yapılabileceği kanaatindeyim.
Türkiye'nin turizmcileri, onların temsilcileri aramızda şimdi, benimle beraber geldiler. Dünyanın en güzel otelleri bugün Türkiye'de. Son yıllarda bütün yarışmalarda, Avrupa'nın en güzel otelleri Türkiye'den seçiliyor. Geçen sene 25 milyona yakın turist geldi Türkiye'ye. Bütün bunları sizlerle paylaşabiliriz. Tabii iletişim çok önemlidir. Ulaşım çok önemli. Bu konularla ilgili zaten bugünkü toplantıdan sonra talimat da verdik. Hem Sayın Cumhurbaşkanı Bakiyev, hem ben, bu konu ile ilgili özel çalışacağız. Çünkü ulaşım olmadan, havaalanları ve uçak seferleri düzgün yapılmadan bunları geliştirmek zordur. Bu konularda da çok iyi imkânlar vardır. Ben biliyorum, Dünya Bankası, IMF, Asya Kalkınma Bankası, Birleşmiş Milletlerin Kalkınma Ajansları, bunların hepsi Kırgızistan'a ilgi gösteriyor. Niçin? Çünkü hem potansiyel görüyor burada, hem de başlattığınız reformları devam ettireceğinize inanıyorlar. Bütün bunlarla birlikte ortak projeler yapılabilir ve bunlar gerçekleştirilebilir, Türkiye'nin de katılımıyla. Bu konularda imkânın çok olduğuna inanıyorum.
Bizim burada beraber olmamız, iş adamlarımızı cesaretlendirmemiz, onları teşvik etmemiz de, inanıyorum ki meyvelerini önümüzdeki günlerde verecektir. Bizimle buraya gelen ve aramızda bulunan iş adamlarından bazılarının yeni yatırımları da söz konusu olacak. Biraz sonra gidip onların temellerini atacağız. Birisi uçakta bana söyledi, 70 milyon dolarlık projenin temelini atıyor bugün. Gideceğim orada bulunacağım. Önümüzde dönemde özelleştirmeler yapacaksınız. Kırgız Telekom'u özelleştirmeyi düşünüyorsunuz. Türk Telekom bu konuda çok arzulu bir ihaleye hazırlanıyor. Bunun gibi daha birçok özelleştirme programlarınıza da Türkiye'den çok büyük yatırımcılar ilgi duyacaktır ve geleceklerdir.
Bu ziyaretin bu açıdan da faydalı olduğuna inanıyorum. Sadece siyasi konuları konuşmadık. Sadece bölgemizi ilgilendiren konuları konuşmadık. Bu ziyaretle en çok önem verdiğimiz konu, -bunları bilesiniz diye söylüyorum- ekonomik ilişkilerdeki ivmeyi hızlandırmak, daha da canlandırmak ve bu işlerin önünü açmak oldu. Bundan sizlerin de memnun olacağınıza inanıyorum. Ben de çok memnun oldum. Bu ziyaretimiz gayet başarı ile devam ediyor. İnşallah bunun meyvelerini hep beraber alacağız. Tekrar hepinize başarılar diliyorum. Sizin başarılarınızla hem Türk hem de Kırgız halkı daha çok mutlu olacaktır. Daha çok bundan gurur duyacaktır. Ama bunu başaracaklar da sizlersiniz.
Hepinize başarılar diliyorum.
Yazdır Paylaş Yukarı