Melikşah Üniversitesi'nde Yaptıkları Konuşma

12.10.2009
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
Çok Saygıdeğer Misafirler, Konuklar,
Değerli Öğretim Üyeleri,
Sevgili Öğrenciler,
Bugün gerçekten çok mutluyum. Sadece kendi şehrim olan Kayseri'de bulunmaktan değil tabii. Buradaki bu inanılmaz güzel faaliyetleri, gayretleri, hizmetleri görmekten büyük bir mutluluk duyuyorum.
Sözlerime başlamadan önce emeği geçen herkese teşekkür ediyorum, herkese şükran ve minnet duygularımızı burada ifade ediyorum ve ayrıca hepinize sevgilerimi, muhabbetlerimi sunuyorum.
Bugün biraz önce, Erciyes Üniversitesi'nin yeni akademik yılının açılışını yaptık. Ben başka üniversitelerin de açılışlarını yapıyorum. Başka üniversitelerde yaptığımız açılışlarla buradaki açılışların farkını biraz sonra söyleyeceğim. Diğer üniversitelerde bir araya geliyoruz ve üniversitelerin önemini anlatıyoruz, tabii ki güzel konuşmaları yapıyoruz, başarılar diliyoruz ve üniversiteler yeni akademik yıllarına başlıyorlar. Ama Erciyes Üniversitesi'nde ve burada yaptığımız bu açılışlarda başka şeyler de yapıyoruz.
Öğretim üyelerine başarı, öğrencilere başarı diledikten sonra bu üniversiteleri yapanlara, hayırseverlere, onlara teşekkürler ediyoruz. Onların yaptıkları binaların açılışlarını yapıyoruz. Onların yaptıkları üniversitelerin fakültelerinin açılışlarını yapıyoruz. Şimdi de burada başka bir üniversitenin, tamamen sizler tarafından yapılan bir üniversitenin açılışını yapıyoruz. Dolayısıyla sadece bir akademik yılın açılışını değil, buna fırsat veren imkânları hazırlamanın da açılışlarını yapıyoruz, kutlamalarını yapıyoruz. Bundan dolayı gerçekten büyük bir gurur duyuyorum.
Yine büyük bir mutluluğum; Kayseri'nin bir eğitim merkezi haline gelmeye başlaması. Erciyes Üniversitesi, Melikşah Üniversitesi, Nuh Naci Yazgan Üniversitesi; son ikisinin kanunları çıkmış -biri zaten eski- belki arkasından gelecek devlet, vakıf, başka üniversiteler var. Bütün bunlar şunu gösteriyor ki: Bu şehir, ilme, bilime, eğitime çok önem veriyor.
Başka yerlerde devlet imkânlarıyla kurulan üniversiteler, fakülteler var. Burada devlet yol gösteriyor, fırsat veriyor, kanunlar çıkıyor, üniversiteler kuruluyor ama, kamu kaynakları kullanılmadan, özel kaynaklarla, sizlerin kaynaklarıyla üniversiteler kuruluyor, fakülteler kuruluyor, hastaneler kuruluyor. Bunun bütün Türkiye'ye örnek olmasını istiyorum. Gittiğim yerlerde bu örneği anlatırken gerçekten kıvanç duyuyorum.
Başka illerimizi, şehirlerimizi gezerken veya onlar beni ziyaret ettiklerinde "Kayseri'nin bu örneğini yakından takip edin ve aynen taklit edin" diyorum. "Siz de yapın aynısını" diyorum. Ve bunun güzel örnekleri de başka illerimizde başladı. Bundan da büyük bir sevinç duyuyorum.
Melikşah Üniversitesi'nin kuruluşu geçen sene. Açıkçası kendi şehrim olmasına rağmen bu beldenin, buraların bu şekilde gelişeceğini hayal etmiyordum. Üniversitenin nereye kurulduğunu sorduğumda burasını, bu bölgeyi tarif ediyorlardı ama, bu binaların süratli bir şekilde, bir sene içerisinde en güzel, en kaliteli şekilde yapılabileceğini ve bu açılışın bugün gerçekleşeceğini hiç hayal bile etmiyordum.
Başta Yönetim Kurulu Başkanı Memduh Boydak'a ve onun şahsında bütün katkısı olanlara, destek verenlere, emeği geçenlere, herkese bir kez daha teşekkürlerimi sunmak istiyorum.
Bizim güzel bir atasözümüz var "Marifet, iltifata tâbidir." diye. Biz de takdir ediyoruz yapılanları işte gördüğünüz gibi. Biz de iltifat ediyoruz, yani yapılan şeyin güzelliğinin farkına vardığımızı gösteriyoruz. Biraz önce Erciyes Üniversitesi'nde üç tane güzel eserin; birisi Tıp Fakültesi'ne ait ilik nakli merkezi ki, orada yetkililerden bilgi aldım, Türkiye'de değil, Avrupa'da en büyük merkez olduğunu, bunun da uluslararası kurumlar tarafından bu şekilde akredite edildiğini söylediler. Yine Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu'na gittim; bir beş yıldızlı otele mi giriyorum, yoksa bir devlet üniversitesinin bir fakültesine mi giriyorum, ayırt etmek mümkün değil gerçekten. Yine aynı şekilde üniversitede başka açılışları da yaptık.
Bütün bunlar devlet kaynaklarıyla değil, Kayseri'nin hayırsever insanlarının başka yere harcamayıp eğitim kurumuna harcadıkları paralarla yapılan eserler. Bugün burası da öyle. Devlet sadece kanun çıkartarak size fırsat verdi. YÖK, size bu yolu açtı. Size, kuracağınız fakültelere izinler verdi. Ama onlar da hızlı hareket etmeyebilirlerdi. Sizler bu binaları yaptığınız halde, eğitim bu sene başlayamayabilirdi. Bundan dolayı YÖK yönetimini de tebrik ediyorum.
Şimdi, yarış güzel bir şey. Hele yarış, hayır işlerinde olursa çok daha güzel bir şey. Bununla herkesin iftihar etmesi gerekir.
Yine büyük bir memnuniyet duyduğum konu şu: Üniversitelerimiz bütün Türkiye sathında çok büyük bir dinamizm kazandılar. Devlet üniversitelerimiz kendi içlerinde eğitim, öğretim, araştırma konularına daha çok enerjilerini harcarken, yarış halinde olduklarını da gördüler. Yarış halinde oldukları, Türkiye'de vakıf üniversiteleri. Vakıf üniversitelerinin kendilerini ispat ettikleri bir gerçektir. Çok güzel üniversitelerimiz var. Artık kendi içlerinde değil, dünya içerisindeki diğer üniversitelerle yarışabilecek konuma gelenler var aralarında. Bundan büyük bir memnuniyet duyuyorum.
Türkiye enerjisini artık özellikle eğitim ve üniversiteler söz konusu olduğunda boşa harcamayacaktır, beklentimiz çoktur. Ülke meseleleriyle uğraşılırken yapıcı bir şekilde uğraşılacak. Siyasetle uğraşılırken günlük siyaset değil, çok daha yüksek bir siyaset yapılacak. Türkiye'nin nasıl olması, nereye gitmesi, Türkiye'nin güçlü olması için neler yapılması gerektiği daha gür seslerle söylenecek.
Bir üniversitede hukuk fakültesi, idari bilimler fakültesi, ekonomiyle ilgili fakülteler varsa, tabii ki bu üniversitede siyasetle ilgili fikirler de seslendirilecektir. Ülke nasıl daha iyi idare edilebilir, nasıl daha iyi şeyler yapılabilir bunlar tabii ki söylenecektir. Yanlışlar varsa bu yanlışların neler olduğu tabii ki söylenecektir. Bunlar üniversitelerden beklentilerimizdir. Ama şunu görmek istemiyoruz açıkçası: Üniversiteler, günlük siyasetin çatıştığı, çarpıştığı ve onlara alet olduğu yerler olmasın. Memnuniyetle yine ifade ediyorum ki, bu yönde de üniversitelerimiz yine büyük bir sorumluluk içerisine girmişlerdir.
Ayrıca, Türkiye'nin kalkınması, gelişmesi, daha müreffeh olması, muasır medeniyetlerin üstüne çıkması, buralarda en önemli rol üniversitelere düşmektedir. Üniversiteler bilgiyi üretecek, bunlar teknolojiye yansıtılacak, sanayi, iş adamı, müteşebbisler bunu ekonomiye çevirecekler ve zenginlik böyle olacak.
Biraz önce dinlediklerimden yine büyük bir memnuniyet duydum. Hem Sayın Rektör'ün konuşmasından hem de Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Boydak'ın yaptığı konuşmadan. Hayatla iç içe, şehirle iç içe, ticaretle, ekonomiyle, sanayiyle iç içe bir üniversite olmayı hedefliyorsunuz. Üniversitenin stratejisini de gayet iyi kurmuşsunuz.
Benim birçok yerde butik üniversite diye tarif ettiğim üniversite; hedefi belli, yapacağı faaliyetler iyi sınırlandırılmış üniversite. Burayı öyle gördüm. Hatta öğrenci sayınızı bile 5 bin ile sınırlandırmışsınız. Bundan büyük bir memnuniyet duydum. Her işi yapmaya, her dalda yarışa girmeye de gerek yok. Yeter ki yaptığınız işi en iyi şekilde yapın. Kendinize hedef seçtiğiniz alanlarda en iyi olmayı kendinize hedef tayin edin. Bu çok güzel. Siz bu şekilde Türkiye'ye en iyi hizmeti gerçekleştireceksiniz. Çünkü o alanda en nitelikli, en iyi öğrencileri yetiştireceksiniz bu üniversitede. Onlar sadece Türkiye içerisinde değil, Türkiye dışında da artık kendilerine iş arayacaklar. Oralarda da iş sahibi olacaklar. Akademik kariyeri tercih edenler kendilerini her yerde ispatlayacaklar.
Üniversitelerden yine beklentimiz şu: Araştırma-geliştirme konularına çok önem vermeleri. Bir ülkeyi güçlü eden şey, araştırma-geliştirme konusundaki başarısıdır. Maalesef bu konularda uzun yıllar ihmalkâr davrandık ama, yine memnuniyetle burada ifade etmek istiyorum ki, son yıllarda Türkiye'de bu bilinç uyandı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, araştırma-geliştirmeyi teşvik edici yasalar çıkarttı. Hükümetlerin son yıllarda hazırladığı bütçeler, araştırma-geliştirme fonlarını artırdı. TÜBİTAK'a verilen fonlar ciddi miktarlara ulaştı. TÜBİTAK ile üniversiteler arasındaki soğukluğun gittiğini görmek eminim ki hepimizi mutlu ediyor. Düşünebiliyor musunuz, bir zamanlar üniversiteler ve TÜBİTAK çalışamıyordu beraber. Ortada fon var araştırma-geliştirme için, bu fonları talep etmekte tereddütlü davranıyordu üniversiteler. Bugün ise herkes bir yarış içerisinde. Bunun neticeleri de Türkiye'ye büyük bir kazanç olarak dönmeye başlıyor ve başlayacaktır.
Birçok yerde tekrar ettim burada da söylüyorum; 5 veya 10 sene sonra Türkiye bilgi üretmekte, araştırma-geliştirmede, teknoloji üretmekte dünyada ismi geçen ülkelerden birisi olacaktır. Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa ülkeleri, Çin, Kore, Hindistan ne ise Türkiye de bu şekilde bunlardan sonra ismi zikredilen bir ülke haline gelecektir. Bunda en büyük pay üniversitelerimize ait olacaktır. Üniversitelerimizin başarısı Türkiye'yi bu noktaya getirecektir.
Türkiye'nin kalkınması, ekonomisinin güçlü olması, demokrasisinin derinleşmesi ve güçlenmesi yine üniversitelerin katkısıyla olacaktır. Bunun doğrusu işaretlerini görüyorum ve büyük bir memnuniyet duyuyorum.
Daha önce bu faaliyetler, sadece devlet üniversiteleri ve kamu kaynaklarıyla yapılırken, şimdi artık vakıf üniversiteleri sayesinde de bu faaliyetler güçlenerek artmaktadır.
Vakıf ruhu aslında bizim kendi öz ruhumuzdur. Osmanlı Devleti'ni inceleyenler, Selçuklu Devleti'ni inceleyenler vakıfların ne büyük roller üstlendiğini çok iyi bir şekilde göreceklerdir. Hatta bazı gelişmiş, kalkınmış ülkeler Türkiye'nin tarihindeki vakıf geleneğini kendilerine en iyi şekilde adapte etmişlerdir. Dünyanın büyük üniversiteleri vakıf üniversiteleridir. Değerli akademisyenler bunu en iyi şekilde bilirler. Eminim ki çoğu buralarda akademik hayatlarının bir parçasını geçirmiştir.
Şimdi tekrar Türkiye, bu kaybettiği kendi cevherini buluyor ve kamunun yanında halkı harekete geçiren, halkın kaynaklarını en iyi şekilde eğitime transfer eden bir mekanizmayı bulmuş oluyor. İşte bunlardan birisi de bugün şehrimizdeki bu güzel üniversite.
Bir kez daha hepinize başarılar diliyorum. Emeği geçen herkesi kutluyorum, tebrik ediyorum. Yeni akademik yılınızın hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. İnşallah burada mezuniyetlerinizi de bu şekilde kutlamak hepimize nasip olur. Başarılar diliyorum.
Yazdır Paylaş Yukarı