Kazakistan Cumhurbaşkanı Sayın Nursultan Nazarbayev Onuruna Verdikleri Akşam Yemeği'nde Yaptıkları Konuşma

22.10.2009
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
"Sayın Cumhurbaşkanı, Aziz Kardeşim,
Değerli Bakanlar,
Değerli Konuklar,
Hoşgeldiniz. Sizleri ülkemizde görmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Her zaman söylediğimiz gibi, biz Türkler Kazakistan'ı atayurdumuz olarak görüyoruz. Bugün Türk-Kazak işbirliğinin bulunduğu konumda Kazak dostlarımızın da Türkiye'yi kendi evleri olarak görmelerinden memnuniyet duyuyoruz.
Türkiye, Kazakistan'ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülke olmaktan gurur duyuyor. Ülkelerimiz arasındaki mesafeye rağmen, gönüllerimiz daima bir olmuştur.
Kazakistan'ın bağımsızlığından sonra artan işbirliğimiz sayesinde ülkelerimiz arasında her alanda yakınlaşma yaşandığını büyük sevinçle görüyorum.
Türk-Kazak dostluğunu daha da pekiştirecek önemli adımlar atma konusunda her iki ülkede büyük bir istek ve irade görüyorum. Zat-ı Devletlerinin Türk-Kazak işbirliğinin ilerletilmesi konusundaki kişisel çabalarını da takdir ve şükranla karşılıyorum.
Kazakistan'ı son iki yılda iki kez ziyaret ettim. Her ziyaretimle birlikte güzel başkent Astana'da kısa zaman içinde kaydadeğer gelişme kaydedildiğini müşahede ettim.
Bu vesileyle, Astana'da Atatürk Anıtı'nın Zat-ı Devletleri tarafından geçtiğimiz günlerde bizzat açılmasının ülkemizi onurlandırdığını vurgulamak isterim. Bu anıtın Orta Asya'da benzeri yoktur. Türk halkı, Kazakistan'ın ve Zat-ı Devletlerinin bu dostluk jestini hiçbir zaman unutmayacaktır.
Kazakistan'ın izlediği çok yönlü, aktif dış politika ve küresel barışın tesis edilmesine yönelik değerli çabalar uluslararası toplum tarafından takdirle karşılanmakta ve tarafımızdan da desteklenmektedir.
Sayın Cumhurbaşkanı,
Zat-ı Devletlerinin Aksakal olarak Türk Dünyasının kaynaşması ve birlik olması yönünde gösterdiği değerli çabalar sadece günümüzde değil, gelecek kuşaklar tarafından da saygı ve takdirle anılacaktır.
Burada bir Kazak atasözünü anımsamakta fayda görüyorum: "Birlik olmadan, dirlik olmaz." Ülkelerimiz arasındaki birlik, Türk Dünyası'nın refahına ve huzuruna hizmet edecektir. Bu bağlamda son dönemde Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi'nin ve Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenter Asamblesi'nin kuruluşunu büyük bir memnuniyetle karşılıyoruz. Ayrıca, bu sürece henüz katılmayan dost ülkelerin de daha sonra dahil olmaları en büyük arzumuzdur.
Sayın Cumhurbaşkanı,
Türkiye ve Kazakistan uluslararası kuruluşlarda karşılıklı olarak yapıcı bir işbirliği sergilemektedir. Türkiye Kazakistan'ın AGİT 2010 Dönem Başkanlığı'na ve İslam Konferansı Örgütü 2011 yılı Dönem Başkanlığı'na destek vermektedir. Türkiye, Kazakistan'ın uluslararası toplumun saygın ve karar verici ülkeleri arasında yer aldığına inanmaktadır.
Türkiye ve Kazakistan Avrasya'da stratejik konumda bulunmaktadırlar. Kazakistan son yıllarda gerçekleştirdiği siyasi ve ekonomik atılımlarla bu önemini pekiştirmiştir. Asya'da Güven Arttırıcı Önlemler Konferansı (CICA) başta olmak üzere gerek bölgesel ve uluslararası platformlarda gösterdiğimiz dayanışma, yakın ikili ilişkilerimize olduğu kadar, bölgesel işbirliğine ve istikrara da büyük katkı sağlamaktadır. Bu kapsamda ülkemizin 2010-2012 yıllarında CICA Dönem Başkanlığı'nı üstlenmesinde Kazakistan'ın vermiş olduğu destekten ötürü müteşekkiriz.
Türkiye Kazakistan'ın ekonomik başarısına her zaman büyük önem atfetmiştir. Kazakistan'ın küresel ekonomik krize karşı erken ve etkin tedbirler alarak bu krizi başarıyla atlatabildiğini görmek bizim için memnuniyet vericidir. Bu dönemde ikili ticaretimiz kısa bir süre etkilenmiş olmakla birlikte, son aylarda toparlanmaya başlamış ve artış eğilimini yakalamıştır. 2008 yılında 3 milyar Doları geçen dış ticaret hacmimizin önümüzdeki yıllarda hızlı bir şekilde artması ortak hedefimizdir.
Sayın Cumhurbaşkanı,
Saygıdeğer Dostum,
Kazakistan'da enerji dışı sektörlerde faaliyet gösteren şirketler arasında Türk şirketleri, Zat-ı Devletlerinin desteği sayesinde birinci sırada yer almaktadır. Bu şekilde Türk müteşebbisleri iki ülke arasında işbirliğinin arttırılmasına doğrudan katkı sağladılar. Bundan sonra da sizin değerli desteğinizle, işadamlarımızın Kazak ekonomisine katkıları devam edecektir.
Kazakistan ile enerji alanında da ilişkilerimizi geliştirme gayreti içindeyiz. Bu bağlamda, Kazakistan'ın Ekim 2008'de Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı üzerinden petrol sevkiyatına başlaması Türkiye için de memnuniyet verici bir gelişme olmuştur. Ayrıca, Kazakistan Hazar Ulaştırma Sistemi projesinin başarısı ülkemiz açısından da büyük önem arzetmektedir.
Türkiye, Kazakistan'ın petrol ve doğal gazının küresel pazarlara ihracatına, kendisinin de içinde yer aldığı projelerle de destek verme arzusu taşımaktadır. Kazak petrolünün Samsun-Ceyhan güzergahından dünya pazarlarına ulaştırılması ve Ceyhan'da ortak petrol rafinerisi kurulması için işbirliği yapmaya önem veriyoruz.
Eğitim alanında da iki ülke işbirliği en üst düzeydedir. Kazakistan'ın bağımsızlığından bu yana ülkemizde öğrenim gören Kazak gençleri ve Kazakistan'da öğrenim gören Türk gençleri iki ülke arasında bir köprü oluşturmaktadır.
Kazakistan bizim için Orta Asya'da ve dünyada vazgeçilmez bir dost ve kardeş ülkedir. Bugün Zat-ı Alileriyle birlikte ülkelerimiz arasında bir Stratejik Ortaklık Anlaşması'nı imzaladık. Bu son derece önemli anlaşma, işbirliğimizin mükemmel bir seviyeye geldiğine işaret etmektedir. Türkiye ve Kazakistan'ın tek millet, iki kardeş ve dost devlet olarak varlıklarını ilelebet sürdüreceklerine olan inancım tamdır.
Sayın Cumhurbaşkanı,
Sözlerimi burada noktalarken Zat-ı Devletlerini bir kez daha saygıyla selamlıyor, sizi ve yüksek seviyeli heyetinizi Türkiye'de ağırlamaktan duyduğum memnuniyeti teyiden ifade etmek istiyorum."
Yazdır Paylaş Yukarı