"Türk-Hint İş Forumu"nda Yaptıkları Konuşma

11.02.2010
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
Sayın Bakanlar, Değerli Türk ve Hintli İş Adamları, Hanımefendiler, Beyefendiler, Değerli Konuklar, dost ve çok yakın tarihî bağlarla bağlı olduğumuz Hindistan'ın finans, ticaret ve kültür merkezi olan Mumbai'de sizlerle beraber bulunmaktan ve bu güzel şehri görmüş olmaktan duyduğumuz büyük memnuniyeti ifade ederek sözlerime başlıyorum ve hemen sözlerimin başında da sizlerle sevgilerle muhabbetlerimi sunuyorum, dostluklarımızı sunuyorum.
Dost, dost kelimesini özellikle kullanıyorum. Çünkü dost kelimesi, sizin lisanınızda da, bizim lisanımızda da aynı anlama geliyor. Eğer dost kelimesi aynıysa, artık gerisini unutabiliriz, çok önemli anahtar bir kelime. Dolayısıyla iki ülkenin bağları gerçekten tarihin çok eski dönemlerine gider ama bugün de ona yakışır şekilde bu dostluğu tekrar kuruyoruz ve bunun neticelerini de en kısa zamanda karşılıklı olarak alacağımızdan eminim.
Hindistan ve Türkiye, bugün de çok ortak özellikleri olan iki ülkedir. Her iki ülke de demokrasiyle idare edilmektedir, laiktir ve özel sektöre -daha doğrusu, serbest piyasa ekonomisine- çok önem veren ve kalkınmanın motorunu özel sektöre bırakmış, özel sektör vasıtasıyla kalkınan iki ülkedir. O açıdan, iki ülkenin potansiyeli gerçekten çok büyüktür. Bu potansiyeli hep beraber değerlendireceğimizden de eminim.
Değerli Misafirler, Değerli İş Adamları, "Türkiye ile Hindistan arasındaki ilişkiler çok köklüdür." derken, hâlâ klasik Türk çarşılarında bedestenlerde Hint kumaşlarının nasıl renk kattığını ve hâlâ düğünlerimizde Hindistan kınalarının nasıl, hanımlar tarafından kullanıldığını da sizlere söylemek isterim. Bu, iki ülkenin kültür bağlarının da aslında çok sağlam olduğunu göstermektedir. Bugün, "Büyük ekonomik potansiyel var." dedim, faydalanılması için. Biraz önceki konuşmacılar, her iki ülkenin de potansiyelinden bahsettiler. Ben de bunun üzerine giderek biraz daha açmak istiyorum ki, siz iş adamlarını daha çok teşvik etmek için ve ortadaki fırsatları değerlendirmeniz için.
Bu sabah Mumbai Borsası'nda bulundum ve açılışını yaptım. Memnuniyetle takip ediyorum -biraz önce de sordum- indeksler dedi, 200 puan yükselmiş. Bundan büyük bir memnuniyet duydum tabii. Hindistan'ın, önümüzdeki 5-10 sene içerisinde çok farklı bir ülke olacağını artık herkes biliyor. 1700 yıllarında nasıl dünya üretiminin dörtte biri bu ülkede gerçekleştiriliyorduysa; şimdi önümüzdeki 10 sene sonra da yine dünya üretiminin çok büyük bir miktarının buralarda üretileceği artık kesin gibi. Dünyanın en azından ikinci büyük ekonomisi olmak üzeresiniz ve bunun için çok büyük yatırımların, çok büyük kalkınma hamlesinin yapıldığını da görüyoruz.
Dün Yeni Delhi'de Sayın Cumhurbaşkanıyla, Sayın Başbakanla ve diğer yetkililerle yaptığım görüşmelerde duyduğumuz rakamlar ve onların Türk iş adamlarına olan çağrıları, bizi gerçekten heyecanlandırdı. Çok kısa bir süre içerisinde 500 milyar dolarlık altyapı yatırımının yapılacağını bir kez daha Türk iş adamlarına da hatırlatmak istiyorum. Ayrıca Sayın Başbakan bana "Bunun %55'i inşaatla ilgilidir." dedi. Ayrıca, bu altyapı içerisinde 3 milyon kilometre yol yapılacağını, bunlar, bazıları otoban, bazıları küçük yollar ama yola da 32 milyar dolar ayrıldığını, yani altyapı yatırımlarının 32 milyar doları da yol için gideceğini söyledi.
Bütün bunları tekrar şunun için söylüyorum. Hindistan gerçekten çok büyük fırsatlar ülkesi. Adeta Amerika kalkınmaya başlamadan önceki dönemde sunduğu o büyük fırsatları sunan bir ülke ve Hindistan'daki çok büyük şirketlerin hızlı şekilde kalkınması, dünyanın en büyük şirketlerinin arasına girmesi zaten bunu çok açık bir şekilde göstermektedir. Özellikle bilim ve teknolojide, araştırma ve geliştirmede, bilgisayar konularında -software'de- buralardaki çok büyük başarısını büyük bir hayranlıkla tabii ki izliyoruz. Bütün bunun altında tabii ki takip edilen ekonomik politikalar var.
Bunun neticesinde de bugün dünya, birinci büyük ekonomik buhrandan sonra en büyük ekonomik buhranı yaşadığı halde, Hindistan ekonomisi bundan en az etkilenenlerden birisi oldu. Dünya küçüldü, dünya ticareti çok büyük, %30 geriledi, bildiğiniz gibi. Ama Hindistan yine 2009 yılında büyümesini % 6'nın üzerinde gerçekleştirmeyi başardı. Son yıllarda % 9 büyüyen bir Hindistan, çok büyük bir devin adımlarını düşünürseniz, bu gerçekten dünya ekonomisinde çok büyük yansımaları ve katkıları olacaktır.
Aynı şekilde, Türk ekonomisi de -burada da Hint iş adamlarına sesleniyorum- Türk ekonomisi ve Türkiye tabii sizin boyutlarınızla mukayese edilemez. Siz 1.2 milyar nüfusu olan bir ülkesiniz. Biz Avrupa'yla kendimizi mukayese ediyoruz. Avrupa Gümrük Birliği içerisinde olan bir ülke olarak, Avrupa'nın en güçlü ülkelerinden biriyiz; nüfus olarak da, ekonomi olarak da. 1 trilyon dolara yaklaşan harcama paritesine göre gayrisafi milli hâsılamız var bizim. Biraz önce Odalar Birliği Başkanı'nın da söylediği gibi, dünyanın 275 büyük inşaat firması içerisinde Türklerin 35 tane firması var. Onun için "Dünyanın ikinci büyük inşaat yapıcılarıyız, altyapı yapıcılarıyız." derken aslında bunu kastediyoruz. Türkiye, Avrupa Gümrük Birliği'nin içerisinde, Türkiye'nin pazarı sadece bizim kendi pazarımızla sınırlı değil. Avrupa, Rusya, Mağrip ülkelerinden bütün Ortadoğu ve Kafkas ülkeleri ve Orta Asya ülkelerine kadar, Türkiye'nin hinterlandı olarak düşünebilirsiniz ve Türkiye'ye yapacağınız yatırımlar, bütün bu bölgeye hitap eder. İstanbul'dan da 3 saat içerisinde Londra'ya, Paris'e, Moskova'ya, Riyad'a, Katar'a, Bahreyn'e, Aşkabat'a, Tahran'a her yerden ulaşabilirsiniz. Dolayısıyla aslında nüfusumuzun ötesinde büyük bir imkân var. Türkiye de takip ettiği köklü ekonomik reformlarla kendisini ispatlamış ve bu ekonomik krizde ayakta kalan ve sarsılmayan ülkelerden birisidir. Öyle ki, 100 ülkenin içinde 40 ülkenin standartları, kredi notları devamlı düşürülürken, 14 ülkenin kredi notları artırıldı bildiğiniz gibi. Ama bunların içerisinde sadece Türkiye'nin kredi notu üst üste iki kez artırıldı. Finans sektörümüz sapasağlam ayakta durdu ve bankacılık sektörü hiçbir sarsıntı geçirmedi.
Hindistan'ın da tabii bankacılık sektörü hiçbir sarsıntı geçirmedi. Herhalde Türkiye, Hindistan ve Kanada; 3 ülke var ki, serbest piyasa ekonomisiyle devam eden ve bankacılık sektörü hiç sarsılmayan 3 ülke var. O bakımdan, Türkiye'nin de potansiyeli gerçekten çok büyük. Bu potansiyeli gerçekleştirmek, değerlendirmek için bugün iş konseylerinin, her iki tarafın, Türk ve Hint iş adamlarının, enerji, Telekom, telekomünikasyon, turizm, inşaat sektörlerinde oturumlar yaptığı ve bunun çok faydalı geçtiği, bana rapor edildi. Bundan çok büyük memnuniyet duydum.
Ayrıca, 3.ülkelerde de beraber çalışma imkanlarını araştırmak için, bir komitenin yine sizlerin arasında çalıştığını duymaktan da büyük memnuniyet duydum. Bu imkan sadece Türkiye'de veya Hindistan'da değil, 3. ülkelerde de tabi ki mevcuttur.
Ayrıca size şunu da söylemek istiyorum ki enerji sektörü başta olmak üzere; sanayi, hizmet sektöründe özellikle bilgisayar, araştırma geliştirme konularında yeni çıkarttığımız kanunlarla verilen teşvikler Türkiye'yi çok cazip hale getirmiştir ve Hintli firmaların Türkiye'de, çok rahat, iş yapma imkanları vardır.
Turizm yine ayrı bir alandır. Aramızdaki turizm faaliyeti aslında çok daha fazla geliştirilebilir. Hindistan'ın bu göz kamaştırıcı, tarihi zenginliği kültürel zenginliği ve Türkiye'nin sunduğu çeşitli kültürel ve başka avantajlar, her iki ülkenin insanlarının birbirini ziyaret etmesine daha çok fırsat vermektedir. Bunun için memnuniyetle görüyorum ki her gün, Türkiye ile Hindistan arasında, doğrudan seferler vardır. Mumbai ve Yeni Delhi arasında günlük uçak seferleri vardır ve bunlar doludur. Türkiye, Hindistan'a verdiği önemi göstermek için 3 ayrı yerde yeni başkonsolosluklar açmaktadır. Ve buralara da sefer yapma arzumuz vardır, müracaatımız vardır. Bunları Hindistan Hava Yollarıyla beraber yaptığımız için, herhangi bir çıkar çatışması da söz konusu değildir. Ama burada, şunu da ifade etmek isterim ki geçen sene, Türkiye'ye 27 milyon turist geldi. Turizmi gerilemeyen tek ülke dünyada Türkiye'dir, % 3 artış göstermiştir, turizm. Avrupa'daki birçok turizm destinasyonu, % 20-30 gerilerken, Türkiye bu başarıyı gösterebilmiştir.
Hizmet sektöründe, bu bakımdan çok başarılıyız. Biliyoruz ki Hindistan'ın da çok büyük firmaları vardır. Onları Türkiye'de bu konuda yatırım yapmaya davet ediyorum. Kendilerine her türlü kolaylık gösterilecektir. Ayrıca yine Hint firmaları için de hatırlatmak istiyorum. Türkiye'nin bir yatırımları teşvik ajansı vardır ve onun Hindistan'da da temsilcisi vardır. Sayın Ravi Çavduri, burada kendisi de, size bu konuda ayrıca desteği de yapacaktır. Ama tabi bugün imzaladığımız, daha doğrusu, TOBB ile Hindistan'ın değerli ticaret ve sanayi odasının karşılıklı imzaladığı ve hepimizin da şahit olduğu bu anlaşmada kurumsal bir işbirliğini bugünden itibaren başlatmıştır. İnanıyorum ki bunun da neticelerini hep beraber alacağız.
Sözlerimi şunları söyleyerek bitirmek istiyorum. Bildiğiniz gibi, Hindistan'ın bilgi önderi Gandhi, bir sözünde şunu söylüyor: "Gücün kaynağı fiziksel kapasite değil, sarsılmaz iradedir" buradan şuna gelmek istiyorum; biz, devletlerarasında, hükümetler arasında, siyasetçiler arasında, üstümüze düşenleri yapmış vaziyetteyiz. Yani kararlılığımızı gösterdik. İki ülke arasındaki ilişkilerin güçlenmesi, gelişmesi ve maksimum faydayı temin edecek çalışmalarının yapılması için sizleri teşvik etme konusunda, Sayın Hindistan Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan, yaptığım görüşmelerde, bunu açıkça söylediler. Ben de bu iradeyi, açıkça Türk devleti adına burada ifade ediyorum ki Türk ve Hindistan firmalarının teşvikçisiyiz. Ne kadar çok iş yaparsanız, ne kadar çok karşılıklı yatırımlar yaparsanız, bundan o kadar bundan memnuniyet duyacağız. Herhangi bir şekilde bürokratik engellere takılmamanız için de bakanlarımız burada, sizin bakanlarınızla da hep toplantılar yaptılar. Gerekli her türlü tedbiri hep alacağız. Memnuniyetle yine gördüm ki burada iş yapan Türk firmalarının tecrübelerini, Necati beyi, biraz önce dinledik. Hilmi Bey, ayrıca tekstilde çok güzel faaliyetler yapıyor. Çelebi, onları da hep dinledim. Onların da burada çok güzel çalışmaları var. Türkiye'de Sabiha Gökçen'de ve diğer alanlarda gösterilen çalışmalardan da Hint firmalarının çok memnun olduğunu biliyorum. Ayrıca Türkiye'de rafineri, boruhattı, petrol taşımacılığı gibi konularda, yine Hint şirketlerinin çok ilgilendiğini biliyorum. Enerjinin altını tekrar çiziyorum. Türkiye, enerjiye çok önem vermektedir. Özellikle alternatif enerjiye çok önem vermektedir. Bu konuda Hindistan firmalarının ne kadar başarılı olduğunu ve dünya çapında firmalar çıkarttığınızı, bunları çok iyi biliyoruz. Dolayısıyla hepinizi Türkiye'ye davet ediyoruz. Türk şirketlerinin de Hindistan'daki bu fırsatları en iyi şekilde değerlendirmelerini tavsiye ediyorum. Hepinize başarılar diliyorum, sağ olun.
Yazdır Paylaş Yukarı