Türkiye-Kongo D.C. İş Konseyi'nde Yaptıkları Konuşma

15.03.2010
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
Sayın Başbakan Muzito, Sayın Bakanlar, Değerli Milletvekilleri, Türkiye'nin ve Kongo'nun Çok Saygıdeğer İş Adamları, Baylar ve Bayanlar,
Hepinize, sözlerime başlamadan önce sevgilerimi ve muhabbetlerimi sunuyorum ve Türk halkının da selamlarını getirdiğimi ifade etmek istiyorum.
Bugün, Kongo Demokratik Cumhuriyeti'ni ziyaret eden ilk Türk Cumhurbaşkanı olarak, gerçekten büyük bir gurur duyuyorum. Bu ziyaretimizin, Kongo'nun bağımsızlığının 50. yıldönümüne rastlamasını da ayrıca çok memnuniyet verici bir vesile olarak görüyorum ve şimdiden de bütün Kongo halkına, birkaç ay sonra kutlayacakları bu bağımsızlık yıldönümü için, Türk halkının tebriklerini sunuyorum.
Bugün bu ziyareti yaparken, büyük bir heyetle karşınızdayız; Kongo'dayız. Bu heyetimizde Sayın Bakanlar, milletvekilleri, Türkiye'nin bazı değerli Afrika'yla ilgilenen ilim adamları, profesörler ve -sizin de gördüğünüz gibi, bugün aramızda olan- çok sayıda Türk iş adamları, yatırımcıları vardır. Biraz önce Sayın Başbakan'dan duyduğum kadarıyla, "Bu tip İş Konseyi Toplantısı ilk defa oluyor." dediler; yanlış anlamadıysam. Bundan da çok büyük bir memnuniyet duyuyorum. Türkiye ile Kongo arasındaki ilişkilere çok önem veriyoruz. Türkiye'nin, Afrika'ya açılım politikası çerçevesi içerisinde, Afrika politikasına çok önem veriyoruz.
Biz şuna inanıyoruz ki: Bütün dünyanın Afrika'ya karşı sorumluluğu vardır ve bu sorumluluk, insani bir sorumluluktur. Yine şuna inanıyoruz ki: Kuzey ve Güney arasındaki bu farklılık, ilelebet devam edemez. Kuzey'de insanlar daha zenginken, Güney'de insanların çok değerli kaynakları bulunmasına rağmen, çok büyük ekonomik sıkıntılar içerisinde olması, bu dünya için kabul edilebilir bir şey değildir. Gerek Birleşmiş Milletler'de olsun gerekse G-20'de olsun, Türkiye daima bunu seslendirmekte ve bütün Afrika'nın sorunlarına dünyanın yakın ilgi duyması gerektiğini ve Afrika'nın özellikle kalkınmasıyla ilgili bütün dünyanın her türlü kolaylığı sağlaması gerektiğini devamlı vurguluyoruz.
Bu çerçeve içerisinde, Kongo, Afrika'nın en büyük, en önemli ülkelerinden birisidir. 2,5 milyon kilometrekareye yaklaşan büyük bir coğrafyası olan, 70 milyona yaklaşan bir nüfusu olan, büyük bir ülkedir. İşte bu büyük ülkeyle Türkiye arasındaki ilişkiler, 35 yıl önce başlamıştır ve 34 yıldır Türkiye'nin Kinşasa'da, daimi bir büyükelçiliği vardır. Memnuniyetle yine öğrendim ki, Kongo Demokratik Cumhuriyeti Ankara'da bir daimi büyükelçilik açma kararını vermiştir ve bunun hazırlıkları yapılmaktadır. Bu konuda da Türkiye, her türlü kolaylığı gösterecektir.
Değerli İş Adamları,
Biraz önce Sayın Başbakan'ı dinleyince, gerçekten çok takdir ettim. Çünkü kalkınmanın, gelişmenin önce formülü güzel bulunmalı. Bu ülkede istikrar, ülkenin komşularıyla ilişkilerini sağlamlaştırması ve daha sonra da bir taraftan devlet, bir taraftan da özel sektörü teşvik etmesiyle gerçekleşmektedir. Bu konuda Sayın Başbakan Muzito, gayet açık, çok net konuştular ve yaptıklarından bahsettiler. Bu, yeni bir politika Kongo'da. Uzun bir diktatörlük döneminden sonra, Sayın Cumhurbaşkanı Kabila, değerli arkadaşları Sayın Başbakan, değerli bakanlar; hep beraber yeni bir reform süreci içerisinde ülke kalkınmasını öncelikli bir hedef olarak tespit etmişlerdir. Bu, şu açıdan önemlidir: Yabancıların gelmesi, ülkenize yatırım yapmaları, önce güven ortamının sağlanmasıyla mümkündür.
Sayın Cumhurbaşkanı Kabila'yla yaptığımız ikili görüşmelerde de kendisinin komşularıyla ilişkilerine ne kadar önem verdiğini, komşu ülkelerde büyükelçilikler açtıklarını, birçok sorunu diyalogla çözmek üzere olduklarını ve buna çok önem verdiklerini duyunca çok memnun oldum gerçekten. Çünkü o zaman kaynaklarınızı kalkınmaya, ekonomiye seferber edebiliyorsunuz. Şimdi Kongo böyle bir dönemden geçiyor. Böyle bir dönemden geçerken, biz de Türkiye olarak, Türk iş adamları ve yatırımcıları olarak aranızdayız.
Şunu ifade etmek isterim: Türk iş adamları ve Türkiye olarak, sizlerle ilişkileri gayet samimi ve dürüst bir ilişki kurmak peşindeyiz. Burada, Sayın Başbakan'ın söylediği gibi, karşılıklı kazan-kazan çerçevesi içinde olmalı ki, bu sağlıklı olsun, sürekli olabilsin ve karşılıklı saygıya dayalı olsun bu ilişkiler. Biz bu hissiyatla aranızdayız ve buradayız.
Türkiye'nin, Kongo'nun kalkınmasına verebileceği çok şey olduğuna inanıyorum. Önce, şunu ifade etmek isterim ki: Türkiye'de kalkınmanın, gelişmenin, ekonominin büyük motoru özel sektördür ve Türk özel sektörü çok başarılıdır. Türk ekonomisi bugün Avrupa'nın 6. büyük ekonomisidir, dünyanın da 16. büyük ekonomisidir. Türkiye'nin petrolü ve gazı yoktur ama, bu belki de iyi olmuştur bizim için. Çünkü üretmeyi, sanayii kurmayı ve çok çalışmayı bu şekilde öğrendik. Bu tecrübelerimizi de hep sizlerle paylaşma yolundayız ve bunda da çok samimiyiz. Buraya gelen iş adamları, samimi duygularla gelmiştir. Sizlerle hem ticaret, hem yatırım yapma arzusundadırlar.
İnşaat sektörü, Türkiye'nin en güçlü olduğu sektörlerden birisidir. Dünyanın ikinci büyük müteahhitlik şirketleri Türkiye'dedir. Türkiye'nin dışında çok başarılı olmuşlardır. Kongo'nun da çok altyapıya ihtiyacı vardır. Ev, konut projeleri; bunlar bildiğim kadarıyla, hükümetinizin de çok önem verdiği projelerdir. Dolayısıyla, bu konularda çok süratli şekilde işbirliği yapabilirsiniz. Bizim bu tecrübelerimizi sizlere aktarmamız durumunda, buralarda da güçlü müteahhitler, inşaat firmaları çıkabilir. Bu konularda ortaklık yapılabilir. Biz tecrübelerimizi buraya taşıyabiliriz.
Kongo, çok büyük bir ülke. 2,5 milyon kilometrekare alanı olan, büyük bir ülke. Çok zengin kaynaklarınız, tabii kaynaklarınız var. Dünyanın en zengin ormanları buradadır. Dolayısıyla, ormancılığa dayalı sanayi, burada çok hızlı bir şekilde geliştirilebilir. Yine, bazı şirketlerimiz, bu alanda gelmişlerdir. Hatta aralarında bazıları şimdiden kararını vermiş ve yatırımlarını yapmak üzeredir buraya. Bunlar çok gelişebilir ve burada yapılacak bu yatırımlar, sizin ihracatınız olarak dünyaya satılacaktır. Size döviz geliri temin edecek ve tabii ki çok büyük kaynaklar olacaktır.
Madencilik sektörü, Kongo için çok önemlidir. Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nin çok değişik ve kıymetli madenlerde ne kadar zengin olduğunu bütün dünya bilmektedir. Tabii önemli olan, bu tabii zenginliklerinizin, halkınızın çıkarına ve Kongo ekonomisinin çıkarına en iyi şekilde seferber edilebilmesidir. Bir potansiyel zenginlik vardır ama, bunun elle tutulur bir şekilde Kongo halkının çıkarına gerçekleştirilebilmesi önemlidir. Türkiye'nin de çok önemli madencilik firmaları vardır; çok önemlidir. Madencilikle ilgili makineleri üretmektedir Türkiye. Bununla ilgili, Türkiye içinde ve Türkiye dışında hep yatırımlar vardır. Yine bu sektörün de çok güçlü firmaları aramızdadır şimdi; sizin aranızdadır. Kendi tecrübelerini buraya taşımak için hazırdır. Sadece burada maden ruhsatı almak için değil, buraya makinelerini, bu konuyla ilgili aletlerini; hepsini getirip sizlerle paylaşma ve bütün bunları sizlerle hep beraber yapma arzusundadırlar. Dolayısıyla, bu konuda sizlerin desteği, inanıyorum ki, çok süratli bir şekilde, bu iyi niyetlerimizi neticeye, elle tutulur başarılara çevirme imkânı sağlayacaktır.
Bugün Sayın Cumhurbaşkanı Kabila'yla yaptığımız görüşmede de siyasi desteği, hem Kongo Demokratik Cumhuriyeti, hem de Türkiye Cumhuriyeti, gayet açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Yani bizler, siyasi iradelerimizde sizlerin yanındayız, sizlerin arkasındayız. Sayın Başbakan da biraz önce gayet açık ve net, berrak bir konuşma yaptı ve sizleri burada iş yapmaya davet etti. Hatta, "Bu fırsatları kaçırmayın!" dedi. Bu kadar açık ve net bir şekilde söyledi. Bu şudur: Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nin siyasi iradesi, açık bir şekilde sizin yanınızdadır.
Ben de Türkiye Cumhurbaşkanı olarak aynı çağrıyı Kongolu değerli iş adamlarına yapıyorum, sizlere yapıyorum. Kongo'da çok değerli iş kadınları olduğunu biliyorum. Bizim de desteğimiz sizin yanınızdadır. Hem Türk iş adamları hem sizler, el ele vereceksiniz. Bizim bu teşvik ve desteğimizden cesaret alarak, büyük işlere soyunacaksınız. Bu potansiyel, bu ülkede vardır.
Sağlık konularında yine Türk iş adamları aranızdadır ve onlar burada yatırım yapmaktadır. Biraz önce TUSKON Başkanı bana bir not verdi. Dedi ki, "Öğleden sonra, bizim bu toplantımızdan sonra, Türk yatırımcıları, iş adamları ve Kongolu, 300 Kongolu seçkin işadamı bir araya gelecekler ve toplantı yapacaklar." İşte esas neticeler burada çıkacak. Ama bu toplantıları yaparken, bizim sizi ne kadar desteklediğimizi ve teşvik ettiğimizi aklınızdan çıkartmayın; bu fırsatları yakalayın. Herhangi bir zorlukla, herhangi bir bürokratik engelle karşılaşırsanız, bunu Türkiye Cumhurbaşkanı olarak bana, değerli bakanlarımıza, büyükelçimize, Sayın Kongo Cumhurbaşkanı'na, Kongo Başbakanı'na ve bakanlara söyleyin. Biz sizin önünüzü açmak için buradayız. Yeter ki siz iş yapın. Siz iş yaptıkça, biz bundan kıvanç duyacağız. İş yapmanız demek, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkileri geliştirmek ama, esas, Kongo'nun ekonomik kalkınmasına yardımcı olmak demektir. O bakımdan, bu desteğimizi size açıkça yapıyoruz.
Tabii başka önemli bir alan da eğitim alanıdır. Bu eğitim alanında da zaten güzel işler yapılmaya başlamıştır. Türkiye'deki birçok üniversitelerde, Kongolu öğrencilere burslar veriyoruz, davet ediyoruz. Daha çok yapabiliriz bunu. Burada da bir Türk okulu vardır. Bunu hem Cumhurbaşkanı hem Sayın Başbakan'dan, bakanlardan duydum. Onları ne kadar takdir ettiğini, bu okulun başarısını duymak da tabii ki bir Türk Cumhurbaşkanı olarak beni çok gururlandırmıştır. İnanıyorum ki, kısa süre içerisinde burada bir Türk üniversitesi de kurulacaktır.
Bütün bunlar, iki ülkeyi birbirine daha çok yaklaştıracaktır. İki ülkenin birbirini daha iyi anlamasına, daha çok ticaret, daha çok yatırım, daha çok iş ve her alanda, aklınıza gelen her alanda, işbirliği yapmamıza imkân verecektir.
İnanıyorum ki, ticari ilişkilerimiz, ekonomik ilişkilerimiz belli bir boyuta ulaşınca, Türkiye ile Kongo Demokratik Cumhuriyeti arasında direkt uçak seferleri de başlayacaktır. Çok yakın komşularınıza; Tanzanya'ya, Kenya'ya, buralara, Türkiye'den de uçak seferleri vardır ve bunlar, gayet dolu bir şekilde ve iyi bir şekilde çalışmaktadır. Bu potansiyel, kısa süre içerisinde burada da ortaya çıkacaktır. Hem insan transferinde hem karşılıklı mal transferinde ulaşım imkânları da kolaylaştıracaktır.
Ben tekrar sizlere başarı dileklerimi sunuyorum, sizleri tekrar teşvik ediyorum ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nin Sayın Cumhurbaşkanı Kabila'ya, Sayın Başbakan Muzito'ya; bize gösterdikleri misafirperverlikten, konukseverlikten dolayı da çok çok teşekkür ediyorum.
Ben de sözlerimi "Yaşasın Kongo Demokratik Cumhuriyeti, yaşasın Türkiye Cumhuriyeti ve yaşasın Kongo-Türkiye dostluğu!" diye bitirmek istiyorum.
Yazdır Paylaş Yukarı