İçişleri Bakanı Beşir Atalay ve Beraberindeki 94'üncü Dönem Kaymakamları'nı Kabulünde Yaptıkları Konuşma

26.03.2010
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
Değerli Kaymakamlar,
Sözlerime başlarken, öncelikle sizleri tebrik etmek istiyorum. Biraz önce Değerli Bakanın da ifade ettiği gibi, bu kadar zor ve uzun bir dönemden sonra, kaymakamlık unvanını almanız ve göreve başlıyor olması, yerlerinizin belli olması, bizler için çok büyük bir gururdur, övünçtür. Bundan dolayı sizleri tebrik ediyorum ve şimdiden başarılar diliyorum.
Kaymakamlar gerçekten çok çetin bir eğitim döneminden geçiyor. Çünkü bu benim kaymakamları ilk kabulüm değil. Biraz önce değerli bakanın ifade ettiği gibi, kaymakamlara özellikle önem veriyorum. Çünkü kaymakamlık, mülki idare amirliği, Kamu Yönetimi'nin temellerinden biridir. Ve tam bir kariyer mesleğidir. Dolayısıyla devletimizin güçlü olması, başarılı olması ve çağdaş ülkelerin daha ötesine ulaşması için, yapılacak bütün çalışmalarda, sizin çok temel görevleriniz vardır. Onun için sizlerle beraber olmak ve böyle, yeni görevlerinize gitmeden önce, sizlere hem başarı dileklerimi şahsen iletmek, hem de düşüncelerimi sizlerle paylaşmayı iyi bir fırsat olarak değerlendiriyorum.
Daha önceki kaymakam adaylarına yaptığım görüşmelerde hep belirttiğim gibi ve sizin de çok esaslı bir şekilde bildiğiniz gibi, gittiğiniz yerlerde siz, devleti ve hükümeti temsil ediyorsunuz. Onun için zaten Kamu Yönetimi'nin en temel direklerinden birisinizdir. Siz kaymakam olarak başlıyorsunuz, mülki idare amirliğine sonunda Vali oluyorsunuz ve yine devletin en önemli görevlerinde bulunuyorsunuz. Burada yine memnuniyetle ifade etmek isterim ki sizlerden yetişenler, devletimizin artık birçok kurumlarında çok önemli görevler yapıyorlar. Bildiğiniz gibi Cumhurbaşkanlığında da biz 3 senedir, değerli arkadaşlarımızla burada beraber çalışıyoruz ve hepsinin performansını da görüyorum. Sizler, gittiğiniz yerlerde devleti ve hükümeti temsil ediyorsunuz dediğimde, şunu söylemek istiyorum aslında. Bulunduğunuz yerlerdeki bütün halkımız, milletimiz, vatandaşlarımız, sizin şahsınızda devleti görüyorlar. Dolayısıyla sizinle devleti ölçüyorlar bazen. Kaymakam olarak gittiğiniz, ilçeleriniz, bunlar, Türkiye'nin çok farklı yerleri, güneyinden kuzeyine, doğusundan batısına kadar. Bunların bazıları, çok gelişmiş, bazıları ekonomik olarak, sosyal olarak, eğitim seviyesi olarak, Türkiye'nin birçok yerinden maalesef daha aşağıda kalmış yerlerdir. Bütün buralarda işte, halk, vatandaşlarımız, sizi devletin kapısı olarak görüyor. Onun için sorumluluğunuz çok büyük. Gittiğiniz yerlerde, devletin kapısının, aynı zamanda devletin nasıl şefkat eli olduğunu göstermek yine sizin sayenizde gerçekleşmektedir. Gittiğiniz yerde, en önemli göreviniz şu olacaktır, gittiğiniz yerde topluma liderlik yapacaksınız. Belki de bulunduğunuz yerlere göre, ilçelerimize göre değişebilir, o ilçelerin en çok görgülü, en çok dünyayı değerlendirebilecek, en tahsilli insanı siz olacaksınız. Dolayısıyla, topluma liderlik yapmak, topluma öncülük yapmak, onların problemlerinin aşılmasına yardımcı olmak ve oraya vizyon getirmek, yine sizin görevinizdir. Çünkü siz, biraz önce Sayın Bakan ifade etti, bir senenizi dışarıda geçirdiniz. Birçoğunuz, orada belki master yaptınız. Dışarı ile içeriyi mukayese imkanını gördünüz. Ufkunuz, vizyonunuz, buna göre tabi ki birikiminiz, çok daha geniş. Bütün bunları değerlendirme ve uygulama imkanını gittiğiniz yerlerde bulacaksınız. Devletin temel ilkelerini, hiçbir zaman göz ardı etmeden, herkesi kucaklayacaksınız. Her türlü görüşe, farklılığa saygı duyacaksınız ve hepsini zenginlik olarak görüp hepsine sahip çıkacaksınız. Bu çok önemli. Vatandaşa sahip çıktığınızı, gösterdiğiniz andan itibaren, vatandaşın da sizi nasıl sahiplendiğini siz anında hissedeceksinizdir. Bu, aynı zamanda çok zevkli bir iştir de. Çok mutluluk veren bir iştir de. Türk milletinin, asil milletimizin böyle bir hasleti vardır. Kendisine kim bir adım yaklaşırsa, ona on adım yaklaşır ve onu başının üstünde taç yapar. Dolayısıyla hepiniz buna aday kişilersiniz. Ve gerçekten böyle bir çalışma azmi ve neticesinde göreceğiniz tatmin her şeyin üstünde olacaktır. Hiçbir şeyle de ölçülemez. Bu gerçekten sizin için iyi bir fırsattır, bu yaşta iyi bir fırsattır. Onun için gittiğiniz yer neresi olursa olsun, hepsi de size bir fırsat vermektedir. Bunu en iyi şekilde yapacağınızdan eminim. Çünkü kolay değil, fakülteyi bitirdikten sonra, hem de en seçkin fakülteleri bitirdikten sonra, 3 sene böyle çetin bir eğitimden geçip ve bunun 1 yılını da dışarıda geçirmiş olmak, bu sizi gerçekten çok değerli ve çok vasıflı hale getirmiştir. Onun için sizden beklentimiz de çoktur. Sayın Bakan konuşurken, maddi ve diğer konularda size çok yatırım yapıldığını, çok kaynak ayrıldığını söyledi. Şimdi bunun karşılığını vereceksiniz, bunun karşılığını verirken, gittiğiniz yerlerde eğitim, sağlık konuları başta olmak üzere, sosyal devlet olmanın da gereğini yine siz göstereceksiniz. Devlet anayasalarla gelen bu görevini, sosyal devlet olma görevini, sizin elinizle bulunduğu yerde göstermektedir. Yani devletin eli sizsiniz. Dolayısıyla, kimin ihtiyacı var, kimin ihtiyacı yok, bunu en iyi şekilde gözlemlemek de yine sizin sayenizde olacak. Ama en önemli şey, tabi ki eğitim. Türkiye'nin hala en önemli, birinci önceliği eğitimdir. Eğitimle, çok şükür okuma yazma bilmeyen artık kalmadı diyebiliriz veya çok az kalmıştır. Ama nitelikli eğitim. Yine çok şükür, Türkiye'de fırsat eşitliği vardır. Herkes, her makama gelebilir. Herkesin önü açıktır. Ama fırsatlara ulaşma konusunda, daha çok bilgilendirme ve onları teşvik etme de yine sizin görevlerinizden biri olacaktır. Özellikle kız çocuklarının eğitimi, onların teşviki, yine sizin çok önem vereceğiniz konulardan biri olmalıdır. Bugün artık devletimiz, neredeyse her köye, köy demeyeyim belki abartı olabilir ama her ilçeye muhakkak ki internet bağları sağlamıştır. Ve birçok köylerimizde de bu vardır. Dolayısıyla kaynaklara ulaşım konusunda eğitim, yine büyük fırsatlar vardır. Bunları öğretebilecek, gösterebilecek uygulamayla halkın ve öğrencilerin, öğretmenlerin hizmetine sunulmasını temin edecek kişiler, yine sizler olacaksınızdır.
Tabi kalkınma çok önemli. Gittiğiniz yerler kırsal alanlardır diyebiliriz. Böyle tarif edebiliriz. Bazen ilçelerimiz, çok büyük şehirlerimiz de olabilir ama genellikle hala kalkınmaya çok muhtaç olan, hala ekonomik ve sosyal kalkınmasını, kültürel kalkınmasını tam gerçekleştiremediğimiz çok sayıda ilçemiz vardır. Dolayısıyla kalkınma hamlesi projelerinin geliştirilmesi, insanlarımızın oradaki hayatını kolaylaştıracak işlerin yapılması, yine sizin sorumluluğunuz altında. Diğer devlet görevlileri de sizin sorumluluğunuzda, orada çalışacaklarına göre onların amiri ve başı sizsiniz. Sizde bu heyecan, motivasyon, liderlik varsa, onu çalışma azmiyle gösterirseniz, herkes sizi takip edecek. Memnuniyetle ifade etmek isterim ki birçok kaymakam, bu konuda çok başarılı oluyor. Onlara zaman zaman ödüller veriyorum. Ve bu başarı ödüllerini ve başarı hikayelerini dinlediğimde de hep gururlanıyorum. İnanıyorum ki sizlerin arasından da bu şekilde başarılarını anlatacağımız çok arkadaşlar çıkacaktır.
Sizin dikkatinizi çekmek istediğim ve önem vermeniz gereken bir başka konu da çevre konularıdır. Genellikle ilçelerimizde, bazen bu konular çok ihmal ediliyor. Öyle ilçelerimiz var ki dünyanın en güzel, en şirin yerleri, Allah her türlü güzelliği vermiş. Ama o güzelliği biz gösteremiyoruz ve hatta bozuyoruz bir de. Bunlar parayla, maddiyatla da ilgili şeyler değil. Bunlar sadece, bilinçle ilgili, şuurla ilgili ve alaka göstermekle ilgili konular. Burada da yine eğitime ihtiyaç var. Bu konular, sizin önceliklerinizden olmalı ve gittiğiniz yerlerin derlenmesi, toparlanması konusunda size yine iş düşmektedir. Bazen belediye başkanları bu işleri yapamayabilir. Çünkü o yöreden seçildiği için, bu ilçelerde, görgüleri, bilgileri, vizyonları sizin kadar olmayabilir. Ve büyük ihtimalle de öyle değildir. Sizler gibi yurtdışında, dünyanın en gelişmiş ülkelerinde bulunmamışlardır. Dolayısıyla onlardan bunu beklemek biraz haksızlık olur. Dolayısıyla onlarla da en iyi şekilde işbirliği yaparak, onları da yönlendirerek, onlara da güzel örnekleri vererek bu konulardaki, ilçelerimizin güzelleşmesi, beldelerimizin güzelleşmesi, şehirlerimizin güzelleşmesi de yine mülki idare amirlerimizin görevleri arasına girmektedir. Size son olarak şunu söylüyorum, eşit ve adil davrandığınız süre içerisinde ayırım yapmadığınız süre içerisinde bütün vatandaşlarımızı, zengin, fakir, düşüncesi, partisi, görüşü ne olursa olsun, hepsini, samimi bir şekilde kucakladığınız süre içerisinde, siz başarılı olacaksınız. Çünkü onlar sizi başarılı yapacak. Siz tek başınıza başarılı olamazsınız. Siz vatandaşla ne kadar el ele kol kola olursanız, onları ne kadar çok anlarsanız, o zaman siz çok başarılı olacaksınız ve sizin başarınızla da bizler övüneceğiz ve gururlanacağız. Bunları gerçekleştireceğinize eminim.
Sizlere emek veren, başta Sayın Bakan, Müsteşarımız ve bütün genel müdürlerimiz olmak üzere hepsine teşekkür ediyorum. Çünkü kaymakamlar, devletin temel, esas kamu görevlileri olduğu için, onların çok iyi yetiştirilmelerinin farkında herkes. Epeydir bunun ne kadar önemsendiğini ben gözlüyorum ve görüyorum. Onun için onlara da teşekkür ediyorum. Size emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum.
Ve size görevlerinizde başarı diliyorum, Sağ olun.
Yazdır Paylaş Yukarı