Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi'ndeki Fahri Profesörlük Verilmesi Töreninde Yaptıkları Konuşma

24.05.2010
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
"Çok Değerli Dostum, Sayın Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbeyev, Sayın Rektör, Rektör Yardımcıları, Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi'nin Çok Seçkin Öğretim Üyeleri, Değerli Öğrenciler ve Çok Şüphesiz ki Türkiye'den Benimle Beraber Gelen Değerli Misafirler,
Hepinize sevgilerimi, muhabbetlerimi sunuyorum. Bugün, Oğuz Han'ın Başkenti, Türkler'in çok kutsal yurdu Türkistan'da bulunmaktan ve Türkistan'da Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi'nde sizlerle beraber olmaktan, gerçekten çok büyük bir heyecan ve mutluluk duyuyorum.
Sözlerime başlamadan önce, Üniversitenize teşekkür ediyorum, bana bu rütbeyi layık gördükleri için. Şüphesiz ki birçok üniversiteden bu tip unvanları aldım ama, Orta Asya'nın ve Anadolu'nun mayasını yoğuran, bizim manevi liderlerimizden Hoca Ahmet Yesevi'nin ismini taşıyan bu Üniversiteden aldığım bu turkuaz renkli cübbe, şüphesiz ki aldığım unvanların içerisinde ayrı bir önem ve ayrı bir değer taşımaktadır. Bunu en güzel şekilde muhafaza edeceğim ve tekrar hepinize çok teşekkür ediyorum.
Değerli Konuklar,
Bugün Kazakistan'da ilk defa Türkistan'ı ziyaret ediyorum. Önce Almatı'yı, daha sonra da Astana'yı defalarca ziyaret ettim. Bunların bir kısmı Dışişleri Bakanı olarak, bir kısmı Cumhurbaşkanı olarak ki, Cumhurbaşkanı olarak bu üçüncü gelişimdir Kazakistan'a. Ama ilk defa Türkistan'a geliyorum. Türkistan, bizim hepimiz için, bütün Türkler için çok ayrı anlam ifade eden bir yer. İyi ki de bu Üniversite Türkistan'a kurulmuş ve Türkistan bu şekilde bütün Türkler'in kalbinde, ayrı bir değer kazanmaya devam etmektedir.
Türkiye ile Kazakistan arasındaki ilişkiler, çok dostane, kardeşçe, birbirine yakışır şekilde, güçlü bir şekilde gelişmektedir. Sovyetlerden sonra birbirinden uzak kalan bütün Türk yurtları, birbiriyle tekrar kucaklaşmış, bütün Türk dünyası, tekrar bir araya gelmiştir. Hepimiz ayrı ayrı devletlerimiz içerisinde, hepimiz birbirimize karşılıklı saygı ve muhabbet sevgi içerisinde, büyük bir dayanışma ve işbirliği örneği başlattık. Bundan hepimiz de büyük bir gurur duyuyoruz.
Kazakistan ile Türkiye arasındaki ilişkiler, gerçekten müstesnadır. Bunda Nazarbayev'in çok büyük katkısı olmuştur. Kazakistan, bugün Orta Asya'nın parlayan bir yıldızı haline gelmiştir. Siyasi konulardaki başarısı, ekonomik konulardaki gelişimi, eğitime, kültüre verdiği değer açısından hepimiz Kazakistan'la iftihar ediyoruz. Türkiye, bağımsız olduğu günden itibaren daima Kazakistan'ın yanında olmuştur. Her konuda kendisine her türlü desteği vermiştir. Bunu sadece devlet adamları değil, Türkiye'deki bütün Türkler, herkes yakından takip etmiştir. Ve bu başarılarla da çok büyük gurur duymuştur. Bugün, Kazakistan, AGİT gibi bir kuruluşun dönem başkanlığını yapmakta. Seçimle dönem başkanlığını kazanmış, CICA gibi, Asya'da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı'nın kuruluşuna öncülük etmiş ve Genel Sekreterliğini burada oluşturmuş; ekonomik konularda, petrol, doğalgaz ve diğer enerji alanlarında kendisini ispatlamış ve sadece kendisine değil, bütün çevreye güvenli enerji dağıtan bir ülke haline gelmiştir. Almatı gibi, çok güzel bir şehrin yanında, 10 sene içerisinde Astana gibi gerçekten çok modern bir kent ortaya çıkmıştır. Bütün bunlar çok büyük başarılardır.
Eğitimde de çok güzel şeyler yapılmaktadır. Eğitim konusunda da Türkiye ile Kazakistan arasındaki dayanışma ve işbirliği, örnek alınacak bir şekilde devam etmektedir. Kazakistan'da ikisi resmi olmak üzere 30'a yakın Türk lisesinin olması, iki üniversitenin olması ve bugün Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi'nin Kazak ve Türk devletlerinin bir ortak projesi olarak ortaya çıkmış olması, eğitime verdiğimiz önemi göstermektedir ve eğitim alanında yaptığımız işbirliğinin en muşahhas, en somut örneğidir. Bütün bunlarla kıvanç duyuyoruz. Şüphesiz ki bütün bunlar, başta Sayın Nazarbayev olmak üzere, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin daha önceki cmhurbaşkanları dahil olmak üzere, başbakanları, hükümetleri, değerli bakanları ve hepsinin desteğiyle gerçekleşmektedir. Eğitime çok önem veriyoruz, çünkü en iyi yatırım eğitime yapılan yatırımdır. Bu anlayış içerisinde hareket ediyoruz. Daha bu konuda yapılacak çok işler olduğuna da inanıyorum. Türk ve Kazak üniversiteleri arasında işbirliğini daha geliştirmek için, Yükseköğretim Kurulu'nun Başkanı; Kazak ve Türk bilim teknoloji ve araştırma kurumları arasındaki ve üniversiteler arasındaki, bilim adamları arasındaki ilişkilerin ve işbirliğinin daha da gelişmesi ve birçok ortak projenin ortak şekilde desteklenmesi için, Türkiye'den TÜBİTAK Başkanı ve birçok değerli ilim adamı, heyetimde bugün benimle beraber buraya geldiler. Buradan hepsine seslenmek istiyorum: Eğitim konusundaki her türlü çalışmayı, her türlü iş birliğini sonuna kadar destekleyeceğiz. Bu sadece ülkelerimizin kalkınmasına, gelişmesine değil, aynı zamanda bu, dostluk, kardeşlik ve aynı milletin parçaları olma bilincinin yeni nesillere taşınması açısından da, üniversite hocalarının gençlerin yakın işbirliği, arkadaşlık ve dostluk içerisinde olmalarına verdiğimiz önemden de kaynaklanmaktadır. Onun için sık sık bir araya gelin ve sık sık yeni projeler üretin.
Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi'ne gelince, bu Üniversiteyi uzaktan takip ettim. Türkistan'a ilk defa geldiğim için, ilk defa görüyorum. Ama bu Üniversitenin başarısı ve büyümesini hep yakından takip ettim. Daima bilgiler aldım. Bugün bizzat gelişimde de bu kampusu görünce de gerçekten gurur duydum. Türkistan'ın ortasında, Başşehrinde çok güzel bir eser ortaya çıktı. Fabrikalar kurulabilirdi, başka büyük eserler yapılabilirdi, bunların hepsi önemlidir. Ama bir üniversitenin kurulması çok anlamlıdır. Bu Üniversitenin biraz önce Değerli Kardeşim, Sayın Nazarbayev'in söylediği gibi, çok prestijli ve çok aranan bir üniversite olması gerekir. Bizler gördüğünüz gibi her türlü desteği veriyoruz. Bundan sonra da vermeye devam edeceğiz. Hiçbir eksiğinizi bırakmayacağız. Ama bizim de sizlerden talebimiz, bu Üniversiteyi birinci sınıf bir üniversite yapmak ve bu Üniversiteyi öğrencilerin arayarak, uğraşarak, imtihanları geçerek, yarışarak girdikleri bir üniversite haline getirmenizdir. Bu da bizim sizden arzumuzdur.
Biraz önce Sayın Cumhurbaşkanı'yla beraber, üniversitelerin yöneticileriyle de bir araya geldik, -küçük bir odada- bu fikirlerimizi geniş bir şekilde paylaştık. İnanıyorum ki onlar da bu doğrultuda çok daha fazla gayret sarf edecekler. Siz öğretim üyelerinin de fedakâr ve cefakâr çalışmalarıyla bu Üniversite sadece Kazakistan'ın değil, bütün Orta Asya'nın en iyi üniversitelerinden birisi haline gelecektir. Çünkü bu Üniversite, sadece Kazak üniversitesi, bu üniversite, sadece Türk üniversitesi de değildir. Bu üniversite, enternasyonal bir üniversitedir. Dünyanın dört bir yanından öğrencilerin geldiği bir üniversitedir. Ve bu kimliğini güçlenerek korumasını çok arzu ediyoruz.
Bugün yine çok memnun oldum, Üniversite hastanesini açtık. Tıp fakültesi ve üniversite hastanesi, ikisi aynı zamanda bölgeye de hizmet verecek. Hastanelerde, hastalar olursa, hastanelerde halka hizmet söz konusu olursa, çevre yörenin insanları gelir hastalıklarına burada şifa bulurlarsa, burada siz doktorların elinde tedavi görürse, o zaman Tıp Fakültesi de daha çok pratik yapmış olur. O zaman doktorlar da, Tıp Fakültesinden çok daha tecrübeli bir şekilde mezun olurlar.
Bugün Üniversitenin Tıp Fakültesini ve hastanesini gezdiğimde gerçekten gururlandım. En modern araçlarla, en modern teçhizatla donatılmış vaziyette. Bütün Fakülte ve hastanenin bu yöredeki, Türkistan'daki bütün insanlara, herkese de şifa dağıtmasını, özellikle çok arzu ediyoruz. Bundan da şüphesiz ki çok büyük bir memnuniyet duyacağız.
Tekrar sizlerle beraber olmaktan dolayı, Türkistan'ı, Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesini ziyaret etmekten dolayı duyduğum mutluluğu paylaşmak isterim. Bu Üniversitenin kuruluşunda, devlet adamı olarak, bakan olarak, ilim adamı olarak, yönetici olarak, idareci olarak, her kademede hizmeti geçenlere teşekkür ediyorum. Ve bu Üniversitenin Mütevelli Heyetine, yöneticilerine, bilim adamlarına, siz değerli hocalarına, hep başarılar diliyorum. Bu Üniversitenin geleceğiyle övüneceğiz ve bu üniversiteyi yakından takip etmeye de doğrusu burada söz veriyorum. Burada Sayın Nazarbayev'e vekâletimizi verdik, kendisi burada takip edecek, biz de Türkiye'den takip edeceğiz. Kısa süre içerisinde bugün geldiği bu güçlü konuma daha güzellikler ekleyerek, büyümeye devam edecektir.
Türkiye ile Kazakistan arasındaki güçlü dayanışma ve işbirliğine örnek verirken, burada bir noktayı da bahsetmeden geçmek istemiyorum. Biliyorsunuz uzun yıllardan sonra, Türk Cumhuriyetleri arasında ve Türkçe konuşan bütün topluluklar arasında yeni bir kuruluş oluşturduk. Bunun ismini de Türk Konseyi koyduk. Bunun anlaşmasını geçen sene Nahçıvan'da imzaladık. Ve Türk Konseyi'nin altında, Parlamenterler Asamblesi oluşturduk, dışişleri bakanlarının toplantısı düzenli şekilde oluşturduk, ak sakallılar toplantıları oluşturduk. Ve bir Türk Akademisini de Astana'da oluşturduk, açılışını yapacağız. Sekretaryası da İstanbul'da olacak. Bu bir uluslararası anlaşma çerçevesi içerisinde oldu. Birçok bölgesel işbirliği teşkilatları gibi, böyle bir teşkilat ortaya çıktı. Bundan en çok emeği geçenlerden birisi Sayın Nazarbayev'dir. Ben Sayın Nazarbayev'e cumhurbaşkanları olarak biz bir araya geldiğimizde, "Aramızda duayen sensin" dedim. Çünkü aramızda en tecrübeli olan ve en çok hizmeti geçen gerçekten kendisidir. Bundan dolayı ben kendisine, "Siz aramızda duayensiniz" dediğimde, "Yok yok herkes" dedi ama, ben ısrar ettim. Onun için burada da bir kez daha bunu ilan ediyorum, duyuruyorum. Bunu da eminim ki hepimiz, herkes zaten kalben biliyor ve bunun böyle olduğunu da herkes görüyor.
Kendisine sadece Kazakistan değil, bütün Türk dünyası arasındaki çalışmalara katkılarından dolayı, yaptığımız ortak çalışmalardaki bütün katkılarından dolayı da ayrıca teşekkür ediyorum. Ve bunun da herkes tarafından bilinmesini istiyorum.
Sözlerime son verirken, hepinize başarılar diliyorum. İnşallah bundan sonra tekrar buluştuğumuzda bu Üniversiteyi, Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi'ni daha büyümüş, bütün projelerini tamamlamış, kendisini çok daha fazla ispatlamış bir şekilde görme dileğinde olduğumuzu da sizlere bir kez daha ifade ediyorum. Hepinize tekrar sevgiler, muhabbetler ve başarılar diliyorum. "
Yazdır Paylaş Yukarı