Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev Tarafından Onurlarına Verilen Akşam Yemeğinde Yaptıkları Konuşma

25.05.2010
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
"Sayın Cumhurbaşkanı,
Aziz dostum,
Saygıdeğer Konuklar,
Sözlerime Türk milletinin kalbinde müstesna bir yeri bulunan, kardeş Kazakistan'da bulunmaktan duyduğum memnuniyeti dile getirerek başlamak istiyorum. Her gelişimde olduğu gibi bu kez de Ata diyarımız Kazakistan'a ayak basarken büyük heyecan duydum.
Güzel ülkenize geldiğim andan itibaren şahsıma ve heyetime gösterilen sıcak konukseverlik için şükranlarımı sunuyorum. Kazakistan'da gördüğümüz sıcaklık şüphesiz ki kardeşlerin birbirlerine duyduğu derin hislerin tezahürüdür.
Halklarımız arasındaki tarihsel ve kültürel gönül bağlarından güç alan ve sürekli ilerleme kat eden ilişkilerimiz, müstesna bir seviyeye erişmiş ve Zat-ı Alileri'nin geçtiğimiz yıl ülkemizi ziyareti sırasında Stratejik Ortaklık mertebesine ulaşmıştır. Stratejik Ortaklık Anlaşması'nda yer alan hususları bihakkın hayata geçirmek için ortak çaba ve irade göstermekteyiz. Ülkelerimiz arasında temasların en geniş şekilde, her düzeyde ve mümkün olan sıklıkla sürdürülmesi, stratejik ortaklığımızın daha da ileriye götürülmesini sağlayacaktır.
Türkiye ve Kazakistan uluslararası arenada ortak bir vizyonu paylaşmaktadır. Küresel ve bölgesel sorunlara yaklaşımımız uyum içindedir. Ülkelerimiz birbirlerini uluslararası platformlarda desteklemektedirler. Bu ortak yaklaşım, sadece iki kardeş ülkenin birbirleriyle dayanışmasının bir göstergesi değil, stratejik ortaklık çerçevesinde ülkelerimizin amaçlarının ve politikalarının benzeşmesinin doğal bir sonucudur.
Dost ve kardeş Kazakistan'ın bağımsızlığını kazanmasından bugüne kadar Zat-ı Alilerinin önderliğinde siyasi, ekonomik, sosyal ve dış politika alanlarında gerçekleştirdiği reformlar, elde ettiği başarılar bizler için de gurur ve mutluluk vesilesi olmuştur. Bu bağlamda, Kazakistan'ın Orta Asya ve ötesinde barış ve istikrarın korunması için gösterdiği olumlu ve yapıcı tutum bütün dünyanın takdirini kazanmıştır. Kazakistan'ın 2010 yılında Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Dönem Başkanlığını üstlenmesi, Kazakistan'ın bugüne kadar izlediği başarılı iç ve dış siyasetinin uluslararası toplum tarafından tescilidir. Kazakistan'ın, dönem başkanlığını başarıyla sürdürdüğünü ve AGİT coğrafyasındaki barış, güvenlik ve istikrara aktif şekilde katkıda bulunduğunu memnuniyetle görüyor ve girişimlerini destekliyoruz.
Avrasya coğrafyasını dayanışma ve işbirliği bölgesi haline getirmeyi hedefleyen ülkelerimiz arasındaki işbirliği diğer ülkelere örnek olabilecek niteliktedir. Zat-ı Alilerinin öngörülü girişimleriyle kurulan Asya'da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı'nın Dönem Başkanlığını iki hafta sonra İstanbul'da düzenlenecek zirve toplantısının ardından iki yıllık bir süre ile üstleneceğiz. Dönem başkanlığımız sırasında da vizyon sahibi yaklaşımlarınız bizlere ışık tutacaktır.
Sayın Cumhurbaşkanı,
Türk halklarının kaynaşması için gösterdiğiniz değerli gayretler her zaman şükranla ve saygıyla anılacaktır. Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi'nin, Aksakallar Konseyi'nin ve Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenterler Asamblesi'nin kurulması Türk Dünyası'nın birlik ve bütünlüğünün sağlanması yönünde atılan heyecan verici adımlardır. Türk Konseyi'nin bir an önce faaliyetlerine başlaması ve uluslararası camiada hak ettiği saygın yeri alması ortak hedefimizdir.
Mevlana, Hoca Ahmet Yesevi, Piri Reis, Akşemsettin, Farabi, Ali Kuşcu, Mimar Sinan ve Yunus Emre gibi insanlığa büyük katkılarda bulunan alimleri, düşünürleri, sanatçıları yetiştiren Türk tarihini ve kültürünü dünyaya tanıtmak ve gelecek kuşaklara aktarmak tarihi sorumluluğumuzdur. Türk Akademisi'nin Abay Kunanbay'ın, Şokan Velihanov'un, Mağcan Cumabayev'in diyarı Kazakistan'da kurulması ayrı bir anlam taşımaktadır. Türk Akademisi'nin Türk Dünyası'ndan tarihçileri, akademisyenleri ve düşünürleri biraraya getirerek büyük Türk medeniyetini dünyaya tanıtmak konusunda önemli katkılarda bulunacağına gönülden inanmaktayım.
Sayın Cumhurbaşkanı,
Ülkelerimiz arasındaki işbirliği her alanda tatminkar düzeydedir. Gelinen aşamada, bize düşen görev, halklarımız arasındaki ekonomik, ticari ve kültürel alışverişi artırmak için engelleri kaldırmak ve iki halkın yakınlaşması için gerekli kolaylıkları sağlamak olacaktır. Bu bağlamda, vatandaşlarımızın karşılıklı seyahatlerinde kısıtlayıcı uygulamaların kaldırılması büyük önem arzetmektedir. Türkiye, bunun için üzerine düşeni yapmaya hazırdır.
Bugün düzenlenen İş Forumu'nda işadamlarımız ile bir araya geldik. Kalabalık işadamı heyetlerimizin de son dönemde gerçekleştirilen üst düzey ziyaretlerde yer almaları ve Kazakistan'da yatırım konusuna giderek daha fazla istekli olmaları dikkat çekicidir. Biz de girişimcilerimizin ata yurdumuzda yatırım yapmalarını ve faaliyetlerini artırarak sürdürmelerini teşvik ediyoruz. Önümüzdeki yıllarda gerek ikili ticaret hacmimizin, gerek karşılıklı yatırımlarımızın artacağından eminiz. Kazak müteşebbislerini de ülkemize yatırım yapmaya davet ediyoruz.
Kazakistan ile enerji alanında da ilişkilerimizi geliştirme gayreti içindeyiz. Kazak petrolünün Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı üzerinden sevkiyatına ek olarak ileride Samsun-Ceyhan- petrol boru hattından da dünya pazarlarına ihracı bizim için yeni bir işbirliği alanı teşkil etmektedir. Zat-ı Alilerinin bu projeye vermiş oldukları desteğe teşekkür ediyoruz. İleride sadece Kazak petrolünün değil, doğal gazının da Türkiye üzerinden Avrupa pazarlarına ihracatının gerçekleşeceğini umuyoruz.
Halklarımız arasında güçlü bir bağ oluşturan eğitim ve kültür alanındaki ilişkilerimiz de örnek niteliktedir. Eğitim işbirliğimiz çerçevesinde, bilgili, sağduyulu ve kültürlü genç kuşakları yetiştirmek ortak geleceğimize yatırım yapmaktır. Gerçekleştireceğimiz ortak kültürel faaliyetler, sanatçılarımız, bilim adamlarımız arasında artan temaslar halklarımız arasındaki sarsılmaz bağların daha da güçlenmesine hizmet edecektir. Astana'da açtığımız Yunus Emre Türk Kültür Merkezi'ni hem Türkiye'nin, Hem Kazakistan'ın hizmetinde olan bir kurum olarak algılamaktayız.
Sayın Cumhurbaşkanı,
Türkiye ve Kazakistan arasındaki ilişkilerin emin adımlarla parlak bir geleceğe doğru ilerlediğine, halklarımızı çok daha güzel yarınlar beklediğine olan inancımı bir kez daha dile getirerek unutulmaz konukseverliğiniz için tekrar teşekkürlerimi sunuyorum."
Yazdır Paylaş Yukarı