Türk Akademisi Açılışında Yaptıkları Konuşma

25.05.2010
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
Aziz kardeşim Sayın Cumhurbaşkanı,
Çok değerli Bilim Adamları,
Türk Kültürüne, Türk Diline, Türk Tarihine Gönül Vermiş Değerli Alimler, Değerli Kültür İnsanları,
Sizlerle birlikte Türk Akademisi'nin açılışına katılmaktan gerçekten çok büyük bir mutluluk duyuyorum.
Sizlerle, siz bilim adamlarıyla birlikte olmanın ve beraber böyle bir başlangıcı yapmanın; çok çok daha anlamlı, çok daha vizyonlu ve çok daha önemli olduğu kanaatindeyim.
Bugün burada Türkiye, Kazakistan, Azerbaycan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan devletlerini ve başka devletlerin içerisinde olan birçok Türk topluluklarını, akrabalarımızı, kardeşlerimizi, onları ilgilendiren ve hepimizin, neredeyse 300 milyona ulaşan bir topluluğun konuştuğu Türkçe'nin bilimsel açıdan uluslararası düzeyde incelenmesine ve ortak kültür politikaları oluşturulmasına katkıda bulunmak üzere ihdas edilmiş Türk Akademisi'nin açılışını yapacağız.
Türk dünyasının kültürel harcını oluşturan Türk dili ve edebiyatının Türk dünyası genelinde öğretilmesi ve genişletilmesi ülkelerimiz arasındaki işbirliğinin gelecek nesillere taşınması açısından önem taşımaktadır.
Türk dili ve Türk edebiyatı aslında bazı popüler kültürlerin ve dillerin tehdidi altındadır. Şunun altını çizmek istiyorum ki: Çocuklarımız, nesillerimiz güzel Türkçe'yi öğrenmeden, Türk edebiyatını, Türk şiirini, Türk tarihini çok geniş bir şekilde öğrenmeden, bunun felsefi, kültürel derinliklerine hakim olmadan, başka kültürlerin çok kolay etkisinde kalır ve kendi kökünden kopar. Bunu çok büyük tehlike olarak görüyorum. Onun için bütün kardeşlerime, Sayın Cumhurbaşkanlarına, herkese burada şu çağrıyı yapmak istiyorum: Bu toplantılarımızı tabii ki çok önemli görüyorum ama, milli programlarımızda, kendi ülkemizdeki eğitim programlarımızda da buna çok önem vermeliyiz. Okullarımızda, ilkokullarımızda, ortaokullarımızda, liselerimizde, üniversitelerimizde gençliğe çok sağlam, çok temeli olan bir Türk kültürünü, edebiyatını, tarihini ve medeniyetini öğretmemiz gerekir. Bunu öğrendikten sonra hangi kültürle karşılaşırlarsa karşılaşsınlar, hangi dili öğrenirlerse öğrensinler, hiç çekinmeyiz. Hatta teşvik ederiz, "Başka dilleri, başka kültürleri, başka medeniyetleri çok iyi şekilde öğrenin ve öğretin" diye. Ama kendi kültürümüzü, kendi dilimizi, kendi edebiyatımızı ve kendi tarihimizi bilmeden, onda cahil olup başkalarında zengin olmaya kalkarlarsa bu çok tehlikelidir. Burada da görev devletlerimize düşmektedir, milli eğitim bakanlarımıza düşmektedir, üniversiteleri yöneten yöneticilerimize düşmektedir. Bu bilinç içerisinde hareket etmemiz gerekir. Bunun altını özellikle çizmek istiyorum.
Türk dünyasının kültürel harcını oluşturan Türk kültürü ve edebiyatının Türk dünyası genelinde öğretilmesi ve geliştirilmesi ülkelerimiz arasındaki işbirliğinin gelecek nesillere taşınması açısından da önemlidir. Şimdi sınırlarımız, eskiden aramızda duvarlar vardı, sevgi kalbimizdeydi. Siz de, biz de sevgileri kalplerimizde taşıyorduk. Ama engeller kalktı, siyasi engeller kalktı. Şimdi kültürel engeller çıkmaması lazım. Farklı popüler kültürün tamamen etkisinde kalıp, başka dillerin etkisi altında kalırsak; eskiden başka sınırlar vardı, şimdi başka sınırlar girmiş olur ki; bunu çok tehlikeli görüyorum. Onun için gelecek nesillerin de bu kardeşliği, dayanışmayı ve beraber olma ruhunu taşıyabilmeleri için dilimizi artık anlamaları gerekir. Bunun için imkanlar çoğaldı. Televizyon yayınları, dergiler, internet yayınları, bütün iletişim araçları, yine buna imkan vermektedir.
Türk kültürü ve edebiyatının, sadece bilim adamlarının, türkologların ve tarihçilerin uğraştığı bir alan olarak kalmaması gerekir. Bunun nesillere taşınması gerekir. Türk kültürü zengin ve tarihin derinliklerine kadar uzanan bir birikime sahiptir. Keza Türk medeniyeti de insanlığın ilerlemesine tarihin en eski dönemlerinden bu yana katkı sağlamıştır. Türk Akademisi'nde sadece beşeri bilimlerle ilgilenilmemeli, bunun yanında fen ve diğer alanlarda da Türklerin insanlığa armağan ettikleri ne varsa bunlar da hep gün ışığına çıkarılmalı, bunlar da hep anlatılmalıdır.
Eğitim alanında işbirliğini yeni boyuta taşıyan Ahmet Yesevi Ulaslararası Türk-Kazak Üniversitesi ve Türkçe konuşan ülkelerin kültürel alandaki işbirliğinin önemli bir aracı haline gelen TÜRKSOY projelerinin başarısında Kazakistan'ın da çok büyük tabii ki katkısı vardır. Zaten TÜRKSOY'un şimdi başında bir Kazak kardeşimiz vardır. Türk-Kazak Üniversitesi, Ahmet Yesevi atamızın gösterdiği yolda da ilerlemektedir. Dün beraber ziyaret ettik, emeği geçen herkese buradan, -eski yeni- teşekkür etmek istiyorum.
Kazakistan'daki Türk okulları, başka yine Türk devletlerindeki Türk okulları hem Türkçe'yi hem yerel dillerimizi; Kazakça'yı, Türkmence'yi, Özbekçe'yi, bütün bunları öğretmektedir. Bundan dolayı da yine kıvanç duyuyoruz.
Bugün aslında başka bir faaliyet de var; Türk Dünyası Mimarlık ve Şehircilik Kurultayı olacak. Bu da aslında kültürel faaliyetlerin bir boyutudur. Buralarda da hep bizim kendi kimliğimizi yansıtıcı, kendi motiflerimizi yansıtıcı, eski motiflerimizi stilize edip bugüne taşıyıcı çok güzel örnekler vermek, yine bilim adamlarının, sanatkârların ilgi alanına girmektedir.
Biz siyasetçiyiz, sizler ise bilim adamlarısınız. Biz sizlerin önünü açıyoruz. Nasıl iş adamlarının önünü açıyorsak, akademisyenlerin de önünü açıyoruz. Yine yarın Yunus Emre Kültür Merkezi'ni açacağım. Türkiye olarak biz Türkçe'nin, Türk kültürünün bütün dünyada öğretilmesi için bir vakıf kurduk; Yunus Emre. Yunus Emre de çok büyük Türk şairlerinden. Ahmet Yeseviler, Hacı Bektaş-ı Veliler, Mevlanalar gibi Yunus Emre de Türkçe'yi en sade ve en güzel şekilde ifade eden büyük şairlerden birisidir. Onun ismine kurduğumuz Yunus Emre Kültür Merkezlerini dünyanın her tarafında açıyoruz. Almanya'da açıyoruz, İngiltere'de açıyoruz, Moskova'da açıyoruz, Suriye'de açıyoruz, dünyanın her tarafında bu merkezleri açıp, buralarda güzel Türkçemizi herkese öğretmeye çalışıyoruz.
Türk Akademisi'nin Kazakistan'da kurulmasını değerli dostum, kardeşim Nazarbayev teklif ettiğinde bunu ben büyük bir memnuniyetle kabul ettim ve destekledim. Şimdi açılışını beraber yapmanın mutluluğunu duyuyorum. Hepinize başarılar diliyorum.
Yazdır Paylaş Yukarı