KİTAPLAR

Fotoğraf Galerisi

Video Galeri

Günün Fotoğrafı

 

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İsrail-Filistin Çatışmasını Değerlendirdi

14.10.2023
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İsrail-Filistin Çatışmasını Değerlendirdi

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ,Kayseri’de AGÜ tarafından düzenlenen “Cumhuriyet’in 100. Yılı Programı”na katıldı. AGÜ rektörlük binasındaki programda basın mensuplarına gündemi değerlendiren Gül, "Gazze'de binlerce çocuğu, kadını, sivil insanı öldüren bir örgüt değil, bir devlet. Bu devlet Birleşmiş Milletler'e üye olan bir devlet ve bu devlet uluslararası hukuk tarafından kendisini bağlı hissetmesi gereken bir devlet. Bütün dünyanın gözü önünde bu katliamları yapıyor. Onun için bu hem uluslararası kuruluşlar için hem de bütün insanlık için büyük bir üzüntü kaynağı, büyük bir rezalet, büyük bir vicdansızlık" dedi.

Konuşmasına Cumhuriyet’in 100’üncü yıl dönümü vesileyle yapılan toplantının açılışına katıldığını belirterek başlayan Gül, "Çok büyük olaylara şahit oluyoruz. Özellikle Filistin'deki büyük katliam adeta bütün televizyonlar tarafından canlı olarak veriliyor. Ben de bu konuyla ilgili düşüncelerimi paylaşmak istedim. Öncelikle şunu söylemek isterim. İster sivil insanlar ister Müslüman, ister Yahudi, ister Türk, ister İsrailli, Arap kim olursa olsun sivil insanlar, kadınlar ve çocukları öldürmeyi tasvip etmek mümkün değil. Bunu söyledikten sonra bütün bu olaylar Orta Doğu'da Filistin'de neden oluyor? Bunun kaynağına bakmazsak her şey eksik olur. Bütün sorunların bir tane sebebi var. O da İsrail'in sorumluluklarını yerine getirmemesi, uluslararası hukukun gereklerini uygulamaması. Bu da nedir? 1967 yılından beri Filistin topraklarını Batı Şeria'yı, Gazze'yi, Kudüs'ü ve Doğu Kudüs'ü işgal altında tutuyor" diye konuştu.

İsrail'in Filistin'in topraklarını işgal ettiğini söyleyen Gül, "Ukrayna savaşı niye başladı? Rusya, Ukrayna'nın topraklarının bir kısmını işgal ettiği için bütün dünya Ukrayna'nın arkasında durdu. İşgal topraklarını kurtarsın diye. Ama 1967 yılından beri Birleşmiş Milletler'in Güvenlik Konseyini bütün uluslararası kuruluşların 'bu işgal sona ermelidir' dediği topraklarda İsrail bir adım geri çekilmediği gibi o kadar kötü bir iş yapıyor ki işgal ettiği topraklarda, Doğu Kudüs'te, Batı Şeria'da işgal ettiği başkasına ait topraklarda yeni yerleşim yerleri kuruyor. Dünyanın gözü önünde büyük binalar, büyük siteler yapıyor. Her seferinde dünya bunu lanetliyor, Amerika Birleşik Devletleri de dahil olmak 'bunu yapma' diyor. Ama o da bunu yapmaya devam ediyor. Bu yerleşim yerlerinin büyüklüğünü kafanızda canlandırabilmeniz için şunu söyleyeyim. Bir milyon kişi şimdi buralara taşındı." ifadelerini kullandı.

Daha önce Gazze'ye gittiğini ve orada yaşanılan durumu gördüğünü belirten Gül, "Ben vaktiyle buraları gitmiş, görmüş, Gazze'de neler olup bittiğini, bütün o sokaklarda bilen bir insanım. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi milletvekilliğim sırasında bütün oraları görmüş bir insanım. İşgalin ne olduğunu bilirim. Orada yaşayan insanlara yapılan adaletsizlik, orada yaşayan insanlara karşı uygulanan uygulama öyle ki her gün onları çıldırtan ve her gün onları çılgın hale getiren politikalardır. Dolayısıyla bu politikalar devam ettiği süre içinde ve bu politikalar sanki yeni bir normalmiş, 'evet bunlar yanlış ama ne yapalım?' dendiği süre içinde ve göz göre göre Filistinlilere bu katliamlar yapıldığı süre içerisinde bu tip olayların bugün de, yarın da, dün de ortaya çıkması tabii ki sürpriz değil. Bugün Gazze dünyanın en büyük nüfus yoğunluğunun olduğu yer. Abluka altında senelerdir, giriş-çıkış yasak. 2,5 milyon insan yaşıyor. Ben Gazze'ye gitmiş, orada 2 gün durmuş, değil yemek içmek, nefes almanın bile zor olduğu bir yer. Şimdi bütün dünya, herkes buna 'yeni bir normaldir' deyip kabul etmesine karşı bu olup biten isyandır." dedi.

Bütün dünyanın bu işgale son vermesi için elinden gelen her şeyi yapması gerektiğini ifade eden Gül, “Unutmayalım ki bugün Gazze'de binlerce çocuğu, kadını, sivil insanı öldüren bir örgüt değil, bir devlet. Bu devlet Birleşmiş Milletler'e üye olan bir devlet ve bu devlet uluslararası hukuk tarafından kendisini bağlı hissetmesi gereken bir devlet. Bütün dünyanın gözü önünde bu katliamları yapıyor. Onun için bu hem uluslararası kuruluşlar için hem de bütün insanlık için büyük bir üzüntü kaynağı, büyük bir rezalet, büyük bir vicdansızlık. Bu çağrıyı defalarca yaptık. Bugün de Türkiye olarak bu çağrıyı Sayın Cumhurbaşkanı ve bütün yetkililer yapıyorlar ama başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere Avrupa'nın iki yüzlülükten vazgeçip, kalıcı bir şekilde 'bir daha bu problemler ortaya çıkmasın' deme sorumlulukları var. Onun için de iki devleti 1967 sınırlarına çekilmiş Doğu Kudüs'ün Filistin'in başkenti olduğu, bir bağımsız Filistin devletinin kurulması gerekir. Batı'da, Amerika'da İsrail'in içinde bile vicdan ve insaf sahibi insanların olduğunu görüyorum. Bu söylediklerimizi onlar da söylüyor. Ama ne yazık ki bugün İsrail'deki tarihinin en aşırı birçok kişinin 'faşist' dediği böyle bir koalisyon hükümeti bugünkü katliamları yapmaya devam ediyor. Umarım ki dünya buna artık 'dur' der." dedi.

Gazetecilerin yeni anayasa konusunda fikirlerini sorması üzerine 11. Cumhurbaşkanı Gül, “içeride söyledim doğrusu. Cumhurbaşkanının dile getirdiği bu iyi bir fırsat. Bu fırsatı herkes ön yargısız yaklaşırsa ümit ederim ki netice alınır. Yoksa bu şekilde Türkiye tabiiki yoluna devam eder ama konuşmamın içeriğini dinlediyseniz, nerelere gelebilirdik? Nerelerdeyiz? diye bir mukayese yaparsak o zaman üzülürüz.” diyerek açıklamasını sonlandırdı.

Tüm Haberler

Yazdır Paylaş Yukarı