KİTAPLAR

Fotoğraf Galerisi

Video Galeri

Günün Fotoğrafı

 

Cumhurbaşkanı Gül, Çankaya Köşkü’nde Cumhuriyet ve Liyakat Nişanlarını Tevcih Etti

11.06.2014
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
Cumhurbaşkanı  Gül, Çankaya Köşkü’nde Cumhuriyet ve Liyakat Nişanlarını Tevcih Etti

 

Cumhurbaşkanı Gül; Türkiye’ye, Türkçeye, Türk kültürü ve tarihi ile Türkiye araştırmalarına önemli katkılarda bulunanlara Cumhuriyet ve Liyakat Nişanlarını tevcih etti. Çankaya Köşkü’nde gerçekleştirilen törende Cumhurbaşkanı Gül, Türk vatandaşı olmadan Türkiye dışında, Türk kültür, tarih ve medeniyetinin kıymetini fark edip bu alanda çalışma yapan bilim insanlarının çabalarının takdire şayan olduğunu belirtti.

 

 

Gerçekleştirilen törende yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bu töreni Çankaya Köşkü’nde yapmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu aktararak, “Türkiye dışında çok sayıdaki Türkiye’ye ve Türk kültürüne bu şekilde hizmet eden değerli dostlarımızı bazen hatırlayamayabiliyoruz. Hâlbuki onların bütün bu gayretlerine kadirşinaslık göstermek hepimizin borcu olması gerekir” dedi.

 

 

CARLO MARSILI’NİN TÜRK-İTALYAN DOSTLUĞUNA YAPTIĞI KATKI

Cumhurbaşkanı Gül, Cumhuriyet Nişanı’nın devlet başkanlarına takdim edilen nişandan sonra gelen, Türkiye ile kendi ülkeleri arasındaki dostluğa hizmeti geçen şahsiyetlere verilen bir nişan olduğunu kaydederek şöyle konuştu: “Bunu bugün, İtalya ile Türkiye arasındaki dostluğu her bakımdan çok geliştirmiş olan değerli dostumuz Carlo Marsili’ye vereceğiz. Kendisi burada uzun süre Büyükelçilik yaptı. Büyükelçilik yaptığı süre içerisinde Türkiye ile İtalya arasındaki ilişkileri sadece siyasi alanda değil, ekonomik yatırımlar, kültür faaliyetleri, turizm ve hayatın aklınıza gelen her alanında geliştirilmesine çok büyük, samimi ve gönülden gayretleri oldu. Bu gayretleri o kadar çok dikkati çekti ki neticede kendisine bu şekilde bir armağan vermek bize de borç oldu. Bundan dolayı kendisine bütün bu faaliyetlerinden dolayı teşekkür ediyorum. Büyükelçilikten ayrıldıktan sonra Türkiye dışında verdiği konferanslarda, toplantılarda, yayınladığı kitaplarda aynı çabaları göstermeye devam ediyor. Bunu da büyük bir takdirle izliyoruz.”

Cumhurbaşkanı Gül, Liyakat nişanlarının ise Türk kültürünün bütün alanları başta, Türkoloji, Türk dili olmak üzere, Türk tarihine, kültürüne, mimarisine, Türk kültürünün bütün alanlarında faaliyet gösteren Türkiye dışındaki bilim adamlarına verildiğini aktardı.

“TÜRKİYE ÇOK BÜYÜK MEDENİYETLERE EV SAHİPLİĞİ YAPMIŞTIR”

Türkiye’nin tarih ve kültür olarak çok büyük bir ülke olduğunu, bu coğrafyanın çok büyük medeniyetlere, kültürlere şahitlik yaptığını dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, bütün bunların hepsinin Türkiye’nin kültür mirası olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Gül, geçmişten bugüne Türkiye’nin kültür mirasını dünyaya tanıtmanın borcumuz olduğunu, Türkiye’de bu yönde birçok faaliyet yapıldığını, öte yandan bunun dışında Türkiye’nin bu zenginliğini Türkiye dışında anlatan ve bu uğurda çok büyük gayretleri olan, bu alandaki başarıları herkes tarafından takdir edilen Türkiye dostlarının olduğuna dikkat çekerek onlara da liyakat nişanı verildiğini anlattı.

Cumhurbaşkanı Gül, “Bunu gerçekten çok arzu etmiştim. Çünkü Amerika’da, Rusya’da Çin de, Yunanistan’da Avrupa’nın birçok ülkesinde Türkiye ile ilgili bu çalışmaları hayat boyu devam ettirmek ve kendi ilim alanları olarak seçmiş olmak olağanüstü takdir edilecek bir faaliyettir. Bazen bu zorluk içinde de olabilir. Her ülkenin siyasi atmosferi buna uygun olmayabilir de. Ama sadece akademik kariyer, bilim ve ilim ahlakı, bu çalışmaları en titiz biçimde devam ettirmek, bu değerli şahsiyetlerin öncülüğü olmuştur” dedi.

“TÜRKLERDEN BAHSETMEDEN AVRUPA TARİHİ DÜZGÜN BİR ŞEKİLDE YAZILAMAZ”

Cumhurbaşkanı Gül, dünyanın, Avrupa’nın tarihine bakıldığında, Türklerden bahsetmeden tarihi düzgün bir şekilde yazmanın pek mümkün olmadığına işaret ederek, “Bugün memnuniyetle görüyorum ki dünyanın en iyi üniversitelerinde Türk tarihi, Osmanlı tarihi ile ilgili, Selçuklu tarihi ile ilgili çok değerli bilim insanları çok güzel çalışmalar yapmakta. Biraz önce Sayın Cornell Fleischer’in yaptığı güzel, nazik, konuşmada da ifade ettiği gibi bu alanlarda öğrencilerin çok büyük ilgisi açık bir şekilde gözükmektedir. Türkiye olarak da biz bu faaliyetleri desteklemek amacıyla Yunus Emre Kültür Merkezleri ile özellikle Türk kültürünü tanıtmak için Türkiye dışında büyük gayret sarf ediyoruz. Bütün bunlar bizim yaptıklarımız ama bizim dışımızda Türk vatandaşı olmadan sadece Türk kültürünün, medeniyetinin kıymetini bildikleri için bunları kendilerine ilgi alanı seçip, bu alanda eser üreten, Türkiye’yi geçmişimizi, Türk kültürünü en güzel şekilde insanlığa dünyaya tanıtan çok değerli dostlarımıza bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Aslında bu nişanlar bizim sizin bütün bu faaliyetlerinizi Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak en üst seviyede tanıdığımızı göstermektedir. Ümit ediyorum ki sizin bu faaliyetlerinizi kürsülerinizde, üniversitelerinizde yeni ilim adamları, yeni çalışma yapan sanatçılar, kültür insanları hep takip edecektir ve Türkiye’nin bütün bu birikimi bütün dünyaya en güzel şekilde tanıtılmış olacaktır. Şüphesiz ki bu, aynı zamanda insanlar arasındaki dostluğun da güçlenmesine hizmettir. Birbirini tanımayanlar, birbirinin kültürünü bilmeyenler şüphesiz ki o sıcaklığı da duymazlar. Kültürler aynı zamanda milletlerin birbirlerine olan saygısının ve sevgisinin de gelişmesine hizmet eden bir alandır” dedi.

CUMHURBAŞKANI GÜL’DEN NİŞAN ALANLARA TEBRİK VE TAKDİR

Törende Liyakat nişanlarından birinin Feroz Ahmad’e verildiğini ve kendisinin birçok eserinin de Türkçeye de çevrildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Gül, Türk ve Osmanlı İmparatorluğu’nun, özellikle imparatorluğun son dönemi ile ilgili yazdığı eserlerin her bakımdan çok büyük takdir ve ilgi gördüğünü söyledi. Dostumuz ve komşumuz Yunanistan’dan Evangelia Balta’nın da yaptığı çalışmalarla gerçekten çok büyük bir hayranlık uyandırdığını ve Osmanlı tarihi üzerine çok kıymetli çalışmaları bulunduğunu ve eserlerinin toplum tarihi açısından ışık tuttuğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, bundan dolayı kendisine teşekkür ettiğini ve tebriklerini sunduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Gül, Suraiya Faroqhi’nin hem Alman, hem Hintli bir aileden gelen çok değerli bir profesör olduğunu belirterek şöyle söyledi: “Kendisinin Osmanlı dönemine ilişkin birçok eseri olan Sayın Faroqhi’nin değerli çalışmalarını Türkiye yakından bilmektedir. Kendisine teşekkür etmekteyim, özellikle Almanya’da çok sayıda Türk’ün de bulunduğunu düşünürsek, yeni yeni talebeler edineceğinden de eminim” dedi.

NİŞAN ALANLARIN TÜRK DİLİNE YAPTIKLARI KATKILAR

Chicago Üniversitesi’nden Osmanlı ve İslam Tarihi profesörü Cornell Fleischer’in de aksansız bir Türkçe ile yaptığı konuşmasını dinlediklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Gül, özellikle Kanuni Sultan Süleyman dönemi ile ilgili çalışmaları ile bilindiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, Feridun Hamdullahpur’ın da lisans ve yüksek lisans çalışmalarını Türkiye’de yaptığını ve teknoloji alanındaki öncü konumuyla bilinen Waterloo Üniversitesi’nin Rektörlüğü’nü yürüten, bugün akademik ve bazı mecburi faaliyetleri olduğu için aramıza katılamayan çok değerli bir bilim adamı olduğunu aktardı. György Hazai’nin ise dünya çapında tanınmış bir Türkolog olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Gül şunları söyledi: “Değerli dostumuz birçok Türkolog’un yetiştirilmesinde gerçekten çok emeği geçmiştir. Ben ne zaman Macar Büyükelçilerini kabul etsem hepsinin hep Türkçe konuştuğunu görürüm ve bundan gerçekten çok büyük mutluluk duyarım. Dolayısıyla Macaristan’daki Türkoloji akımı ve okulu çok güçlüdür. Buna çok büyük emeği geçen değerli dostumuza tekrar teşekkür ediyorum.”

OSMANLI TARİHİ VE KÜLTÜRÜ ÜZERİNE YAPILAN ÇALIŞMALAR

Bir başka Türkoloji uzmanı olan Fehim Nametak’ın da Türk edebiyatı üzerine çalışmaları bulunduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, Boşnak Edebiyatı’nın Türk Dili ile olan ilişkisi üzerine değerli eserleri bulunduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Gül Liyakat Nişanı alanlardan birinin de Machiel Kiel’in uzmanlık sahasının Osmanlık tarihi ve mimarisi olduğunu belirtti. Dimitry Mihalovic Nasılov’un da Türkoloji geleneğinin önemli temsilcilerinden birisi olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, Çağatay lehçesi ve Uygurca ile ilgili çalışmaları ile yetiştirdiği öğrencileri ile 56 yıldır Türkiye ve Türk Kültürü’ne Rusya’da büyük hizmetleri olduğunu aktardı. Julian Ruby’nin ise Osmanlı Türk çinileri, Osmanlı sultanlarının portreleri, Osmanlı kültürü üzerine yaptığı çalışmalarla tanınmış olduğunu, bundan dolayı da kendisine teşekkür ettiğini belirtti.

“DOĞUMUNUN 400. YILINDA EVLİYA ÇELEBİ” KİTABI

Claudia Römer’in ise uzmanlık alanın da Osmanlı ve Türkçe dilbilimi olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, “Doğumunun 400. Yılında Evliya Çelebi” adlı kitabıyla çok büyük ilgi gördüğün anlattı. Cumhurbaşkanı Gül, Tadashi Suziki’nin de tarihimiz ile ilgili konularda otorite kabul edilen isimlerden olduğunu ve kendisine teşekkür ettiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, Osmanlı-Mağrip Araştırma ve Çalışmaları, Arşiv ve İlim Merkezi ile Osmanlı Çalışmaları Arap Komitesi’nin kuruculuğu ve başkanlığını yapan Abdeljelil Temimi’nin de Tunuslu çok değerli bir akademisyen olduğunu belirtti. Abudurexiti Yakufu’nda başta Uygurca olmak üzere Türk lehçeleri üzerine çalışmalar yaptığını söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, katkıları için kendisine teşekkür etti.

“TÜRK KÜLTÜRÜNE KATKI YAPAN BİLİM İNSANLARININ ÇABALARINI TAKDİR EDİYORUZ”

Türk kültür ve diline hizmetin, hepimizin görevi olduğuna işaret ederek, Türk vatandaşı olmadan Türkiye dışında, Türk kültür, tarih ve medeniyetinin kıymetini fark edip, bu alanda çalışma yapmanın takdire şayan bir çaba olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Gül sözlerini, “Bundan dolayı bir kez daha Türkiye ve Türk dostu olan değerli bilim insanlarını tebrik ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk halkı adına teşekkür ediyorum. Bu gayretlerinizin devam edeceğine eminim. Ayrıca bulundukları üniversitelerde, kürsülerde yerlerini dolduracak genç nesillere bilgilerini aktarmaktan da hiç tereddüt etmeyeceklerini ümit ediyorum. Tekrar hepinizi tebrik ediyorum, hepinize teşekkür ediyorum” diye tamamladı.

Tüm Haberler

Yazdır Paylaş Yukarı