KİTAPLAR

Fotoğraf Galerisi

Video Galeri

Günün Fotoğrafı

 

“Türkiye ile İran Arasındaki Köklü Müktesebat, Bugünkü İlişkilerimiz İçin de Kıymetli Bir Hazinedir”

09.06.2014
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
“Türkiye ile İran Arasındaki Köklü Müktesebat, Bugünkü İlişkilerimiz İçin de Kıymetli Bir Hazinedir”

 

İran Cumhurbaşkanı Ruhani’nin onuruna Çankaya Köşkü’nde resmî akşam yemeği veren Cumhurbaşkanı Gül, 18 yıl aradan sonra İran’dan ilk Cumhurbaşkanı ziyaretinin önemine işaret ederek, “Türkiye ile İran halkları, iki eski dost ve kardeştir. Ülkelerimiz, iki kadim komşudur. İlişkilerimiz gücünü, ortak tarihimiz boyunca birbirini zenginleştiren değerlerimizden ve halklarımız arasındaki derin beşerî ve kültürel bağlardan almaktadır” dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin onuruna Çankaya Köşkü’nde resmî akşam yemeği verdi.

Cumhurbaşkanı Gül, Cumhurbaşkanı Ruhani’nin, 18 yıllık bir aradan sonra Ankara’ya gelen ilk İran Cumhurbaşkanı olduğunu belirterek, konuğunu ülkemizde ağırlamaktan duyduğu kıvancı dile getirdi.

 

 

“TÜRKİYE İLE İRAN HALKLARI, İKİ ESKİ DOST VE KARDEŞTİR”

Konuşmasında, birkaç gün sonra Brezilya’da başlayacak Dünya Futbol Kupası’nda vereceği mücadelede İran Millî Futbol Takımı’na da başarılar dileyen Cumhurbaşkanı Gül şunları söyledi: “Türkiye ile İran halkları, iki eski dost ve kardeştir. Ülkelerimiz, iki kadim komşudur. İlişkilerimiz gücünü, ortak tarihimiz boyunca birbirini zenginleştiren değerlerimizden ve halklarımız arasındaki derin beşeri ve kültürel bağlardan almaktadır. Bu çerçevede, 1639’dan bu yana değişmeyen Türkiye-İran sınırının mazisi ise, başka birçok ülkenin tarihlerinden eskidir. 400 yıla yakın geçmişi bulunan ortak sınırımız, bölgemizde dış müdahale olmadan belirlenmiş ender sınırlardandır. Bu köklü müktesebat, günümüzde de ilişkilerimizin ilerletilmesi için kıymetli bir hazine teşkil etmektedir.”

“İRAN İLE TİCARETİMİZİ DAHA DA ÇEŞİTLENDİRMELİYİZ”

Bu temelde son dönemde artan üst düzey temaslarla ilişkilerde güçlü bir ivme yakalandığını memnuniyetle gördüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, ziyaretin, çok yönlü ilişkilerin, halklarımızın ortak çıkarları doğrultusunda geliştirilmesine önemli katkılar sağlayacağına inandığını belirtti. Cumhurbaşkanı Gül, iki ülke arasında özellikle ekonomi, ticaret, ulaştırma, enerji, inşaat ve turizm gibi alanlarda iş birliği potansiyelinin geniş olduğuna işaret etti. Karşılıklı ve ortak yatırımlar için fazlasıyla fırsatların bulunduğuna da değinen Cumhurbaşkanı Gül, “Ticaretimizin, daha da çeşitlendirilmesi gerekir. Bu zengin ve çok boyutlu potansiyeli gerektiği gibi değerlendirmeleri için iş adamlarımızı ve müteşebbislerimizi teşvik etmeyi sürdürmeliyiz” dedi.

İKİ ÜLKE ARASINDAKİ KÜLTÜREL ETKİLEŞİMLER

İki ülke halkları arasındaki beşerî bağları daha da pekiştirecek adımların atılmasını önerisini dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, kültür merkezlerimizin dil, edebiyat, sinema ve mimari alanlarında faaliyetlerinin yoğunlaştırılması, ilişkilerin geleceğine yapacağı en önemli yatırım olacağını bildirdi. İsfahan, Konya ve benzeri şehirlerin simgelediği ortak kültür miraslarının daha iyi korunması için tecrübe değişiminin, iki ülkeye de fayda getireceğini aktaran Cumhurbaşkanı Gül, “Nitekim, 2009 yılında Topkapı Sarayı Müzesi’nde, İran Millî Müzesi ile iş birliği halinde düzenlemiş olduğumuz ‘İran Uygarlığının On Bin Yılı/Ortak Mirasımızın İki Bin Yılı’ başlıklı olağanüstü önemdeki sergi, geçmişte yatan ilişkilerimizin bugün de bilincinde olduğumuzu sergiyi gezen yerli ve yabancı binlerce kişiye bir kez daha göstermiştir” dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, ziyaret vesilesiyle ilk toplantısı düzenlenen Yüksek Düzeyli İş Birliği Konseyi’nin, tüm bu alanları kapsayan iş birliğinin sistematik bir çerçevede ilerletilmesini sağlayacağını ifade etti.

Türkiye-İran ilişkilerinin yakın bir diyalogla sağlıklı zeminde ilerlemesinin, halklarımızın olduğu kadar bölgenin huzur, istikrar ve refahı bakımından da önem taşıdığına işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, bu doğrultuda müştereken atılacak yapıcı adımların, etnik ve mezhep temelli ayrışma senaryolarına karşı verilecek en güçlü cevabı teşkil edeceğini aktardı.

DIŞ POLİTİKADAKİ İŞ BİRLİĞİ ALANLARI

Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasında İran Cumhurbaşkanı Ruhani’ye, “Zat-ı Devletleri’nin BM 68. Genel Kurulu’na sunduğu ‘Şiddete ve Aşırıcılığa Karşı Bir Dünya’ başlıklı karar tasarısı, bu cümleden çok önemli bir adımdır. Türkiye, bu tasarıya kuvvetli destek vermiştir” dedi. İslam İşbirliği Teşkilatı, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı ve D-8 gibi İslam âleminin birlik ve beraberliğini pekiştiren önemli platformların yanı sıra, Türkiye ve İran’ın, Afganistan merkezli İstanbul Süreci gibi önemli çok taraflı girişimler temelinde de iş birliği yaptıklarına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, bu verimli iş birliğini sonuç odaklı bir yaklaşımla diğer bölgesel konulara da yoğun biçimde genişletmek gerektiğini söyledi.

“BÖLGESEL BARIŞ, HEPİMİZİN SAMİMİ KATKILARIYLA MÜMKÜN OLACAKTIR”

Cumhurbaşkanı Gül, “Suriye’deki trajedinin bir an önce sona ermesi, Irak’ta istikrarın tesisi, terörizm tehdidinin ve mülteci sorunlarının bertaraf edilmesi, Filistin meselesinin Orta Doğu Barış Süreci çerçevesinde adil ve kalıcı çözüme kavuşturulması ancak hepimizin samimi, yapıcı ve ortak katkılarda bulunmasıyla mümkün olacaktır. Tüm bu sıkıntılar karşısında bölgemizde akan kanın durdurulması ile zengin tabii ve beşerî kaynaklarımızın ihtilaflar için değil, kalkınma ve refahımızın arttırılması için kullanılması vizyoner bir yaklaşım gerektirmektedir. Böyle bir vizyon, bölgemizde iyi komşuluk, içişlerine karışmama, sınırlara saygı temelinde bir iş birliği ve dayanışma ruhunun hakim olmasını ve bunun mekanizmalarının tesisini içermelidir” dedi.

Bu vizyonun ayrıca, halkların ekonomik ve siyasi reformlar yoluyla layık oldukları daha adil ve insan haklarına dayalı bir ortama taşınmasını öngörmesi gerektiğine de işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, köklü medeniyetlerin mirasçısı olan Türkiye ile İran’ın, güçlü devlet gelenekleriyle, böyle bir bölgesel vizyonu ortaya koyacak basiret ve sağduyuya sahip bulunduğunu söyledi.

“SON YILLARDA İVME KAZANAN DOSTANE İLİŞKİLERİMİZ, TÜM BOYUTLARIYLA GELİŞMEYİ SÜRDÜRECEKTİR”

Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu doğrultudaki gayretlerimizden verimli neticeler alınması, İran’ın nükleer programıyla ilgili sorunun nihai olarak çözülmesiyle çok daha kolay olacaktır. Bu konuda son dönemde başarıyla yürüttüğünüz diplomatik müzakereler, barışçıl bir çözüme ulaşılması için önemli bir fırsat penceresi sunmaktadır. Bu düşüncelerle, son yıllarda muazzam bir ivme kazandırılan dostane ilişkilerimizin tüm boyutlarıyla gelişmeyi sürdüreceğine olan inancımı yineliyorum. Zat-ı Devletlerinin ‘Aşırılıkları sona erdirelim, ılımlılıktan başka çaremiz yoktur’ şeklindeki veciz çağrısını ortak kültür mirasımızın sembollerinden biri olan Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin asırları aşan felsefesinin günümüzdeki bir yansıması olarak görüyorum. Bu duygularla, Zat-ı Devletleri’ne ve heyetinizin kıymetli üyelerine sağlık ve mutluluk, dost ve komşu İran halkına esenlik ve refah diliyorum.”

CUMHURBAŞKANI RUHANİ: “İRAN İLE TÜRKİYE ARASINDAKİ İLİŞKİLER GEÇMİŞE UZANMAKTADIR”

Cumhurbaşkanı Ruhani de yemekte yaptığı konuşmada, “Tarihî ve kültürel birçok ortak paydaya sahip İran İslam Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti arasında geçmişe uzanan tarihî ilişkiler sürekli kalıcı olmuş ve ilerleme yolunda gelişme kaydetmiştir” dedi.

Tüm Haberler

Yazdır Paylaş Yukarı