Cumhurbaşkanı Gül, Kütahya Valiliği’ni ziyareti sırasında yaptığı açıklamanın ardından basın mensuplarının Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin sorularını cevapladı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kütahya Valiliği’ni ziyareti sırasında yaptığı açıklamanın ardından basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını cevapladı.
Soru: “Efendim Cumhurbaşkanlığı seçimleri konusunda Sayın Başbakan ile ne zaman görüşeceksiniz, tarih belli oldu mu? İkincisi, Sayın Başbakan’ın bir açıklaması var; ‘Köşk’e çıkarsam tam yetki kullanacağım’ dedi. Bu bir tartışmaya neden oldu. Acaba mevcut 1982 Anayasası’nın yetkilerini yeni seçilecek, halkın seçeceği Cumhurbaşkanı’na verir mi gibi soru işaretleri var. Sizin bu konudaki değerlendirmenizi alabilir miyiz?”
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİM SÜRECİ
Cumhurbaşkanı Gül: “Mahalli seçimler bittikten sonra gündemimizdeki konunun Cumhurbaşkanlığı seçimleri olacağı gayet açıktır. Çünkü Türkiye gibi açık bir toplumun olduğu, herkesin katılımcı bir şekilde görüşlerini ifade ettiği bir ülkede bunu tartışmaktan daha tabii bir şey olamaz. Onu da ben geçen senelerde gündemimizdeki konu budur, konuşulacaktır dedim ve çeşitli vesilelerle de bu tip sorulara cevaplar verdim. Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili sürecin nasıl olacağı Yüksek Seçim Kurulu tarafından da duyuruldu, dolayısıyla takvim de bilinmekte. Ama önce şunu söylemek isterim. Ben bu Cumhurbaşkanlığı seçiminin gayet nezih neticelenecek bir seçim sürecinin olacağına inanıyorum. Çünkü eskiden yaşadığımız krizler, tartışmalar bunlar olmayacaktır. Herhangi bir belirsizlik de söz konusu değildir. Onun için herhangi bir siyasi risk yüklenmesin ülkenin üstüne. Bu anlamda ben, herkes işinde gücünde sakin olsun diyorum. Diğer yandan tabii ki nihayetinde adaylar çıkacaktır. Bunlar da önümüzdeki günlerde belli olur. Sayın Başbakan ve benimle ilgili konular söz konusu olduğunda bir araya gelip bunları konuşacağımızı, görüşeceğimizi zaten söyledik. İşte gördüğünüz gibi çeşitli istişareler, çeşitli temayül çalışmaları yapılıyor. Bunlar seçimlerden önce, kararlar verilmeden önce yapılan şeylerdir. Biz de bir araya geldiğimizde konuşup bunları neticelendireceğiz. Tabii ki Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili adaylar netleştikten sonra başka bir süreç başlayacaktır. Bu vesileyle şunu da söylemek isterim. Görüyorum birçok tartışma oluyor, birçok spekülasyon falan oluyor. Yani ben devletin bütün kademelerinde milletimize hizmet ettim. Büyük bir şerefle bu görevleri hep yerine getirdim ve bundan daha büyük bir gurur da tabii ki söz konusu olamaz. Bugünkü şartlar çerçevesinde benim gelecekle ilgili bir siyaset planımın olmadığını da doğrusu burada paylaşmak isterim. Çünkü bakıyorum birçok spekülasyon, birçok şeyler söyleniyor. Bunlar günü geldikçe tabii daha çok konuşulacaktır, tartışılacaktır ama bunun da bilinmesini arzu ederim.”
Soru: “Efendim siyasi planım yok dediniz, gelecekle ilgili?”
Cumhurbaşkanı Gül: “Evet, bugünkü şartlarda böyle bir planımın olmadığını söyledim, evet.”
Soru: “Bu soruyla bağlantılı olarak Medvedev-Putin formülü çok tartışılıyor, sizi Başbakanlık koltuğunda düşünebilecek miyiz?”
Cumhurbaşkanı Gül: “Ben onların doğrusu bu şekilde demokrasiye çok yakışan bir uygulama olduğu kanaatinde değilim. Hali hazırda, yani dediğim gibi, bugünkü şartlar içerisinde düşüncemi söylemiş oldum size.”
Soru: “Gelecekle ilgili siyaset planım yok derken, adaylığınızı tekrar koymazsanız siyaseti bırakacak mısınız efendim?”
Cumhurbaşkanı Gül: “Söyledim, böyle bir siyasi, yani mevcut şartlar içerisinde, yani koşullar, bugünkü şartlar içerisinde böyle bir planımın olmadığını söyledim size.”
Soru: “Peki efendim, bu aynı zamanda Köşk’e yeniden adaylığınızın da bir işareti mi, yani isteğinizin?”
Cumhurbaşkanı Gül: “Onu da gayet açık bir biçimde söyledim. Tabii ki bugün Cumhurbaşkanı olduğum için bazı konuları açık konuşmak beni sınırlıyor. Ama şu bir gerçek ki, ben bağımsız bir şekilde siyasete girmiş veyahut da Cumhurbaşkanı olmuş bir insan değilim. Dolayısıyla, muhakkak bunu arkadaşlarımızla konuşacağımızı, tartışacağımızı ve neticede hep beraber bir karara varacağımızı ve bunu da kendi aramızda konuşarak halledeceğimizi söyledim. Dediğim gibi, bunlar gayet açık, şeffaf bir şekilde olan konular. Türkiye yeterince olgun bir ülke, hepimiz de yeteri kadar olgunuz. Onun için Türkiye’nin geleceği daima parlak olacaktır, Türkiye’nin geleceği daima da iyi olacaktır.”