Cumhurbaşkanı Gül, Letonya Cumhurbaşkanı Andris Berzins ile gerçekleştirdiği ortak basın toplantısının ardından basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını cevapladı.
Soru: “MİT ile ilgili yeni yasa Meclis’te görüşülmeye devam ediliyor. İki temel itiraz noktası var. Bunlardan bir tanesi MİT mensuplarına dokunulmazlık zırhı getirildiği yönünde. İkincisi ise MİT’in hem özel, hem devlet kurumlarından istediği her veriyi alacak olmasının temel hak ve özgürlüklere aykırı olduğu yönünde bir eleştiri var. Sizin yasa ile ilgili görüşleriniz nedir efendim? Bir de Meclis’te ufak tefek düzenlemeler değişiklikler yapılıyor. Bu noktada bir telkininiz oluyor mu? İkinci olarak da dün Sayın Ahmet Sever’in açıklamaları oldu. Cumhurbaşkanlığı’na aday olup olmayacağınız ne zaman netleşecek, Sayın Başbakan’la bu konuyu ne zaman nihayete erdireceksiniz? Eğer yeniden aday olmama noktasında bir irade gösterirseniz, siyasete devam edecek misiniz?”
MİT YASASI
Cumhurbaşkanı Gül: “Bütün soruları sordu arkadaşımız. İkinci soruya belki fırsat bile bırakmamış olabilir. Önce tabii bütün yasalarda olduğu gibi bu yasayı da yakından takip ediyorum. Hem ilgili Sayın Bakanı, hem ilgili Sayın Müsteşarı çağırıp, onlarla görüşüp fikirlerimi söylemişimdir, diğer yasalarda yaptığım gibi. Şüphesiz ki bu tip yasalar hep tartışmalı konulardır. İşin doğası gereği nereden bakarsanız öyle. Gayet dikkatli bir şekilde görüşlerimi hep paylaşıp tavsiye ettim. Nihayetinde TBMM’nin kararıdır. Yasayı TBMM yapar. Milletvekillerinin vereceği bir karardır.”
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ
“Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili biliyorsunuz takvim zaten açıklandı. Daha önce, ‘Sayın Başbakan ile biz konuşacağız’ demiştim. Bunu yapmadık ama yakında konuşacağız tabii ki ama bu şahıslarımızla, ikimizle ilgili bir konu. Şüphesiz ki başka adaylar da söz konusu olacaktır. Türk halkı karar verecektir. Zaman zaman biz ikimiz konuşacağız deyince buradan farklı farklı eleştiriler duyuyorum. Şüphesiz ki başka adaylar hep olacaktır. Neticede seçimlerde halk karar verecektir. Hiç kimse şimdiden, ‘bu benim cebimde’ de dememektedir. Onun için bunun bilinmesini istiyorum. Diğer konularda bakalım önümüzde zaten bunlar daha çok konuşulacak. Söyledim daha önce de; ‘nihayetinde benim ne düşündüğüm de önemli olacak’ dedim.”
Soru: “Polonya’da ve Baltık devletlerinde NATO mevcudiyetinin, özellikle Rusya’nın son dönemdeki agresif tutumları düşünüldüğünde daha da uzatılması gerektiğini düşünüyor musunuz? Ayrıca Rusya’ya ne gibi yaptırımların gerçekleştirilmesi gerekiyor sizlere göre? Yani bir taraftan Baltık denizi bölgesinde NATO kuvvetleri mevcudiyeti uzatılmalı mı, uzatılmamalı mı; NATO mevcudiyeti daha da güçlendirilmeli mi, süresi uzatılmalı mı? Bununla ilgili görüşlerinizi öğrenmek istiyorum. Yaptırımlarla alakalı ise eğer olaylar daha da tırmanırsa ya da olaylar hafifleyecek olursa, gelişmelere göre, yaptırımlar konusunda ne gibi bir yaklaşım sergilenmeli? Yani durumun daha da kötüleşmesinin önüne geçmek için yaptırımlar uygulanmalı mı, yoksa hali hazırda yapılan çalışmalar daha da güçlendirilmeli mi? Tabii Karadeniz’deki durum çok önemli. Sayın Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı özellikle Karadeniz’deki mevcut durumla ilgili görüşlerini bizimle paylaşırsa çok müteşekkir oluruz.”
“İSTİKRAR HEPİMİZİN ARADIĞI BİRİNCİ UNSUR”
Cumhurbaşkanı Gül: “Biraz önce de söyledim, baş başa bu konuları geniş şekilde konuştuk. Tabii ki bölgemizde cereyan ediyor her şey. Sadece Baltık tarafı değil, Ukrayna, Kırım tarafı, Karadeniz, bütün bunlar büyük bir bölge olarak düşündüğümüzde, buralardaki istikrar önce hepimizin aradığı birinci unsur. NATO içerisinde müttefikliğimize vurgular yaptık, dolayısıyla NATO içerisinde dayanışmayı her zaman göstermenin sırası. Bu çerçeve içerisinde değişik seviyelerde NATO toplantıları yapılıyor gerek Baltıklar, gerek Karadeniz. Bütün buralarla ilgili ve bunlar neticede hem askeri kanat, hem sivil kanat neticede birçok kararlar alıyor ama bütün bunlar problemin diyalogla, uluslararası hukuk çerçevesi içerisinde çözülmesi ve problemlerin daha büyümemesi için yapılan çalışmalardır. Ümit ediyoruz ki, uluslararası hukuk hiçbir zaman göz ardı edilmez. Ülkelerin, Birleşmiş Milletler tarafından tanınmış olan toprak bütünlükleri, egemenlikleri hiçbir zaman ihlal edilmez. Bunlara her zaman karşılıklı bir şekilde hep saygı duyulur. Diğer yandan şu da bir gerçektir; Rusya bu coğrafyanın ve bu bölgenin en önemli ülkelerinden birisidir. O açıdan tarihte ülkeler çok beraber olmuşlardır, nüfuslar çok karışmıştır. Bütün bunları da hep dikkate alarak, gayet dikkatli bir diplomasinin yürütülmesi ve diyalogla bu problemlerin büyümeden çözülmesine biz önem veriyoruz ve bu yönde de sürekli bir istişare halindeyiz, hem müttefiklerimizle hem de tabii ki bölgede bu problemlerin bir tarafı olan Rusya ile.”
Soru: “Bir önceki sorunun ardından şunu da öğrenmek isteriz. Türkiye’nin ve Letonya’nın elbette Karadeniz’e Ukrayna vasıtasıyla bağlanma önceliği de var. Bu Baltık ülkelerine Riga vasıtasıyla devam eden bir bağlantı. Dolayısıyla Ukrayna’da yaşanan bu olaylar bu transit, bu güzergâhın gelişimi üzerinde bir olumsuz etki yaratabilir mi?”
KARADENİZ’DE ULAŞIM HATTI
Cumhurbaşkanı Gül: “Minsk üzerinden, Ukrayna üzerinden Karadeniz’e gelen aslında bir ulaşım hattı vardır. Buna bildiğim kadarıyla Zubr Treni deniyor. Bugün de bunları konuştuk. Karadeniz üzerinden Türkiye bağlantısının yapılıp başka istikametlere gitmesine de önem veriyoruz. Ulaştırma Bakanları bütün bunları konuştular. Ümit ediyoruz ki bunlarda herhangi bir aksama olmaz.”