Kenya Cumhurbaşkanı Kenyatta onuruna Çankaya Köşkü’nde resmî akşam yemeği veren Cumhurbaşkanı Gül, iki ülke arasındaki ilk temasların 16. yüzyılda başladığını belirterek, “Kenya’nın kurucu Devlet Başkanı olan babanız Jomo Kenyatta’nın izinden giderek, ülkenizin refahı ve kalkınması için attığınız adımlara biz de elimizden geldiğince katkıda bulunacağız. İlişkilerimizdeki dinamizmi kalıcı kılacak temel unsur ise iş, ticaret ve karşılıklı yatırımlardır” dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kenya Cumhurbaşkanı Uhuru Kenyatta onuruna Çankaya Köşkü’nde resmî akşam yemeği verdi.
Yemekte yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Gül, Kenya’dan ülkemize Cumhurbaşkanı düzeyindeki ilk resmî ziyaretin gerçekleştirildiğine dikkat çekerek, Kenya Cumhurbaşkanı Kenyatta’ya “Ziyaretiniz, aynı benim 2009’da güzel ülkenize gerçekleştirdiğim ve Sahra Altı Afrika’ya bir ilki teşkil eden ziyaretim gibi tarihî nitelik taşımaktadır. Bu önemli vesileyle ülkemize gelen siz değerli misafirlerimizi en samimi hislerimle selamlıyorum” dedi.
“TÜRKİYE-KENYA İLİŞKİLERİNİN MAZİSİ ÇOK KÖKLÜDÜR”
Cumhurbaşkanı Gül, aradaki mesafeye rağmen, Türkiye-Kenya ilişkilerinin mazisinin çok köklü olduğunu kaydederek, iki ülke arasındaki ilk temasların, Osmanlı denizcisi Emir Ali Bey’in 16. yüzyılda Mombasa’ya gitmesiyle başladığını, Kenya’da, sömürgecilere karşı birlikte mücadele veren bu tarihî şahsiyetin ebedi istirahatgâhının da Kenya’da olduğunu söyledi.
Bu etkileşimin sonucu olarak zamanında Kenya’da Osmanlı parasının basıldığını da anlatan Cumhurbaşkanı Gül, “Bugün de Kenya’nın çeşitli yerlerinde Osmanlı döneminden kalma su sistemleri, köprüler, medreseler, camiler ve hamamlar bulunmaktadır” dedi.
“ÜLKENİZİN REFAHI VE KALKINMASI İÇİN ATTIĞINIZ ADIMLARA KATKIDA BULUNACAĞIZ”
Ülkemizin, Doğu Afrika’nın finans, iletişim ve lojistik merkezi olan Kenya ile böylesine köklü bir tarihî ve beşeri zemin üzerine kurulu ilişkilerini, Afrika ortaklık politikası çerçevesinde karşılıklı yarar temelinde sürdürme kararlılığında olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, “Bu anlayışla, Sahra Altı Afrikası’ndaki en eski diplomatik temsilciliklerimizden biri olan Nairobi Büyükelçiliğimizi 1968 yılında faaliyete geçirdik. Son yıllarda ilişkilerimizin ahdi altyapısını güçlendiren çok sayıda anlaşma imzaladık. 2009’daki Kenya ziyaretim vesilesiyle, THY’nin Nairobi seferlerini başlattık. 2012 sonu itibariyle İstanbul-Mombasa hattına işlerlik kazandırdık. Kenya’nın Ankara Büyükelçiliği’ni 2012 yılında faaliyet geçirmesinden de büyük memnuniyet duyduk” dedi.
“KENYA, AFRİKA’DAKİ ÖNEMLİ KALKINMA ORTAKLARIMIZDAN BİRİDİR”
Cumhurbaşkanı Gül, Afrika’daki önemli kalkınma ortaklarımızdan olan Kenya ile bu alandaki iş birliğini ilerletmek istediğini belirterek şunları söyledi: “Kenya’nın kurucu Devlet Başkanı olan babanız Jomo Kenyatta’nın izinden giderek, ülkenizin refahı ve kalkınması için attığınız adımlara biz de elimizden geldiğince katkıda bulunacağız. Bunun için, TİKA’nın Nairobi’deki koordinasyon ofisini açtık. TİKA aracılığıyla Kenya’da hayata geçirilen kalkınma projelerinin değeri şimdiden 1,3 milyon doları bulmuştur. Önümüzdeki dönemde sulama ve bölge okulu inşası projeleri de Kenyalı dostlarımızla el birliğiyle hayata geçirilecektir. İlişkilerimizdeki dinamizmi kalıcı kılacak temel unsur ise iş, ticaret ve karşılıklı yatırımlardır.”
TÜRKİYE’NİN, AFRİKA BOYNUZU BÖLGESİNE İLGİSİ
Türkiye’nin, Afrika Boynuzu bölgesinin yükselen yıldızlarından Kenya ile çok taraflı platformlardaki iş birliğini de en güçlü şekilde sürdürmek istediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, Afrika’nın BM merkezi konumunda olan ve modern deniz korsanlığıyla mücadelede öncü rol oynayan Kenya’nın, barış misyonlarındaki aktif mevcudiyetiyle, bölgesel güvenlik ve istikrara yaptığı katkıları takdirle takip ettiklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu çerçevede, Kenya’nın Doğu Afrika Topluluğu’nun Dönem Başkanlığı’nı üstlenmesinden memnuniyet duyduk. Hükümetler arası Kalkınma Otoritesi bünyesindeki faaliyetlerinizi de takdir ediyoruz. Kenya’nın aktif dış politikası, bir yandan “Afrika sorunlarına Afrika çözümleri” olarak özetlenebilecek ortak anlayışımızı güçlendirirken, diğer yandan ikili ilişkilerimize yeni ufuklar kazandırmaktadır.”