KİTAPLAR

Fotoğraf Galerisi

Video Galeri

Günün Fotoğrafı

 

Danimarka Kraliçesi II. Margrethe’den Cumhurbaşkanı Gül Onuruna Akşam Yemeği

17.03.2014
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
Danimarka Kraliçesi II. Margrethe’den Cumhurbaşkanı Gül Onuruna Akşam Yemeği

Danimarka Kraliçesi II. Margrethe ve eşi Prens Henrik tarafından Cumhurbaşkanı Gül ve Bayan Gül onuruna Amalienborg Sarayı’nda resmî akşam yemeği verildi. Yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Gül, mazisi yüzyıllara dayanan dostluğun her alanda perçinlemesi temennisini belirterek, “Sayıları 65 bin dolayındaki Türk toplumu, Danimarka’daki en kalabalık yabancı gruptur. Türkiye’yi kendilerine ikinci vatan edinen Danimarkalı dostlarımızla birlikte bu insanlar, halklarımız arasındaki dostane bağların en güçlü halkalarından birini teşkil etmektedir” dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül, Danimarka Kraliçesi II. Margrethe ve eşi Prens Henrik tarafından Amalienborg Sarayı’nda onurlarına verilen resmî akşam yemeğine katıldı.

Cumhurbaşkanı Gül, yemekte yaptığı konuşmada, “Mutlu insanlar diyarı” olarak bilinen Danimarka ile Türkiye arasındaki ilk devlet ziyareti vesilesiyle Kopenhag’da bulunmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.

 

“İKİ ÜLKE VE HALKLARI, ÇOK YÖNLÜ ETKİLEŞİMLERİNİ BUGÜNE KADAR SÜRDÜRMÜŞTÜR”

Danimarka ile 1756 yılında imzalanan ve Osmanlı tarihinde bir ilki teşkil eden Dostluk, Seyri Sefain ve Ticaret Anlaşması’nın “Osmanlı Devleti ile Danimarka Krallığı arasında ebedi barış ve samimi dostluk tesis edilecektir” ifadeleriyle başladığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Gül, “Memnuniyetle müşahede ediyoruz ki, 258 yıllık köklü bir maziye dayanan Türkiye-Danimarka ilişkilerine damgasını vuran ilkeler, tam da bu dostluğu yansıtan ortaklık ve iş birliğidir” dedi.

TÜRKİYE-DANİMARKA İLİŞKİLERİNİN TARİHÎ KÖKLERİ

Bu anlayış temelinde, Danimarka’nın, ilk diplomatik temsilcisi olarak Askeri İşler Bakanı Gaehler’i İstanbul’a gönderdiğini, yine bu anlayış temelinde, Danimarka Prensi Aldemar’ın 140 yıl önce İstanbul ve Çanakkale’yi ziyaret ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Gül, sözlerine şöyle devam etti: “Bu anlayış, 1925 yılında imzalanan dostluk anlaşması ile bir kez daha teyit edilmiştir. İki ülke ve halkları, çok yönlü etkileşimlerini bugüne kadar sürdürmüştür. Bu müstesna ilişkilerin mücessem izleri, bilimden sanata, kültürden edebiyata kadar birçok alanda etkisini hissettirmektedir. Çocukluğumuzun unutulmaz yazarlarından Andersen, halklarımız arasında gönül köprüleri inşa eden önemli bir isimdir. Nitekim, Andersen’in 1841 yılında geldiği İstanbul’la ilgili ‘Bir Şairin Çarşısı’ isimli kitabı, halklarımızın birbirini daha iyi tanımalarını sağlamıştır. Ayrıca, Türkiye’de ilköğretim çağındaki çocuklarımıza tavsiye edilen 100 Temel Eser arasında Andersen Masalları da yer almaktadır. 1893 yılında Orhun Kitabelerini çözen Danimarkalı dilbilimci ve Türkolog Wilhelm Thomsen ise, eski dönem Türk tarihinin aydınlatılmasında çığır açmıştır. Bu önemli başarısı nedeniyle, dönemin Sultanı Mehmet Reşad tarafından Birinci Derece Osmanlı Nişanı ile taltif edilmiştir. Başkent Ankara’da bir caddeye Thomsen’in isminin verilmesiyle, Türkiye-Danimarka dostluğu adeta ölümsüzleştirilmiştir.”

DANİMARKA’NIN, TÜRKİYE’NİN AB’YE KATILIM SÜRECİNE DESTEĞİ

Cumhurbaşkanı Gül, günümüzde de ilişkileri köklü temel üzerinde sürdürmek kararlılığında olduklarını vurguladı. Türkiye ile Danimarka’nın ortak çıkarları ve aynı değerler ailesine mensubiyetleri çerçevesinde NATO, AGİT ve Avrupa Konseyi gibi kuruluşlarda iş birliği yaptıklarını belirten Cumhurbaşkanı Gül, en kısa sürede AB üyelik sürecini de sonuçlandırarak, ilişkilere yeni bir boyut eklemek istediklerini kaydetti. Cumhurbaşkanı Gül, “Türkiye’nin AB’ye katılım sürecine en başından itibaren çok güçlü destek veren Danimarkalı dostlarımıza teşekkür ediyorum” dedi.

DANİMARKA-TÜRKİYE ARASINDA ÇOK YÖNLÜ İŞ BİRLİĞİ

İhtilafların silahlı çatışmaya dönüşmeden çözülmesi için Finlandiya ile birlikte BM bünyesinde kurulan Arabuluculuk Dostlar Grubu’na Danimarka’nın da katılmasından büyük memnuniyet duyduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, Danimarka’nın iştirakinin grubun gücüne güç katacağını kaydetti. Çok taraflı iş birliğinin, Danimarka ile ilişkilerin sadece bir boyutunu teşkil ettiğine, bir diğer önemli boyutun da halklar arasındaki beşeri bağlar olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sayıları 65 bin dolayındaki Türk toplumu, Danimarka’daki en kalabalık yabancı gruptur. Yaşadıkları toplumla bütünleşen ve II. Dünya Savaşı’nın ardından Danimarka’nın yeniden imarında önemli rol oynayan bu insanlar, ülkelerimiz arasındaki dostluk köprülerini pekiştirmektedir. Ayrıca, her yıl ülkemizi 400 bin Danimarkalı turist ziyaret etmektedir. Bir başka ifadeyle, Danimarka halkının yaklaşık yüzde 7’sini ülkemizde misafir ediyoruz. Türkiye’yi kendilerine ikinci vatan edinen Danimarkalı dostlarımızla birlikte bu insanlar, halklarımız arasındaki dostane bağların en güçlü halkalarından birini teşkil etmektedir. Bu güçlü temel üzerinde ikili ilişkilerimizi de ilerletmek azmindeyiz. Bilhassa, Danimarka’nın öncülük ettiği sosyal devlet, yenilenebilir enerji, ilaç ve kimya sanayii ile bilgi ve iletişim teknolojileri gibi alanlarda iş birliğimizi geliştirmek istiyoruz. Türk özel sektörünün seçkin temsilcileriyle birlikte geldiğim Kopenhag’da, bugün iştirak ettiğim Türkiye-Danimarka Ticaret ve Yatırım Forumu’nun, bu anlamda çok önemli bir işlevi yerine getirdiği kanaatindeyim.”

DANİMARKALI YAZAR ANDERSEN’İN İSTANBUL TASVİRİ

Avrupa’nın en yeşil başkentine gerçekleştirmekte olduğu tarihî ziyaretin, mazisi yüzyıllara dayanan dostluğu her alanda perçinlemesini temenni ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle tamamladı: “Son olarak, Andersen’in zamanında İstanbul için yaptığı şu çarpıcı tasviri, bugün bütün ihtişamıyla bizleri karşılayan ‘tüccarlar limanı’ Kopenhag şehriyle ile ilgili olarak ben de tekrarlamak istiyorum: ‘Karşımızda sadece rüyalarda görebileceğimiz bir güzellik duruyordu… Üstüne büyülü bir sis perdesi çöken bu muhteşem şehrin denizini, güneşte pırıl pırıl parlayan gemiler süslüyordu... Yeşile çalan parlak gökyüzünün altında böylesine bir güzelliği daha önce hiç görmemiştim’.”

Tüm Haberler

Yazdır Paylaş Yukarı