“Türkiye ile Polonya Arasındaki Güçlü Dostluk İlelebet Sürecektir”

Polonya Cumhurbaşkanı Komorowski ile birlikte Türkiye-Polonya İlişkileri 600. Yıl Dönümü Sempozyumu’na katılan Cumhurbaşkanı Gül, iki ülke arasındaki tarihî ve kültürel etkileşime dikkat çekerek, “2009 yılında stratejik ortaklık seviyesine çıkarılan ilişkilerimizin, tüm alanlarda tarihî derinliğinin hak ettiği seviyelere taşınabilmesi için tüm şartlar müsaittir” dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ülkemize resmî bir ziyaret gerçekleştiren Polonya Cumhurbaşkanı Bronislaw Komorowski ile birlikte Türkiye-Polonya İlişkileri 600. Yıl Dönümü Sempozyumu’na katıldı. Cumhurbaşkanı Gül, sempozyumda yaptığı konuşmada, diplomatik ilişkilerin tesisinin 600. yıl dönümü kutlama programı kapsamında Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün düzenlediği toplantıya Cumhurbaşkanı Komorowski ile birlikte katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Gül, sabah başlayan ve gün boyu devam eden bu önemli etkinlikte birçok oturumun yapıldığı bilgisinin kendisine verildiğini, iki ülkeden değerli bilim insanlarının önce tarihi gözden geçirdiklerini sonra da ekonomik ilişkilerle ilgili olarak iş adamlarının sunumlar yaptığını öğrendiğini kaydederek, “Temennim, 600 yıl süren bu dostluğun yeni nesillere güçlü bir şekilde taşınmasını temin etmektir. Eminim ki bu toplantının buna çok katkısı olacaktır.”

“TÜRKİYE-POLONYA İLİŞKİLERİ GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE DEVAM EDİYOR”

İlişkilerin altı asır boyunca kesintisiz sürmesinin tek başına Türkiye ile Polonya arasındaki bağların ne kadar güçlü olduğunu gösterdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, o zamanlar bu topraklarda Osmanlı Devleti ve Leh Krallığının bulunduğunu, bugün ise Türkiye Cumhuriyeti ve Polonya Devleti’nin bulunduğunu, ilişkilerin güçlü bir şekilde devam ettiğini kaydetti.

“İKİ ÜLKE ARASINDAKİ DEĞERLİ MİRASI GELECEK NESİLLERE AKTARACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Gül, “Değerli katkılarınızla, bu tarihî derinliğine yakışır bir kutlama programı hazırlandığını görmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Davetime icabetle Türkiye’yi ziyaret eden Değerli Dostum, Cumhurbaşkanı Sayın Komorowski ile birlikte 600’üncü yıl dönümü kutlamalarını başlatıyoruz. Bugün burada beraber katıldığımız sempozyum ve yarın İstanbul’da birlikte açacağımız sergi ile kutlama programını resmen başlatmış oluyoruz. Tüm bu faaliyetlerin, asırlara meydan okuyan dostluğumuzun kıymetinin daha iyi idrak edilmesine vesile olmasını diliyorum. Bu değerli mirası gelecek nesillerimize emanet ederken, bundan sonra neler yapılabileceği üzerinde de eminim ki kafa yorulmaktadır. Esasen Sayın Cumhurbaşkanı ile bugün baş başa ve heyetler halinde yaptığımız resmî görüşmelerde bu yöndeki fikir egzersizini başlatmış olduk. Şimdi bu çalışmaya sivil toplum ve halkların da katılmasından büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Hatırdan çıkartılmamalıdır ki; Türkiye-Polonya dostluğu tarih boyunca devletlerarası ilişkilerle olduğu kadar insandan insana, gönülden gönüle bağları da mevcuttur. Bu sayededir ki, iki halk arasında kültürden sanata, siyasetten askerliğe kadar hayatın birçok alanına yayılan yoğun etkileşimleri olmuştur. Değerli tarihçilerimizin, bu konularda sizleri bilgilendirdiklerine eminim. Ancak vefamızın ifadesi olarak, burada ortak kahramanlarımızdan bazılarını anmak isterim. Zira asıl adları Bobovski, Josef Bem, Çaykovski, Borzecki olan ve hepimizin Ali Ufki Bey, Murat Paşa, Mehmet Sadık Paşa ve Mustafa Celaleddin Paşa diye bildiğimiz Polonyalı dostlarımız, ortak kültürümüzün çok kıymetli hazineleridir. Bu katkılar sayesinde dostluk, dayanışma ve iş birliğimiz günümüze kadar taşınmıştır. Kendilerine şükran ve minnet borçluyuz” dedi.

“KADERİMİZ BİRÇOK AÇIDAN BİRBİRİNE BENZİYOR”

Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın veciz ifadesiyle, “19’uncu yüzyılın, bizde İmparatorluğun en uzun yüzyılı” olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, 19’uncu yüzyılın, bizim için olduğu kadar, özgürlük mücadelelerini sarsılmaz bir azimle sürdüren Polonyalı dostlarımız için de en uzun bir yüzyıl olduğunu ve bu anlamada iki ülkenin kaderinin benzer olduğunu da söyledi.

TÜRKİYE İLE POLONYA’NIN YAKIN TARİHİ ARASINDAKİ BENZERLİKLER

Türkiye ve Polonya arasındaki güçlü dostluğun iki ülkenin varlıklarını ilelebet sürdüreceklerini bir kez daha ispat ettikleri 19’uncu yüzyılda bugünkü kıvamını bulduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül şunları söyledi: “Bu nedenledir ki, Polonya’nın Millî Mücadele Kahramanı Çartoriski ve Millî Şairi Mikyeviç, 19. yüzyılda Türkiye’yi kendilerine ikinci vatan edinmişlerdir. Bu nedenledir ki, Polonya’yı bölüp parçalayarak tarih sahnesinden silmeye çalışan ve bu azimli halkın iradesini hiçe sayan teşebbüsler, Türkler tarafından hiçbir zaman tanınmamıştır. Ortak kaderin tecellisine bakınız ki, Türkiye ve Polonya bugünkü devletlerinin kuruluşunu da beşer yıl arayla ilan etmişlerdir. Bu noktada, Polonya’nın Türkiye’yi Lozan imzalanmadan önce tanıdığını ve iki genç devletin süratle karşılıklı olarak diplomatik temsilci atadıklarını takdirle yad etmek de bize vazifedir.”

NATO VE AB NEZDİNDE İKİ ÜLKENİN KARŞILIKLI DESTEĞİ

Cumhurbaşkanı Gül, tarihe, olayların seyrettiği mecradan ve süreklilik zaviyesinden bakmak gerektiğini, böyle yapıldığı takdirde, Avrupa’da yaşanan son büyük dönüşüm dalgasında, Polonya’nın tekrar Avrupa-Atlantik kurumlarıyla bütünleşmesine Türk halkının neden bu kadar destek verdiğini daha kolay anlaşılacağını aktararak, “Zira 1990’ların başında gerçekleşen bu dönüşüm, kadim dostlar olan Türkiye ve Polonya’yı, ayrılmaz parçası oldukları Avrupa ailesinin çatısı altında tekrar buluşturmuştur. Günümüzde bu geniş çatı alında insan hakları, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve serbest piyasa gibi müşterek ilkelerin savunuculuğunu hep beraber yapıyoruz. Avrupa ilkeler ve değerler ailesi çerçevesindeki ortaklığımızı, parçası olduğumuz bölgelerin yanı sıra dünyanın barış ve istikrarı bakımından da çok değerli görüyoruz. Ayrıca, çok köklü bir maziye dayanan dostluğumuzun bu değerler manzumesiyle ilave boyutlar kazanacağına da inanıyoruz” dedi. Cumhurbaşkanı Gül, bu anlayışla, ülkemizin Polonya’nın NATO üyeliğini desteklediğini, aynı anlayışla Polonya’nın da bugün ülkemizin Avrupa birliği müzakere süreci ve üyeliği için desteklediğini belirtti.

“TÜRKİYE VE POLONYA, KÜRESEL KRİZDEN EN AZ ETKİLENEN AVRUPA ÜLKELERİ ARASINDA”

Konuşmasında, “Memnuniyetle müşahede ediyoruz ki, ülkelerimiz arasındaki ilişkilerin seyri gayet iyidir. İki ülke NATO’da, AGİT’te, Avrupa Konseyi’nde, Vişegrad Dörtlüsü’yle bağlantılı olarak ve diğer birçok platformda yakın iş birliği yapmaktadır” diyen Cumhurbaşkanı Gül, iki ülkenin, genç ve dinamik ekonomik dinamizmleriyle de benzeştiğini, Türkiye ve Polonya’nın, küresel krizden en az etkilenen Avrupa ülkeleri arasında bulunduğunu da aktardı.

“5 MİLYAR DOLAR OLAN TİCARET HACMİNİ KISA VADEDE İKİYE KATLAMAK ARZUSUNDAYIZ”

Cumhurbaşkanı Gül, “Avrupa’nın ihtiyaç duyduğu imkân ve kabiliyetler, ekonomileri ve demografik yapıları güçlü olan ülkelerimizde ziyadesiyle mevcuttur. Buna güvenerek 5 milyar dolar olan ticaret hacmini kısa vadede ikiye katlamak arzusunu ifade ediyoruz. Kısacası, 2009 yılında stratejik ortaklık seviyesine çıkarılan ilişkilerimizin, tüm alanlarda tarihî derinliğinin hak ettiği seviyelere taşınabilmesi için tüm şartlar müsaittir” dedi.

“DOSTLUĞUMUZ, BÖLGEMİZDE BARIŞ VE İSTİKRAR İÇİN BİR EMSAL TEŞKİL EDİYOR”

Türkiye-Polonya ilişkilerinin 600. yıl dönümü münasebetiyle, yıl boyunca her iki ülkede, siyasetten kültüre, sanattan tarihe, ekonomiden medyaya, farklı alanlarda düzenlenecek kutlama etkinliklerinin, halkların birbirini daha iyi tanımaları ve aralarındaki etkileşimin güçlenmesi bakımından güzel fırsatlar sunacağına yürekten inandığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül sözlerini şöyle tamamladı: “Bu duygu ve düşüncelerle, ilişkilerimizin 600’üncü yıl dönümünün tekrar hayırlı ve uğurlu olmasını, Türkiye-Polonya dostluğunun bölgemizin barış ve istikrarı için bir emsal teşkil etmesini temenni ediyor ve hepinize sevgi ve muhabbetler sunuyorum.”

Tüm Haberler